resim
Roberto Mancini
Görev:Teknik Direktör
Takım:Suudi Arabistan
Yaş:59
Uyruk:İtalya
  • 1476
    takımın başında uzun yıllar görmek istediğim müthiş taktisyen. şu ana dek kızdığım iki konudan biri, bruma'nın oynamamasıydı ama elbette onu yabancı sınırına bağlayabiliriz. diğer konu ise bruma'nın 3-4-1-2 oynadığımız ve kaydırmalı savunma yaptığımız maçlarda sağ koridora hapsedilmesi. gelişime açık ve hücum özellikleri türkiye'de üst düzey olan bir adamı ceza sahasından uzakta kullanarak gelişimine engel olabilmesinden korkuyorum. bruma'yı 2'li forvetin açık forveti olarak kullanıp sneijder'e de yakın oynatmasının çok daha yararlı olacağını düşünüyorum. bu sayede bir açık forvet kullanıp sneijder'in ceza sahası çevresi ve içerisinde daha hareket edebileceğine de eminim. ama elbette yabancı sınırlaması lig ve kupa maçlarında buna imkan vermiyor. bu yüzden de mancini onu oynatmak istediği için mecburiyetten normal bölgesinin dışında oynatıyor. lan ben mancini'ye kızmıyormuşum?
    abv yabancı sınırlaması

    edit: imla.
  • 1477
    geldiği zamanlama itibariyle pek çoğumuzdan haksız tepki gören teknik direktörümüz.
    duygusal taraftar olmamızın, kurumsallığı kaldıramayışımızın derdini bu adam çekmiştir. kendi adıma konuşuyorum çok tepki gösterdim sana hocam. hatta tepki gösterirken bile bir gün beni utandıracağını biliyordum ama canım yanmıştı be.. maç sonunda yaptığın acıklamalardan korkmuştum. bize her zaman galatasaray adının oldugu yerde ezilmek bükülmek olmadığı öğretildi. senin turun favorisi juve demen bile o dönem zoruma gidiyordu. fatih terim olsa böle demezdi dedim. ama haklıymışsın. aslında turun favorisi juveydi.. profesyonelliğe gelemiyoruz ama realist olmak gerekiyor bazen.
  • 1479
    15 ocak 2014 galatasaray tokatspor maçının son 15 dakikasında 2 üst entry'de dediğim olayı amrabat ile denemiş ve iki gol bulmuştur. taktisyen dedik. 65'te umut-amrabat değişikliği yaptı 69'da merkezi kapatan tokatspor'a karşı açığa atılan topla gol geldi. hatta iki golü de aynı şekilde bulduk. şimdi o rol için burak'ın top sürme kabiliyeti gerekli ve bu da burak'ın her 10 pozisyondan 2'sinde top kaybı yapmaması sebebiyle zenginleşemiyor. her maç 1 gol bulabilirsin ama pozisyon fakiri kalırsın. o yüzden all-around drogba'nın yanına hajrovic, bruma ve hatta amrabat çok daha yararlı olacaktır. bu rolün bir diğer bonusu da sneijder'in 9.5 numara olarak iki forvetin arasındaki boşluğa sızabilmesi. orta alan oyuncuları da hızlı çıkan takım temposuna ayak uydurup pozisyon alırsa şok baskıyla gol bulma ve dönen topları toparlama şansına sahip oluruz. kaydırmalı üçlü savunmanın güzelliği.

