http://www.galatasaraymedia.com/...yfa=haber&no=258röportaj | nurettin kantarelli
altınyıldız'dan başlayıp mavi jeans genel müdürlüğü'ne uzanan başarılı bir kariyer ve sonrasında gsstore genel müdürlüğü... eve bahsettiğimiz kişi, son zamanlarda kulübümüzde takımlarımızdaki oyuncular, antrenörlerden sonra medyada en çok ismi geçen kişi nurettin kantarelli. röportajımız için asy arena'daki ofisinde bizi ağırlayan kantarelli, taraftarın çok ama çok hoşuna gidecek cevaplar verdi bize.
nurettin kantarelli kimdir, sizin ağzınızdan öğrenebilir miyiz?
ben 1981 boğaziçi üniversitesi işletme bölümü mezunuyum. okurken bir taraftan da depoculuk, muhasebecilik gibi bölümlerde çalışıyordum. okuldan mezun olduktan sonra altınyıldız grubunda işe girdim. orada perakende sektörüyle başladık. ben aslında finansman kökenliyim. altınyıldız'dan sonra bir süre ingiltere ve isviçre'de çalıştım. 1991 yılında tekrardan altınyıldız'da göreve başladım. 1994'te de mavi jeans'e geçtim ve 12 yıl mavi jeans'in genel müdürlüğü'nü yaptım. 2007'den sonra yabancı bir şirketin türkiye'ye mağazalar açmak üzere yaptığı organizasyonda yer aldım. ona da geçtiğimiz yıl haziran ayı sonuna kadar, kontratım süresince devam ettim. bu yabancı firma ile türkiye'de 36 mağaza açtık. aralık ayından beri de burada, gsstore'da göreve devam ediyorum.
öncelikle sayın kantarelli, kariyerinizde üst düzey bir çok pozisyonda görev aldınız. başarılı olduğunuza hiç şüphe yok, yaptıklarınız bunu teyit eder nitelikte. bu başarınızın sırrı nedir?
aşırı bir mütevazilik içinde söylemiyorum ama gerçek şudur ki; basın daima bir kahraman oluşturma peşindedir. kişileri idolleştirme basının sevdiği bir yaklaşım tarzı olduğu için faturalar şahsıma çıkarılmıştır çoğunlukla. tabi bunun başarı hanesinde olması çok güzel bir şey ama işin özünde bütün bunlar iyi bir ekip çalışmasının ürünüdür. mavi jeans'te çalıştığım dönem olsun, ondan sonraki dönemde olsun gayet başarılı çalışmalar yaptık ama bunu yaparken, her noktada gerçekten iyi bir ekibimiz vardı. örneğin mavi jeans'e baktığınız zaman pazarlamasında, satışında, üretim tarafında, mali işler tarafında, kısacası her yerde hep iyi bir ekibimiz vardı. patronumuzda zaten bu işin çekirdeğinden yetişen bir şahıs sait akarlılar, çok değerli bir insandır kendisi. böyle bir ekip çalışması sonucunda, herkes görevlerini doğru düzgün yaptığı için görevlerde iyi koordine olduğundan, senkronizasyon sağlanabildiği için başarı kendiliğinden gelmiştir. benim oradaki katkım, diğer arkadaşların katkılarından çok da fazla değildir. dediğim gibi, birisinin faturayı üstlenmesi gerekiyordu ve o fatura da genellikle bana çıkmıştır. sorduğunuz sorudaki en önemli şey, takım çalışmasıdır. iyi bir takımsanız, bu futbolda da öyle basketbolda da öyle, tüm takım sporlarında da geçerlidir, çoğu şeyi başarırsınız. hatta bireysel sporlarda da geçerli, bir atletin başarılı olması için beslenme uzmanı, psikologu, doktoru, idarecisi, hepsi atlet kadar önemlidir. arka plan ne kadar güçlü ise, öndeki o kadar başarılı olur.
