“hep beraber yeni sezona merhaba diyelim. inşallah iyi bir sezon geçiririz. geçtiğimiz sezon, belki 50 senede bir rastlanan sezon geçirdik. yalnız süper lig’de değil tff 1. lig’de, tff 2. lig ve 3. lig’de, tüm tüm play-offlarda çok heyecanlı ve önemli maçlar oldu. ve sonuçta sezonu bitirdik. şampiyonlar belli oldu. hepsini tebrik ediyorum. küme düşenler oldu, onların da tekrar toparlanıp eski yerlerine dönmelerini arzu ediyorum. bu bir yarışmadır. neticede bundan türk futbolunun kazançlı çıkması gerekmektedir. geçtiğimiz sezonun inşallah tekrarını yaşarız. yeni sezonda tüm liglerimizde hem ekran başındaki hem stadyumlardaki seyircilerimizin futboldan zevk almasını, güzel, bol gollü, zevkli ve çekişmeli maçların olmasını arzuluyoruz”
“öncelikle tff olarak şu ana kadar ne yaptığımızı bir gözden geçirelim. ligler başlarken şimdilik seyircili başlayalım dedik. stadyumlar yüzde 50 kapasiteli olsun, localar da tam kapasite kararı aldık. bir ay önce kararı aldığımız dönemde, pcr testinin yeterli olacağını düşündük. çift aşı, covid geçirenler de dahil sağlık bakanlığımız ile sağlık kurulumuzun görüşmeleri sonucunda bunu ilan ettik. ama biz bunları konuşurken, türkiye’deki vaka sayısı 5 binin altında idi. bu rakam dün 27 bini geçti. sağlık bakanlığı ve diğer yetkililer ile yaptığımız görüşmede şunun önemli olduğuna karar verdik. ‘maçlarımıza girerken mutlaka çift aşı olmasını istiyoruz.’ tabi bunun altında bazı maddelerimiz de var. bir aşı olma durumu var, covid-19 geçiren taraftarlarımız var. onların hepsinin ihtiyaçlarına cevap verecek yeni talimatımızı yayınladık ve devam ediyoruz. 3 hafta maçlar arka arkaya oynanacak. arkasından bir milli maç aramız var. a milli takımımız; karadağ, cebelitarık ve hollanda ile maçlar yapacak. o arada sağlık kurulumuz, sağlık bakanlığımız ve diğer yetkililer ile görüşmeler yaparak çift aşı sistemini eğer oturtmuşsak, bu ilk 3 haftadan sonra stadyumlardaki kapasiteleri artırabiliriz. sözgelimi, belki yüzde 75’e çıkabiliriz. belki bunu daha da arttırıp stadları full hale getirme kararı da alabiliriz. bu neye bağlı? türkiye’deki vaka sayılarının üç hafta sonraki durumuna bağlı. eğer bu artış devam ederse değişik kararlarımız var. ama artışın düştüğünü görürsek ve sistemin oturduğuna karar verirsek, o zaman bizim hedefimiz taraftar sayısını artırarak yolumuza devam etmek olacaktır.”
“geçen hafta sonu, ben ve yönetim kurulu arkadaşlarım adana demirspor-beşiktaş maçına gittik. adana demirspor yüzde 50 şartlarına uyarak taraftarlarını maça almış. ancak bir dolu bir boşluk koltuk kuralı yokmuş gibi bütün taraftarların yan yana geldiklerini, ağırlıkla kale arkalarında hiçbir şekilde sosyal mesafeye, maskeye ve hijyen şartlarına uymadan maç izlediklerini gördük. bu sadece adana’da değil, avrupa’da da böyle. bu kulüplerin koordinesinde olacak. eğer bunu yerine getiremezlerse, önümüzdeki günler de maalesef üzülerek söylüyorum ki yine bazı cezalarımız olacak ve kulüplerimize ceza vermek durumunda kalacağız. taraftarların bu konuda hassas olması lazım. taraftarların bu tedbirlere çok dikkat etmesi gerekiyor ki, bizim artık içimiz rahat etsin, taraftar sayısını yavaş yavaş arttıralım. yarın akşam beşiktaş-çaykur rizespor maçı ile başlayacağız. tff 1. lig’di başlayacak, gençlerbirliği-eyüp maçımız var. taraftarlarımızın ne yapacağını, biz federasyon olarak ve sağlık kurulumuz gözlemimizi yapacağız, yaşananlara dikkat edeceğiz ve bizim bundan sonra alacağımız kararlarda, bakın altını çizerek söylüyorum, bundan sonra alacağımız kararlarda seyircilerimizin tutumu çok etkili olacaktır. onun için kulüp yöneticilerimizden özellikle istirham ediyorum, bu işe çok dikkat etsinler, kendi taraftarlarını bu konuda disipline etsinler ve iyi bir sistemle maçlarımıza devam etmemize yardımcı olsunlar”
