resim
Roberto Mancini
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:60
Uyruk:İtalya
  • 3329
    adam gitmiş türkiye kupasını almış(o kadarda zor bir şey değil diye küçümseniyor gerçeği de 8-9 senedir bu kupayı alamıyorduk hatırlatayım dalga geçtiğimiz fenerbahçe gibi olmak üzereydik) kasımpaşa'dan 4 yedikten sonra tekrar takımı bataklıktan çıkarmak üzere hepsinden önemlisi üçüncü olsak kardır denilen şampiyonlar ligi ölüm grubundan çıkarmış hala kendisini savunmak ve hakkını vermek "skor taraftarcılığı" oluyor ya diyecek söz bulamıyorum. evet arkadaş bu adam gitsin benim desteklediğim takımı ölüm grubundan çıkartsın hatta sonucunda şampiyon yapsın ben en has skor taraftarıyım !

    genelde kendisini eleştirenlerin argümanı ve sarıldıkları dalda "sneijder'e dua etsin, rakip takımın defansına dua etsin vs vs.." şeklinde. iyide abicim sneijder'in kariyerinin en iyi sezonlarından birini yaşamasını sadece sneijder'e bağlamak ne kadar insaflı bir yaklaşım ? adam resmen ikinci baharını yaşıyor terim zamanında nerdeydi bu sneijder ? şu hazır değildi argümanlarını bırakınız ben açıkça söyleyim terim sneijder'e garez gittiği hatta "transfer listesinin dördüncü sırasındaki adam alındığı kaka alınmadığı için" kendisi üzerinden yönetime mesaj vermek adına çok maçta sneijder'i faydalı olacakken oyundan aldı bildiği 442'ye hiçbir zaman sneijder'i layık görmedi. terim'in 2012-2013 sezonunun özellikle kasımpaşa maçından sonraki ikinci yarısının hangi maçında bu takım rakibini eze eze yendi ? ben hatırlayamıyorum her daim istif üstündeydik. o zamanda rezil gibi top oynuyorduk. beyler kabul etmek zor değil fenerbahçe'de kötüydü bizde kötüydük ama fenerbahçe bizden daha kötü, beşiktaşta yokları oynadığı için şampiyonluk geldi bu kadar zor değil bunu kabul etmek..