    önceki yazdığım entry: (bkz: #1389830)
  • 1482
    takımın oyun stilinde bariz bir değişim yarattığı aşikar olan hocamız.etkili bir atak için 10 dk yan pas yapan galatasaray yok artık.hızla kaleye doğru gidiyoruz.sonuç alamazsak top çeviriyoruz.oyuncuların bireysel olarak fizik durumları iyi.70.dakikada hakan balta'nın topla 20-25m dribbling yaptığını görebiliyorsunuz.keza emre, selçuk basmadık yer bırakmıyorlar.riera'nın yürüyecek hali yoktu.şimdi sol koridoru boydan boya kullanıyor.istediği transferler yapıldığında çok daha iyi bir galatasaray izleyeceğimiz kesin.kendisine saldırmak için pusuda bekleyenleri de allaha havale etmeli.
  • 1488
    sinyorumuz. hocamız. öncelikle şahsım adına kendisinden dilemem gereken bir özür var. interdeyken inter atkısı, city'deyken city atkısı taktığında ulan ne karaktersiz adamsın be diyordum, şimdi sarı kırmızılı atkıyı boynunda görünce zevkten dört köşe oluyorum. özür dilerim be hocam, yapmaya çalıştığını anlamamışım. fatih terim'in ayrılmasından sonra moral olarak enkaz halde aldığı takımı şu anki işleyen düzene getirmesi dahi kazandığı şampiyonlukların haklı olduğunu, bundan sonrakilerde de hakkı olacağını gösterir benim kanaatimce. gerçek bir taktisyenin ihtiyacı olan gözlem kabiliyeti hocamızda fazlasıyla var. maça etki eden değişiklikler görmeyi özlemişim. imparatoru babası gibi seven benden tam not aldın şimdiden. yürüyedur hocam.
  • 1490
    çalışkan hoca.rakibi izliyor, oyuncu izletiyor, alt yapıyı izliyor, takımın eksiklerini süzüyor, antremanda eksikliklerin üzerine gitmeye çalışıyor ve son olarak genetik olarak nerede duracağını bilmeyen türk futbolcusuna pozisyon almayı ve taktiğe bağlı kalmayı öğretmeye çalışıyor.kaliteli iskeletin üzerine söylediklerini yapacak, öğrenmeye açık genç oyuncuları tercih edecek gibi duruyor.umarım istediği transferleri yapar.biz de dinamik ve güzel futbol oynayan sıkı bir takım izleriz.yanılmıyorsam geleli 4 ay oldu fakat gerçekten saygımı ve sempatimi kazanmış durumda.
  • 1491
    son zamanlarda yaptıkları, yapmaya çalıştıklarıyla bende büyük sevgi ve saygı uyandırmış hocamız. kesinlikle daha önce türkiye'ye gelen büyük takım hocalarına göre bambaşka bir hoca. adam lucescu'dan beri galatasaray'da hiçbir hocanın yapmadığını yapmaya çalışıyor. her maç rakibi çalışıyor, analiz ediyor ve ona göre bir taktikle çıkmaya çalışıyor. takıma geldiğinden beri geçen zaman diliminde birçok hoca daha takımı bile tanıyamayacakken kendisi birkaç ay içerisinde hem avrupa'daki hem de türkiye'deki yerli oyunculara çoğu türk teknik adama göre çok daha hakim durumda. bu konuda tugay kerimoğlu ile çok iyi çalışıyorlar.

    çoğumuzun izlemediği, sadece adını bildiği, milli takıma bile doğru dürüst alınmayan hamburg oyuncusu tolgay arslan'la yakından ilgileniyor, takımında göremeyi çok istiyor. adam sadece tolgay arslan, hakan çalhanoğlu gibi adını birçoğumuzun bildiği gurbetçi gençlerin değil, ülke içerisinde tarık çamdal, salih dursun, ishak doğan, umut gündoğan, yurt dışında adını ilk defa duyduğumuz basel'liendoğan adili, erdin demir gibi isimlerin dahi bilgisine sahip. senelerdir ilk defa alt ligden yerli oyuncu transfer ediyoruz.* yıllardır semih kaya'dan başka futbolcu çıkaramayan altyapımızdan ibrahim coşkun ve emre can coşkun isimli iki genç arkadaşımız şu an bize umut veriyor, belki seneye takımın önemli rotasyon oyuncularından olacaklar. daha sezon başında alper potuk'tan başka alacak yerli oyuncu bulamıyorken adam geldi geleli birkaç ay oldu ve elinde bizim tanıdığımız, tanımadığımız avrupa'nın her bir yanında birçok oyuncunun bilgisini elinde bulduruyor.

