you will never walk alone gibi her mac oncesi ve sonrasi soylenerek efsanelesecekken, artik tribunlerde hic duymadigimiz beste. sebebini bilen varsa beri gelsin.
82
şu bestenin popüler olduğu yıllarda nevizade’de bira içip söyleyemediğimi hatırladıkça o kadar mutsuz oluyorum ki… neyse bunun yerine vera‘da ara sıra bira içip güzel hayaller kuruyorum.
83
uzun zamandır tribünlerde duyamadığımız marş. bu marş bizim istiklal marşımız gibi bi marş, tribünlerde yıllarca haykırıyorduk bu marşı ama son yıllarda nedense hiç duyamıyoruz. oysa galatasaray'ın en güzel ve anlamlı marşıdır. keşke abuk subuk sucukcu tezahüratları yerine bu marşı tekrar duyabilsek.
takım sonunda galibiyet şarkısı söyletebildi taraftara.
85
çok sevdiğim beste. teşbihte hata olmaz, bu besteyi cimbomuzun istiklal marşı olarak görüyorum. bu kadar duygulu ve anlamlı beste bence yok ülkede, duyunca galatasaray'ın bütün başarıları gözünüzün önünden geçiyor. tribünlerde daha fazla duyarız umarım.
86
derbi galibiyetleri başka güzel. en sevdiğim beste olan nevizade geceleri melodisi eşliğinde, aldığım alkolün etkisiyle değil de mutluluktan sarhoş olmak istiyorum bu gece. vurduğun gol şansın bol olsun cimbomum.
her ayrılık yaşayan galatasaraylı gibi torreira da araba sürerken fonda nevizade gecelerinin çaldığı story atması gerekiyor. "bize her sevdadan geriye kalan sadece galatasaray"
icat edildiği günden itibaren hayat mottosu olarak kullandığım tezahürat idi.
öyle bir yerdeyim ki artık elde galatasaray bile kaldı mı emin değilim artık.
92
eskiden(10-15 sene önce) birçok gencin, öğrencinin, özellikle bizim gibi galatasaray sevdalılarının güzel anılar biriktirdiği sokağa yazılan tezahürat.
93
herhangi bir ayrılık acısı çekiyorsanız arabada açın üç kere üst üste hissederek bağıra bağıra söyleyeyin, ilaç gibi geliyor. son 10-15 senede filan sayesinde hiç ayrılık acısı çekmedim, aklım bir kere bile başkasında kalmadı. ayrılan hep ben oldum ama olsun.
deneyin.
94
yunanca versiyonu mlisse mou oldukça eğlenceli olan tezahüratımız.