    gördüklerimin en komiği de kendisinin gönderilip lucescu'nun alınmasını isteyen taraftar profilidir. şimdi olayın en can alıcı noktasına geldik.. bir dejavu yaşıyorum sanki yaşım 30 lucescu'nun o kısıtlı kadro ile oynatmaya çalıştığı futbolu ve yapılan eleştirileri çok çok iyi hatırlıyorum..örneklerle özetlemeye çalışayım olayı 2000-2002 yıllarında "köylü" denen lucescu'da özellikle o meşhur victoria'lı perezli sezon birçok maçta "ne biçim oynatıyor takımı, olmaz olsun böyle futbol bize yakışmıyor" diye terim sonrası sendrom yaşayan hıncal uluç familyasınca yerin dibine sokulmuştu fakat nedense yaşı ermeyen taraftarlar sanki o yıllarda galatasaray total futbol oynuyormuş, geleni geçeni akılalmaz hücum zenginliği ile dolu maçlarla bombalıyormuş şimdinin atletico madridiymişiz gibi görüyorlar galiba. benim hala aklımdadır bir diyarbakır deplasmanına çıkmıştık lucescu zamanında 0-0 bitmişti o maç sıfır pozisyonla oynadık hayatımda gördüğüm en rezil maçlardan biriydi bak ne diyorum tek pozisyonumuz bile yoktu rakip diyarbakır başımızdaki adam mancini'nin postalanıp kendisinin getirilmesi istenen mircea lucescu.. keza daha bir yığın maç sayabilirim ama sonucunda adam bir şekilde sonuca ulaşıyordu az pozisyon buluyorduk ve bir şekilde sonuç geliyordu. böyle böyle şampiyonluğu getirdi luce. diyeceksiniz ki o kadro kısıtlı imkanlarla kurulmuştu iyide "jardel ve hagi" nin olduğu şampiyon olamadığımız takıma oynattığı futbol bile acımasızca eleştiriliyordu luce'nin.. bakınız hatırlamıyor olabilirsiniz ama jardel ve hagi'nin olduğu sezon biz avusturya'da sturm graz'dan 3 yedik gol atamadık, rangers deplasmanında berabere kalırken ölüp ölüp dirildik rangers'ı istanbul'da 3-2 yendiğimiz maçın son dakikalarında 2 gol yedikten sonra ecel terleri döktük, istanbul'daki monaco maçı bir anda 2-0'dan 2-2'ye geldi ve capone klasik gollerinden biriyle maçı kazandırdı, monaco'ya fransada 4-2 yenildik, son maçta'da istanbul'da oynanan meşhur maçta graz maçı ile monaco rangers maçının berabere bitmesi sonucu al gülüm ver gülüme dönmeseydi graz acayip şeyler olabilirdi.. o maçta da graz hatırladığım akın akın üstümüze geliyor ve çok pozisyon veriyorduk.. örneği çoğaltalım luce'nin ikinci sezonunda bi nantes maçı vardır youtube'da bile görüntülerini bulabilirsiniz o maçta ölüp ölüp dirildiğimizi anımsarım özellikle ilk yarı nantes öyle bir geliyordu ki gol yemememiz bir mucizeydi hatta turgay şeren "aaa perez'e bak bir türlü geri gelmiyor" diye takmıştı.. peki ne oldu fransızlar sağlı sollu gelirken bir karambol pozisyon sahneye çıkan sergen ve atılan golle maçı kazanan galatasaray.. şu aralar sneijder ile maç kazanıyoruz muhabbetinin kopya kağıdı olduğu için yazmak istedim.. luce'nin mentalitesi de genel olarak deplasmanda skora oynamaktır hatta hemen aklıma gelmişken bir örnek daha vereyim italya'da roma ile oynadığımız olaylı maç bu sene juventus ile oynadığımız maçın birebir kopyasıdır bence.. kısaca luce'nin izdüşümü gibi benim için mancini.. düşünüyorumda harbiden o yıllarda sözlük, twitter falan olsa bu adam "galatasaray gibi bir takıma böyle futbol oynatılır mı yeaa yazıklar olsun" diyen taraftarlarca sezon ortasını bile zor görürdü luce iyiki o zamanlar arkasında duran dirayetli başkanlar yöneticiler varmış..

    sonuç olarak bence bu adam bir sezon daha kalmayı kesinlikle hak etmiştir, umarım şampiyonlar ligini resmen garantiledikten ve kendi kadrosunu kurduktan sonra daha da başarılı olacaktır.
  • 3330
    türkiye için mantalite açısından fazla bir teknik direktördür. kendisi giderse ancak büyük liglerden ya da büyük bütçeli takımlardan gelecek teklif sayesinde gider. tahminim monaco'ydu lakin adamlar benfica'nın teknik direktörü jorge jesus'la anlaşmışlar. geriye şu an için bence 4 ihtimal kalıyor. manchester united, tottenham, internazionale ve ac milan. bu dört takımdan birine giderse gider, yoksa haftaya erciyes'i yenip ikinciliği aldığı takdirde ünal aysal hayatta bırakmaz kendisini. hem maddi durum ve verilecek tazminat hem de mancini'den daha iyi bir teknik direktör getiremeyeceğimiz için.