    şimdi mancini bunu tek başına mı yapıyor, hayır tabii ki. tugay kerimoğlu'yla, kendi scout'larıyla çalışıyor, ve muhtemelen galatasaray'ın scout ekibiyle oldukça koordineli bir çalışma yürütüyor. galatasaray'ın elinde daha önce bu imkanlar yok muydu peki? hayır, vardı. kabul edelim ki fatih terim kulüpteki diğer insanlarla asla bu kadar koordineli çalışmadı. tugay kerimoğlu orada duruyordu işte yardımcı hoca olabilmek için. ancak kendisi hasan şaş ve ümit davala'yı hoca yaptı, tugay'ı olabildiğince uzak tuttu, kullanmadı. galatasaray scout ekibi orada öylece duruyordu, ancak bruma'dan başka icraati olmadı bu ekibin. belki de oldu, belki çok sayıda oyuncunun raporunu verdi bu ekip ama alınmadı, bilemiyoruz. yapılmayan genç oyuncu transferleri için sadece scout ekibini suçlayamayız.

    lütfen kendimize iki dakika dürüst olalım. evet fatih terim galatasaray efsanesi diyebilirsiniz, kesinlikle hak veriyorum, ancak şu an mancini'nin attığı, atmaya çalıştığı adımların çok daha önceden türk futbolunun gelmiş geçmiş en başarılı teknik direktörü olan fatih terim tarafından atılması gerekiyordu. mancini'yi fatih terim üzerinden övmek için söylemiyorum bunu. sadece kızgınım. şu an yapılmaya çalışan her şey emekleme aşamasında ve biz bunları sezonun devre arasında yapmaya çalışıyoruz. bunlara oldukça gecikmeli başlıyoruz. oysaki bir türk takımın türkiye'de uzun süreli başarılı olması ve avrupa'da kalıcı bir başarıya imza atması için en büyük gerekliliğin yerli oyuncu ağırlıklı kaliteli ve potansiyelli bir jenerasyon oluşturmaktan geçtiğini uefa kupasını bu şekilde kazandırmış olan fatih terim'in herkesten önce bilmesi gerekirdi. ancak kendisi sadece bildiğini okudu, kulüpteki kimseyle koordineli olarak çalışmadı, yerli oyuncuları taratmadı, yabancıların bile bir kısmını türkiye'den transfer ettirdi. amrabat, dany falan bu oyuncular hep kendisinin mucit yönünü beslemek için transfer edildi aslında. eğer her zaman yaptığınız gibi transferde 2011-2012 sezonunu referans gösterecekseniz, o sezon kendisinin son şansı olduğunu bilen, başarıya ulaşmak için gerekli olan yolun farkında olan, oldukça garantici bir fatih terim vardı ve o başarıya ulaştıktan sonra tekrardan egosu ortaya çıktı, bambaşka bir yola saptı.