“2 gün evvel almış olduğumuz yönetim kurulu kararlarımız vardı. oradaki kararlardan önemli bir tanesi, deplasmana gelen takımların taraftarları maçlara gelmeyecek. biliyoruz ki, hangi takım taraftarı deplasmana giderse, ağırlıkla otobüslerle seyahat ediyorlar. otobüslerde maske ve mesafeye hiçbir şekilde dikkat edilmiyor. bunlardan dolayı önemli sağlık sorunları olacağını da hesaplayarak, aynı şekilde fıfa ve uefa dahil, biz de aynı kararı aldık. dünya kupası elemelerinde dahi misafir takım seyirci getiremiyor. hepsini düşünerek bu sezon için, biz misafir takım seyircisinin maçlara gelmemesi kararını aldık. tamamen sağlık. çünkü bizim asla vazgeçemeyeceğimiz konu insan sağlığıdır, türkiye’deki sağlık koşullarıdır. maçların, türkiye’nin sağlık konusunda aldığı kararlara zarar vermemesi gerektiğine inanan bir federasyonuz. onun için en önemli konumuz, hiçbir zaman misafir takım seyircisinin deplasmana gelmemesidir. tek bir nedeni, sağlık sorunlarıdır”
“mali genel kurullar, tff için önemlidir. bu toplantıda, kulüplerimiz, benim bilhassa, her bir kulüp başkanını, her bir delegeyi bizzat tek tek arayarak genel kurulu’a gelmesini rica ettim. sağ olsunlar kırmadılar, geldiler. geçen mali genel kurul’da maalesef tüzük değişikliğini yapacak sayıya ulaşamadık. bunda maalesef bazı kulüp idarecilerinin de bu konuda yapmış olduğu girişimler, ‘gitmeyelim, oy vermeyelim’ gibi, 1-2 kulüp, etkisiyle, biz geçen sene tüzük değişikliğini sağlayacak üye sayısını elde edememiştik. geçen seneden aldığımız dersi de düşünerek çok önem verdik. ben, bütün yönetim kurulu üyesi arkadaşlarım, genel sekreterimiz de dahil olmak üzere, tüm delegeleri arayarak bu genel kurula gelmelerini rica ettik. kırmadılar ve geldiler ve ankara’da bir gece önce de çok önemli toplantılar yaptık. süper lig kulüpler birli ile bir toplantı yaptık, 1. lig kulüpler birliği derneği ile, 2 ve 3. lig kulüpler birliği derneği ile toplantılar yaptık. dertlerini dinledik, sıkıntılarını dinledik. bir gün sonra yapılacak genel kurul’da da kararlar alarak, onları rahatlatacağımızı konuştuk. bunların en önemlisi süper lig kulüpler birliği ile yaptığımız toplantıda olmuştur. aihm’in bize önendiği kurullarla ilgili bazı değişiklikler vardı. seçilmeleri, yemin etmeleri gerektiği konularında sıkıntılar vardı. toplantıda bize dediler ki, ‘tahkim ve uyuşmazlık çözüm kurulu seçimle gelsin’. ben dedim ki, “bu yetmez, biz buraya pfdk’yı da ilave edelim’. yani ‘tahkim, uçk ve pfdk, artık bütün delegelerin seçmesi sonucunda gelsin’ kararı aldık. hem aihm kararlarına uygun olarak kurulları belirlemiş olacağız hem federasyon olarak biz rahatlayacağız. ‘işte tff’nin tahkim kurulu, tff’nin disiplin kurulu, tff’nin uyuşmazlık çözüm kurulu’nun aldığı yanlış karar’ gibi şeyler artık yok. artık genel kurul seçmiştir. ve kimsenin bu kurulların vermiş olduğu kararlara bir şekilde itirazı olmaz. burada tabi bir de aday tespit kurulu meydana getirdik. 13 kişiden meydana geliyor. bunun içinde tff’nin temsilcileri var, süper lig, 1. lig, 2. lig, 3. lig, futbol adamları, hakem kurulu, şudur budur hepsinin iştirakiyle 13 kişilik kurul olacak. her kurul için 39 tane aday tespit edilecek. ve bunu genel kurulun takdirine sunacağız. ve bu şekilde kurullarımızın 1 başkan, 6 asıl üye, 6 tane de yedek üyenin seçilmesini sağlayacağız. bu bence türk futbolu için bir devrimdir. sağ olsun kulüpler birliği ile tff bir araya geldik ve bunu da gittik, delegelerimize anlattık ve kararımız oy birliği ile çıktı. bunun da tabi seçilmesi, gelecek yıl haziran başında yapacağımız yine mali genel kurul’da olacak ve 4 yıllığına seçilecekler. halbuki tff’nin 2023 yılında seçimli genel kurulu var. yani o bağımsız kurul, yeni tff yönetim kurulu geldikten sonra 3 yıl daha devam etmiş olacak. bu gerçekten bizler için çok önemli karardır ve bunu uygulamaya soktuk.”