    kalırsa ne olur? öncelikle yaz trasfer dönemi çok önemli kendisi için. en az 6 üst düzey ya da üst düzey olacak potansiyeli olan oyuncu isteyecek. bunların 4'ünün türk ikisinin yabancı olacağını düşünüyorum. şampiyonlar ligi vizesi alınır ve beşiktaş'ın ön elemede yüksek ihtimal eleneceğini varsayarsak tv geliriyle birlikte en az 18m euro'luk bir bütçe daha elde eder ki ünal aysal'ın "mancini kendi bütçesini kendi yaratacak" lafı tamamen bununla ilgiliydi. ayrıca yazın sürpriz bedellere takımdan ayrılacak birkaç oyuncu olabilir. oradan beklediğim min. bonservis bedeli 10m euro. yönetimin de 10-12m euro civarı bir trasfer bütçesi ayıracağını düşünürsek yaklaşık 30+(10)m euro'luk bir bütçe ediyor ki bizim gibi doğu avrupa takımları için çok iyi bir para bu. umarım istediği trasferleri yapar, kafasındaki kadroyu oluşturur ve önümüzdeki sene nasıl reaksiyon vereceğini görürüz.

    bıktım artık şu kulübün fatih terim ile lucescu arasında gidip gelmesinden. yeter artık. allah gecinden versin adamlar yarın öbür gün mefta olduklarında ne yapacağız arkadaş? ruh mu çağıracağız? biraz sabır, biraz da destek. adam galatasaray'ı cl gruplarından çıkartarak, türkiye kupasını alarak ve 4/5 derbi performansı göstererek bunu fazlasıyla hak ediyor.
  • 3331
    11 mayıs 2014 trabzonspor galatasaray maçında yine değişik fantaziler denemiş antrenörümüzdür. her hafta taraftarları kendisi ile ilgili farklı fikirlere yönlendirebiliyor. ve onunla ilgili hala kesin gitsin * yada kesinlikle kalsın diyemiyoruz. dün akşamda telles'i sol önde sabri'yi sol bekte semih i sağ bekte ısrar etmesi ilginç geliyor. dün gece istenen skor gelmeseydi burası ana baba günü olurdu ama kazanan haklıdır kontenjanından bu başlık bugünlük sakin.

    takımda ki en büyük katkıyı sneijder'den aldığı aşikar. bunda drogba'nın sakatlanması ile tek forvete dönmemizin de onun ekmeğine yağ sürdüğünü söyleyebiliriz. onun dışında mancini ile birlikte şu adamın performansı arttı diyebileceğimiz oyuncu yok. sistem olarak sürekli bir karışıklık hakim. bir gün çıkıyoruz bursaya 6 atıyoruz dönüyoruz evimizde kayseriye yeniliyoruz.

    alınan kupa ve 11 mayıs 2014 trabzonspor galatasaray maçı galibiyeti ile şimdilik lucescu sesleri kesildi gibi. yarına ne olur bilinmez ama bana kalırsa hem yönetimin hem taraftarın kafası bir hayli karışık.
  • 3332
    11 mayıs 2014 trabzonspor maçında sabriyi sol bekte oynatan teknik direktör. soldan hiç atak yemediysek demek ki doğru yapmış. ben bu yüzden eleştirilmesini anlamıyorum. sağ ayaklı olup sol bek oynayan bir dünya adam var. sonuca bakmak gerek. galatasaray sol tarafını sağlama almış mı? almış... semih kaya iki asist yapmış mı? yapmış. o zaman bu kararlar yanlış değildir çünkü sonuç alıyorsun.

    dünkü maçta problem derine atılan toplar. bunlar da pres eksikliği yüzünden. takım çok yumuşak.

    ben kalması taraftarıyım... bence yeniden iyi ve ve dengeli bir takım kuracak mancini.

