resim
Okan Buruk
Görev:Teknik Direktör
Takım:Galatasaray
Yaş:51
Uyruk:Türkiye
  • 15121
    her avrupa maçında rus ruleti oynayan galatasaray teknik direktörü. son rulette hayatta kaldı. (bkz: 23 ekim 2024 galatasaray elfsborg maçı)

    maça 10 dakika kala kadroyu gördüm. eyvah dedim, tam rakibin isteyeceği türden kora kor mücadelede sıkıntı yaşayacak ve geçiş hücumu verecek seçimler yapmış... inanılmaz ofansif bir on bir... icardi, osimhen çift santrafor, arkasında mertens, sağda forvet orijinli barış, solda kanat hücumcu yunus... 3'lü savunma çıkıp kanatları bu kadar ofansif yapmak, çift santrafor + mertens yapmak çılgınlıltı! fakat ilk yarı 3-0 gibi net bir skor alındı. tabii açıklar da verilmişti...

    ikinci yarı ne beklersin? 3-0 öndesin, mertens'i çıkar merkezi üçle, oyunu tut, rakibi kendine çek farkı aç veya oyunu kilitle. zira adamlar mecburen gelecek, geldiler de... peki okan buruk ne yaptı? aynı on birle, aynı dizilişle, aynı taktikle çıktı. ne oldu? elfsborg 3-2'yi yakaladı, herkes deja vu oldu... malum kasımpaşa, rfs skandalları çok taze... o maçlar da aynı şekilde gitmişti!.. yunus şapkadan tavşan çıkarmasa maç gidiyordu yine...

    çıkardığı on bir kumardı, tuttu, ancak oyuna müdahale etmede yine ezberinden vazgeçmemesi büyük eksi... elfsborg gibi hücum potansiyeli kısıtlı takımdan 3 gol yemek ve çok ciddi pozisyonlar vermek karşısında oturup ciddi olarak ekipçe önlem almalılar.

    ayrıca bu takım neden sürekli ikinci yarılarda dünya kadar gol yiyor? neden takım fiziksel olarak düşüyor? bunu da çözmesi lazım hedefi avrupa'da devamsa...
  • 15124
    galatasaray’ımızın antrenörü. yani o kadar çok duyguyu yaşatıyor ki insana. sürekli övmek gerekiyor, eleştirmek gerekiyor. çünkü hep daha iyisini istiyor insan, bu işin raconu da bu. 28 ekim 2024 galatasaray beşiktaş maçını kazanması durumunda yerel lig adına eleştirilecek kısa vadede bir konu kalmayacak ortada.

    konu avrupa, burada kendisi bir güven veremiyor maalesef, ha keza galatasaray’da zaten avrupa’da güven veren bir takım değil çok uzun süredir. tüm eksiler ortaya çıkıyor, bir olmamışlık hissi var. 23 ekim galatasaray elfsborg maçında galibiyeti aldı ve mükemmel bir ilk yarı oynattı takımına. bardağı dolu tarafı, bardağın güçlü tarafı. istediğimizde sonucu alan ve sonucu alırken iyi oyun sergileyen bir takım. ancak bu sefer de bu yılın problemi olan skoru koruyamama problemi karşımıza çıktı. hocanın 2024-25 model galatasaray’ı şampiyonlar ligi seviyesinde olmayı haketmiyor bana kalırsa. oyunu avrupa ligi’nde bile tutamayan ve bu kadar kolay gol yiyen bir takımın şampiyonlar ligi macerası çok kötü olabilirdi.

    hoca bir kere tüm avrupada takımının başında en uzun kalan ve başarılar sağlayan ender hocalardan. bu süreklilik bir istikrar sağlamalı ancak oyunundaki defolar kendini bir şekilde gösteriyor. öne geçmek meziyet ama bu üstünlüğü tutmak da meziyet. hocanın bu konuda bir gelişim göstermesi gerekiyor. çünkü rakipler o kadar çok geri geldi ki galatasaray, taraftarına o güveni veremiyor, maçı rahat izleriz dedirtemiyor.

    ekim ayı bitiyor, hocanın 2.5 senelik süre sonunda elinde tutamadığı tek şey 2024 süper kupası. kalan her şeyi kazandı, dolayısıyla bu adamı yermenin bir anlamı yok. ancak taraftar olarak daha iyisini istemek, avrupada daha güçlü bir galatasaray talep etmek hakkımız.
  • 15126
    46. - 70. dakika arasındaki maçların bölümlerini nedense genelde iyi yönetemeyen (geç değişiklik/yanlış değiklik/yanlış b planı) teknik direktörümüz.

    bu olumsuzlama/kötüleme yazısı değil. 2 şampiyonluk, rekorlar, ezeli rakiplere üstünlük gibi zor şeyleri başarıp bu oyun dilimini iyi yönetememesini anlamıyorum. bir nevi okyanusu geçip derede boğulma durumu.

