• 1
    evet, büyük emekler sonunda bu başlığı açabilecek noktaya gelmemizden dolayı çok mutluyuz her şeyden önce. bugün 17 mi 18 mi artık kaçıncı gün bilemiyoruz. * herhalde iki aya yakın bir zamandır da projeyi kurgulamakla, sistemi belirlemekle uğraşıyorduk. sağ olsunlar, kimin kapısına gittiysek de elimiz dolu gönderildik. çok zor geçmesi düşünülen süreci ekipteki her arkadaşımızın ayrı ayrı katkılarıyla gerçekten inanılmaz kısa bir sürede ve daha az yorularak tamamladığımızı da söylemek lazım.

    büyük bir hedefle, en başta da ciddi bir vizyonla ve alışılmışın da dışına çıkarak ürettiğimiz marjinal projelerle beraber plase dergi'nin kuruluşunu tamamladık. istedik ki türkiye'de ayaklar altına alınmış olan spor, biraz da olsa hak ettiği noktaları görebilsin, hak ettiğince saygın şekilde insanlara ulaşabilsin. istedik ki her karışı sorunlarla çevrelenmiş, insanı gerginlikten her gün birbirine saldırır hale gelmiş ülke nihayetinde artık spor kültüründen içine rahatça bir nefes çekebilsin...

    plase dergi olarak tüm bu sis bulutunu açmaya geliyoruz diyebiliriz. makalelerin yanında çok eğlenceli köşelere de dergimizde yer vereceğiz. örneğin efsane asist köşemizden ''sergio busquets'in messi'ye yaptığı muazzam(!) asistlerin'' fışkırdığını göreceksiniz. ilk on bir köşemizde bir top list şeklinde örneğin bir numarasında kevin großkreutz olan galatasaray futbol takımı tarihinin en verimli futbolcularını bulabilirsiniz. veyahut enteresan anları da gülmekten mahrum kalmamak için kaçırmayın deriz. ha sadece gülecek de değiliz:

    başarıya çıkan yol'da futbolun içindeki insanların -teknik direktöründen masörüne- ait oldukları noktaya nasıl geldiklerini paylaşacağız.
    plase değerlendirme ise ekibimizin türkiye'deki başta futbol okullarını, spor tesislerini, her türlü sporun yapıldığı alanları ziyaret ederek okuyucuya bilgilendirme yapacağı bir projemiz. tesis binasının yapısından, zeminlerin kalitesine kadar çok geniş içerikli değerlendirmeler yapmak dergimizin bir misyonu. böylelikle spora başlama evresinde olan bu ülkenin çocuklarına deneme yanılma ile zaman kaybetmelerine izin vermeksizin tavsiye olacak bilgiler vereceğiz. tüm değerlendirmelerimizin sonunda yapacağımız puanlamayla da bu organizasyonların kendilerini düzeltip geliştirmelerine yardımcı olmak en büyük dileğimiz.

    tabi bir de analiz konumuz var. bu işin piri adamlardan yani arda turanlardan harika bir ekip kurduk. en kısa zamanda bu alanda ses getirici çalışmalarımıza yer vereceğiz. zaten dergi olarak en büyük farklarımızdan biri de hem hikayeciliği hem analiz- taktiksel değerlendirmeleri üst düzey yapabiliyor oluşumuz. sözümüz söz, namus sözü! türkiye'nin hem hikayecilikte hem analizde en iyi kadrolarını kurup en iyi çalışmalarını üreteceğiz...

    ve en önemlisi derginin sözlük yazarlarımıza bir şampiyonluk hediyesi olmasını diliyoruz. sözlükten ister yazar ister çaylak olsun bize göndereceğiniz, yayımlanmasını istediğiniz yazılarınızı iletişim adreslerimize veya mesaj yoluyla bizlere iletip editör kontrolüne sunabilirsiniz. bunu şu anda sadece sözlük yazarları için yapacağız, eğer bizlere gelen yazı kontrolden geçerse de gerçek isminizle veya nick'iniz ile emek verdiğiniz yazınızın altında imzanızın olmasını sağlayacağız.

    ekibe dönecek olursak,

    ekibimizden sözlükte bulunanlar: jolenejolene, monacoprensi, dream big and dare to fail, nondakeitakewell, ocgunsson, defansin ablasina sarkan golcu, cheersdarlin, juan kaan kural, aslanaga, atom, santrafor48, conte, golyollari, kaideyi taciz eden istisna, makedonyali, outta control, riffidy, yuc11, robb stark, tamanlamiylaotuzkarakterlinick ve amisos (usta tiyatrocu efekti verdik)

    ve teklifimizi kabul etmiş olup daha sonra aramıza katılacak birkaç güzel dostumuz... *

    tüm tarafsızlığımızla, her takım taraftarlarından yazarlarımızla ve daima doğru olanın peşinden gideceğimiz bu yol hepimize hayırlı olsun arkadaşlar. plase dergi için emek vermiş herkese de sonsuz teşekkür ediyoruz. var olun...

