• 196
    15 ocak 2011 tarihini bir kez daha hatırlatan başbakan.

    o gün ne olmuştu? ve tayyip erdoğan ne demişti?

    "600 trilyonluk yatırımın karşılığı bu olmamalıydı. çok açık konuşuyorum, seyrantepe'de a'dan z'ye yapımında galatasaray kulübünün bir allah kuruşu yoktur. "

    "sadece 310 trilyonluk yatırımla kalmadı bu, stada yaptığımız bu 310 trilyonun yanında gerek metro gerek kavşak düzenlemesiyle birlikte oradaki yatırımın toplam bedeli 600 trilyonu bulmuştur."

    dahası için ; http://www.ntvmsnbc.com/id/25171906/

    yani kendisini ve toki başkanını yuhalayanları adeta terörist ilan etmişti. galatasaray kulübünün katkısının olmayışından bahsetmişti ve kendince rakamlar vermişti...

    peki bugün ne oldu?

    mhp aydın milletvekili'nin tbmm'ye gönderdiği yazıda, bu stad karşılığında hangi kurumun ne kadar kazandığını sormuştu. ve bugün hükümet sözcüsü ve başbakan yardımcısı cemil çiçek bu sorulara cevap verdi;

    özetle : ali sami yen arazisi 1 milyar 25 milyon tl'ye satıldı, 475 milyon tl toki'ye kaldı, türk telekom arena ise 191,5 milyon tl'ye yapıldı.

    bu da linki : http://spor.milliyet.com.tr/.../1356396/default.htm

    o halde bir galatasaray taraftarı olarak soruyorum ;

    600 trilyonluk yatırım nerede? 191,5 milyon tl'ye stat yapıldı diyor cemil çiçek.

    hadi diyelim metroyla v.s. 600 trilyona mal oldu... ali sami yen arazisinin sadece satışından olan kazanç 1 milyar tl'nin üzerinde, metroyla stada gelenler bedavaya binmeyecekler herhalde, yoksa bedava mı?

    galatasaray'ın ali sami yen stadından vazgeçip yeni stada geçmesi ve ortadaki rakamlar galatasaray kulübünün aciz yöneticilerinin hibesi değil de nedir?

    şimdi hala kalkıp o statta galatasaray'ın bir allah kuruşu yok diyebilecek misiniz?

    oku büyük galatasaray taraftarı... oku, aksini iddia edenlere, "size bu stadı devlet yaptı" diyenlerin suratına vur bunu.

    edit : #578373 no.lu entry'de hıncal uluç'un doğruları söylediği ender yazılardan birini okumanızı tavsiye ediyorum. zira, mabedimiz, sevdamız, ali sami yen stadı'nın alınması ile ilgili tarihi bilgileri bulabilirsiniz.
  • 428
    olaylar sekmesinden demin öğrendiğim üzere sözlükte kendisi hakkında bir şeyler yazabilme imkanı tam 6 yıl sonra tekrar oluşmuştur. 14 mayıs 2023 itibariyle cumhurbaşkanlığı koltuğundan kaldıracağımız ve bir daha kendisine dair bir şey yazmanın asla yasaklanamayacağı fenerbahçe divan kurulu üyesi.

    edit: yıllar sonra ilk entry'yi giren olmak için uğraştım ama gölgesinden bile hızlı entry giren kalemşör yazarlar tarafından bu girişimim sonuçsuz bırakıldı. darıldım, gücendim. şaka şaka, gitsin de herkese benden çay.
  • 475
    ülkemizin temel değerlerine yapılan saygısızlık sonrası takımların maça çıkmama kararını ve eleştirileri "şov ve provokasyon" olarak nitelendiren cumhurbaşkanı.

    süper kupa maçından sonra sessizliğe bürünen cumhurbaşkanından suudi arabistan’a tepki vermesini beklenirken şu cümleyi kurmuştur:
    "hangi sebeple olursa olsun sporun günlük siyasi rekabetin mezesi haline getirilmesi yanlıştır, hatalıdır, sporumuza hiçbir faydası yoktur." temelde haklı bir cümle. ama gerçekte öyle mi gerçekten?

    kendisi sessizce izlerken önce seçmeni her platformlarda konuşmasının alt yapısını hazırlamaya başlamışlardı. yapılan saygısızlığı değil de, bunu eleştirenleri ve tepki verenleri eleştirmekle geçirdiler son iki günü. ve sonunda kendisi de konuştu. yaptığı konuşma kamuoyunun beklentilerini karşılamadı.

    sporun siyasete karışmaması gerektiğini belirtti ama geçmişte kendi siyasi amaçları doğrultusunda sporu kullanmaktan çekinmemişti akp hükümeti. örnek sporcuların ve yorumcuların "evet bende varım" kampanyası.

    kimin maçın suudi arabistanda oynanmasını istemesi ve ayarlaması farklı bir konu, suudi arabistan’ın atatürk’e karşı sergilediği saygısızlık başka bir konu. ne yani ali koç veya her kim orada oynansın diye organize ederken cumhurbaşkanı bunu onaylamadı mı sanıyorsunuz? memnun bile olmuştur. veya maç saatinde görüşmelerde pazarlıklar yapılırken bunlardan haberi yok muydu? emin değilim.