    ayrıca daha önce de yazmıştım. kısır lucescu - terim döngüsünden çıkmamız gerek. dünyada başka teknik direktör mü yok?
  • 3335
    galatasaray futbol takiminin basina geldigi gunden bu yana medya ,terimciler ,basari odakli taraftar tarafindan elestirilen , yonetimin sahip ciktigi teknik direktor.karakteri o derece kuvvetlidir ki fatih terim gibi bir karakterin altinda ezilmemis oyuncularin mental olarak etkilendiginin farkina varmis ancak pes etmemis ve takima karakterini yeniden kazandirmayi basarmistir.basin toplantilarinda yaptigi aciklamalar , oyuncularin kendisi hakkinda yaptigi aciklamalar ve iletisimleri incelendiginde (bkz: 2013-2014 ziraat turkiye kupasi final maci) efendiligiyle herkesin takdirini toplamistir.

    ancak hocam rica ediyorum sahada takima kagit gonderip oynama su takimla.zaten bellidir kurmak istedigin sistemler isim ver sunlara ona gore oynasin takim ugrastirma kagitla falan selcuk'u sneijder'i...
  • 3337
    roberto mancini tenis oynarsa...

    bnl italya tenis turnuvası kapsamında ünlü futbolcu francesco totti ile gösteri maçı yapan sinyor.

    totti'yle oynamak kolay! sıkıyorsa rafael nadal ile oynasana! sıkıyorsa roger federer ile oynasana! sıkıyorsa pete sampras ile oynasana! *

    http://tennis.it/...a-di-tennis-2014.jpg

    http://media4.ligtv.com.tr/...ni-tottiye-karsi.jpg

    http://cdn.corrieredellosport.it/...80_immagine_obig.jpg
  • 3340
    genelde başkalarının yazılarını kendi düşüncemmiş gibi aktarmayı sevmem, ne olursa olsun kendi fikirlerimi ifade etmeye çalışırım ama biraz önce mancini hakkında okuduğum bir yazı var ki gerçekten 10 numara tespitler yapılmış buraya da yazmadan edemedim. ekşi sözlükte yazan rungrat adlı yazardan gelsin:

    --- alıntı ---

    sözlüğün futbol ulemalarının beğenmediği teknik direktör.

    lucescu'yu da aynı adamlar beğenmemişti. yerine fatih terim gelmiş affedersiniz takımı skibb bırakmıştı. o dönemde fatih'in galatasaray'a verdiği zararın bugünkü karşılığı hiç abartmıyorum 100 milyon euro vardır.

    mancini'nin atkısı ile dalga geçenler, lucescu'nun da beresi ile dalga geçiyordu. şopar diyordu, çingene diyordu. alenen ırkçılık yapıyorlardı.

    bizim bu saf galatasaraylılar eğer spor programlarindaki fantastik yorumcuların mancini'yi övmesini bekliyorlarsa daha çok beklerler. futbol mantelitemiz yabancının ekmek yememesi üzerine kurulu. yabancı kazanmamalı ki o yorumcu musveddesine iş kapısı açılsın.

    ne de olsa mancini "gâvur". dalga geç, hakaret et, küçümse. hepsi serbest.

    del bosque'ye kasap demiş insanlar bunlar. del bosque lan del bosque.

    --- alıntı ---
  • 3341
    sabri'yi sol bek oynattığında hep verim almasına karşın bu oyuncu üzerinden basma kalıp biçimde eleştirilen teknik adam. eleştirecekseniz takımın yumuşaklığına çözüm üretememesiyle, küçük takımlara karşı kaybettiği puanlarla eşeştirin. yani mantıklı şeylerle. klişelerle değil.

    oynanan futbola gelince... terim zamanında çok mu iyi oynuyorduk? 2012-13 sezonundaki futbolu beğenen var mı?
  • 3342
    bu sezonki 2.lik için %50 kendisini %50 futbolcularımızı hatalı buluyorum...
    taktik yanlış verilmiş olabilir...dizilişte hatalar olabilir...
    ama burada açalım 33 haftadaki maçlardaki entrylere bakalım...
    kaç defa ruhsuzluktan dem vurduk...
    takımdaki isteğin kaybolmasından yakındık...
    kale önünde golü kaçıran burak için saydıranlar kaç tane...