“önemli konulardan birisi de, stadyum zeminleri konusunda çok şikayet almamızdı. hatta kamuoyunda sanki tff sorumlu imiş gibi, çok önemli derecede köşe yazarları olsun, yorumcular olsun, sanki biz sorumluymuşuz gibi bizi eleştirdiler. halbuki bizle bunun hiçbir ilgilisi yoktu, her kulüp kendi stadından sorumluydu. baktık ki bu böyle olmayacak, bunu disipline etmemiz gerektiğine inandık ve bu sene talimat değişikliği yaptık. artık her kulübün bir tane saha sorumlusu olacak. bu kişi, ya ziraat mühendisi olacak veya peyzajdan anlayan mimar olacak gibi kriterler getirdik. bunları haziran ayından itibaren eğitime aldık, eğittik onları. bu dışarıdan alınan bir hizmet değil, her kulübün bir saha sorumlusu olacak. yaptırımlar konusunda çalışmalar yaptık. bütün takımların süper lig ve 1. lig başta olmak üzere tüm zeminleri inceliyoruz. bunu incelerken uefa ve fıfa’nın alet ve ekipmanlarını kullanıyoruz. çimin derinliği, nem oranı, su geçirip geçirmedi gibi, bütün bunları da tespit eden bir grubumuz var. örnek mi? örnek olimpiyat stadı’nın zemini. bırakın türkiye’yi bugün avrupa’da dahi bu stadın zemini iddialı bir şekilde konuşulmaktadır. inşallah ilk kademede süper lig’de ve tff 1. lig’deki bütün statlarımızı o seviyeye getirmek için çalışmalar yapıyoruz. bunlar için de eğitimleri tamamladık, bunların başında bulunacak arkadaşlarımızın sertifikalarını da verdik. şimdi sıra bunların denetlemelerinde. ayda bir denetleyeceğiz. eğer zeminde sorun varsa bunu 15 günde bir veya haftada bir denetlemeye kadar kısaltabileceğiz. eğer baktık olmuyorsa, o takıma o statta maç oynatmayacağız. eğer o şehirde başka stadyum varsa ona, yoksa en yakın ildeki sahada maçı oynatacağız. geçen sene olsa bu önemli olmayabilirdi, maçlar seyircisizdi. ama bu sene maçları seyircili oynatıyoruz. dolayısıyla o kulüp seyirci gücünü orada bulamayacak. dolayısıyla hem taraftar gücü eksik hissedecek hem maddi açıdan kaybı olacak. zemini elverişli olmayan hiçbir stadyumda futbol maçı oynatmama kararı aldık. bu da yapacağımız denetimlerden sonra ortaya çıkacak”
“biz cenk tosun’dan çok ümitliydik. avrupa şampiyonası’nda iyi işler yapacağını düşünüyorduk. soğuk havada, belki zeminden belki başka bir şeyden dolayı uzun süren bir sakatlık yaşadı. en kısa zamanda sahalara dönmesini bekliyoruz”
“kulüpler birliği’nin isteklerinde herkesin kabul ettiği istekleri olmayabiliyor, bizim de onlarla uyuşmadığımız noktalar olabiliyor. ki bu normal. onlar isteyen taraf, biz de talimatları düzenleyen, denetleyen kuruluşuz. her şeyin birbiri ile örtüşmesi söz konusu değil. mutlaka farklı düşünceler, farklı görüşler olacaktır. bize düşen nedir? tff olarak biz herkesi dinleyeceğiz, herkesi dinleyeceğiz. kulüpler birliği’ni dinlediğimiz gibi medyadaki arkadaşlarımızı da, spor kamuoyunu da, devlet yetkililerimizi de dinleyeceğiz. netice olarak kararı tff verir. yabancı konusunda, bu sene uygulayacağımız, sahada 8 yabancı, 6 tanesi yedek kulübesinde veya tribünde olabilir, o kulübün bileceğiz iş ama sahada 8’den fazla yabancı istemiyoruz. biz bu rakamı bulurken de geçmiş yıllara baktık. takımlar yabancı konusunda sezonu ortalama olarak 2019-2020 sezonunda 7.30’la, geçen sezon 7.12 ile bitirmiş. bizim uyguladığımız rakam 8. peki şu anda kulüpler birliği’ndeki bütün kulüpler 8’e karşı mı? hayır. bu 20 takımın içerisinde, birçok kulüp 8+6’nın uygun olduğunu, ki biz bu kararı bu hafta, bu sezon almadık ki, bir yıl evvel aldık ve üç yıllık periyot için aldık bu kararı. 