    dergimiz: http://plasedergi.com/

    sosyal medya hesaplarımız:
    https://twitter.com/PlaseDergi
    https://www.instagram.com/plasedergi
  • 7
    sevgili galatasaray sözlük ailesi,

    2018 nisan ayında başladığımız plase dergi yolculuğunda sözlük ailesinin öncelikle varlığımıza sonra da duyurularımıza, paylaştığımız yazılarımıza, sosyal medya hesaplarımıza gösterdiği ilgi ve teveccühten dolayı hepinize teşekkür ederiz. sözlüğün içerisinden çıkan bu oluşumu destekleyen sevgili editörlerimize ve moderatörlerimize de şükran duyuyoruz.
    kısa bir süre içerisinde kıymetli yazarlarımızın desteğiyle 200 makaleye yakın bir yayın kaynağı oluşturduk. sosyal medya hesaplarımızdan gündemin nabzını tutmaya çalıştık ve çekilişlerimizle bizleri takip eden birçok galatasaraylı dostumuzu türk telekom arena'da ağırlama fırsatı bulduk.

    2018 yılını uğurlamaya hazırlanırken dergimizin bebek adımlarını geride bıraktığını ve artık kendinden emin adımlarla türk spor medyasında koşmaya başlayacağını da gururla söyleyebiliyoruz. yeni yıla girerken süper lig takımlarının yöneticileriyle, futbolcularla ve hakemlerimizle de röportajlar hazırlığına geldik bile. anlaşma yaptığımız istatistik şirketinden aldığımız verilerle çok yakında yayıncı kanalı kıskandıracak nitelikte paylaşacağımız analiz ve scout raporlarıyla sizlerin de beğenisini kazanacağımızdan eminiz.

    işte bu sebeple; dergimizin kaynakları ve çalışma alanları çoğaldıkça parlak zihinlere ve özgün kalemlere ihtiyaç duyuyoruz.
    ihtiyacımızı da, doğduğumuz yer olan galatasaray sözlükten beslenerek gidermek hepimizin ortak isteği. bu doğrultuda bizimle çalışmak isteyen ve aşağıdaki kalifikasyonlara sahip arkadaşlarımızı bizimle iletişime geçmeye davet ediyoruz.

    - sosyal medya uzmanları : derginin instagram, twitter ve youtube kanalı hesaplarını haftalık programları doğrultusunda görseller ile destekleyecek sosyal medya kurtları
    - yazarlar : kalemlerini konuşturmak konusunda istekli, doğruları ve gizli kalmış gerçekleri anlatmaya hevesli, özgün içerikler ile kendi okuyucu kitlesini yaratmak isteyen kelime ustaları
    - editörler : sevgili yazarların arkasını toplayan, içerik ve nitelik yönünden yazarlara yol gösterecek olan yürüyen türk dil kurumu şubeleri

    ben de yukarıda saydıklarınıza sahibim diyen ve thierry henry gibi plaseyi köşeye göndermeyi seven tüm yazarlarımızı bekliyoruz. iletişim için mesaj yoluyla irtibata geçebilirsiniz.

    sevgilerimizle.
    plase dergi ailesi.

    web : http://plasedergi.com/
    iletişim : plasedergi@gmail.com
  • 9
    an itibariyle takımımız adına her şey güllük gülistanlık değil burası bir gerçek. ancak ilgin 7. haftasında 15 takım 6 puanlık fark aralığında yer alıyorken, fenerbahçe ve beşiktaş’ın da bizden aşağı kalır yanı yokken, o kadar gereksiz bir yazı yayınlamışlar ki akıl alır gibi değil. fatih terim’i eleştirmemiş içlerindeki nefreti kusmuşlar. adam ego yazmış, inat yazmış, trip yazmış sanırsın daha önceki şampiyonluklarda inat, ego ve trip yok. bir de emre ve volkan’dan nefret edildi, hasan şaş ve terim’e tapıldı, aslında galatasaray taraftarı hep gerçeklerden kaçtı diye bir şey saçmalanmış. fenerliler truva mı yaptı hayırdır bu kadar aptalca cümleler nasıl bir araya geldi? yazık kardeşim, eleştirin eyvallah da saçmalamayın. hele hele fatih terim ve volkan-emre ikilisini aynı cümlede kullanmayın.

    http://plasedergi.com/...-terimin-son-donemi/
  • 10
    http://plasedergi.com/...-terimin-son-donemi/

    bu yazı beni de çok rahatsız etti.
    doğru noktalar var mı?
    peki tabii..

    ancak sayfayı açtığınızda,
    bazı kısımları okuduğunuzda,
    hele bir de sanki lig kopmuş, artık şansımız kalmamış gibi bir uslubü görünce,
    ve yazının bütünlüğü düşündüğünüzde sanki hoca* taze kovulmuş, onun etkileri anlatılıyor gibi bir havası var.

    sözlükte ve galatasaraylı çevrelerde sıklıkla medyada galatasarayın gücü yok, hep karalanıyor diye üzülüp dururuz.
    aha bakın işte, sosyal medyada, bizden diyebileceğimiz bir platformda* bile bu tarz bir yazıyı görmek beni çok üzdü. ne desek boş.
  • 11
    barış atay isimli, ne işle iştigal ettiği hiçbir zaman tam olarak anlaşılamayan, kerameti kendinden menkul zatın 2016 yazında nokta dergisinde yazdığı, iftira, safsata ve mübalağalarla dolu fatih terim analizinden (!) sonra okuduğum en saçma fatih terim değerlendirmesine imza atan platform. saçma olmasının yanında gerçeklerden kopuk ve kasıtlı saldırı amacı alenen görülüyor.

    yazının içinden tek tek cümleler seçip "ya kardeşim ne alakası var bununla?" demeye gerek dahi yok ki bir çok yazar benden önce bu zırvalıklara değinmiş.

    "büyük bir çöküş" ha? görüşeceğiz.

    http://plasedergi.com/...-terimin-son-donemi/
  • 12
    http://plasedergi.com/...-terimin-son-donemi/

    alihan'cım üzgünüm ama olmamış.

    bak derginin reklamı oldu, güzel hit almıştır, eğer amacın da buysa tebrikler, başardın ama bir abin olarak, üzülerek söylüyorum ki bu yazı olmamış.

    bak günlerdir hepimiz eleştiri yapıyoruz. gayet medeni şekilde herkes her şeyi yazıyor. *

    fatih terim kendisi de kolay kolay yapmadığı şekilde hatasını kabul ediyor. (suçun bir kısmını üstünden atmaya çalışsa da)

    gel gör ki şu yazı cidden fiyasko.

    uefa kupalı, toplamda 8 kere şampiyon olmuş, son 2 yılın şampiyonu ve bu yıl da 7. hafta sonunda en yakın rakibinin 1 puan gerisindeyken fatih terim için yazılacak şey değil bu.

    takım ve oyunumuz rezalet, hiçbir lafı yok buna kimsenin. hatta normalde 7 hafta 10 puana hoca değişir galatasaray'da ama mevcut durumda yapılacak şeyler ve yazılacak şeyler bunlar değil.

    "büyük bir çöküş: fatih terim ve son dönemi" bu başlık bile yazının geri kalanını okumamak için sebep aslında.

    büyük çöküş? son dönem?

    hayırdır bizim bilmediğimiz ama sizin bildiğiniz bir şey mi var?

    plase dergi direkt içimizden çıkan bir oluşum olduğu için bizim için yeri ayrı ama şu yazıyı iyi niyetli bulamadığımı üzülerek söylemek zorundayım.
  • 14
    http://plasedergi.com/...-terimin-son-donemi/

    bu yazıyı yazan arkadaş ocak ayında sözlükte bir entry daha yazmıştı, çoğu kişi hatırlıyordur. tam 11 başlık altında yönetimin hocaya nasıl ihanet ettiğini uzun uzun anlattığı yazısı baya ilgi çekmişti, ekşi/twitter vs. platformlarda dahi popüler olmuştu. yönetimin ihanetlerine(!) karşı hocayı korumaya çalışıp entry'sini;

    --- alıntı ---

    taraftar artık işin farkına varmalı, yoksa fatih hocanın galatasaray'daki son dönemini kendi ellerimizle rezil edeceğiz.

    #fatihterim

    --- alıntı ---

    şeklinde bitirdikten sonra ne oldu da hocanın son döneminin çoktan rezil olduğuna karar verip böyle bir yazı kaleme aldı merak ediyorum. belki biraz da böyle dikkat çekmek istemiştir.
  • 16
    sözlük bünyesinden doğup büyüyen plase dergi'de monacoprensi nickli yazar, çok tartışılan bir fatih terim yazısı yazmıştı yakın zaman önce. fatih terim hakkında yazdığı o yazı için onu ekşisözlükte de burada da eleştirdim. daha doğrusu onu değil, yazıyı eleştirdim. sabretmek gerektiğini, herkesin üzerimize geldiği şu dönemde sakin kalıp birlik olmak gerektiğini düşünüyordum. hala aynı fikirdeyim ama bir fark var, sakin kalamıyorum. benim sabrımı taşıran şey tek bir isim; belhanda. hocanın belhanda inadı yüzünden 27.10.2019 tarihinde oynanan beşiktaş maçı öncesi kadroyu gördüğüm anda 2 3 hafta sözlüğe bir şey yazmayacağımı belirten bir entry girdim. zira hocaya saygısızlık etmek istemiyordum ama belhanda ısrarı beni delirtmişti artık dün akşam.

    şimdi bu entryi girme nedenime gelelim. kıyısından köşesinden katkı vermeye çalıştığım plase dergi'nin tık almasını, yazıların okunmasını elbette istiyorum. zaten okunmasın diye yazacak, emek verecek halimiz yok. dolayısıyla da o çok tepki çeken(tepki gösterenlerden biriydim) fatih terim yazısı için söylenen ''tık alacaklar, istedikleri oldu'' eleştirilerine katılmıyorum. elbette tık almak istiyorlar yazanlar ama galatasaray sözlük bünyesinden doğmuş bir oluşumun, tık almak uğruna galatasaray'a saldıracağını düşünmek bence mantıklı değil. peki o halde neden o kadar sert bir yazı yazıldı? geldiğimiz noktada o eleştirel yazının nasıl bir motivasyonla yazıldığını gayet iyi anladığımı düşünüyorum, çünkü dün akşam sabırlı davranmayıp da maç sonrasında belhanda ya da fatih terim başlığına bir şeyler yazsaydım, o yazıdan çok daha sert bir şey çıkartırdım ortaya. tarafsız olmak isteyen, hatta bir bakıma seçtiği yol düşünüldüğünde tarafsız olması gereken bu oluşum, aslında tam olarak taraf olduğu için o yazı yazıldı. salt mantıkla değil, duygularla yazıldı.

    fatih hocayı seviyorum. babamın oğlu diye değil, galatasaray'a katkı verdi diye, hepimizin hayalini kurduğu başarıları bize yaşattı diye seviyorum. ama sadece bu sene değil 2 senedir kötü oynuyor galatasaray ve dahası bir arpa boyu yol da alamıyor. ekşisözlükte de yazar olmam ve bu sözlük sayesinde tanıdığım bazı yazarların yazılarını orada paylaşmam konusundaki ricalarına karşılık hep dediğim bir şey var; abi siz yazın, ben beğendiğim bir yazıyı zaten paylaşırım, ama içime sinmeyen bir yazıyı paylaşmam. görüşlerinize katılmasam da nesnel bilgilerle destekli yazıları, iyi kotarıldığını düşündüğüm yazıları paylaşırım dedim, paylaşıyorum da. bunu tık alalım diye yapıyorum, tıpkı bu sözlükte yazan yazarların okunmak istemeleri gib, fav almak istemeleri gibi; tıpkı twitter'da, instagram'da like almak istemek gibi. işte bu yazıyı da tık alsın diye paylaşıyorum ama onca yazı arasından bunu seçiyorsam bir nedeni var. benim 2 senedir kötü oynadığını düşündüğüm galatasaray'ın neden kötü oynadığını anlatan bir yazı bu, tıpkı o çok tepki çeken fatih terim yazısı gibi. o yazının sorunu giriş kısmıydı, hocanın karakterinden bahsetmesiydi. gelgelelim o gün tepki gösterdiğim o karakter analizine belhanda sevdası sebebiyle katılacak durumu geldim neredeyse.

    http://plasedergi.com/analiz/galaanaliz/

    ne olur eleştirin bu yazıyı, haksız deyin, yanılıyor deyin, çürütün bu yazıyı. ben fatih terim gibi bir hocanın 2 senedir kötü futbol oynattığına inanmak istemiyorum artık çünkü, ne yazık ki inanıyorum ama. çok kötü oynuyoruz.
  • 17
    youtube yayınlarımızın ikinci bölümü yayınlandı. bu hafta chakiz ve monacoprensi beşiktaş galatasaray derbisi, fenerbahçe konyaspor ile başakşehir trabzonspor maçları ve ekip içimizdeki garip olaylarla enleri konuştu. keyifli seyirler dileriz.

    derbi:
    https://youtu.be/FXXEXhA1qpI

    fenerbahçe konyaspor maçı: https://youtu.be/HfW7_N1ecOs

    başkaşehir trabzonspor maçı: https://youtu.be/VsGqKrXwsWc

    ekip içi:
    https://youtu.be/hp6ffoGMo0c
  • 18
    15 mart 2020 galatasaray beşiktaş maçıyla ilgili maç önü yazısı yayınlayan dergi.

    http://plasedergi.com/...isi-mac-onu-analizi/

    fatih terim ve sergen yalçın‘in daha önceki karşılaştığı maçlarda hangi teknik adam nasıl tercihler yapmış, sonuçları neler olmuş, bu derbide neler olabilir, maçın kritik detayları neler... dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. umarım beğenilir.

    umarım galatasaray’ım kazanır.

    allah utandırmasın...
  • 19
    bu sözlükte sürekli reklamı yapılıyordu başlarda. açıkçası ben böyle reklamları sevmem, samimiyetten yanayım tabii samimiyetin en büyük samimiyetsizliğe dönüşmemesi kaydıyla. ancak paydamız galatasaray olduğundan baştan beri hep desteklemeye çalıştım kendimce. fakat yazılarında bağlaç hataları gözüme çarpıyordu, bunu da bu başlığa girdim, anında geri dönüş geldi, zamanınız varsa yazıları redakte etmek ister misiniz diye. kendimi anlatan bir yazı ve kontrol için gönderilen bir metni redakte edip geri gönderdim, hemen başla abi dediler. bu şekilde başladım baya da süre geçti ama açıkçası işlerin bu kadar büyüyeceğini hiç düşünmemiştim. ben ki mesleğimi bile etiket olarak hiç kullanmazdım (benim meslek sosyal medyada etiket olarak sık kullanılan bir meslek çünkü) plase dergi ismini kullanmaya başladım artık.

    dergiye yönelik eleştirilere cevap verebilecek bilgim de fikrim de yok, içeriğe yönelik eleştirilere cevap verecek bilgim ve fikrim var ama. her ne kadar sözlük bünyesinden çıkmış olsa da galatasaraylı bir oluşum değil, tarafsız kalmak isteniyor ama herkesin tuttuğu bir takım var nihayetinde ve okuduğum yazılarda, dinlediğim podcastlerde bunun yansımalarını net şekilde görüyorum ben, çoğunluk da galatasaraylı, o çok net.

    başladıkları nokta ile geldikleri nokta arasında katedilen mesafe, tamamen gönüllülük esasıyla hereket eden bir oluşum için bence muazzam. kendime bir paye çıkarabilmeyi isterdim aslında ama son yaptıkları işte hiçbir katkım yok ne yazık ki. spor medyasından isimlerle podcast serilerine başlamışlar, mükemmel kayıtlar mı? bence değil, kısmen içlerinden biri olarak söylüyorum bunu, ama üniversite öğrencilerini, gelecekte spor medyasında yer alma hayali kuran gençleri bu isimlerle buluşturmaları, tanıştırmaları, onlarla söyleşi yapma şansı vermeleri bence harika bir iş. buna benzer şeyleri onlara da söyledim, ekipteki içerik üreticilerine de söyledim, bir de buradan belirteyim, hem bir tür destek de olmuş olur bu. sen kimsin adı altında 3 podcast paylaştılar ki biri eski hakem seçim demirel, biri nevzat dindar, biri can ayhan ve devamı da geliyor. mehmet ayan var, ılgaz çınar var bildiğim kadarıyla. benim çok sevdiğim bir kadın olan banu yelkovan olabilir deniyor vs.

    dediğim gibi eksikler var, başta bu podcastleri bir çalma listesi şeklinde düzenleyebilirler mesela ki bunu ilettim kendilerine. daha iyi sorular sorulabilirdi, daha iyi ekipmanlar kullanılabilirdi ki zaten bunu yaparım diyen herkese de kapılar açık. ama her şeyden öte benim önemsediğim kısım üniversite öğrencilerine bu fırsatı yaratmış olmaları ve bu zamana kadar yaptıklarıyla da bu insanlardan o olumlu dönüşleri alabilmiş, bu podcastleri kaydedebilmiş olmaları. kurucular, yönetimdekiler isteselerdi biz yapacağız bunları diyebilirlerdi ama bağlantıyı kurup izinleri alıp tamamen öğrencilere, yeni mezunlara bıraktılar ki muhtemelen o isimleri ikna etmelerinde bu tavrın da etkisi oldu.

    https://open.spotify.com/...1CgD7oEb0KJveNgXxxEo

    bir an önce bu serinin bir çalma listesine dönüştürülmesi dileğiyle.
App Store'dan indirin Google Play'den alın