• 778
    --- alıntı ---

    oktay mahmuti açıklamalarda bulundu

    galatasaray medical park başantrenörü oktay mahmuti, beşiktaş milangaz ile oynanan beko basketbol ligi play-off yarı finali dördüncü maçının ardından açıklamalarda bulundu.

    oktay mahmuti, sözlerine beşiktaş milangaz’ın galibiyetinden dolayı rakip oyuncuları, beşiktaş camiasını ve ergin ataman’ı tebrik edip, kendilerine başarılar dileyerek başladı.

    iki taraf için de zor bir seri olduğunu söyleyen mahmuti, “hakemlik adına utanç verici bir geceden sonra birisi, ‘bizim hakemlerimiz çok iyidir’ demeden önce bence iyi bir düşünsün. basketboldan biraz anlayan bunu görmüş olurdu bu gece. etki altında kalan, düdük çalmaya korkan, tereddüt eden, sürekli provokasyonlara göz yuman, sürekli gerginliği had safhaya çıkartan, dirayetsizlik sonucunda oyunun ritmini bozan bir yönetim herhalde ligdeki play-off mücadelelerine yakışan bir şey değildi” ifadelerini kullanıldı.

    verilen emeklere yazık edildiğini belirten tecrübeli antrenör, “biz yine kaybedebilirdik. bu, hiçbir zaman beşiktaş'ın galibiyetinin değerini küçültmesin, ama yaşananlar türk basketbolu adına ayıptır” şeklinde konuştu

    --- alıntı ---

    http://www.galatasaray.org/...rkek/haber/13582.php
  • 780
    zamanında skibbe ve rijkaard sendromuna tutulmuş romantik düşünce tarzına sahip arkadaşlarımızın yaptığı gibi eleştirilemez zırhına sokulmuş hocamızdır. oysa en büyük zararı bu arkadaşlar hocaya veriyor, farkında bile değiller. oktay bu takımda kalmalı, bu kulübün sembolü olmalı ama hatalarını da görmeli, yöneticilerimizde ona bu hataların giderilmesinde yardım etmeli.
  • 782
    düzen koçudur ve istikrara önem verir. 12 yıllık 1. adamlık kariyerinde 3 takım çalıştırmıştır.* galatasarayla 2+2 sözleşeme yapması bu takım için en az 4 ile 6 yıl arası kalacağına işaret olur ki buda onun istikrarını gösterir. günü kurtarmak için iyi bir adres değildir ki kendisi de böyle bir şey sezdiğinde çalışmayacağını söylemişti. oyuncunun atıp kazanmasından çok, takımın oynayarak kazanmasını ister. (bkz: #960369) bu yazımdaki başarıları yoktur fakat onun yapmak istedikleri en kısa sürede fazlasıyla yerine gelecektir. bu koçla gurur duymamız lazım ve sürekli desteği esirgemememiz gerekir.
    edit: cnyvznin uyarısıyla 2001 de efesin final four 3.lüğünde takımın başında olduğunu teyit ettik. kandisine teşekkürler. *
  • 783
    evvela 2 senede takımı getirdiği yerin rüya gibi olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. takımın üzerinde ki emeği tartışılamaz ve inkar dahi edilemez. eleştiren herkes eminim biliyordur ki şuanda eleştiriliyorsa bu da bizi hayali kurulamayan başarılara alıştırdığı içindir.

    benim birkaç tespitim var;
    1. kritik nokta; sezon boyu artık inat boyutuna gelen ve koçun yapılan tüm telkinlere hatta akıl verircesine söylenen herşeye rağmen size'li şutu olan bir center almaması, alamaması oldu. bütçeydi, maliyetti, takım içi dengelerdi, oyun konseptimizdi...hepsinden biraz var. ancak bugün gelinen nokta pota altında yumuşak kaldığımız gerçeğini ve pick'n roll dışında b planı devreye sokamamanın sıkıntılarını ortaya çıkarttı. orta mesafeli şut atabilen, içeri gömülen savunmayı dışarı çıkartabilecek bir uzunumuzun olmaması bizi epey zorladı. diye bilirim ki özellikle bu sene oyunu tutamayıp bazı periyotlar hayalet gibi oynamanın sebebini pickn roll ve 3'lük atışlarda tıkanıklığın baş göstermesi olarak söylersek abartılı bir yorum yapmış olmayız.