14, 12, 10’a düşerek devam edecek. sahadaki oynayan sayısını 8, bir yıl sonra 7, ertesi yıl 6’ya düşürerek yolumuza devam edeceğiz. bunu isteyen bir çok kulüp var. istemeyenler de var. ama bu son bir ayda, iki ayda alınan bir karar değil. uzun zaman yaptığımız çalışmaların neticesinde almış olduğumuz bir karardı ama geldiler kulüpler dediler ki ‘pandemi var, hazırlıksız yakalandık, ne olursunuz bunu 1 yıl erteleyin’. ‘hay hay dedik’, 1 yıl erteledik ve bunu bu sene uygulanacağı 1.5 yıl evvelden belliydi. onun için bu konuda kararımız belli. inşallah yarın da lig başlayacak. bizler, sizler, spor kamuoyu, bu modeli, neden bu kararı aldığımızı göreceğiz. birçok maçta birçok takım 11 yabancı ile çıkıyor. hiçbir zaman türk oyuncularına değer vermediler. çok iyi yabancı futbolcular getirmediler mi, müthiş yeni oyuncular geldi. ama maalesef değerinde olmayan birçok yabancı oyuncu da maalesef transfer edildi. kulüplerin başına çok ciddi maddi sorunlar açtılar. oyuncular fıfa’ya gittiler, mahkemelere gittiler, fıfa’dan önemli derecede transfer yasakları getirdiler. ve bizim kulüplerimize faydası olduğu kadar çok büyük zararlar verdiler. isim söylemeyeyim ama bildiğim bugün süper lig dahil, 8-10 takım, yabancı sayısından ve çok fazla yabancı transferi yaptıklarından dolayı maddi sıkıntılar yaşıyor. fıfa’da önemli derecede dosyaları olan kulüplerimiz var. biz türk sporcusuna, türk futbolcusuna önem verilmesini istiyoruz. efendim türk futbolcularının fiyatı artmış! euro’nun da değeri arttı. yani siz 300 bin euro’ya oynatacağınız bir oyuncunun değeri bugün 3 milyon tl’dir. 500 bin euro’ya oynatacağınız oyuncunun fiyatı da 5 milyon tl’dir. bugün türk oyucular da zaten bu seviyededir. hedefimiz türk futbolcularının süper lig, 1. lig, zaten 2 ve 3. lig’de yabancı yok, daha fazla görev almalarını sağlamaktır. öyle kulübümüz var ki, 4.98 yabancı ortalaması ile oynamış geçen sene. öyle kulübümüz var ki 5.5 ortalama ile oynamış. yani 11’in yarısı türk, yarısı yabancı imiş. bırakalım onu, tff 1. lig’de biliyorsunuz 8 tane yabancıdan 5’ini 11’de oynatma hakkı var. ama tff 1. lig’de öyle takım var ki, ismini söylemekten çekinmeyeceğim, altınordu takımımız var, hiçbir yabancısı yok. ne yaptı bu sene? neredeyse süper lig’e geliyordu. altay ile play-off oynadılar. 1-0 yenilip kaybettiler, yemeselerdi belki o golü, penaltılara gitseydi, belki altay’ın yerine altınordu süper lig’de bulunacaktı. ve sayın başkanları mehmet seyit özkan bey, kendisine türk futboluna verdiği katkılardan dolayı teşekkür ediyorum, bana, ‘nihat başkan eğer süper lig’e de gelsem, bu şartlarımı bu kaidemi bozmayacaktım, tamamen türk futbolcularımla da süper lig’de mücadele edecektim ve örnek olacaktım’ dedi. ben de kendisine teşekkür ettim, ‘inşallah seneye çıkarsınız’ dedim. o modelin türk futbolunda etkili olmasını çok istiyorum”
“bu sezonla birlikte, bilhassa önümüzdeki sezonda, yerli futbolcu oynatan, alt yapısından yerli futbolcu yetiştiren kulüplerimize önemli derece teşvik ödülleri vereceğimizi buradan ilan edebilirim. yalnız 8+6 meselesi değil, bunun altının doldurulması gerektiğine inanıyoruz. federasyon olarak da bu konuda çalışmalar yapıyoruz”