    bu sezon şans yoktu yanımızda bence açık ve net olarak...
    1-0 2-1 gibi skorlarla son dakikalarına girdiğimiz maçlarda kaç defa puan kaybı yaşadık...
    suyun öte tarafı 9o.dakikalarda 2 puan kaybedecekken 3 puanı hanesine yazdırdı...

    velhasılı kelam roberto manciniyi eleştirebiliriz...taktiğini oynatmaya çalıştığı futbolu beğenmeyebiliriz...
    ama sadece bu sezonun günahını adama yükleyeceksek...
    çamlıca tepesine çarmıha gerelim bari de ibret olsun...
  • 3343
    hatalari olan teknik direktorumuz. burada sanirim herkes de hemfikirdir. kendisi de hemfikir olacak ki surekli arayis icinde. yalniz sunu da unutmayalim, galatasaray futbol takimi bu sezon fenerbahçe, besiktas ve trabzonspor ile oynadigi 7 maçin 6'sini kazandi ve sadece 1'ini kaybetti. boyle bir takimda ilk suclanacak kisiler de oyuncu grubudur. demek ki kazanmak isteyince kazaniyorlar. sen bir sezonda fener'i, besiktas'i ve trabzon'u iki kere maglup edebilecek bir ekipsen, bir zahmet 33. hafta geldiginde puanin 75-80 arasi oluversin. demek ki maç seçmissin arkadasim. ha mancini bunu engelleyebilir miydi? bir olcude evet, dolayisiyla o da sorumlu ama tum kabahat de onun degil.
  • 3344
    yine savunulmaya başlanmış hocamız. arkadaş 40 küsür maçta sürekli değişik kadro sürekli değişik dizilişle sahaya çıkan adamı hâla nasıl savunabiliyorsunuz aklım hafsalam almıyor. adam kendi içerisinde istikrarsız amk. biz onu tutarak neden istikrar peşinde koşmaya çalışıyoruz. onlarca sene ferguson'u çalıştıran kulüp 1 senede moyes'u kovdu ışık görmediği için. biz bu adamda hala neyin ışığını arıyoruz ?
  • 3345
    konuya terim-mancini taraftarlığı yada aysal-terim kapışması olarak bakmayanlar için şu tespiti yapabiliriz. galatasaray takımı bu sezon şampiyonlar ligi gruplarında zorlu bir gruptan başarıyla çıktı. türkiye kupasını uzun yıllar sonra kazandı. lig yarışında ise şampiyonlar ligi biletini almaya çok yakın. bütün bu bilgiler ışığında mancini ile 3 yıllık daha sözleşme imzalayabiliriz diye düşünebilirsiniz. ama galatasaray asla alınan sonuçlara bakmadı. galatasaray taraftarı sahada oynanan futbola baktı her zaman. yenilse bile alkışlanan bir takım olmasını istedi her zaman. ve bu yüzdendir ki kimine göre başarı sayılabilecek sonuçları alan bu takımın ne oynadığı belli olmadığından dolayı mancini için türkiye misyonu çoktan tamamlanmış olmalıdır.

    yıllar önce sırf iyi futbol oynayacağız ümidi ile (bkz: mircea lucescu) gönderilip yerine (bkz: fatih terim) getirilmişti. konuyu en iyi bu şekilde açıklayabiliriz sanırım.
  • 3347
    galatasaray yönetiminden gelen açıklamalara göre önümüzdeki sezon da * galatasaray futbol takımını çalıştıracak olan teknik direktör.artık taraftar olarak bizlere düşen geçmişte olanı biteni unutup bir sezon boyunca hocaya destek çıkmak

    taraftar hocanın yanında olduğunu hissettirirse futbol takımı içinde -varsa- çeşitli hesapları olan futbolcular emellerini gerçekleştirmekten kaçınır.ya adam gibi topunu oynar ya da kenarda bir yerde sus pus vaziyette takılır.buna en büyük örnek 2011-2012 sezonunda hiç sesi çıkmayan servet çetin olarak verilebilir.servet çetinin frank rijkaard döneminde oynatılmadığı için hocasına kameralar önünde açıkça tehditkar konuştuğu * dün gibi hatırımızda.