    2.kritik nokta; shipp sonrası takıma katılacak isim çok önemliydi, kolay da değildi o esnada boşta sağlam bir adam bulmak, korkarım bu seride biz sert değildik, yumruğumuzu vurup ezip geçemedik, domine edemedik, bence gelecek vaad eden bir yugoslav yerine geçen sene bize sonradan gelmesine rağmen play off'ta büyük katkı sağlayan jerry johnson misali bir 3 numara bulmalıydık.(mevkileri farklı olmasına rağmen sezon ortasında gelip verdiği katkıyı anlatmaya çalıştım) delici özelliği olan ve tempo yapabilen. velhasıl bunu yapamadık. belki sezon başlarında olsa transfer konusunda daha esnek ve aklı selim hareket edebilirdi ancak öyle yada böyle yapılan seçimin etkisi savunmada vidaları sıkmaya çalışırken ekranda beliren error işareti oldu.

    3.kritik nokta; lakovic varsa oynar.aldıysan oynatmak zorundasın. nasıl ki elimizdeki oyunculara göre sistemi değiştirip, onların güçlü yanlarını ortaya çıkartmalıyız dediysen, lakovic'in savunma yapmaması,yeterince sert olmaması vs.. bunların hepsi saygı duyduğum şeyler. ancak bu adamı 32 yaşında alıyorsan artık bu adamı komple değiştiremeyeceğin gerçeğini de bilmelisin. lakovic yedek ender oynarsa, o zaman elbette lakovic'de de problem vardır ancak korkarım coach sende de...en kritik maçlarda zor deplasmanlarda onun tecrübesini, soğuk kanlı kaldığı zamanları ve etkisini biliyoruz.

    bu takım eurolig mertebesinde savunma yapabilen bir takımdı. dünkü arroyo-bonsu alley hoopları ise tamamen karmaşa ve panik savunmasını gösterdi bize.

    son olarak da coach, oyuncular herkes eleştirilebilir lakin bu saydıklarım cska ve olimpiakos'u yenen ekip. aynı kadro aynı staff.

    ama esas çuvaldız da kendimize: serinin 2.maçında taraftarın tenis maçı izler gibi, ritimsiz ve ateşsiz desteğini de eleştirmeyecek mi misal?. illa salonda cehennem havası olması için fener, cska, olimpiakos ile mi oynamalıyız. yarı final 2.maçı benim için hayal kırıklığı oldu, doymuş bir takım taraftarı gördüm, ama o taraftar bu takımdan son topa kadarı isterken tribünde 40 dk bekleyemeyecek kadar inançsızdı.

    sonuç: hayatta çok çalışmaya, istikrara inanan bir koç oktay mahmuti. ben de ona inanıyorum. hatasız olmadığı anlamına gelmiyor bu ancak kantarın topuzu da olmalı. umarım seneye takımın kimyası yoğun bir sezonu kaldırabilecek takım oyuncularından oluşturulur ve 2 sezonluk tecrübeden herkes gerekli dersleri çıkartır.
  • 784
    galatasaray medical park basketbol takımı'nı hakan üstünberk ile yeniden ayağa kaldıran koç. lakin bu durum, bu sene hiçbir tansiyonu yüksek deplasman maçından ve beşiktaş milangaz karşısında (bence) süpürülmekten ötürü eleştirilmeyeceği anlamına gelmez, gelmemeli. kendisi de mutlaka öz eleştirisini yapacaktır. hakemler hakkında bu kadar konuşmasını da rakibi karşısındaki çaresizliğinin sinirine bağlıyorum. zira galatasaray hiçbir zaman böyle şeylerden rakibinin galibiyetini geri plana atmaya gayret etmez. biz eğer güçlüysek, çıkıp hakemleri de yeneriz, yenmeliyiz. ama netice her ne olursa olsun, her daim bu takımın başında kalmasını isterim, o ayrı.
  • 785
    galatasaray basketbol takımı ile cska moskova'ya sanırım 16 maç sonra ilk kez mağlubiyet tattırmış koç.

    ben kendisini eleştirmeyeceğim zira basketbol konusunda pek bilgili olduğum söylenemez yani bu hakkı kendimde görmüyorum ama herkes eleştirilebilir kimse eleştirilemez veya dokunulmaz değildir, hataları olduğunda hatayı yapan kişiye bu hatalar söylenmelidir. yoksa bu hatalar yine ve yine kendisini tekrarlar.

    şimdi asıl yazmak istediğim mevzu, bu her yerde böyle futbol da olsa böyle basketbol da olsa böyle. takım vs kötü gider eleştirirsin skor taraftarı olarak nitelendirildiğin yetmez bir de akbaba olursun. iyi giderken eleştirildiğinde de pek farkı yok aslında bu sefer sadece skor taraftarı olarak yaftalanmıyorsunuz. e ne zaman eleştirilecek peki abi bu adamlar söylesenize? illa bir gün eleştirilecek ve eleştirilmeli çünkü hiç kimse mükemmel değil ve de bu işin normal olanı eleştirilmektir, anormal olan eleştirilmemektir.
  • 786
    şimdi kendisine yönelik bazı taktiksel eleştirileri kabul etmiyorum.

    birincisi kalıplı uzun meselesi. zaza sonrası hepimizin bu sevdadan vazgeçtiğini düşünmüştüm ama yanılmışım. istediği kadar kalıplı olsun, ayakları çabuk olmayıp, ikili oyunlarda çabuk devrilemiyorsa oyun direk sekteye uğruyor. hem kalıplı olup hem saydıklarımı yapan adamların maliyeti belli. belki andric istediğimiz sertlikte biri değil ama sisteme uygun. örneğin andric ile bonsu'yu yer değiştirsek andric o sistemde beşiktaş'ta 5 dakika süre alamazken, bonsu da beşiktaş'ta gösterdiği performansı galatasaray'da gösteremez.

    bir diğeri, ben shipp sonrası dedovic'in performansını beğendim. sezon ortasında bir başka shipp bulmak zordu. shipp gibi takımları için kilit rol oynayan oyuncular genellikle sezon ortasında boş kalmazlar. mahmuti bence çok doğru şekilde hücumu çeşitlendirmek yoluna gitti ve sınırlı sayıdaki boştaki oyuncu havuzundan çıkan dedovic özellikle penetreleriyle takıma katkı sağladı, performans olarak sırıtmadı.

    beşiktaş serisinde lakovic'te ısrar etmemesi de bence gayet doğruydu. göksenin'in baskılı savunmasına bile bana mısın demeyen arroyo lakovic yokmuş gibi davranıyordu. lakovic'ten savunma beklenmese bile hücumda da yoktu. bence eleştirilmesi gereken ender arslan'da ısrar etmesi olabilir. efes'teki son senelerindeki gibi kendi sahasından top getirip takımı sete yerleştirince bize ancak 7-8 saniye kalıyordu. savunmada da etkisizdi. tutku daha yerinde bir tercih olabilirdi. hele son maçta tutku hiç süre almadı. her ne kadar kendi çapına göre iyi bir seri çıkarmışsa da songaila'nın yerine transfer edilen savovic'ten doğru dürüst verim alamadık kaldığı süre içinde. bilmiyorum bütçe falan sıkıntı yarattı mı ancak savovic yerine oyunumuzu bir üst seviyeye çıkarabilen birini bulabilseydi daha rahat nefes alarak oynardık. ha bana kalsa lakovic'te de ısrar etmezdim ama takımda bu denli oynamak da sıkıntı yaratabileceği için bu konuda bir şey söyleyemiyorum. aslında mahmuti oyuna müdahale ediyor ama düzene çok müdahale eden bir koç değil. bu zamana kadar büyük bir başarı elde ettiğimiz düzen aksamasına rağmen değiştirmeye yanaşmadı. bu finale mal olmuş diye düşünülebilir ama aksi şekilde davransaydı da olumlu geri dönüşün bir garantisi yoktu. ha denememiş olması belki eleştirilebilir ama bence bu tercih hakkını ona tanınmamız lazımdı.