    aklıma gelen olası sebepler:
    1-) teknik ekibinin reaksiyon verme hızında ve verimliliğinde problem.
    2-) oyunun gidişatından daha ziyade küstürmeden oyuncu başı dakika dağıtımını önceye alma.
    3-) yoğun efordan ötürü biraz rahatlayınca gevşeme, diğer bir deyişle türk tipi laçkalık.
    4-) “ galatasaray kazanıyor ama kör topal, ıkına sıkına. yenilir bunlar” imajı vermek. böylece underdog kalıp çok baskı yememek/yayıncı kuruluş için rekabet olan bir lig varmış havasını korumak.
    5-)ligin son düzlüğünde diri kalmak için. 45.-70. dakikalar arası aktif dinlenme/saçmalama.
    6-) ilk 11’i çatlatarak koruyarak yorgunluk dolayısı ile ortaya çıkacak taktiksel/sistemsel hataları görmek.
    7-) “ilk 11 bozulmaz. girmesi zordur ama bir girdin mi kredin çoktur “. bu bir fatih terim prensibidir.
    8-) galibiyetten de öte galatasaray ileride gegen pres yapıp oynar. bu merette çok yapılmıyor. dinlenmek lazım.

    yani bu problem spesifik maça özel bir durum değil. sistematik tekrarlayan bir durum. bunun seyreden için kötülüğü rahatlayamayıp diken üstünde maç seyretmek ve koskoca galatasaray teknik ekibi için ise, göz göre bu tekrarlanan hatayı/saçmalığı nasıl yaparlar durumıyla gelen güven kaybı.

    46-70 arası ille de böyle saçmalayacaksak , bari gençleri sokup da yapalım. o zaman seyirciye yenilecek goller o kadar batmaz.
  • 15127
    fatih terim'in istatistiklerini geçebilme ihtimali olan birisi varsa o da kendisidir. futbolcuyken de çok zekiydi, zaten temel özelliği bu. yaz sonundaki hırçın dalgalardan bir şekilde gemiyi kurtardı, gemi su aldı, hırpalandı evet ama batmadı. şimdi deniz mutedil dalgalı ve güven tazelendi. tarihin en pahalı kadrosu elinde falan deniyor ama kanat beki yok hala. tek sol beki sakat, sağ beki yok. as kalecisi 3 maçtır cezalı. sallai, kural gereği yok. rotasyon durumu sıkıntılı. 3 günde bir maç oynanıyor ve bazı oyuncular şimdiden yıprandı. ara transferde muhakkak rotasyon genişletilmeli. bu kadro bu maç trafiğini bedenen kaldırsa bile mental olarak bu yoğunluğu taşıyamaz.
  • 15129
    fatih terim 99-2000 yılında avrupa'da bir maç öncesi* biz defans yapmayı bilmiyoruz demişti. ha 20 yıl sonra o efsane 1-0, 2-0'a yatar oldu o da ayrı konu.

    bugünkü futbol takımımız ve okan buruk'un oynattığı oyun da aynen bu şekilde. hocam biz defans yapmayı bilmiyoruz. oyuncu değişikliklerini daha erken yaparsak oyundan da bu kadar düşmeyiz. hem artık 3 değil 5 oyuncu değişikliği hakkı var. kulübeye bakınca bats, berkan, jelert gibi dinamik isimler de var. iyileşince jakobs da gelecek kadro genişleyecek.

    ben en büyük problemin oyuncu değişikliği olduğunu düşünüyorum. çünkü tempolu oynuyoruz ama hiç bir takım o şekilde 90 dakika tempo yapamaz. yorulan oyuncuları 55-60 gibi değiştirmek çok zor olmasa gerek.

    kazanan her zaman haklıdır dersek işimiz var. lucescu da kazanıyordu ama stresten maç bitmiyordu. bu kadro giren ve çıkanı ile bir takım. yedekten dahi girse oyuncular süre aldıkça daha fazla motive olur.
  • 15130
    ilk golü barış ve yunus'un yorgunluktan geri dönememesinden (konsantrasyon kaybı da yorgunluktan oluyor zaten) yedik ve daha önce yaşadığımız facialara rağmen o golden hemen sonra önlem almaması garipti. yani 70 dakika boyunca barış ve yunus'dan hem hücum yapıp hem de bütün bir kanadı savunmasını beklemesi olacak iş değildi açıkçası. zaten barış bu rolü kaldıramadığı için bu sezon düşüşe geçti ve hakkında söylenmeler başladı bile. ancak yapacak bir şey yok, her hocanın bir inadı, takıntısı var. okan hoca'nın takıntısı 70 dakika oyuncu değiştirmemek işte. a planına fazla güveniyor, maç içerisinde bir b planına geçmeyi kolay kolay kabul etmiyor.

    (bkz: 23 ekim 2024 galatasaray elfsborg maçı)

    ancak değinmek istediğim bir nokta var. bu takıntısı rahatsız edici olsa da bence bunun üzerinden haddinden fazla yükleniliyor hocaya. mourinho'nun irfan'ı, van bronckhorst'un semih'i ilk onbirde oynatmama takıntısı var mesela. deli oluyor taraftarları. mancini'nin ceyhun'u her maç bir şekilde oynatma takıntısı vardı. fatih terim'e neler dendi inadından dolayı. dolayısıyla okan hoca gitse yerine gelecek kişi de kusursuz olmayacak işte. başka türlü huyları, inat ettiği doğruları olacak. düşünsenize rakibimiz seneliği 15 milyon euro'ya dünya çapında bir hoca getiriyor ancak bizim hocamız hala ondan çok daha iyi, ancak biz sürekli onun eksikliklerine odaklanıp göndermeye çalışıyoruz. iyi niyetli gelmiyor bu bana.
App Store'dan indirin Google Play'den alın