“getirdiğimiz yeniliklerden bir tanesi de bu. uefa artık deplasmanda atılan gollerin avantaj sayılması kuralını kaldırdı. biz nerede karşılaşabiliriz bu durumlarla? tff 1. lig, 2. lig ve 3. lig play-off müsabakaları ile bu sene rövanşlı oynatacağımız ziraat türkiye kupası’nın yarı finallerinde, deplasmanda atılan gol avantajını uefa gibi kaldırdık. 55 üye ülkeden birisiyiz. uefa’nın kararlarına uyum sağlamalıyız ki çok başlılık olmasın, tek seslilik olsun. onun için de uefa’nın almış olduğu kararları ülkemizde uygulamak her zaman ana hedeflerimizden birisi"
“var’ın daha da iyi olacağına inanıyorum. 3 var sezonunu geride bıraktık. bunu uygulayan ilk ülkelerden birisi olduk. sağ olsun yıldırım demirören döneminde, bu kararı aldık. sayın göksel gümüşdağ’ın da o zaman çok desteği olmuştu. hep beraber bu kararı almıştık. ki doğru yapmışız. ilk yıl sıkıntılar yaşadık. ikinci yıl da bunu azalttık. geçen sene üçüncü yılını yaşadık. bu sene de inşallah 4. yılını yaşayacağız. bir de dünya kupası ve avrupa şampiyonası’nda bunun nasıl uygulandığını gördük. hele son avrupa futbol şampiyonası’nda var’ın nasıl kullanıldığını, ne kadar hızlı hareket ettiklerini hep beraber gördük. serdar tatlı ve onun mhk üyeleri ile bu sezon da devam ediyoruz. geçen sezon zor bir sezondu, yoğun bir sezondu. hatalarımız olmadı mı, tabi ki olacaktır. avrupa şampiyonasını bu kadar beğeniyoruz ama danimarka-ingiltere maçında hakemin kararları kamuoyunda epey eleştirildi. var olmasına rağmen eleştirildi. ama bizim mhk’miz, hakemlerimiz, gerçekten ligin sonlarında, hem süper lig’de hem tff 1. lig’de çok iyi performanslar gösterdiler. şampiyonlar belli oldu, kimse artık hakemleri konuşmadı. onun için biz merkez hakem kurulumuza güveniyoruz. sayın serdar tatlı’ya, kurul üyelerimize güveniyoruz. inşallah bu sezon, geçen yılki gibi yoğun olmayacak, daha rahat bir sezon görüyorum. geçen sezon 8 hafta içi maç yaptık, bu sene sadece 3 hafta içi maç yapacağız. daha rahat bir sezonla inşallah sonlandıracağız. en az hakem ve var hatasıyla sezonu bitireceğiz ve hake edenin kazandığı bir sezon olacak. hakem hakimlikten geliyor, adalet dağıtan kimse, adaleti dağıtarak maçları yönetecekler. burada başkanlarımız, yöneticilerimiz, teknik direktörlerimiz, futbolcularımız eğer hakemlerimize yardım edersek, başarılı bir sezon geçireceğimize inanıyorum. bunu yapacak kadroya da sahibiz. hakemlerimizin sistemlerinde değişiklikler yaptık. süper lig hakemleri ve a klasman hakemleri diye klasmanları ayırdık. 25 tane süper lig hakemimiz var. yaş limitini uzattık. var’a 7 tane yeni hakem tayin ettik. bunu daha da çoğaltmak istiyoruz. neden? çünkü 2022-2023 sezonunda artık tff 1. lig’de de var olacak. şu anda inşaatımız devam ediyor. herkesin çok beğendiği var merkezimizi daha da büyütüyoruz. herhalde 2 ay içerisinde bitiririz. var sistemini zaten istiyorlar. ama bu sezon önemli bir sezon. bizlere çok büyük görev düşmekte. hele kulüplerimize… kulüp başkanlarımıza, kulüp yöneticilerimize, teknik direktörlerimize, futbolcularımıza büyük görevler düşmekte. hakemlerimize saygılı olalım. puan kaybedebilirsiniz. hakem odaklı olmayalım, oyuna odaklı olalım. olabilir mi hata, olabilir. ama bunda bir kasıt olmadığını düşünmeleri lazım. bugüne kadar kasıt olduğunu ispat eden, hiçbir iddia olmadı. hatta yargıya bile taşıdık. orada bir netice çıkmadı. onun için oyuncularımıza çok önemli görevler düşmektedir. maçlarda hakemi kandırmaya yönelik, yere atmalar, zaman kazanmalar, lütfen bunları yapmasınlar. teknik direktörlerimiz hakemlerimize yardımcı olsunlar. yedek kulübesinde herhangi bir şekilde hatalı hareket edenlerden dolayı, teknik direktöre ceza vermek üzere uefa’nın bir kararı var. avrupa şampiyonasında uygulandı. yani yedek kulübesinde hata yapan bir takımın mensubu teknik direktörün ceza almasına neden olabiliyor. bunlara dikkat edelim. çünkü biz bunlara dikkat ettikçe futbol güzelleşir, futbol hızlanır. avrupa’da hem milli takımlarımız hem de kulüplerimiz avrupa’da mücadele ederken bu sisteme alışırlar, hızlı oyuna alışırlar. oyunu yavaşlatma anlayışından vazgeçsinler. inşallah güzel bir sezon geçiririz.”
