3350
başarısızlığı hocaya itelemek çok kolay. kendine taraftar diyen ama aslında seyirciden öteye gidemeyen adamlar da işin kolayına kaçıp hocayı eleştiriyor. bir takım iki maç üst üste içerde önce bursa'ya 6 sonra es es'e 3 atıp hemen sonraki deplasman maçında zar zor berabere kalıyorsa bunu biraz futbolcuların deplasman psikolojisi üzerinden tartışmak gerekiyor. çünkü bahsettiğim iki maçın ardından burada herkes şampiyonluk nidaları atıyordu. oynadığımız hatta mancini'nin oynattığı futbolu herkes öve öve bitiremiyordu. hepimiz inanmıştık şampiyonluğa. 10'dan 4'e eriyen puan farkını korumayı bilemedi bizimkiler. canları sağolsun yine de başarılı bir yıldı ama defanstaki tüm oyuncuların tel tel dökülmesini, selçuk inan'ın yanındaki adama pas veremeyişini, burak yılmaz'ın ve umut bulut'un dünyaları kaçırmasını, drogba'nın çoğu maçı es geçmesini falan nasıl mancini'ye bağlayabiliriz bilmiyorum.