kendisi ali koç'a yumuşak şekilde temas etmiştir.
2000'lerin başında nihat genç'i
leman dergisinde yazarken keşfettim. o zamanlar cesurdu. skytürk'e veryansın ederken de çok doğru bir çizgide idi bence.
ancak zaman geçtikçe korkak bir insana dönüştü. gücü yettiğine ana avrat söverken, kendinden güçlülere karşı kuzu kesildi. ne söylediğinden çok ne söylemediği daha dikkat çekici bence. iktidarı küçük harfler ile eleştiren nihat, muhalefete ana avrat sövüyor. bu aslında onu korkak bir zavallı haline getirir. yaptığı eleştiri değil, ucuz şov sadece.
şimdi ali koç'u sözde eleştirirken, sayın koç diye son derece naif dil kullanan nihat efendi:
---
alıntı ---
fenerbahçe başkanı ali koç, olacak şey değil, maç oynanırken sahaya girdi ve itilip düşürüldü ve ortalık, medya birbirine girdi ve nihayet bir açıklama yaptı!
sayın ali koç, konu fenerbahçe'nin büyüklüğü değil, konu, fenerbahçe'ye geçmişte yapılan haksızlıklar değil, konu dünyada görülmemiş şekilde maç oynanırken sahaya girdiniz!
sizleri darbeden elbette cezalandırılacak, ancak!
milyonların önündeki bu çok yanlış ve çirkin hareketiniz için kalkıp özür dilemediniz!
hukuk karşısında sizi imtiyazlı ve herkesten üstün yapan şey nedir?
fenerbahçe'nin büyüklüğü ve servetiniz mi?
her cumhuriyet vatandaşı için büyüklük, herkesi kendine eşit görmek ve herkesin hakkına saygı göstermektir!
ve futbolcular topu iki saat oynuyor ama maşallah sizler her akşam her vesileyle ekranlardasınız!
büyüklük, reklam gelirleriyle dize getirdiğiniz medyada her allah'ın günü boy pos endam göstermek hiç değil!
büyüklük 'hukuk' kurallarına saygıdır!
burası derebeylik şeyhlik değil, cumhuriyet!
kendisiyle olur olmaz gündem oluşturan tayyip erdoğan'ı değil, cumhuriyet değerlerini örnek alın!
ego, narsizm, servet, reklam, medya, algı ve siyaseten baskın çıkmakla 'büyüklük' olmaz!
milyonların gözü önünde sahaya girdiniz ve millet sizden büyüklüğe yakışır bir özür beklerken siz hala baskın çıkma derdindesiniz!
her gün kırmızı ışıkta duran markette otobüste kuyruğa giren bizler ikinci sınıf vatandaşlar köleler paryalar mıyız?
ve kulüp başkanlığından yüksek dokunulmazlıklar gibi hak ettiğinden çok fazlasını istemeyin beklemeyin!
derin ekonomik krize boğulmuş gündemi örtmeyin, toprakları sömürgeci şirketler tarafından soyulup sesini duyuramayan halkımızdan rol çalmayın!
---
alıntı ---
söz konusu fatih terim olunca aslan kesilmiş:
---
alıntı ---
fatih terim lütfetti nihayet ifade verdi, ifadesini 'güven' üzerine inşa etti!
insanlara güvendiğini ve banka işlerini hep güven üzerinden yürüttüğünü söyledi!
yani 2 milyon dolar gelmiş niye gelmiş bakmamış 3 milyon gelmiş niye gelmiş bakmamış, neden çünkü güveniyormuş!
bence milyon dolarlar geldiği için 'güvenmiş'!
tersi olsaydı mesela milyonlar, dolarlar uçup gidip gitseydi yine güvenecek miydi?
başınıza milyon dolarlar düşüyor, maşallah, rahmet hep akmış!
haşa kim 'rahmet'e inanmaz güvenmez? dünyada hangi insan milyon dolarlar gelirken 'kazıklandım', 'aldatıldım', 'kandırıldım' demiş ki!
akp iktidarına ne kadar benziyor herkes. tayyip'e çok 'güveniyor', çünkü maşallah ihaleler krediler herkesin şahsi hesabına akıyor!
'evladım' dediği topçuların milyon dolarları uçup hokus pokus kendi hesabına girmiş!
bence bu 'güven' değil, keramet!
---
alıntı ---
iğrenç bir üslup rezil bir bakış açısı. iyi şirinlik yapsın nihat efendi. benim karnım tok onun hamasi söylemlerine.
gücün peşinde olan çakma muhaliften fazlası değil.
amerikan köpeklerini yazan adama benden tavsiye, aynaya bakıp gücün köpekleri diye bir kitap yazsın.
(bkz:
murat ağırel)
(bkz:
timur soykan)
(bkz:
mine kırıkkanat)
(bkz:
uğur dündar)
hepsi aynı b.k.