    geçen sözlükte bir arkadaş güzel bir resim paylaşmıştı. trabzonspor stadı açılışında atatürk’ün yanına katar emirinin resmi asanlardan ne bekliyoruz ki.

    bu olay almanyada olmuş olsaydı ortalığı ayağı kaldırmışlardı. bize karşı nasıl düşman olduklarının nasıl kıskandıklarını anlatıyordu şimdi bütün haber kanalları. ama suudi arabistan olunca, suçlu takımlar oldu. eleştiren bizler olduk. filistin bombalanırken tarihinin en büyük kutlamasını gerçekleştirdi suudi arabistan. bunları ne diye savunurlar anlamak imkansız.

    bir parfüm reklamında oynayan bir manken (ismini unuttum suanda), atatürk resmini o gün yaplaştı diye, işine son verdiğini sosyal medyadan paylaştı arap şirketi. bu sadece bir örnek. işine son verirken de "vatan kırmızı çizgimiz" diye yazmışlar. demek ki neymiş? adamlar resmen atatürk düşmanı olduğunu gözümüze sokarken bizimkilerin onları haklı çıkarmak için bin dereden su getirmesini izlemeliyiz bizlerde. yazık.
  • 470
    (bkz: 29 aralık 2023 galatasaray fenerbahçe maçı)

    maçtan önce çıkan kriz çok sevdiği suudi arabistan ile çıktığı için suskun olan şahıs. aynı olay başka bir ülkede yaşansaydı anında çıkıp konuşmuştu. çarkı körfez ülkelerinden aldığı borç ile döndüren bir adamın borçlu olduğu kişilerin gücüne giden bir açıklama yapmasını beklemiyoruz herhalde. kendisinin dünya liderliği bu kadar işte.
  • 374
    hazır ortalık biraz sakinleşmişken, sayın cumhurbaşkanı hakkında bir iki kelam etmek isterim...

    dün akşamki* genel seçimlerin, tek kaybedeni kendisidir. bunu, net olarak ortaya koymak lazım.
    hangi seçmenin hangi partiye destek olduğu, hangi aşiretlerin kimlerden yana tavır koyduğu, hangi medya organının kimi parlattığı falan önemli değildir.

    ilk defa oy hırsızlığının, düzenbazlığın minimum seviyelerde yaşandığı bir seçimden, kurucusu olduğu parti %40 civarı oy alarak belli bir baremi tutmuş;
    ancak iktidarı kaybetmiştir.

    meclise giren diğer 3 parti için de sonuç başarılıdır.

    buradan nereye geleceğiz?

    toplumdaki sert tepki, bir önceki genel seçimlere oranla oldukça gerileyen eski iktidar partisinin oyları, cumhurbaşkanlarının her fırsatta siyasete el atması ile doğrudan ilgilidir.
    dayatmaların, sertliklerin, zulmün karşılık bulmamasıdır.

    kendisinin "öyle ya da böyle şampiyon oldular" şeklinde nitelediği kulübümüz, yine kendisi ile geçmişte bir takım problemler yaşamıştır.
    şöyle biraz geriye gidiyorum...

    avrupa kupası'nda sahamızda elendiğimiz hamburg maçı...
    (bkz: 19 mart 2009 galatasaray hamburg maçı)

    eski açıkta maçı izlerken anons geldi, sayın erdoğan stada teşrif etti.
    tribünlerin çoğu yuhaladı kendisini...
    o zaman için siyasi olarak bu denli sert bir tavır yoktu kendisine, ama uğultu yüksekti.

    tt arena ali sami yen spor kompleksi açılış töreni...
    (bkz: 15 ocak 2011 ali sami yen arena açılışı)

    merhum başkanımızözhan canaydın'ı siyasetine alet eden dönemin bir yöneticisi ve erdoğan'a olan büyük tepki, tribünlerde infiale yol açtı.
    memleketteki sert kutuplaşma, kitlesel olarak büyük bir patlamaya neden olmuştu.
    zamanın başkanı adnan polat, kameralardan yuhalayanları tespit edip emniyet görevlileri ile bunları paylaşacağını söyleyince, galatasaray sağduyusu devreye girdi ve polat'ın hem başkanlığı, hem de ibrası sıkıntıya düştü.
    ilk seçimde de gönderildi.

    tayyip erdoğan ile kulübümüzün ilişkileri, daha sonra albayrak'ın deneyeceği bir ziyaret hamlesine kadar tekrar normalleşmeyecekti.
    hatta bu süreçte, erdoğan tarafından stadyumumuza bir gönderme yapılarak, "tek bir allah kuruşumuzun" olmadığı söylenecekti.

    ki galatasaray, allah kuruşu değil,türk lirası kullanırdı.