    onun dışında hem takım hem mahmuti yorgun ve formsuz geldi buralara. ancak kolay yolu tercih etmedi mahmuti. bu kulübün vizyonuna yakışır şekilde hareket etti. basketbol gibi ekonomik geri dönüşü olmayan bir sporda maddi şartların sınırlarını zorlayarak yıldızları getirip günlük başarı da sağlayabilirdi ama yabancılar paralarını alamadığı için antremana çıkmayıp, basın bildirisi de okuyor olabilirdi. biz f.terim'in, orhun ene'nin cebinden para vererek yabancıları elde tuttuğu seneleri de hatırlarız. bornova'dan shipp'le, orta sınıf bir pivot olan andric'le, altyapıdan göksenin'le, 20 yaşındaki furkan'la, görev adamı diye transfer edilen gordon'la bir takımın temelini oluşturdu ve avrupada sesini gür şekilde duyurdu. basketbol nedir bilmeyen adamlardan galatasaray basketbol taraftarını yarattı. büyük oynadı.
  • 787
    "biz de seviyoruz ama elestirimizi de yapariz" diyen insanlarin sirf elestiri olsun diye elestirdigi koç.

    eyvallah elestirin de takima orta mesafe sutu olan bir pivot transfer edemedigi icin elestiriliyor hoca. tamam da aslan parcasi, sutu olan kac tane pivot var avrupa basketbolunda ? ben sadece lavrinovic kardesler derim, onlar da 4 numara oynuyor zaten. sutu olan uzunlarin cogu undersize kalir 5 numara icin, suç hocada degil kisacasi.

    he, ben de isterim gelsin kevin loveler gitsin dirk nowitzki'ler falan ama yok oyle bir dunya, kusura bakmayin.
  • 789
    oktay mahmuti'yi çok seviyorum. sadece 2 senedir bizi mutlu ettiği için değil, koskoca bir "spor" kulübünü spor kulübü olduğunu unuttuğu yıllarda ayağa kaldırdığı için. o yüzden onun hakkında birşeyler yazarken ya da konuşurken çok dikkatli olmaya özen gösteriyorum, yanlış anlaşılmaya mahal vermemek adına.

    malum mahmuti'nin menajerlik hakları beobasket grubuna ait. tıpkı djedovic'in, savovic'in, andric'in olduğu gibi... bu konuda bir rahatsızlık mı var bilmiyorum anladığım kadarıyla bu menajerlik grubuna ait olan bütün oyuncular gönderiliyor. andric'in opsiyonu kullanılmadı, djedovic ve savovic'in de kulüpten ayrılacağı konuşuluyor. ("konuşuluyor" kalıbı hoş değil ama dedikodu işte) kesinlikle bir hocanın daha hakim olduğu pazara yönelmesini mantıklı buluyorum hele ki hamleler sezon ortasında gelecekse (savovic ve djedovic'ten bahsediyorum) riski minimuma indirmek adına doğru bir hamledir diye düşünüyorum. ancak bu oyuncuların -özellikle andric'in- gönderilmesinin altında bu transfer işlerinden rahatsız olan bir kesim mi var diye düşünüyorum? gerçi başında bülent tulun olan ve profesyonel eksiği çeken şubeden bahsediyoruz ama... sesli düşünmüş olayım şimdilik, her ne kadar komplo teorisi tadında olsa da.
  • 792
    hocamızın menajeri, hocamızın 4 yıl daha takımda kalacağını açıkladı.