"ben taraftarımıza, onların keselerine uygun alternatif ürünler sunacağım."
gsstore ile alakalı sorularımıza geçmek istiyorum. eminim ki bir çok kişiden fiyatların yüksek olduğuna dair şikayetler alıyorsunuzdur. bu yüzden taraftar korsan ürüne yöneliyor. korsan ürüne giden bu parayı da kulübe çekecek daha uygun taraftar ürünleri yapılamaz mı? neler düşünüyorsunuz bu konu ile alakalı?
bunu yapmam mümkün, hatta benim bu konuda çalışmalarım da var. bu olayı 3 boyutta ele almak gerekiyor. 1. bölüm, taraftarın ürün ihtiyacı... taraftarın ürün ihtiyacı nedir? dediğiniz gibi fiyatla alakalıdır. ben taraftarımıza, onların keselerine uygun alternatif ürünler sunacağım. özellikle belirli ürünlerde, hani fiyatta damping yaparcasına düşük fiyatlarda ürünler çıkartma hazırlığı içerisindeyiz. onun son aşamalarındayız. dolayısıyla taraftarımıza "bu ürün korsanda 5 tl ama buna 2-3 tl daha ekleyeyim de param kulübe gitsin." deme imkanı oluşturacağız. 2. bölüm, olayın psikolojik boyutu... taraftarın da bilinçlenmesi gerekiyor bu konuda. bu bilinçlendirme de basit bir takım reklam kampanyaları ile olmaz. bu konu ciddi bir pr (halkla ilişkiler) çalışmasıyla birlikte destekli olarak yürütülecek. kolektif çabaya ihtiyaç var. onunla ilgili de hazırlıklarımız var, bunu da yapacağız. şimdi bu 2 maddeyi gerçekleştirdiğiniz zaman, 3. maddedeki zabıta güçlerinden ve hukuki imkanlardan yararlanarak mücadele etme şansımız daha fazla olacak. ama bu 2 maddeyi yapmadan, sadece zabıta güçleriyle veya hukuki imkanlarla beraber mücadele etmek sonuç getirmiyor, getiremez de. dolayısıyla probleme bu şekilde yaklaşıp, köklü bir çözüm arayışı içerisindeyim. bu konuda hem taraftar grubumuz ultraslan'la görüşme yapıyoruz hem de daha uygun alternatif ürünler üretilebilmesi anlamında galatasaraylı yönetici ve işadamları derneği'nin desteğini alacağım. onlarla da görüşmeler yaptık. sonuçta kolektif bir eforla yola çıktığımızda, bu konuda takımımızdan, hocamızdan, yöneticilerimizden, basında sözleri değer bulan insanlardan da yararlandığımızda, bunu da bir pr kampanyası ile destekleyerek ortaya çıktığımızda, bence iyi bir sonuç alırız diye düşünüyorum. bir de şöyle bir sorun var, bir korsan tezgahı açıldığında orada 2 çeşit ürün görüyoruz. biri galatasaray logolu ürünler diğeri ise galatasaray logosu olmayan, sadece sarı kırmızıdan oluşan ürünler... sarı kırmızıdan oluşan ürünler için yapacağımız şeyler çok sınırlı. çünkü, hak sahibi olduğumuz ürünler, logomuzu üzerinde taşıyan ürünler. eğer üründe logo yoksa; bir takım ifadeler, sloganlar varsa, bu bizim mücadelemizde çok fazla etkili olabilmemizi sağlamıyor. sadece zabıtanın işportacılarla mücadele etmesi gereken kapsamda bir mücadele oluyor. yani, sucuk ekmek satan, simit satanla farksız bir durum olmuyor. bir de şunu belirtmek isterim. tabii ki burada ciddi bir ekonomik kayıp söz konusu veya kayıt dışı ticari bir hacim var fakat benim inancıma göre bu ticari kaybın boyutu, o kadar abartılacak bir boyutta değil. ama bu hadise, ciddi bir itibar kaybına yol açıyor. bence oradaki sıkıntı ticari kayıptan daha çok, bu konuda yitirdiğimiz itibarımız oluyor. bu anlamda, bu mücadelenin doğru ve etkin bir şekilde yapılması şart.
biliyorsunuz, tam parçalı formamız 8 parçadan oluşuyor ve buna ne kadar yakınız? ayrıca taraftarlar olarak biz her ürünümüzün parçalı modellerini görmek istiyoruz. bu fikir planlarınız arasında mı?