    ünal aysalın açıklamaları için http://www.3puan.com/video?id=472

    edit:imla
  • 3348
    kendisine haksızlık edilen ve tam değerlendirme için önümüzdeki yılın beklenmesi gereken galatasaray futbol takımının italyan teknik direktörü. takımı türkiye liginde orta sıralardayken ve şl'de durumu oldukça zordayken almış, yıl sonunda türkiye kupası alıp, şl'de gruptan çıkarıp, muhtemelen lig ikincisi yapıp şl'ye direk götürmüştür.
    artık paranın başarıyı ölçen en önemli kıstas olduğu günümüzde; yıllık futbol geliri, toplam marka değeri ve takım değeri rakamlarında rakiplerine fersah fersah fark atmışken , başarısız demenin ölçülebilir bir karşılığı yoktur, izafidir, sayının olduğu yerde lafın hükmü yoktur. gene sayılardan gidersek dünya elit antrenörler listesindeki yeri, şu an türkiye'deki bütün antrenörlerin çok çok üstündedir. o sıralamaları da tipine veya atkısına göre değil, sayılara dönüştürülebilir somut kıstaslarla yapıyorlar.
    kaldı ki kendisine (sportif başarının yanısıra) geldiğinde, yönetim tarafından, 2 temel hedef gösterilmiştir ki bunu hem kendi ifadesinden , hem de yöneticilerin ifadesinden anlıyoruz: ''daha az gol yiyen bir takım yarat'' ve ''takımı gençleştir''. şu anda galatasaray ligte en az mağlubiyet alan ve en az gol yiyen takım. yani adam söyleneni yapmış. bu az gol yeme olayı da çok farklı mağlubiyetlerin, avrupa'daki marka değerine çok zarar vermesinden ötürüdür. yani illa yenileceksen, 1-2 farkla yenil,ama madara olma , çok farklı yenilginin markaya uluslararası zararı çok. üstelik senin 3-5 katı bütçeleri olan devlere karşı , ofansif futbolla değil, alanı taktiksel olarak iyi kapatan takım oyunuyla bir yere gelebilirsin. porto ve atletico madrid bunun örneği. gerçekleştirilmek istenen bu,doğru strateji bu, hoca seçimi bu bağlamda kağıt üstünde doğru, başarılı olur mu bilemiyoruz. ikinci yarıda yaptığı gençleştirme operasyonu ve de almanya'da yapılan altyapı klüp alımıyla/ortaklığıyla gençleştirme ile ilgili de önemli adımlar atıldı. sezon ortası alınan gençlerin genel olarak doğru seçim olduğuna inanıyorum.
    herkes lucescu gelsin diyor, ama bunu diyenlerin bir kısmı '' mancini gitsin '' diyor. peki lucescu ne diyor:'' ben gelemeyeceksem, benden sonra ki en uygun isim mancinidir''. buyur buradan yak! lucescu'nun futbol alanında çok çalışkan bir teorisyen olduğunu ve akademik yanının olduğunu biliyoruz. mancini de bu konuda oldukça iyi ve kuvvetli. lucescu'nun bölge paylaşımcılığına dayanan, zevksiz fakat çok verimli futbol anlayışını biliyoruz. mancini de farklı bir şey yapmıyor, üstelik lucescu'da 20-25 yaş daha genç. mancini gitsin, lucescu gelsin demek kendi içinde çelişkili olan bir istek.