“gol çizgisi teknolojisini dünyada en iyi uygulayan hawk-eye firması. bizim aynı zamanda çalıştığımız, var sistemimizi uygulayan firma. onlardan çok memnunuz. bırakın bizi, dünya kupası, avrupa şampiyonası, ingiltere başta birçok lige var hizmeti veriyorlar. burada önemli olan statların teknik kapasitelerinin bu teknolojiye elverişli olmasıdır. hiç unutmuyorum, cüneyt çakır hocamız golü verdi, santraya koşarken de işaret geldi diye gol teknolojisinin golü verdiğini anlatıyordu. ama cüneyt çakır’ın o anda saatini göstermesi ve orta çizgiye koşması beni mutlu etmişti, gayet iyi şekilde uygulamıştı. biz de bu teknolojiyi getirmek için çalışıyoruz. bu çok az olan bir durum ama olabiliyor. çok kritik maçta olabilir, bir şampiyonluk maçında olabilir. bu teknolojiyi de eninde sonunda getireceğiz. bu teknolojinin bizim maçlarımızda uygulanması gerektiğine inanıyorum. destekliyorum ve yakın zaman da bunu uygulayacağız”
“bir defa takım harcama limitlerini bizim kulüp lisans kurulumuz çalışarak limitleri, sınırları belirliyor. bunu yaymayı düşünüyoruz. biz sadece süper ligleri değil, belki gelecek yıl tff 1. lig’de getireceğiz. hatta ankara’da hem 1. lig kulüpler birliği hem 2 ve 3. lig kulüpler birliği dahi bize de getirilsin, bizim harcamalarımız denetlensin’ diye bizden istekleri var. bizim aşağıya kadar yayma planımız var. tabi isterdim ki dünyada yaşanan bu pandemi olayı olmasaydı. eğer olmasaydı biz bu takım harcama limitlerinde çok daha ileriye gidebilirdik. pandemki futbol sektörüne de ciddi anlamda zarar verdi. bütün kulüpler büyük gelirlerden yoksun kaldılar, hedeflerine ulaşamadılar. biz de tff olarak bunu duymamazlıktan gelemezdik. bununla ilgili kulüplerimizin bizden istekleri oldu. yola nasıl çıkmıştık? ilk yıl yüzde 30 fazlasını harcayabilirsiniz dedik, bunu uyguladık. ikinci yıl, yüzde 15 dedik, bunu da uyguladık. ama ikinci yıl pandemi geldi. kulüplerin bütün bilançoları alt üst oldu. bu yıl limitlerin sıfır sapma olduğu yıldı. kulüpler dediler ki, “bizim bunu yapmamız mümkün değil”. biz de hem kulüplerle hem bankalarla konuşarak bunu yüzde 25 aşabilirsiniz diye karar aldık. gelecek sene bu yine sıfır olacak. ikincisi, kurlarda büyük hareketlilik yaşanıyor. kulüplerimiz bilançolarını hangi kurlarla yapacağını bir türlü bilemiyor. herhangi bir şekilde yanlışlığa sebebiyet vermemek ve kulüplerimizi yanlış yola sevk etmemek için de geçen yılın euro-dolar bazında ortalama kuru aldık. şu anda diyelim euro 10.5, kulüplerimize 8.5 olarak ilettik. bu şekilde kulüplerimizi kurun verdiği zarardan kurtarmaya çalıştık. başka ne yaptık? eğer takımın bilançoları çok iyi ise, tertemiz ise, ilave kaynak sağlarlarsa 1/3 kullanıyorlardı, şimdi yüzde yüzünü kullanıyorlar. eğer bilançolarda bazı sıkıntılar varsa 2/3 kullanabilirsiniz, bilançoları kötü ise 1/3 kullanabilirsiniz diye kararlar aldık. bu, kulüplerimizi önemli derecede rahatlattı. fakat avrupa’da mücadele eden kulüplerimiz diyorlar ki, “ülke puanımız düşük, iyi transferler yapalım ve ülkemize puan kazandırmak istiyoruz. avrupa kupalarında oynayacak takımlara limitlerde destekler sağlayın”. biz bunun çalışmalarını yaptık. tahmin ediyorum önümüzdeki günlerde açıklayacağız. avrupa’dan gelen gelirlerin eskiden 1/3’ünü sayıyorduk. ‘şimdi 2/3’ünü alarak sizlere bazı destekler verebiliriz’ diye kulüplerimize bunu bildiriyoruz ve bu şekilde takım harcama limitleri belli olacak”
