https://gss.gs/JWh.jpg neden her futbolcunun sözüne, hareketine, samimiyetine güvenerek iş yapmamalı, özel ilişkilerine güvenmemeli, taraf tutmamalı, sahip çıkmamalıyızın tek karede ayak üstü kitabını yazmış futbolcu.
senin durumun taylan gibi de değil. irfan yüzünden düştüğün pozisyon bir yana, irfan'ın seni eze eze gittiği yer senin kariyerin bitsin diye, ceza vermek için sakatlığın bitsin diye bekliyor. eee kardeşim sen bunların hiçbirini takmıyorsan, benim hiç umrumda olmaz, bana ne? adamlar her adını andığında tüm camia teyakkuza geçiyoruz. sen bunları önemsemiyorsun, bize neden dert olsun?
haftalardır hocaya sektiriyorum oğulcan nerede diye de adamın yine yeniden bir bildiği varmış demek ki. saygılar hocam.
edit:
yaşananların üzerinden henüz 2 ay bile geçmemesine rağmen olay nasıl bir anda "benim de fenerli arkadaşlarım var, benim de kürt dostlarım var" sığlığına inilebildi hayretle izliyorum. burada konu "fenerbahçeli arkadaşın olamaz", "düğününe gidemezsin", "önce bana soracaksın" muhabbeti mi?
yahu bizimkiler irfan can kahveci ile olan dostluklarına ve onun verdiği garantiye güvenerek, kameralara göstere göstere golden sonra kahveci sevinci yapmadılar mı? bizim hocamız fatih terim bunlara güvenip çıkıp çatır çatır konuşmadı mı maç sonraları "irfan bizi istiyor biz de onu" diye? daha sonra hepsi birden irfan sözünü tutmadı diye herkese rezil olmadı mı? zengin bebesi çıkıp "yoo irfan'ın takım tercihi yokmuş, boş yapmasınlar" diye dalga geçmedi mi? hem taylan, hem oğulcan, hem terim bu dillere destan dostluk yüzünden yerin dibine girmedi mi? ben başka bir yerde miydim o zaman, başka bir takımın gol sevincini, hocasının açıklamasını dinledim?
eğer ortada samimi bir dostluk olsa irfan'ın zaten dostlarını bu pozisyona sokmamış olması gerekirdi, ama olmaz değil olur işin içinde para var dersin. oğulcan'ın durumu bundan da öte. irfan'ın dostlarını rezil ede ede gittiği yer başkanından yöneticisine oğulcan'ı süründürmek, ceza vermek, hem onun hem de takımının önünü kesmek için ilgisi olmadığı halde kendini siper eden bir camia. dün irfan'ın nikah töreninde hemen solunda duran adam oğulcan'ın hayatı kararsın diye yırtmadığı yeri kalmadı.
sen şimdi tüm bunların hepsini atla, gel bana "fenerbahçeli arkadaşı olamaz mı", "bunlar profesyonel oyuncular" komikliğini ilk saniye yapıştır. benim kardeşim, arkadaşım hem bana verdiği sözü çöpe atacak, hem beni hem bana güvenenleri rezil edecek, hem de benim kuyumu kazanların, bana açık açık zarar verenlerin, tüm türkiye'ye hedef gösterenlerin peşinden koştura gidip koltuklarının altından kelle gibi sırıtacak ve ben hiçbir şey olmamış gibi dostluğuma devam edeceğim öyle mi? omurgasızlığın adı ne zaman profesyonellik oldu? çevrenizde kimse mi yok, bu neyin yokluğu, bu kadar da mı seçici olamıyorsunuz? yani bir insan böyle bir şeyde duruş sergileyemeyecekse ne zaman sergileyecek merak ediyorum. oğulcan gerçekten hala dost kalabiliyorsa şunu da söyleyim; oğulcan'ı bu hayatta daha çok üzerler ki malumunuz bu da beni ilgilendirmez. istediğiyle dostluk edebilir, istediği yer tabi ki gidebilir, tabi ki kimseye hesap vermek zorunda değil. ha şu var kendine saygı duymayana, değer vermeyene ben hiç saygı duymam, hiç değer vermem.
neyse madem çok profesyonel; çalışsın, hocası formaya layık görsün, futbolunu oynasın, aldığı paranın hakkını versin, bir daha da zevzeklik yapıp takımın hocasını, taraftarını boşa düşürmesin. duruş sahibi olmayan kimseyi sahiplenmek, kazanmak, arkasında durmak zorunda değiliz.