nike bizim kültürel değerlerimizin neler olduğu konusunda yeterince bilgilendirilmiş durumda. bu benimle beraber başlamış bir durumda değil ayrıca. yeterli bir süredir bu konuyla alakalı nike ile gerekli görüşmeler yapılmış zaten, yapılmaya da devam ediyor ve onlar bu konudaki hassasiyetimizi tam anlamıyla biliyorlar. biliyorsunuz ki lansman öncesi herhangi bir bilgi vermek doğru değil ama şuna emin olunsun ki taraftarın talepleri en detaylı şekilde nike'a iletilmektedir. onlar da buna uygun ürünler geliştirecekler. ayrıca ben bu kulübün hem bir üyesi hem de taraftarı olarak bu konudaki hassasiyetlerimizin farkındayım. özellikle bu görevin sorumluluğunu aldıktan sonra taraftarla olan iletişimimde, bu konudaki hassasiyetin derinliğini daha net bir şekilde görme imkanım oldu. bu konuda gerçekten istenilen şeyler yapılacaktır.
bebek, çocuk ve kadın ürünlerimizin azlığından söz ediliyor. bu konuda neler planlıyorsunuz?
bu konuyu 2 bölümde görmemiz gerekiyor. 1.si nike ile alakalı olan ürünler, 2.si ise bizim sorumluluğumuzda olan ürünler. nike ile alakalı olan bölüm, gelecek sezondan itibaren rayına girmiş olacak. takip eden sezonda ise tam manasıyla oturmuş olacaktır. bizim kendi sorumluluk alanımızda olan ürünlerde ise, şöyle bir sıkıntı yaşanmış. biz genellikle o kategorileri lisansiyelere ürettiriyoruz, kendimiz üretmiyoruz veya çok sınırlı sayıda üretimimiz oluyor. ama yaptığımız lisansiye anlaşma wenice firmasıylaydı. fakat, kendilerinin mali sıkıntılar yaşaması ve zorlu bir süreçten geçmelerinden dolayı anlaşmamızı feshetmek zorunda kaldık. onun yerine hemen başka bir alternatif üretici bulduk ve bu yeni ürünlerde ancak mart ayı sonuna doğru gelebilecek. yani bir hafta, 10 gün sonra bu sorun aşılmış olacak. ama maalesef böyle bir sıkıntı yaşandı.
başta avrupa ülkelerin başkentleri olmak üzere, dünyada hangi ülkelere gsstore açmayı planlıyorsunuz?
planım değil de hayalim var diyeyim. önce içerideki, ülkemizdeki hayalimi gerçekleştirmem lazım, daha doğrusu bütün taraftarlarımızın hayalini gerçekleştirmemiz lazım. bu hayalimiz nedir? gsstore'lar, tüm galatasaray taraftarlarının gurur duydukları, her konuda kalitesi ve fiyatına %100 güvendikleri, içinde bulunmaktan alışveriş yapmaktan her yönden mutlu oldukları, fiziki veya sanal mekanlar haline gelmeli. birinci hayalimiz bu. hatta bunlar hayalden de çıktı artık, plan aşamasında.
"siparişlerin zamanında gitmesi için asy arena içerisinde bir depo alanı oluşturduk."
nike'ın diğer avrupa takımlarına yapmış olduğu çok güzel ürünler var. bu sene bu ürünleri göremedik ama seneye aynıları yapılacak mı galatasaray'a ?
nike'ın üretim süreci, tasarımdan ürünün satışa gelmesine yani rafa inmesi 16 ayı buluyor. bir de biz yeni sezondan itibaren nike'ın elit kategori'sinde yer alacağız. geçtiğimiz dönemde adidas'tan nike'a geçerken, sıradan bir vatandaşın gözünde yeterli bir zaman kalmış gibi geçildi ama siz bu 16 aylık süreci düşünürseniz, 2-3 aylık bir süre içerisinde her iki tarafında gerekli hazırlıklar yapmayı bulamadığı bir dönem yaşanmak zorunda kalındı. bu bir takım sıkıntıları getirdi, bu sezon ürünlerine ilişkin olarak. çok sıkça sorulan sorulardan bir tanesi "takımın üzerinde olan pek çok ürün neden satışta değil?" satışa sunulamamasının nedeni de budur, ani geçiş... bazı ürünler o geçiş aşamasında ihmal edilmek zorunda kaldı. yeni sezonda bu büyük ölçüde aşılmış olacak.
gsstore.org'da seçenekler neden az ve stoklar neden hemen tükeniyor? ne zaman tam olarak faaliyete geçecek?
ben buraya geldiğim zaman ciddi bir lojistik sorunumuz vardı ve en büyük etkisini de internet mağazamızda gösteriyordu. sipariş verip, ürününü uzun zamandır bekleyen taraftarımızın sayısı bir hayli yüksekti. orada 2 seçenekle karşı karşıyaydık. ya bu işi bir süreliğine tamamen durduracaktık ya da hizmet vermemizde sıkıntı olmayan, %100 garantili hizmet verebileceğimiz ürünleri satışta bırakıp geri kalan problemli olabilecek ürünleri satıştan çıkaracaktık. biz 2. yolu seçtik ve haliyle sınırlı sayıda ürün kaldı sitede. ama bunu yaptıktan sonra mevcut şikayetlere yeni bir şikayet hiç eklenmedi. ayrıca, sitemizde bu hafta cuma günü veya perşembe akşamı yeni ürünlerimiz yerini alacaktır. yeni sezonla beraber tam anlamıyla da faaliyete girecek.
siteden yapılan siparişler sizin gelmenizle beraber 2-3 günde elimize ulaşıyor artık. neler değişti hususta?
çok şey yaptık bunu sağlayabilmek için. öncelikle lojistik firmasını değiştirdik ama yeni lojistik firmasının faaliyete geçmesi tahminimizden de uzun bir zaman alıyor. bunun çalışmaları da devam ediyor. o iş devam etsin diye de biz asy arena içerisinde bir depo alanı oluşturduk ve bu alanı 24 saat çalıştırıyoruz, bu hizmeti sağlamak için. örneğin, metin oktay formalarımız, yenilmez armada tişörtlerimiz bu geçici depo alanından dağıtılıyor. eğer böyle yapmasaydık, dağıtımlardaki süreç yine uzayacaktı ama sorun çözmek için böyle bir geçici çözümle işi hallettik.
gsstore'un anadolu şehirlerinde yaygınlaşması için çalışmalarınız nelerdir?
bunların çalışmasını yaptık.hiç gsstore olmayan, kritik bazı şehirlerimiz var. biz yaptığımız planda, önceliğimizi bu kritik şehirlere verdik. bu şehirler bursa, konya ve mersin... bu şehirlere yoğunlaştık. bu şehirlerdeki hedefimize ulaştıktan sonra 2. plandaki başka iller planlarımız arasında var.
"benim binlerce "gizli müşterim" var; taraftarlar."
eski popüler formaların (mesela 1999-2000 yılındaki formaların) tekrar satışa çıkması mümkün mü?
bunların forma olarak çıkma şansı bugün için sıfır. gerek reklam sponsoru gerek forma sponsoru farklılıkları bizim önümüzde büyük bir engel olarak duruyor. ama ileriki yıllarda bunlarla alakalı sponsorluk anlaşmaları yapılırken, bu tür noktalar da dikkate alınarak anlaşmalar yapılırsa söz konusu olabilir. biz bu konuda bir çalışma yapıyoruz yine de. onunla ilgili 1-2 ay içerisinde ürünlerimiz olacak. şimdilik bu kadar söylemek zorundayım ama boş geçtiğimiz bir konu değil.
gsstore çalışanlarına hangi eğitimler veriliyor ve gsstore çalışanlarına performans değerlendirmesi yapılıyor mu? yapılıyorsa hangi kriterler baz alınıyor?
bunlar yeni yeni yapılacak şeyler ama ben gelir gelmez eğitim eksikliğini fark ettim. eğitim eksikliğini gidermek üzere, eğitimler organize ettik ve ilk tur eğitimler tüm mağaza personelleri için yapıldı. ayrıca bizim sektörde çok kullandığımız bir teknik var, "gizli müşteri çalışması" diyoruz biz buna. bu şöyle oluyor. bazı insanları mağazalara müşteri gibi gönderiyorsunuz. bu kişi orada, elindeki 80-100 maddelik kontrol listesine göre kontrollerde bulunuyor. kapıdan girerken nasıl karşıladılar, bana hangi sözü kullandı, dolaşırken nasıl yardımcı oldu, beden dili nasıldı vs... tarzında şeyler bu gizli müşteri tarafından denetleniyor. her ay belli sayıda gizli müşteriler, tüm mağazalarımıza gidiyor ve bundan sonra bize bunların değerlendirme raporları geliyor. biz de o raporlarla eksikliğimizi ve eksikliğimizin hangi bölümde olduğunu tam olarak görebiliyoruz. bir de bunların yanında benim binlerce "gizli müşterim" var;taraftarlar. onlar da şu mağazada şu eksik, bu mağazada bu eksik diye özellikle twitter'dan dönüşler yapıyorlar(gülüyor). aslında twitter'a biraz gereksiz muhabbet alanı gibi görüyordum en başta ama göreve başladıktan bir süre sonra bir anda kendimi içerisinde buldum. ama çok keyifli bir ortam, sayesinde de çok güzel insanlarla tanışıyorum. türkiye'nin her ilinden değişik dostlarım var artık.
galatasaray geçmişte uluslararası alanda bir çok başarı elde etti, etmeye de devam edeceğini temenni ediyoruz. bu potansiyele sahip bir kulüp olarak gsstore bugüne kadar bu başarıları hangi ölçüde değerlendirebildi veya günün şartları bu potansiyeli gelire çevirmekte ne denli etkiliydi?
bundan sonra kesinlikle planlarımız var. şunu söylemem gerekiyor ki bizim uefa kupası ve süper kupa'yı aldığımız dönemi bugünlerle karşılaştırmak çok hatalı olur. o yıllardaki perakende sektörünün konumu ile şu anki perakende sektörünü karşılaştırmak doğru değil. o gün emeklemekte olan bir sektör vardı, bugünse avrupa'nın en etkili pazarları ile bire bir, dişe diş mücadele edebilecek, güçlü markaların olduğu bir perakende sektöründen bahsediyoruz. o bakımdan, başarılarımız o zamanın şartlarıyla o kadar değerlendirilebilirdi veya belki biraz daha yapılabilirdi ama hepsi hepsi oydu çünkü dediğim gibi o günün imkanları çok kısıtlıydı. bugün çok başka bir dünyadayız, çok fazla kullanabileceğimiz mecra var ve bunları iyi değerlendirdiğimiz zaman çok iyi sonuçlar elde edeceğimizi düşünüyorum. bunların denemelerini yapıyoruz ve sonuçları gayet güzel bir şekilde alıyorum. taraftar soruyor ki "neden son topa kadar tişörtümüz yok?", biz de hemen tişörtünü de yaptık, atkısını da yaptık. bunlar devam edecektir.
ülkemiz yıllardır hazır-giyim sektöründe ileri bir konumda olmasına ve yüksek yoğunlukta istihdam sağlamasına rağmen belki de bu sektörden tabir-i caize kaymağına yiyecek hamleyi, yani markalaşmayı sağlayamadı, büyük markaların fasoncusu olma kimliğini halen korumakta. bu anlamda galatasaray’ı, kendi markasını daha çok kitleye ulaştırabilecek hangi tip hamleler bizleri bekliyor?
ben mavi jeans'te çalışırken uzakdoğu'da değişik ülkelere gidiyordum. orada şunu görmüştüm ki türkiye dendiği zaman ilk akla gelen galatasaray'dı. şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki türkiye'nin en tanınan markası galatasaray'dır. bugün galatasaray spor kulübü resmi hesapları twitter'da 1 milyonu aştı, facebook'ta 7 milyona yakın... bu sayılar bizi dünyada spor kulüpleri arasında sürekli olarak ilk 10'da tutuyor. dolayısıyla marka anlamında rakipsiziz. geçen cnntürk'teki bir programda 2 gezgin vardı ve bu 2 kişi 13 ay boyunca bütün dünyayı gezmişler. söyledikleri cümle şu, "burma'da da şili'de de türk dediğimizde galatasaray diyorlar." elimizde böylesine güçlü bir marka var ve biz bunu gerek türkiye'de gerekse dünyada değerlendirmenin her türlü çaresine bakacağız. hem kulübümüzün hem de ülkemizin buna ihtiyacı var. bu konularda yatırımlar yapılacak, semereleri alınacak ve her sene tuğla üstüne tuğla konularak başarılı olunacaktır.
"bütün galatasaray taraftarının her yönden gurur duyacağı gsstore'lar var olacaktır."
gsstore, ürünlerini istanbul içindeki veya ülkenin çeşitli bölgelerindeki fason atölyelerinde ürettirmekte. projeleriniz arasında daha yüksek kalite, oto-kontrol ve maksimum verimlilik anlamında ileride galatasaray’ın kendi hazır-giyim üretim tesislerini açmak gibi bir yatırım düşüncesi var mı?
böyle bir düşünce yok, bence olmamalı da. burası hiçbir zaman ürün üretimi konusunda uzman bir kuruluş olmamalı. aksi takdirde verimsiz çalışan bir kuruluş haline döner. nitekim biz, depo operasyonumuzu bile işin uzmanı bir kuruma devrettik. bence bu konuda böyle bir gayret içinde olmamamız gerekir.
mesela dortmund teknik direktörü jurgen klopp ile taraftarlar arasında inanılmaz derecede iyi, bizim fatih terim'le olduğu gibi... onun taktığı, uğurlu şapkam dediği ürün dortmund'da 30 bin civarinda satmış, bu kadar ufak bir şeyden bile yüksek cirolar elde etmişler. bu tarz, terim yada futbolcuların kullandığı özel bir koleksiyon yapmayı düşünür müsünüz?
bu konularda tabiki çalışmalarımız var. yakın zamanda göreceksiniz. her türlü sırrımı size anlatacak değilim, o zaman benim bir esprim kalmaz. (gülüyor)
istiklal caddesi ve bağdat caddesi'nde gsstore ne zaman açılacak?
bağdat caddesi'nde bir mağazamız vardı ama bağdat caddesi denebilecek bir konumda değildi. ticari olarak hiçbir anlamı olmayan bir konumdaydı ve ben onu kapattım. burada doğru bir plan yapmamız lazım çünkü bizim bağdat caddesi'nde bir mağazamızın olması gerekiyor ve bu mağazanın bağdat caddesi'nin a bölgesinde olması gerekiyor, hiç olmadı b bölgesinde olması gerekiyor. ama c bölgesinde olmamalı. hatta önceki mağazamız c bölgesinde bile değildi. arayışımız var, bulduğumuz an oraya güzel bir mağaza açacağız. aynı şekilde, istiklal caddesi için de planlarımız var. iyi bir nokta bulduğumuz zaman oraya da mağaza açılacaktır. istiklal caddesi bizim için olmazsa olmaz bir yerdir. ben şöyle görüyorum, ben kulüp üyesiyim ve benim bu görevde olmam demek, gerek 13 bin kulüp üyemize gerekse 25 milyon taraftarımıza karşı beni büyük bir sorumlulukla karşı karşıya bırakıyor. o da, bu kulübün 1 kuruşunun peşinde olmamı gerektiriyor. benim de israf edilecek 1 kuruşum olamaz. hiçbir şekilde sırtımda ekstra yük taşımamam gerekiyor. ama kendi adımıza, prestijimizle alakalı şeyler bizim için yük sayılmaz, onlar zaten yapılması gereken işler kategorisindedir. istiklal caddesi gsstore ve bağdat caddesi gsstore gibi...
yeni sezon için ne turlu degisikler olacak gsstore ile ilgili?
öncelikle hizmet kategorisi ve ürün çeşitliliği artacak. ürünlerle ilgili, taraftarlardan gelen istekleri dikkate alan bir yapımız olacak. örneğin bizden taraftarın beklediği güncel yaşama dair ürünlerin daha arttırılması şeklinde. bu konudaki talepleri dikkate aldık, hazırlıklarımız var. yaz sezonunda o tür ürünlerimiz de olacak. dolayısıyla, hem kaliteli bir ürün hem yeterince gösterişli bir ürün hem de galatasaray tarafından desteklenmiş bir ürün olarak görebileceksiniz. fiyatlarımız daha uygun olacak. o konuda da benim taraftar kadar hassasiyetim var. tabii ki maliyet unsuru gözden kaçırılamaz, neticede kulübe katkıda bulunmaz gerekiyor. dengesiz, anlamsız fiyat durumları söz konusu olmayacak. ayrıca şu söylemek isterim ki, benim gsstore ile alakalı çıtam, global ölçüdedir. lokal bir çıta benim için söz konusu değil. şunu hep söylüyorum, bütün galatasaray taraftarının her yönden gurur duyacağı gsstore'lar var olacaktır, bununla ilgili her şey yapılacaktır.
röportaj : m. kemal demirkan
fotoğraf : saadet arıdağ