bu sözlükte sürekli reklamı yapılıyordu başlarda. açıkçası ben böyle reklamları sevmem, samimiyetten yanayım tabii samimiyetin en büyük samimiyetsizliğe dönüşmemesi kaydıyla. ancak paydamız galatasaray olduğundan baştan beri hep desteklemeye çalıştım kendimce. fakat yazılarında bağlaç hataları gözüme çarpıyordu, bunu da bu başlığa girdim, anında geri dönüş geldi, zamanınız varsa yazıları redakte etmek ister misiniz diye. kendimi anlatan bir yazı ve kontrol için gönderilen bir metni redakte edip geri gönderdim, hemen başla abi dediler. bu şekilde başladım baya da süre geçti ama açıkçası işlerin bu kadar büyüyeceğini hiç düşünmemiştim. ben ki mesleğimi bile etiket olarak hiç kullanmazdım (benim meslek sosyal medyada etiket olarak sık kullanılan bir meslek çünkü) plase dergi ismini kullanmaya başladım artık.
dergiye yönelik eleştirilere cevap verebilecek bilgim de fikrim de yok, içeriğe yönelik eleştirilere cevap verecek bilgim ve fikrim var ama. her ne kadar sözlük bünyesinden çıkmış olsa da galatasaraylı bir oluşum değil, tarafsız kalmak isteniyor ama herkesin tuttuğu bir takım var nihayetinde ve okuduğum yazılarda, dinlediğim podcastlerde bunun yansımalarını net şekilde görüyorum ben, çoğunluk da galatasaraylı, o çok net.
başladıkları nokta ile geldikleri nokta arasında katedilen mesafe, tamamen gönüllülük esasıyla hereket eden bir oluşum için bence muazzam. kendime bir paye çıkarabilmeyi isterdim aslında ama son yaptıkları işte hiçbir katkım yok ne yazık ki. spor medyasından isimlerle podcast serilerine başlamışlar, mükemmel kayıtlar mı? bence değil, kısmen içlerinden biri olarak söylüyorum bunu, ama üniversite öğrencilerini, gelecekte spor medyasında yer alma hayali kuran gençleri bu isimlerle buluşturmaları, tanıştırmaları, onlarla söyleşi yapma şansı vermeleri bence harika bir iş. buna benzer şeyleri onlara da söyledim, ekipteki içerik üreticilerine de söyledim, bir de buradan belirteyim, hem bir tür destek de olmuş olur bu. sen kimsin adı altında 3 podcast paylaştılar ki biri eski hakem
seçim demirel, biri
nevzat dindar, biri
can ayhan ve devamı da geliyor. mehmet ayan var, ılgaz çınar var bildiğim kadarıyla. benim çok sevdiğim bir kadın olan banu yelkovan olabilir deniyor vs.
dediğim gibi eksikler var, başta bu podcastleri bir çalma listesi şeklinde düzenleyebilirler mesela ki bunu ilettim kendilerine. daha iyi sorular sorulabilirdi, daha iyi ekipmanlar kullanılabilirdi ki zaten bunu yaparım diyen herkese de kapılar açık. ama her şeyden öte benim önemsediğim kısım üniversite öğrencilerine bu fırsatı yaratmış olmaları ve bu zamana kadar yaptıklarıyla da bu insanlardan o olumlu dönüşleri alabilmiş, bu podcastleri kaydedebilmiş olmaları. kurucular, yönetimdekiler isteselerdi biz yapacağız bunları diyebilirlerdi ama bağlantıyı kurup izinleri alıp tamamen öğrencilere, yeni mezunlara bıraktılar ki muhtemelen o isimleri ikna etmelerinde bu tavrın da etkisi oldu.
https://open.spotify.com/...1CgD7oEb0KJveNgXxxEobir an önce bu serinin bir çalma listesine dönüştürülmesi dileğiyle.