    en son semih niye sağ bek oynadı eleştirisi var. 2 assistle gereken cevap verildi ama assistler olmasa bile işin mantığı var. klübün içinde ujfalusi adında sağbek ve stoper mevkisinin zamanında avrupa ve dünyadaki en iyilerinden biri olmuş ve oynarken semih'in akıl hocası olan biri var. acaba o öneriyi mancini'ye ujfalusi yapmış olmasın? çünkü bir nevi fahri defans koordinatörü gibi de bir konumu var, en azından defansif kararlarda söz sahibi olduğunu zannediyoruz.. ardayı zamanında manisa'da bek oynatarak kazanmış ersun'u alkışlarken, oyuncu geliştirmeye yönelik adımlar atan mancini'ye niye veryansın ediyoruz?
    bir de takımın dizilişini niye çok değiştiriyor eleştirisi var. gelmeden önce galatasaray futbol takımı ile ilgili en büyük eleştiri hafta içi galatasaray'ı şl'de seyreden anadolu takımlarının artık galatasaray'ı çözdüğü ve şablonu kurduğunda puanı/puanları rahat aldığıydı. buna çözüm arıyor işte bu maç içindeki taktiksel değişikliklerle. aynı zamanda futbol taktik/ teori yanı çok zayıf olan türk oyuncuları oyun esnasında eğitiyor. unutmamamız gereken başka bir şey ise takımın ikinci yarı bruma'nın ve aydın'ın sakatlanması, amrabat'ın gönderilmesi, eboue'nin ciddiyetsizliği, adili'nin oynayamaması sebebiyle ileri taşıyacak kanatlara sahip olmadan oynaması. alan paylaşımlı kollektif oyunda kanatlar çok önemliyken, mancini koskoca yarım sezonu elinde bu koz olmadan, böyle geçirdi. sabri'den, burak'tan, telles'ten idareten kanat yarattı. kanat etkinliği bu kadar azken , o da mecburen karşı takımı yıkmak için oyun içi taktiksel değişimlerin yaratacağı etkiyle sonuç almaya çalıştı.
    kendisi için sübjektif eleştiri olarak türk futbolcusunu tam anlayamadı ve anadolu takımlarından alınacak beraberlik şampiyonluğu engeller gerçeğini kavrayamadı denmektedir. ben mancininin bu iki problemi bu yıl tam halledememekle beraber gördüğünü , önümüzdeki yıl bu iki problemi daha etkin bir şekilde çözebileceğini zannediyorum.
    kısaca eleştirmeden evvel ''neden böyle yapıyor?'' sorusunu kendi kendimize sorup bilgilenirsek, yani empati yaparsak,kendisi ile ilgili olarak daha doğru bir yargıya ulaşırız.
  • 3350
    başarısızlığı hocaya itelemek çok kolay. kendine taraftar diyen ama aslında seyirciden öteye gidemeyen adamlar da işin kolayına kaçıp hocayı eleştiriyor. bir takım iki maç üst üste içerde önce bursa'ya 6 sonra es es'e 3 atıp hemen sonraki deplasman maçında zar zor berabere kalıyorsa bunu biraz futbolcuların deplasman psikolojisi üzerinden tartışmak gerekiyor. çünkü bahsettiğim iki maçın ardından burada herkes şampiyonluk nidaları atıyordu. oynadığımız hatta mancini'nin oynattığı futbolu herkes öve öve bitiremiyordu. hepimiz inanmıştık şampiyonluğa. 10'dan 4'e eriyen puan farkını korumayı bilemedi bizimkiler. canları sağolsun yine de başarılı bir yıldı ama defanstaki tüm oyuncuların tel tel dökülmesini, selçuk inan'ın yanındaki adama pas veremeyişini, burak yılmaz'ın ve umut bulut'un dünyaları kaçırmasını, drogba'nın çoğu maçı es geçmesini falan nasıl mancini'ye bağlayabiliriz bilmiyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın