5076
adam yönetimini başka bir seviyeye çekmiştir. imparator da böyleydi. bu konuda direkt veliahtıdır. bana göre ileride arda turan da böyle olacak. taktik falan bahsetmiyorum. teknik adamlığın %60’lık kısmı management kısmından oluşur. iyi bir lider değilsen, çalışanlarını anlayamazsan, teknik adamlık konusunda başarılı olman mümkün değil. bunu bir kez daha bize kanıtlamıştır.
kolay değil, icardi, mertens, gomis, mata, muslera, torreira, oliveira gibi yıldızları aynı anda mutlu ediyosun. taviz vermen lazım, taviz verirken de onlara inandığı için taviz verdiğini gösteriyor. bu da futbolcularda “bu adam bize güveniyor, güvenini boşa çıkarmayayım” içgüdüsünü doğuruyor.
uluslararası şirketlerde çalışanlar bilirler. süresiz yıllık izin diye bir şey vardır. kafan mı attı, izin kullanıyosun. kız arkadaşından mı ayrıldın, müslüm baba rehabilitasyon süreci için izin kullanırsın. yani herhangi bir kısıtlama sağlamıyor şirket sana. arayıp durumunu söylemen yeterli. tüm seneyi izinli geçirebilirsin teoride ama pratikte öyle olmuyor. çalışanlar, şirketin değer verdiğini hissettiği için en ufak bir suistimal göstermiyorlar ve araştırmalar gösteriyor ki sınırsız ücretli izin hakkı tanıyan şirketlerde çalışanların çıktığı izinli gün sayısı 14, 21 artık neyse, o kadar izin günü tanıyan şirketlerde çalışanların çıktığı izinli gün sayısından daha az.
icardi gibi bir adam düşünün. özel hayatını netflix belgesel yapsa izlenme rekorları kırılır. okan hoca git dedi, gel dedi, adam oynadığı bütün büyük maçlarda iz bıraktı. sakatım diye arjantin’de manitayla takıldı, geldi 20 dakika oynadı, 1 gol, 1 asist ve 2 net pozisyonla maçı tamamladı. eğer tudor gibi bir adam olsaydı, icardi daha ikinci haftadan süresiz kadro dışıydı. aradaki fark bu işte. hep diyorum, taktik falan önemsiz detaylar futbolda. motivasyon, inanç vs gibi şeyler çok daha önemli.
değilse taraftar tarafından ıslıklanan, gönderilse milletin göbek atacağı donk’u şampiyonluğun mimarı yapmak işte maharet. 3-5-2, 4-4-2 değil. okan hoca da bunu uyguluyor işte.
okan hoca çok doğru yolda ve sürekli kendini geliştiriyor. az dilenmedim burda kendisine.
mahçup etmedi, etmeyecek de.
bu yolun sonu şampiyonluk inşallah.
kolay değil, icardi, mertens, gomis, mata, muslera, torreira, oliveira gibi yıldızları aynı anda mutlu ediyosun. taviz vermen lazım, taviz verirken de onlara inandığı için taviz verdiğini gösteriyor. bu da futbolcularda “bu adam bize güveniyor, güvenini boşa çıkarmayayım” içgüdüsünü doğuruyor.
uluslararası şirketlerde çalışanlar bilirler. süresiz yıllık izin diye bir şey vardır. kafan mı attı, izin kullanıyosun. kız arkadaşından mı ayrıldın, müslüm baba rehabilitasyon süreci için izin kullanırsın. yani herhangi bir kısıtlama sağlamıyor şirket sana. arayıp durumunu söylemen yeterli. tüm seneyi izinli geçirebilirsin teoride ama pratikte öyle olmuyor. çalışanlar, şirketin değer verdiğini hissettiği için en ufak bir suistimal göstermiyorlar ve araştırmalar gösteriyor ki sınırsız ücretli izin hakkı tanıyan şirketlerde çalışanların çıktığı izinli gün sayısı 14, 21 artık neyse, o kadar izin günü tanıyan şirketlerde çalışanların çıktığı izinli gün sayısından daha az.
icardi gibi bir adam düşünün. özel hayatını netflix belgesel yapsa izlenme rekorları kırılır. okan hoca git dedi, gel dedi, adam oynadığı bütün büyük maçlarda iz bıraktı. sakatım diye arjantin’de manitayla takıldı, geldi 20 dakika oynadı, 1 gol, 1 asist ve 2 net pozisyonla maçı tamamladı. eğer tudor gibi bir adam olsaydı, icardi daha ikinci haftadan süresiz kadro dışıydı. aradaki fark bu işte. hep diyorum, taktik falan önemsiz detaylar futbolda. motivasyon, inanç vs gibi şeyler çok daha önemli.
değilse taraftar tarafından ıslıklanan, gönderilse milletin göbek atacağı donk’u şampiyonluğun mimarı yapmak işte maharet. 3-5-2, 4-4-2 değil. okan hoca da bunu uyguluyor işte.
okan hoca çok doğru yolda ve sürekli kendini geliştiriyor. az dilenmedim burda kendisine.
mahçup etmedi, etmeyecek de.
bu yolun sonu şampiyonluk inşallah.