“talimatname çok açık. herhangi bir kulübün bize verdiği bilgilerde herhangi bir yanlışlık, bilerek veya bilmeyerek olursa, ve biz bunu tespit edersek puan silmeye kadar giden çok ağır cezalar var. ama şu ana kadar bütün süper lig kulüplerinize teşekkür ediyorum, hakikaten hiç böyle bir olaya rastlamadık. sıkıntısı olanlar geldiler bize açıkça dertlerini ifade ettiler. tff’nin görevi ne? tff’nin görev sıkıntılı olan kulüplerin problemlerini çözmek, sıkıntılarını atlatmak. onun için tff yönetimi ve kurullarımız olarak bankacılarımız da dahil elimizden gelen destekle kulüplerimizin bu maddi sıkıntılarını atlatması. ama yanlış bilanço vererek, takım harcama limitlerini geçme durumuna bugüne kadar rastlamadık. bilançolarını denetliyoruz. herhangi bir şekilde limitlerin üzerine geçilirse, ihtar var, transfer yasağı var, puan silmeye kadar giden çok ağır cezalar var ve böyle bir durumda da gözümüzü kırpmadan uygulayacağız”
“digiturk ile 4 yılı tamamladık, bu sene beşinci sene. bunu bitireceğiz. aralık ayına kadar yeni beş yıllık ihaleyi yapmak durumundayız. bununla ilgili komisyonu belirledik. 4 tane tff, 4 tane kulüpler birliği temsilcisi, 1 de tayin ettiğimiz profesyonel olmak üzere 9 kişilik bir komisyon kurduk. çalışmalara başlandı. 31 aralık 2021'den önce bu ihaleyi yapacağız, önümüzdeki 5 yıl için ihaleyi kimin kazanacağını hep birlikte göreceğiz. hedefimiz, ligin markasını artırarak iyi bir teklifle bu ihaleyi sonlandırmak. ne kadar iyi rakamla sonlandırırsak bundan türk futbolu kazançlı çıkacaktır. en büyük gelir kaynağı yayıncı kuruluştan gelen gelirlerdir. mali genel kurul’da bizi tenkit edenler oldu. tff olarak digituk ile kolay anlaştınız mı? hiçbir şey kolay değil. çünkü bugün yalnız türkiye’de değil dünyada, avrupa’daki birçok yayıncı kuruluşla problemler var. biz de yaşadık. ama sağ olsun, kulüplerimizin desteği, destek olmayanlar var, onlarda sağ olsunlar. sözleşmemizde mali olarak uyarlama maddesi var. digiturk haklı olarak bunu talep etti. pandemi döneminde dövizin değer kazanmasından dolayı digiturk’un sıkıntılarını dinledik. kulüplerimize anlattık. çoğu destek verdi. destek vermeyen birkaç kulüp de oldu. tenkitlerini de mali genel kurul’a kadar gelip ifade ettiler. ben ve arkadaşlarım ne sıkıntılar yaşadığımızı dilimizin vardığınca anlattık. sağ olsunlar, anlaştığımız rakam olarak neye anlaşmışsak, 4 sezonda, anlaşmada ne yazıyorsa, tamamını kuruşuna kadar ödediler. bu sabah youssef bey imzaladı, ben imzaladım ve 5. yılın anlaşmasını bitirdik. süper lig, 1. lig, 2. lig, 3. lig’in tüm takımlarına sezonun ilk avansı bugün ödenmiş olacak. ağustos ayında önemli bir miktar daha alacağız ve ondan sonra da her ayın ödemelerini mayıs ayına kadar alıp, sezonu tamamlayacağız. yeni ihaleye de kim girecekse gelsin, şartnamemize göre tekliflerini versin, kim kazanırsa önümüzdeki 5 yılın ona hayırlı olmasını dileyeceğiz. digiturk gerçekten türkiye’de futbola büyük yatırım yaptı, önemli derecede yatırım yaptı. bunun meyvelerini de toplamak isteyecektir, ama netice olarak bu bir ihaledir, ihale bir yarışmadır, yarışmada en iyi şartları kim verirse ihaleyi o kazanmış olacaktır.”