    e bu haberi duyan muhalifler hadi dökülün bakalım buraya. dahiyane fikirlerinizi yazın. bize 4 numara lazımdı, 5 numaramız yoktu, bi arroyoyu tutamadık, hep sistem olmaz biraz da yıldız lazım, neden transfer yaptırmadı, emekleri boşa çıkardı... vesaire vesaire.. sayın hadi hepsini.

    hadi bekliyoruz dökülün...

    hepinize inat diyorum ki;

    söyle aslan yürekli hocam; hangi şampiyonluk sizin yüreğinizden daha büyük?

    nice uzun yıllar takımın başında kalmanız dileğiyle..
  • 793
    elinde tenekeden bir euro challenge kupası olmadığı için bjk tüpgaz koçundan daha az başarılı olduğu iddia edilen büyük hoca.

    zaten 1 senede euroleague takımı yaratmak her insanın yapacağı iş. kendi sahasında her iki euroleague finalistini de yenmesi ve top 8'i son maçta kaçırmasına kimse kupa vermediği için arka planda kaldığı düşünülüyor.

    galatasaray taraftarının hayatında görmediği euroleague'i, ayaklarına getirmiş, çarşamba-perşembe günlerini anlamlı kılmıştır.

    biz basketbol takımının küme düşmemeye oynadığı zamanları da çok iyi biliyoruz. o yüzden oktay hocaya sallamanın anlamsızlığını bildiğimizden eleştirmiyoruz.

    tabi siz o zamanlar ülker-efes ikilisinden birini tutuyordunuz değil mi?

    kendisini 1000 tane ergin'e* değişmem.
  • 798
    bizzat kendisi açıklama yaptı sözleşme yapıldı imzalar atılacak diye. başkan dedi. kulüp resmi sitesi yazdı. yetmedi oktay mahmuti'nin menageri söyledi ama galatasaray taraftarı oktay mahmuti'den daha fazla dert etti bunu.

    arkadaş galatasaray başkanı söz vermiş. bu söz, sözleşmeden daha değerlidir. sözleşme dediğin nedir? kağıt parçası. bugün imzalarsın yarın sanki kovamazsın sözleşmeli personelini. okul arkadaşının pantalon almak için verdiği söze benzemez bu işler. başkan ile oktay mahmuti bu konuda sözleşmişler kamuoyuna da açıklamışlar tamamdır benim için bu iş.

    fatih terim'in de sözleşmesi her sene yenilemek üzerineydi. fatih terim ile hala sözleşme yenilenmedi o zaman bunu neden dert etmiyorsunuz? çünkü fatih terim biliyor ki başkan ona sözü verdi. gerisi laf-ı güzaftır.

    sonuç 4 sene daha galatasaray erkek basketbol takımının coach'u olarak takımın başında olacak kişidir oktay mahmuti
  • 799
    çalıştığım tv kanalının spor müdürü kendisini basketbol programına konuk olarak çağırdı. galatasaraylı ve basketbolsever olduğumu bildiği için "bu hafta oktay hoca'yı çağırıcam, arıyorum şimdi" dedi. bende yanına gittim tabi hemen.

    aynen diyalogu aktarıyorum;

    -hocam çarşamba program var, perşembe yayınlayacağız, gelir misin? geçen sezonu ve yeni sezondaki beklentileri anlatırsın.
    -daha beni kimse aramadı, belirsiz durum var, gelsem ne anlatacağım.
    -ne zaman belli olur koç?
    -arayacaklardı ama hala aramadılar bekliyorum (çok kırgın bir sesle). durum netleşsin söz gelirim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın