günlerdir sözlükte ve taraftar genelinde ayrışmaya sebep olmuş karşılaştırma.
öne çıkan özellikleri ve geçmişleri itibariyle iki oyuncuyu da öncelikle bir hatırlayalım.
milot rashica kosova'nın vushtrri şehrinde doğmuş, futbolculuk kariyerine kf kurda takımının alt yaş kategorisinde başlamış, 19 yaşında hollanda'nın
vitesse kulübüne transfer olmuş bir oyuncu.
vitesse sonrası kariyerinin zirve dönemini yaşadığı
werder bremen kulübüne transfer olmuş ve oradaki performansı sayesinde premier league yapmış bir oyuncu. kulübünün gözünden düşmesi sonucunda geçen sezon takımımızın kiralaması ile bizimle de fena olmayan bir sezon geçirmiştir. fena olmayan dememin sebebi kariyer zirvesini werder bremen döneminde yani bundan yaklaşık 5 yıl önce yaşamıştır ve o sezonda da
bundesliga'da toplamda 15 gole katkıda bulunmuştur. o dönemde 22 23 yaşlarında olan
rashica şu an olgunluk çağına geliyor olmasına rağmen bir kanat oyuncusunun kariyerinin zirve dönemleri olması gereken dönemde serbest düşüş yaşamıştır kendisi. bizde kendisini bulmasına rağmen hemen bir önceki sezonda
premier league ekiplerinden
norwich city’de 2000’den fazla dakika süre alıp toplamda 3 gole katkıda bulunmuştur. bizdeyse ligde bundan daha az sürede 10 gole katkıda bulunmuştur(bkz:
süper lig 2022-2023 sezonu).
rashica’nın kariyerindeki en iyi sezonu olan 19/20 sezonunda attığı gollere ve yaptığı asistlere bakarsak çok daha net vuruşlar ve ceza sahası dışından attığı klas goller görebiliyoruz. bununla birlikte ne asist yapmış be dedirtecek bir asisti yok. bizdeki performansına gelirsek de vuruşları net değil, asistleri de özel yetenek gerektiren asistler değil. özellikle zirve sezonunda ceza sahası dışından ve yaydan attığı goller dikkat çekerken bizde attığı tüm goller ceza sahası içinden atılmıştır. bizde oynadığı oyun itibariyle kimse şöyle gol katkısında bulundu böyle adam geçti muhteşem asist yaptı gibi bir durumu yok, gayet klasik bir kanat performansı sergilemiştir. ekstrası yoktur ancak eksisi de yoktur. göze çarpan ve herkesin haykıra haykıra isteme sebebi de bekini kovalamasıdır. savunmaya gelip
boey’in yükünü hafifletmiştir oynadığı maçlarda. bu sayede takımımızın ligde nispeten az gol yemesinde azımsanmayacak bir emeği ve katkısı vardır. genel olarak kendi yarı sahamıza erken gelmesiyle rakibin merkeze daha geç dönmesini sağlayarak savunmamızın oturması için zaman kazandırmıştır. süper ligde her oynadığı 430 dakika için bir gol atmış ve savunma istatistikleri itibariyle de girdiği ikili mücadelelerde zaniolo’ya oranla daha başarılıdır.
nicolo zaniolo toskana’nın massa kasabasında dünyaya gelmiş,
genoa genç takımında futbola başlamış,
fiorentina genç takıma geçmiş ve önce 18 yaşında
inter, sonra da 19 yaşında
roma’ya transfer olmuştur.
roma’dan bizim için yüksek bir değer olan 15 m€ gibi bir ücretle kadromuza katılmış olan zaniolo önceki sezonlarında yüksek bir performans verememiş olmasına rağmen bizde serie a’daki her bir sezonundan daha iyi istatistiklere ulaşmıştır aldığı kısa sürede. son takımı olan roma’da yaşadığı anlaşmazlıklar sebebiyle
galatasaray’a bir fırsat transferi sonucu katılmıştır. burada kendisini futbola verebilmiştir ancak bu sorunlu bir herif olduğu gerçeğini değiştirmez. kafa kırıktır, şalter attı mı kırmızı görebilecek seviyededir, ama şu an kulübümüze aidiyet seviyesi muhtemelen kafa kırıklığı ile aynı seviyededir. aidiyet olarak
rashica ile yarışırlar ikisi de kendilerini burada bulup burada kendilerine geldiler zira.
şimdi
zaniolo'nun genel performansına bakalım biraz da. oynadığı takımlarda iki ana pozisyonda oynamış kariyerinde, birisi ofansif orta saha, diğeri ise sağ kanattır. kendisi kampta verdiği röportajda kendini bir kanat oyuncusu olarak gördüğünü söylemiş ve orada daha verimli olduğunu da hep birlikte gördük.
roma'da attığı gollere ve yaptığı koşulara dikkat ettim. defansın arkasına yaptığı koşulardan birini
galatasaray sağ kanat rotasyonunda yapacak tek bir oyuncu daha yok. adamda felaket bir arkaya koşu yapma özelliği var. hem fizikli hem süratli oluşuyla da topu da kaybetmiyor, pozisyonu da sonlandırabiliyor. biz
zaniolo'yu hep kaleye şut çekerken gördük ancak çalım atabilme ve yüksek top sürme yeteneği sayesinde çizgiye inip topu içeri çevirerek yaptığı asistler de var roma döneminde. attığı gollerde en dikkat çeken şey gollerin netliği. attığı gollerde top hem kalecinin uzanamayacağı ya da temas etse de kurtaramayacağı yerlere vuruş yapmış. ayrıca akıllı da bitiricilik konusunda, topa vururken kalecinin ne yaptığını görüyor ve doğru yere son vuruş yapabiliyor. şut sertliği sayesinde ceza sahası dışından vurduğu toplarda tehlike yaratabilmesinin yanında defansın arkasına yaptığı koşularla rakip oyuncular için cidden korkulu bir rüya
zaniolo. yani bu çocuğun yapabildiklerinin yarısını bile izlememişken yaptığı şeyler ortada. hep
kerem icardi ilişkisi diyoruz ama ikili ilişki olarak
icardi ile
zaniolo'nun da arası iyi. bu sebeple onu beslemekten de gocunmayacaktır önümüzdeki sezon.
galatasaray performansına gelecek olursak da attığı goller genellikle net ve kilit goller, bitiriciliği yüksek bir oyuncu. aynı zamanda hız ve fizik özelliklerinin, maç temposuna sahip olmamasına rağmen ve mental olarak çok iyi olmadığı bir dönemde aramıza katılmasına rağmen, ne kadar rakibe bela olduğunu da hep beraber izledik. bence rashica'nın sezon boyu yapamadığı şeyleri başardı kendisi. bunun yanında da orta sahaya ve sağ beke daha çok yük bindi, ama şunu unutuyoruz 6 numara ve sağ bekimizde iki adet canavar var. formda oldukları zaman tek bir oyuncunun açığını kapatmak onlar için pek de problem değil. bunun üstüne bir de tempo yapabilecek ve defansif becerileri ortalama üzeri bir orta saha kadromuza katılırsa ki katılacak gibi görünüyor,
zaniolo hepten bayram eder de ettirir de. bunlara ek olarak değinmek istediğim iki şey var.
zaniolo'nun
roma'da oynadığı son sezonun ısı haritasına baktığımız zaman savunmaya fazlasıyla geldiğini de görebiliyoruz aslında, o yüzden savunma katkısı hiç yok demek gibi bir şey yanlış olur. savunma katkısı olmayan oyuncu
messi neymar gibi ilerde yatıp kamp kuran ve başka hiçbir şey yapmayan adamlar oluyor.
zaniolo değil yani bu. ayrıca kim derdi ki
icardi ve
mertens ileride pres yapıp top çalmaya çalışacak? gayet de yaptılar geçen sezon, iş burada
okan hocanın ellerinde bitiyor. bu adamları pres yapmaya ikna eden alıştıran adam zaniolo'nun da oyun mentalitesine bunu katabilmeli ki katacaktır bence. zaniolo öyle tembel bir adam değil. bir de
zaha için de savunma yapmıyor deniliyor ancak defansif aksiyonlarda
zaha premier league içindeki sol kanatlarda 4. sırada geçen ssezon istatistiklerine göre. bunda oynadığı takımın da etkisi olmasıyla beraber yine de isterse ligin son sırasındaki takımda oynasın bu kendisinin öyle savunma yapmıyor falan algısının pek de doğru olmadığını gösterir. ayrıca
okan hoca bu sene belli olduğu üzere öyle geride falan kurmayacak savunma düzenini. şampiyonlar ligi ön eleme maçlarımızda gördüğümüz üzere savunma çizgimiz orta sahaya kadar geliyor. bu da tamamen önde cehennem presi yapacağız demektir.
zaniolo'nun da defansif aksiyonları bu noktada fazlasıyla yeterli olacaktır, tek yapılması gereken şey antrenman.
zaniolo o presi tek ayağıyla bile yapabilir fiziksel özellikleri sayesinde. sadece mental yönünü ve pres konusundaki bilgisini geliştirmesi, yani doğru pres yapmayı iyice öğrenmesi lazım, ve bilin bakalım teknik direktörümüz kim? yaşadığı talihsiz sakatlık sonrası futbola geri döndüğünde rakipleri bıktıran ve asla durmayan, pres anlamında artık düş yakamdan dedirtecek derecede iyi pres yapan
okan buruk.
okan hoca zaten bu adama pres yaptıramazsa yaptıracak tek bir isim kalıyor. o da bu saatten sonra gelmez takıma. yani
zaniolo sandığınız kadar savunma yapmayan, önde yatan ve bencil bir oyuncu değil. hiç olmadı açın istatistiklerine bakın, en iyi sezonunda azımsanmayacak bir asist sayısı var kendisinin. araştırmadan izlemeden konuşması kolay. bu arada tekrar ekleyeyim,
rashica savunma yönünde
zaniolo'nun önünde, ben
zaniolo daha iyi savunma yapıyor demiyorum. sadece savunma yapmıyor diyenlere yönelik bu söylemim.