    gel gelelim, ülke tarihinin en büyük kırılma noktalarından bir tanesine...
    (bkz: gezi direnişi)

    taksim'in göbeğinde, imparatorluk hayallerini süsleyen bir yapının kondurulmaması ile ilgili büyük bir tepki aldı erdoğan.
    her kesimden insan, mecazi değil gerçek anlamda, canları pahasına oradaydılar.
    ki memleketin pek çok yerinde, o canlar maalesef ki kaybedildi.

    galatasaray lisesi, dönemin önde gelen adamları olan yiğit bulut vefatih altaylı'ya "sorarlarsa bizden değiller" pankartını hazırlamıştı.
    liseden toplu şekilde eylemlere, direnişe çıkıldı.

    dönemin başkanı aysal, berkin elvan cenazesine açık açık çiçek gönderip, açıklamaları ile de direnişe destek veren tek spor kulübü başkanı idi.

    haliyle, erdoğan ve kurmayları, bu hamleleri de görmüştü.

    ve günümüze yakın tarihler...
    2014 - 2015 sezonunun neredeyse tamamına yakınında, seyrantepe metrosu'nun tamir ve bakımının bir türlü bitirilmemesi durumu.
    her maçta, bacaklarımız kopana kadar yürüdüğümüz sanayi durağı, sıkış tepiş 30.000, 40.000, 50.000 adamın 3 metrelik kaldırımlarda yol alma çabaları...

    düşünün,
    memleketin her tarafında inşaatlar var ve basit bir metro bakımı yaklaşık 7-8 aydır bitmiyor;
    ya da bitirilmiyor...

    taraftarın çektiği eziyet, passolig saçmalığı, falan filan...
    passolig'e giden yolda, stadyumlarda "her yer taksim her yer direniş" sloganının atılmasından korkulduğunu da akıllarda tutmak gerekiyor.

    son olarak, 2014 - 2015 sezonunda yaşadığımız, albayrak tarafından bizlere yaşatılmak zorunda kalınan aksaray ziyareti...
    (bkz: galatasaray futbol takımı'nın aksaray ziyareti)

    ilişkileri normalleştirmek için futbolcuların da siyasete alet edildiği bu organizasyonu, çoğu zaman sempatik tavırları ile dikkat çeken albayrak organize etmişti.
    bu ziyaret, iktidarın bu denli sertleştiği, muhalif durarak belki de bunca haksızlığa bir duruş sergilenmesi gereken bir dönemde yapıldığı için tartışıldı.
    çünkü galatasaray, tevfik fikret'in izinden giden, başı dik ve güç odaklarına muhalif bir geleneğin adıydı.
    (bkz: fikri hür vicdanı hür irfanı hür bir galatasaraylıyım)

    fatih terim'in ayartılması, demirören başkanlığı, milli takımların tarihin en kötü performanslarını yaşaması,
    hep bu tarihlere denk geldi.

    ırkçılık, şike, adam kayırma, kadrolaşma ve diğer tüm yaşanılanlar,
    bu süreçlerin eseriydi.

    velhasıl kelam, dün akşamki seçimlerde diretmenin, tek adamlığın, parti devletinin önüne geçilmiş,
    çoğulcu demokrasi ve çok seslilik istenmiş,
    eski iktidar partisine de uyarı verilmiştir.

    adnan polat, taraftarın yanında durmayıp, erdoğan'ın safında yer aldığı için gitmiştir.
    albayrak, benzer nedenlerden dolayı kulüp içinde sempatisini kaybetmiştir.
    ve erdoğan...

    memleketin huzura kavuşması,
    siyasi anlamda daha yumuşak süreçlerin yaşanması,
    sportif alanda büyük başarıların kazanılması için,
    yaptıklarını yeniden gözden geçirmelidir...
  • 526
    yönettiği ülkede, devlet televizyonunda, bir kurumun başına getirdikleri mafyanın biri, alenen adam tehdit ediyor. kendisi güçlü bir devlet adamı olsaydı o yayın orada durdurulur, tehdit eden o mafya da trt kapısından eli kelepçeli çıkarılırdı. ülkede suç işlemeyen, düzgün insanları korkuyla yaşar hale getirip, suçluları el üstünde tutan zihniyeti büyütüp yeşertmiş, sonucu da işte bu olmuştur. bundan daha fazlası canlı yayında çekip vurmasıdır.
  • 478
    kendisi gazi mustafa kemal atatürk’e hiçbir zaman soyismiyle hitap etmez. nerede, ne zaman, nasıl ve ne şekilde olursa olsun, sadece ve sadece ‘gazi mustafa kemal’ der. atatürk demez çünkü atatürk’ü atası olarak görmeyi zinhar reddeder. bu işin görünen kısmı. yani açın bakın bütün açıklamalarına ve videolarına, bunu rahatlıkla görebilirsiniz. görünmeyen kısmı da yine kendisi yine mustafa kemal atatürk’ü bu ülkenin kurtarıcısı ve kurucusu olarak kabul etmez. bunu kendisine asla yakıştırmaz zira aslında kendisine göre bunu yapan sadece ve sadece vatanı için kanlarını ve canlarını feda etmiş şehit ve gazilerimizdir, yani bir kişiye addedilemez. bu da işin görünmeyen kısmıdır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın