türk futbolu gariptir
her yeteneği kaldırmaz
zombileri oynatır da
gençleri pek tutmaz
şimdi; saçma salak şekilde uyarladığım bu şiirin özerle bir ilgisi var elbette.
fenerbahçeliler son zamanlarda tutturmuşlar bir türkü gidiyor. takımlarını övecekler ya, başlıyorlar yıldızlarını saymaya: "bizim orta sahada
alex var, sonra forvetin arkasında
alex var, e ileri uçta
alex var, sonra bizim alex var
brezilya milli takımında da oynuyor, alex'i saymadan olur mu? adam kaç kere asist kralı oldu" diyerek takımın 10 numarası alexten takım kaptanı alex'e kadar sayıp döküyorlar. bu yıldızlar topluluğunu uzun uzun saydıktan sonra, sıra geliyor
özer hurmacı'ya:
- çok büyük futbolcu olacak bu çocuk.
- he gardaş doğru dedin valla, yaşı
genç, uzun yıllar oynar, sonra avrupa'ya satarız.
- renkdaşlar adamın tarzı biraz
cristiano ronaldo'ya mı benziyor ne?
- ondan da iyi olacak sevgili renkdaşım, helal olsun
aziz başkan'a...
adamın geleceğine dair bunca umut beslendikten sonra, yıllar önce özer'i galatasaray'ın transfer etmek istemesi aklıma geldi. "helal olsun lan
özhan canaydın'a, adamı taa 12 yaşında keşfetmiş olmalı." diye düşündükten sonra, şimdiki yaşını merak ettim özer'in. vay anam sol yanım ağrıyor, adamın yaşı meğer
24 imiş. eh, ben size artık ne diyeyim?
"yahu bizim
arda da iyi oyuncu,
galatasaray'a ne güzel faydası dokunuyor" dediğiniz zaman "çüş lan adam 22 yaşına gelmiş, artık bir nane olmaz ondan" diyen insanlar tutturuyorlar daha büyük adama "
genç yetenek" demeye. yahu utanmaz mısınız? adamın akranı her şeyinizi yarıştırdığınız ezeli rakibinize kaptan olmuş, hala özer'e "genç yetenek" demek neden?
bitiyorum avrupalı takımına 17 yaşında pırıl pırıl yetenekleri koyarken hala
evlense çocuğu olacak adamlara "genç yıldız" , "umut vaad eden oyuncu" dediğimiz zaman. bu zihniyet türk futbolu'na hükmettikçe daha çok başlıklar atarız "
eller roma'ya biz komaya" diye. söz konusu barcelona olunca bojan krkic 20 yaşına gelmeden "acaba bekleneni veremeyecek mi?" demeye başlarız, kendi takımımızın 25 yaşındaki transferine "genç yetenek" deriz. deli oluyorum deli. küçülsün de cebime girsin.
özer iyi bir futbolcu mudur? kesinlikle... keşke galatasarayda olsaydı, rotasyonu seven
rijkaard hocamız için bundan iyi bir
alternatif olabilir mi? ama işte özer budur
*, bu performansla oynayacaktır, kendisini avrupa sahnesinde bu yaşta gösterebildiği için en fazla avrupa'nın orta sıra takımlarına transfer olacaktır. bu saatten sonra özer'in
cristiano ronaldo olmasını beklemek futbolun genel kurallarından bihaber olunduğunun göstergesi.
bu arkadaş ne zaman bu kadar övülüp beğenilmeye başlandı?
23 aralık 2009 fenerbahçe altay maçı sonrasında. neydi bu maçta özer'i değerli kılan? tamı tamına 2 gol atmış olması. 2 gol... aklıma hemen " özer
ankarasporda oynarken
altay ayarındaki takımlara kaç gol atmıştır? " sorusu geliyor. altay fenerbahçe'nin rakibi olunca -renklerden ötürü"
juventus seviyesine mi çıkıyor?
son sözüm de medyaya, fenerbahçe - altay maçı için başka manşet bulamadınız mı da özer hurmacı'yı kastederek "
yeni bir yıldız doğuyor" diyorsunuz? bayılırız milletçe bir balona gaz verip verip de sonra oturup patlamasını seyretmeye. nitekim patlayacaktır. beklentiler arttıkça ve özer bu beklentilere cevap veremedikçe homurdanmalar artacak ve fenerbahçe'den yavaş yavaş kopacaktır.
bizde de aynı şey olmaz mıydı; sabri, arda, aydın 17 - 18 yaşlarında forma giymeye başlamasa bu kadar sabırlı davranır mıydık onlara?
sanırım
özer hurmacı kariyer planlamasını yanlış yaptı. sezon başında ankarasporda kalmış olsa şu an muhtemelen ankaragücü'ne giderdi
* * , orada kendini abartan bir kitle olmadığı için kafası çok rahat bir şekilde oynardı. galatasaray'ın anadolu deplasmanlarındaki en çekindiğimiz oyuncu da olurdu. şimdi anadolu deplasmanlarında yedek kulübesinde poz veriyor.