“korsan yayınlardan devlet kaybediyor. çünkü kaçak yayınları yapanlar hiçbir vergisi olmadan ticari hayatlarını sürdürüyorlar. ama digiturk, türkiye cumhuriyeti’nin vergi dairesine kayıtlı çok önemli bir şirketidir. ne kadar çok para kazanırsa, o kadar çok vergi ödeyecektir. burada en çok devlet kaybediyor. eğer gereksinim duyduğumuz yasaları çıkarır, kaçak yayınları önleyebilirsek, ki avrupa’da birkaç yerde başarıya ulaşmışlar, kaldı ki spor toto’da, iddaa’da başarılı olundu, böylece önemli derecede gelirlerini artırdılar, biz bunu niye yapmayalım! eğer bunu yapabilirsek, tff kazanır, t.c. devleti kazanır, kulüpler kazanır, digiturk kazanır, türk futbolunun gelişmesi için kalite artar”
“sezon yarın akşam başlıyor. bir defa daha altını çizerek söylemek istiyorum. kulüp başkanlarımız ve yöneticilerimiz, sporla ilgili tüm paydaşlar, medya, yayıncı kuruluş, televizyonlar tarafı var, televizyonlarda görev alan sporla ilgili bir çok arkadaşımız var, her zaman objektif olmalarını, burada türk futbol markasına zarar vermeden, bu markayı büyütmek için, bu markaya değerini artırmak için her birimizin katkısı gerekmektedir. bu sahanın dışındakiler. sahanın içindekilere gelince de. kurullarımız, mhk’miz, çok önemli görevler düşmektedir, temsilciler kurulumuz, gözlemciler, görevlerini çok iyi yapmalılar. aynı şekilde teknik direktörler ve teknik heyetler ve futbolcularımıza çok büyük iş düşmektedir. inşallah çok iyi bir sezon geçiririz. yarışmacı, heyecanlı bir sezon olur ve sonunda da bütün liglerimizde hak edenler kazanır. kaybedenler de olacaktır. herkesin centilmence, birbirine saygılı şekilde davranmasını temenni ediyorum. hakemlerimize, başta teknik direktörlerimiz maç sırasında ve futbolcularımızın iyi maçlar yönetmelerine sebep olmalarını istiyorum. inşallah iyi bir sezon geçireceğiz. herkes futbolu özlemişti. süper lig’de, tff 1. lig’de bütün takımlar çok iyi hazırlandılar, iyi transfer yaptılar, iyi bir sezon geçireceğimize inanıyorum. ama herkes birbirine yardım etmezse bu iş yürümez. birbirimize yardım edeceğiz, birbirimize saygı duyacağız, birbirimizi seveceğiz”
“kadınlar ligi’ne çok önem veriyoruz. inşallah bu sene bütün maçlarını oynatmak istiyoruz. dün de beni ziyarete gelmişlerdi, orada da kadın futbolunun sorunlarını konuştuk. bir sevindirici haber de, hem fenerbahçe hem de galatasaray kulüpleri kadın futbol takımı kurmaya karar verdiler, liglerimizde mücadele edecekler. bunu da ben türk futbolseverler için ben müjde olarak görüyorum. erkeklerde olduğu gibi kadınlarda da ligimiz iyi olacak, çok çekişmeli olacak. avrupa ve dünya kadın futboluna çok önem veriyor. ben bir de kadın hakemlerimizin de büyük gelişme kaydetmesini istiyorum. mhk’den en büyük isteğim 2023 yılında süper lig’de kadın hakem görmek.”
nihat özdemir