liverpool’un uzun süre aradan sonra 2019 - 2020 sezonunda şampiyonluğu garantilemesinin ardından sözlükteki ve sosyal medyadaki jürgen klopp güzellemelerini okuyordum. gerek dortmund gerek liverpool’da kademe kademe ilerleyen başarısına hayranım. türk hocalardan klopp’un tarzına en yakın ismi düşünürken aklıma eski futbolcumuz, şimdinin başakşehir teknik direktörü okan buruk geldi.
öncelikle 2000-2001 sezonunu yaşımın küçük olmasından dolayı(sezonun ilk yarısının sonlarına doğru doğmuşum) izleyemedim. ama okuduklarım, konuştuğum tecrübeli, futboldan anlayan insanlara göre okan ve emre belözoğlu o sezon takımı sabote edip (malum ankaragücü maçı)
* inter’in yolunu tutmuşlar. inter’e bedelsiz olarak gitmesi tabiki eleştirebilir ama ben hem okan hocanın hem ne kadar nefret etsem de emre’nin takımı gerçekten sabote ettiğine inanmıyorum.
takımdan ayrılmayı tamamen kafaya koysalar bile 4 sezon üst üste şampiyon olmuş, tarih yazmış bir takımda 5.sezonda da şampiyon olup hem maddi açıdan(prim) hem manevi olarak kendilerine yarar sağlayıp öyle ayrılmak isteyeceklerini düşünüyorum. şöyle düşünelim eğer 2000-2001 sezonunda galatasaray şampiyon olup emre ve okan ayrıldıktan sonra 2001-2002 sezonunda şampiyon olamasaydık kesinlikle o dönemde hem galatasaray taraftarının hem diğer taraftarların gözünde daha büyük bir yerleri olacaktı. “emre ve okan gitti takım dağıldı” gibi bir düşünce olacaktı. uzun lafı kısası inter’e bedelsiz gitmeleri eleştirebilir ama benim şahsi fikrim ne okan buruk ne de emre belözoğlu 2000-2001 sezonunda takımı sabote etmediler.(emre güzellemesi yapmıyorum türk futbolunda en nefret ettiğim insanlar listesinde kafaya oynuyor)
gelelim taraftarın okan hocayı istememesinin bir diğer nedeni olan igor tudor ile gerilimine. igor tudor o dönem galatasaray hocasıydı fakat bu onu dokunulmaz yada galatasaray efsanesi yapmaz. tudor’un maç
*sırasındaki tepkilerinden dolayı bir diyalog yaşanmıştı. bunu çoğu galatasaray taraftarı galatasaray’a olan bir saygısızlık olarak değerlendirmişti. ama ben yine öyle düşünmüyorum. o gün galatasaray kulübesinde fatih terim olsaydı böyle bir diyalog olur muydu? net bir şekilde olmazdı. veya galatasaray kulübesinde mancini olsaydı böyle bir diyalog olur muydu? bana göre yine olmazdı. bence ortada galatasaray’a karşı bir saygısızlık yok, olay tudor-okan buruk arasında.
gelelim okan hocanın sportif başarısına. uzun uzun tek tek yazmaya gerek yok bir sürü yazar arkadaşlarım/abilerim/ablalarım sayfalarca anlatılar zaten. ben daha duygusal bir açıdan bakıcam olaya.
akhisar gibi bir ilçe takımına tarihinde görülmemiş belkide bir daha hiç görülmeyecek başarılar kazandırdı ve hepimizin nefret ettiği, “onlar olcağına fenerbahçe şampiyon olsun” dediğimiz başakşehir’in başına geçti. farketmişsinizdir gerek sözlükte gerek sosyal medyada eskisi gibi bir başakşehir nefreti yok. bu nefreti, antipatikliği kıran en büyük pay okan buruk’a ait.
en büyük farkı o kadar maddi desteğe, hakem ittirmesine rağmen ligi önemseyip(her seferinde fatih terim şamarı yedi), avrupa ilgine yedek kadroyla çıkan abdullah “loser” avcı’dan sonra başakşehir’i, galatasaray genlerini unutmayıp avrupa liginde resmî olarak olmasa da büyük ölçüde çeyrek finale çıkarmasıdır. liginde en büyük favorisi konumundalar. benim tahminime görede şampiyonluk ipini göğüsleyecek.
uzun lafın kısası şuan türk hocalar arasında en başarılı, en potansiyelli isim okan buruk. benim görüşüme göre fatih hoca sağlığı el verdiği sürece takımın başında kalmalıdır. ama ilerde şartlar değişirse fatih hoca emekli olursa yada başkanlık yapmak isterse yerine en uygun aday okan buruk’tur. hele fatih terim başkan okan buruk teknik direktör gibi bir şey görürsek çok mutlu olurum. okan buruk galatasaray’ın başında klopp’un dortmund ve liverpool’da yaptığı işlere benzer işler yapacaktır. fatih hocayı yakınen tanımıyorum(tanımak çok isterdim) fakat fatih terim’in kendisinin veliahtı olarak gördüğü ismin okan buruk olduğunu düşünüyorum.
umarım bir gün yollarımız kesişir ve güzel bir sistemle galatasaray’ı başarıdan başarıya taşırsın. umarım benim çocuklarım/torunlarım ilerde “dede fatih terim mi daha büyük hocaydı okan buruk mu?” diye sorarlar.
şuan sormak bir tık laubalilik olur :)