şimdi karşılaştırmaya gelecek olursak, oyun öncelikleri bambaşka iki oyuncu var aslında, isabetli bir karşılaştırma değil pek. biri gol anlamında çok daha fazla şey sağlarken diğeri savunma anlamında daha çok şey sağlıyor. stilleri çok farklı. takımımız savunmasını sahaya yayıp 3. ve 2. bölge presleriyle top kapmaya çalışmayacak olsa
rashica gerçekten çok daha ideal derdim. ancak iki orta sahaya kadar adam kovalıyor diye
rashica istemek takımın hücum potansiyelinin yarısını çöpe atmaktır. bu sezon ligde oynanacak maçların özetini şu 1.5 haftalık dönemde gördük.
rashica bu takımlara karşı kusura bakmayın ama
morutan kadar katkı sağlayamazdı. ne kilit açabilecek ne de ekstra yapabilecek bir oyuncu değil
rashica. e gelip
nelsson'un yanında
oyewusi de kovalayamayacağına göre, pek de bir katkısı olmazdı yani, çünkü zaten öyle top sürerek gelmeyecek rakipler ligde. atacaklar uzun topu, olursa hücum olur, ya da merkezden gelip kanatlara inecekler, orada da yine kanatlarımızın bir işi yok, iş orta sahadaki iki oyuncumuza kalıyor. döndürmeyecekler, hücum da sonlanacak.
torreira bu kalitede zaten, bir de yanına iyi bir ekleme yaptık mı konu kapanmıştır. gidip öyle kariyerinde üst seviyelere çıkamayacak bir oyuncu için italya tarihinin iyi oyuncuları arasına adını yazdırabilecek bir oyuncuyu satmak falan hiç mantıklı değil. yani karşı olduğum tutum
zaniolo gitsin,
rashica gelsin daha iyidir tutumu. bana göre de
zaniolo kalsın,
rashica da gelsin, rotasyonlu oynasınlar.
rashica oyuna sonradan girip enerji olarak çok şey katabilir, dediğiniz savunma katkısını da oyuna sonradan girince çok daha iyi yapar. ayrıca hızı ve top sürme yeteneği nispeten daha zayıf olduğu için zayıflamış yorulmuş rakiplere karşı oyun başına göre daha etkili olabilecektir. aynı zamanda rotasyon kadroyla çıkacağınız maçlarda da elinizi en fazla güçlendirecek oyuncu olacaktır.
rashica hiçbir zaman üst seviye bir oyuncu olmadı. olamayacak da çünkü o yeteneğe sahip olmayan düz bir oyuncu, ama düz oyuncu özelliklerini üst seviyeye çekebilmiş bir düz oyuncu. bu sebeple de
premier league görebilmiş veya
bundesliga'da güzel bir performans verebilmiştir zaten, ama bu takımlar hiçbir zaman üst seviye takımları olmamıştır. kim
werder bremen veya
norwich gelse karşımıza ciddi anlamda çekinir veya korkar, biz bu takımlarla nasıl başa çıkacağız der?
valla bazı yazar arkadaşlar da kusura bakmasın ama iki üç gol az yiyelim diye 5 10 gol az atmaya çalışacaksak kurmayalım zaten böyle bir kadro. ne gerek var üst seviye oyunculara? ayrıca yarın şampiyonlar liginde bizim takımımız yeri geldiğinde kapanacak da. ne yapacağız topu sadece zaha'ya atıp koş aslanım mı diyeceğiz. açın bakın biraz şu çocuğun sağ kanattan yaptığı koşulara roma kariyerinde. çok uzak değil zaten çok rahat oynadığı avrupa ve serie a maçlarını bulabilirsiniz. bir göz atmanız yeterli. benim gözümde karşılaştırmaya kapalı bir konu aslında, ancak ikisinden birini seçmek zorunda kalsam
zaniolo'yu seçerdim. mümkünse de ikisini de kadromda tutar ikisinin de iyi özelliklerinden yeri geldikçe faydalanırdım. farklı özellikleri bence bize çok şey de katabilir. ayrıca takımdan biri gidecekse de giden
nelsson olsun(böyle yazdık diye nelsson gitsin demiş olmuyorum lütfen kafama vurmayın...), mevcut sistemimize yüzde yüz uymayan adam zaniolo değil nelsson'dur. oyun tipi geçirdiğimiz dönüşüme ayak uyduramazsa çıkar
oyewusi gibi biri elek eder, ki
2 ağustos 2023 galatasaray zalgiris maçında akıllı oynayarak adama geçit vermedi. böyle oynayacaksa hala ligin en iyi stoperi olmaya devam eder, sadece oyununa yeni bir şeyler eklemesi gerekecek onun da...