    yazı iyice fatih terim üzerinde olmaya gitmeden bu konuyu kapatıyorum. mancini şimdiye kadar büyük bir iş başarmadı ancak yapmak istediklerinin ve yapabileceklerinin sinyallerini verdi. kabul edelim ki kimse ondan rakibe göre kadro çıkaracağın, türk futbolunun ve futbolcusunun bu kadar üzerinde duracağını, sağlam bir temel oluşturmaya çalışacağını bilmiyordu. hepimiz buraya gelip takımı sadece yıldızlarla doldurmaya çalışıp başarıya ulaşabileceği en kısa yolu tercih edeceğini ve belki de en sonunda tazminatı eline verilip gönderileceğini düşündük. bu sene şampiyon olamayabiliriz, rasyonel düşünürsek büyük ihtimalle olamayacağız da ancak bu mancini doğru işleri yapmadığı için değil bu senenin temeli sağlam oluşturulamadığı için olacak. yoksa şampiyon bitirdiğimiz 2012-2013 sezonunun ilk yarısında topladığımızla hemen hemen aynı puanı topladık ancak o sezon kimse güçlü olmadığı için kazandığımız şampiyonluğa güvenip bu sezona da kaldığımız yerden devam ettik. bana göre sezon bittiğinde ligdeki konumumuz ne olursa olsun mancini'nin arkasında durmalı, ona verdiğimiz desteği hep hissettirmeliyiz.
  • 1492
    --- alıntı ---
    italyan işi: transferde geleceğe yatirim..
    sezon başında 10 milyon euro bonservis bedeliyle transfer edilen 1993 doğumlu bruma dışında geride kalan altı transfer döneminde 1989 doğumlu yiğit gökoğlan, 1990 doğumlu furkan özçal ve sercan yıldırım hariç kadrosunu 26-28 yaş arasındaki oyuncularla takviye eden ve bu dönemde geleceğe yönelik herhangi bir yatırımı da bulunmayan galatasaray adına bu devre arasında farklı bir süreci hep birlikte takip ettik. geçtiğimiz aylarda başkan ünal aysal tarafından kulübün resmi kanalında "mancini bizden uygun maliyetli, iki tane genç oyuncu istiyor" açıklaması yapılırken de bunun sinyalleri açık bir şekilde veriliyordu. her ne kadar basının tiraj kaygısıyla her geçen gün bir nani, bir ibrahimovic'e imza attırdığı transfer dönemlerine nazaran 1992 doğumlu savunma oyuncusu alex telles, 1991 doğumlu orta saha oyuncusu izet hajrovic'i radarına hapseden takımımız ayrıca yerli oyuncu rotasyonu kapsamında da 1990 doğumlu umut gündoğan, 1991 doğumlu salih dursun, 1994 doğumlu endoğan adilli gibi genç isimlerle anlaşma sağladı. ayrıca yine transfer döneminde ismi geçen isimler arasında 1988 doğumlu veysel sarı, 1991 doğumlu tarık çamdal ve son olarak 1990 doğumlu erdin demir yer alıyor. bu söylentiler, girişimler bile aslında nasıl bir stratejinin izlendiğini bizlere fazlasıyla gösteriyor.
    --- alıntı ---

    galatasaray'da hiç kuşkusuz son dönemde italyan işi bir değişim var. roberto mancini ve değişim rüzgarlarına dair dilimiz döndüğünce birşeyler kaleme aldık; http://bit.ly/1dyU5Lm
  • 1494
    geleli cok kisa bir zaman olmasina ragmen, itibarini riske atma ihtimali dahilinde genc oyuncularin transferi icin ugrasan klas hoca. kimileri gibi gunu kurtarmak yerine, galatasaray'in gelecegini insa etmeye calismasi takdire sayan. henuz 49 yasinda olmasi da uzun vadede kendisiyle calismamak icin hicbir sebep birakmiyor. sampiyon olsun olmasin ama bu adamin calistirdigi takim hicbir zaman dibi görmez. belli bir standartin altina dusmez.

    mourinho'ya biraktigi takim sampiyonlar ligini aldi ve serie a'yi domine etti. pellegrini'ye biraktigi takim premier lig'de bir puanla ikinci sirada ve kafaya oynuyor. sampiyonlar liginde de gruplardan cikmis olmasi cabasi.

    kesinlikle isi biliyor ve bos bir adam degil. sabirla ve uzun sure teknik direktörumuz olarak kalir umarim. kalmazsa bile birakacagi takim, alip yuruyecek bir takim olacak. bundan suphem yok.
  • 1496
    takım içinde karizması yüksek olan hoca. şöyle ki türkiye burası şimdi kimse kimseyi kandırmasın teknik-taktik-fizik-kondisyondan önce bu ülke de adam yönetimi gelir. hele ki galatasaray gibi büyük takımlarda yabancı bir hocanın karizması ve ağırlığı olması lazım ki başarı gelebilsin. rijkaard'da bu yoktu. çok iyi ama çok yumuşak bir hocaydı yani hele ki türk oyuncular sallamıyordu pek hocayı.

