21826
kalite bakımından arada ciddi farkın olduğu maçlarda, 'büyük' diye tabir ettiğimiz takımın oyuncularının, maça konsantre olamaması bilinen bir gerçek...
ama bu maçlarda ciddi derslerin alındığı da bir gerçek. forma şansı bulamayan oyuncular için bir fırsat gibi görülür bu müsabakalar... ancak oyuncuların sahaya yüksek konsantre ile çıkmasına nadir rastlanır.
karşındaki takım, çok daha ciddi ve istekli olur. sen de formanla ve yürüyerek maçı kazanacağını sanırsın. balçovaspor'un attığı, başlangıcından bitirilişine kadar her şeyiyle 1. sınıf olan gol, bu anlamda galatasaraylı oyuncuları kendine getiren tokat oldu.
ilk yarının ortasındaki toparlanmadan sonra atılan güzel goller maçı bitirdi. pandev, yasin ve olcan iş bitiren adamlardı. fakat, bu oyuncuların performansını değerlendirirken, karşıdaki takımın bir 3. lig takımı olduğunu unutmamak lazım. böyle bir maçta oyuncuların formayı ne kadar istediklerini belirlemede, atılan gollerden çok, mücadelesi, ciddiyeti ve formaya ne kadar saygı duydu- ğuna bakmak lazım. yasin, hamza hoca ile yavaş ama belirgin bir değişimi yaşayan oyuncu... galatasaray'da kalmayı ve formayı istediğini mücadelesi ile ortaya koyuyor.
olcan ise, enteresan bir oyuncu. kalitesi ve iyi oynadığında etkinliği, takımına çok şey katacağı net. fakat olcan'ın sahadaki vücut dili, tavırları, sanki galatasaray'da mutsuz, zorla oynuyor ve bıraksan kaçacak bir oyuncu gibi... bir futbolcu, tarzı ne olursa olsun, iyi oynarken ya da kötü oynarken standart tek tip tepki vermez, bir geribildirim yapar.
örnek mi? golden sonra sinan. bu tavır yanlış anlamalara da yol açar. olcan, yüzündeki maskeyi çıkarmalı ya da başka bir maske tercih etmeli. hamza hoca geldikten sonra takımdaki değişimin boyutu, her geçen gün daha da netleşiyor. oyunculardaki değişim, atılan gol sayısındaki fark, tekrar kazanılan hava ile galatasaray, yarışa güçlü bir dönüş yaptı.
hakan ünsal
(bkz: 16 aralık 2014 balçova yaşamspor galatasaray maçı)
ama bu maçlarda ciddi derslerin alındığı da bir gerçek. forma şansı bulamayan oyuncular için bir fırsat gibi görülür bu müsabakalar... ancak oyuncuların sahaya yüksek konsantre ile çıkmasına nadir rastlanır.
karşındaki takım, çok daha ciddi ve istekli olur. sen de formanla ve yürüyerek maçı kazanacağını sanırsın. balçovaspor'un attığı, başlangıcından bitirilişine kadar her şeyiyle 1. sınıf olan gol, bu anlamda galatasaraylı oyuncuları kendine getiren tokat oldu.
ilk yarının ortasındaki toparlanmadan sonra atılan güzel goller maçı bitirdi. pandev, yasin ve olcan iş bitiren adamlardı. fakat, bu oyuncuların performansını değerlendirirken, karşıdaki takımın bir 3. lig takımı olduğunu unutmamak lazım. böyle bir maçta oyuncuların formayı ne kadar istediklerini belirlemede, atılan gollerden çok, mücadelesi, ciddiyeti ve formaya ne kadar saygı duydu- ğuna bakmak lazım. yasin, hamza hoca ile yavaş ama belirgin bir değişimi yaşayan oyuncu... galatasaray'da kalmayı ve formayı istediğini mücadelesi ile ortaya koyuyor.
olcan ise, enteresan bir oyuncu. kalitesi ve iyi oynadığında etkinliği, takımına çok şey katacağı net. fakat olcan'ın sahadaki vücut dili, tavırları, sanki galatasaray'da mutsuz, zorla oynuyor ve bıraksan kaçacak bir oyuncu gibi... bir futbolcu, tarzı ne olursa olsun, iyi oynarken ya da kötü oynarken standart tek tip tepki vermez, bir geribildirim yapar.
örnek mi? golden sonra sinan. bu tavır yanlış anlamalara da yol açar. olcan, yüzündeki maskeyi çıkarmalı ya da başka bir maske tercih etmeli. hamza hoca geldikten sonra takımdaki değişimin boyutu, her geçen gün daha da netleşiyor. oyunculardaki değişim, atılan gol sayısındaki fark, tekrar kazanılan hava ile galatasaray, yarışa güçlü bir dönüş yaptı.
hakan ünsal
(bkz: 16 aralık 2014 balçova yaşamspor galatasaray maçı)