    ama mancini gördüğüm kadarıyla öyle değil. yani karizması ve ağırlığını kabul ettirmiş takıma. tabi bunda saha içi başarınında etkisi var. doğrusunu söylemek gerekirse ben mancini'yi bu denli sahipleneceğimi düşünmüyordum hele ki hemşehrim olan fatih terim'den sonra kim gelse soğuk bakacaktım doğal olarak ama mancini farklı bir hoca hedefleri büyük olan ve hala genç bir hoca. 49 yaşında beyler bu adam hedefleri olan bir hoca var takımımızın başında.

    ve son olarak bu seneyi en az 1 kupayla bitirecek hocadır.
  • 1498
    yaptığı transfer hamleleri ile yabancı sınırının kalkmasını sağlayacağını düşündüğüm teknik adamımız. neden mi? her bölgeye altrenatif olacak genç, potansiyelli ve yerli oyuncuları ekibiyle birlikte gözlemlemiş ve kadromuza yavaştan katıyoruz. kadro derinliğini yarattığımız anda bence bize engel olan yabancı kuralı işe yaramaz hale geldiğinde kaldırılacaktır. hele ki sezon sonunda ilk 11'e kafadan yazamayacağımız eboue, chejou,riera gibi kaliteli adamları kontenjanda yer açmak için yollarsak kesinlikle bu kural kalkacaktır.
  • 1499
    ne yalan soyliyim soylentiler ilk ciktiginda hic istememistim basimiza gecmesini. bana gore kendisi disardan gorundugu uzere sansli bi teknik adamdan daha fazlasi degildi. ve sanirim citynin transfer cilginligi gozumde oyle bir on yargi olusturmus ki kendisini cok ruhsuz ve transfer delisi olarak hayal etmistim.

    ancak bugun tekrar bakiyorum ki mancini takimini baya baya sahiplenmis, dersine calisan ve takimin sinirlarina gore hareket eden biri. acikcasi bu zamana kadar ulkeye gelen iyi etiketli tum teknik adamlar gibi fos cikacagini dusunmustum ama gidip kiyidan koseden turk oyuncular bulup getircek kadar davamiza ortak olmus bu adam. bu da demrktir ki sadece para icin falan degil hakkaten birseyleri ispatlamak icin gelmis ve galatasarayin tekrar yukselme projesinde yer almis.

    acikcasi baslardaki bocalama evresinden sonra daha derli toplu oynamaya baslayisimiz, evinde yenilmeyen hatta puan kaybetmeyen bir takim huviyetine burunmemiz hep iyi yolda oldugumuza delalet. bu sene puan farkini kapatip sampiyon olur muyuz bilmem ama uzun zaman sonra ilk kez bir teknik direktor icin en azindan bir sene daha sabretmeliyiz bu sene ne olursa olsun diorum. cunku mancini o ilk gunku on yargilarimi yikti.

    umuyorum cok basarili olur ve fi tarihinde yazmis oldugum on yargili entrylerimi bana utancla yedirir:)
  • 1500
    başarısız olursa profesyonelliğin gereği olarak tazminatını alıp gidecek. ya çok başarılı olursa? bu teknik direktör galatasaray'da başarılı bir seri falan yakalasın italya milli takımı, juventus ve diğerleri rahat bırakmaz. kafasını karıştırırlar. basında her gün inter, milan, juve mancini'nin peşinde tarzı haberler olur. juventus'u ve diğerlerini bilmem ama italya milli takımı isterse mancini gider. sonuç olarak işin ucunda dünya kupası kaldırma ihtimali çok yüksek olan bir milli takım var. bunun için nasıl başarız olma ihtimalinde ancak tazminatla kovulabiliyorsa, başarılı olduğunda da daha iyi yerlerden hocalara teklif geldiğinde bırakıp gitmelerini zorlaştıracak bir sözleşme fesih bedeli koymak lazım. bunu genel olarak söylüyorum bütün hocalar için, mancini örneğiyle. mancini başarılı olduğunda gelip italya milli takımı hocamızı kolayca elimizden alamamalı. bir 10 milyon avro falan vermeliler. chelsea'nin villas-boas için porto'ya 15 milyon avro ödemesi gibi birşey diyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın