• 35926
    "şampiyonlar ligi gerçekten çok zor. tempo olarak bütün takımlar sahaya ne kadar güçleri varsa koyuyorlar. orası bir vitrin. brugge takımı kendi sahasında hangi takımla oynarsa oynasın, o takımın canını yakabilir. fizik güçleri en üst seviyede. genç ve dinamik bir takım. bekleri, orta saha ve forveti hepsi gol kovalıyor. bilhassa duran toplarda çok etkililer.

    galatasaray dün böyle bir takımdan deplasmanda bir puan aldı. bu büyük başarı. şu an yine söylüyorum, sarı-kırmızılılar tam olarak hazır değiller. ne lemina, ne falcao, ne feghouli ne de seri... yüzde yüzle oynamıyorlar. fizik olarak zamana ihtiyaçları var. herşeye rağmen ne kadar güçleri varsa sahaya koydular. nzonzi süpürge gibi. defansını rahatlatıyor, isabetli paslar atıyor, rakip hücuma çıktığı zaman da ataklarını kesiyor. dün gece pırıl pırıl parladı.
    seri için söylenmedik laf kalmadı. belhanda’dan daha başarılıydı. babel yoruluncaya kadar iyi mücadele etti. kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda topa daha dikkatli vursa takımını galip getirebilirdi. her şeyden önce de çok eleştirdiğimiz cim bom’un defansı risksiz oynadı. marcao olsun, luyindama olsun kasımpaşa maçında yaptıkları hataları yapmadılar. çok süratli ve tempolu santrforları okereke’ye topa vurdurmadılar.

    muslera çok önemli üç kurtarış yaptı. zaman zaman eleştiriyoruz ama şampiyonlar ligi’nde iyi bir kalecin yoksa başarılı olamazsın. uruguaylı file bekçisi de vazifesini kusursuz yaptı. lemina çok büyük bir yıldız. kondisyon olarak hazır değil. çok değil, iki-üç hafta sonra galatasaray’ın futbolunu olumlu anlamda çok farklı yerlere götürecek. rakip atakları kesiyor. arkadaşlarıyla mükemmel paslaşıyor, kaleye şut çekiyor. bir futbolcuda aranan meziyetlerin hepsi var.
    falcao’yu arkadaşları topla buluşturamadılar. buna rağmen orta sahasına yardım ediyor, boş alanlara kaçıyor, bilhassa yan toplarda bir tek top gelmedi. belçika’da alınan bir puanın ne kadar önemli olduğunu ilerleyen haftalarda göreceğiz. özellikle iç sahadaki maçlardaki 50 bin taraftarıyla bütünleşerek bu grupta iddialı olabileceğini, galatasaray dün gece bize gösterdi."

    osman şenher *
  • 35927
    "bu maçın 11'lerini avrupa'nın 5 büyük liginin gazetecilerinin önlerine koysanız, size g.saray 11'ini yarım saat anlatırlarsa brugge'u ancak 5 dakika anlatabilirler. şampiyonlar ligi'ne birinci rakip gördüğünüz takımla deplasmanda başladığınızda yenilmemek ilk doğrunuz olur. g.saray'ın sezon başından beri güven vermeyen defans göbeği, sürekli değişen orta sahası, klas ama hazır olmayan falcao'su ile bu deplasmanda ne yapacağı soru işaretiydi.

    futbol bazen günlük performans oyunudur. dün defans göbeği kasımpaşa maçındaki bireysel hatalarını tekrarlamadı. nzonzi güven veren futboluna devam etti ama sıkıntı belhanda'nın yokluğunda seri'nin iki maç cezanın ardından faslı oyuncunun dublörü bile olamamasıydı. babel milli aradan sonra kasımpaşa maçında hız kesmişti ama dün özellikle ilk yarıda g.saray'ın hücumdaki en akıllı adamıydı. ev sahibi takımın iki topu direkten döndü. şampiyonlar ligi seviyesinde bir ev sahibi takım için muslera'ya kaç puan vereceğiz diye sordurtmak, onların performansını anlatmaya yeter.

    g.saray, falcao gibi klas santrforuna gollük pası atana kadar iyi futbol oynadı diyemem. terim dün lemina'nın yerine emre mor'u alarak, o kazanan karakterini takıma hatırlatmaya çalıştı.

    eylül'ün 3. haftasında bile hazır olmayan bir takım vardı dün akşam. real madrid ve psg'nin olduğu grupta brugge'u geçmek başarı değil, gereklilik diye not düşmüştüm kura çekildiğinde. kalan 5 maçta terim'in takımının bir oyun ezberi bulması lazım. bu, bir ay boyunca belhanda'sız olacak. günümüzde oyunu kazanan orta sahalar. seri, lemina ve nzonzi arasındaki iletişim arttıkça öndeki feghouli, falcao ve babel de çok daha fazla topla buluşacak

    son not: ileriye doğru koşanlar, sağından-solundan alkış da alır, yuhalanır da ama onlar ileriye koşarlar. g.saray, şampiyonlar ligi'nde, bazıları da kortejin sağında-solunda gürültü peşinde!.."

    bülent timurlenk *
  • 35928
    "iyi başlamak, puanla başlamak önemliydi.. bu nedenle g.saray'ın aldığı 1 puanı önemsiyorum.. ama kadro açısından rakibinden daha kaliteli bir takım olan g.saray'ın 3 puanla dönmesini beklerdim. ligin başından beri sıkıntıları var.. muslera'nın yine kritik kurtarışları olmasa istanbul'a dönüş acı olacaktı.

    şöyle bir bakarsak: 1- galatasaray'ın temposu yok.. topa sarı-kırmızılı takım hız katamıyor.. çok yavaşlar.. 2- kanatlardan istenilen oranda ofansif anlamda destek gelmiyor. 3- savunma çok kötü.. arkaya atılan üç topta belçika takımı sıkıntı yarattı. stoperlerin uyumu yok.. sanki bu iki adam bu sezon ilk defa yan yana oynuyorlar. istanbul'daki maçta endişelerim daha büyük.. 4- galatasaray'ın sahada final pasları atacak adamı yoktu. belhanda arandı.. pas kalitesini yukarıya çekebilirdi.. 5- falcao orta saha oyuncularından çok uzak kaldı.. top adama geliyor, yanında kimse yok. tek başına kaldı... falcao'yu besleyecek adam yok. 6- duran toplarda da g.saray etkisiz. oysa fizikli bir takım.. 7- deplasmanda oynuyorsanız, bir de yüzde yüz pozisyon yakalarsanız atacaksınız. ah babel ah.. golü atsan her şey farklı olabilirdi.. tablo farklı olurdu. 8- emre mor oyuna girdikten sonra artıları oldu. kısacası yenemiyorsan yenilme.. galatasaray da öyle yaptı.. bu futbola bir puan da iyidir..

    bu arada türk takımlarının ligimizdeki çekişmesini anlıyoruz..

    fakat avrupa'da bir durun artık.. g.saray dahil her takımımızın alacağı puan önemli.. biraz birbirinize destek olun.. ayıp oluyor artık.. bu kadar huzursuzluk, gerilim yaratmak kimseye şu ana kadar bir şey kazandırmadı, bundan sonra da kazandırmaz.."

    murat özbostan *
  • 35929
    galatasaray orta sahası verimsiz. belhanda ve akbaba dönerse işler değişebilir.
    "club brugge, bir proje takımı. ajax, porto ve salzburg gibi gençlere yatırım yapıyor, parladıklarında markette değerlendiriyor ve yenilerini buluyor. yazın premier lig’e 60 milyon euro’ya 3 süper oyuncu sattılar (wesley, nakamba ve danjuma). onların formalarını diatta, dennis ve okereke gibi 20’liklere verdiler. kadroları olağanüstü değil ama kesinlikle bir planları var:

    dün maçın başından sonuna kadar 3-5-2 oynadılar. bu sezon 10 resmi maçta hiç üçlü savunma oynamamışlardı ama dün bu tercihin bir nedeni vardı: geriden topu savunma arkasına uzun vurmak ve dennis-okereke ikilisini kaçırmak. kaçırdılar da... vormer ve kadife ayaklı vanaken mükemmel uzun paslar attılar arkaya. neyse ki çok becerikli değillerdi son vuruşlarda.

    galatasaray’sa kaliteli bir takım. ama durağan. dün ilk 11’de 33’lük tam 5 adam vardı. bu bir şampiyonlar ligi kadrosu ama sanki 2019’un değil. 2015’in ya da bilemediniz 2016’nın devler ligi kadrosu gibi bu. belhanda ve emre akbaba döndüğünde işler değişebilir. ama bu haliyle galatasaray orta sahası verimsiz. durağan görüntüye rağmen 1 puan iyi sonuç. galatasaray bu brugge’ü istanbul’da yenerek en azından üçüncülüğü koyacaktır cebine.

    charleroi ertelemesi

    belçika federasyonu, brugge’ün devler ligi play-off’u öncesi charleroi lig maçını ‘ülke puanı açısından hayati önem’ gerekçesiyle ertelemiş. bu çağda erteleme, elbette ilkel. ancak bizim avrupa temsilcilerimiz de 11’inci sıraya düştüğümüzün farkında olarak sahaya çıkarlar umarım."

    uğur meleke *
  • 35930
    "terim, brugge'e 6 net pozisyon veren takıma 60 dakika dayandı.
    kendi resimlerine, isimlerine, tarihlerine bakmaktan dünyada değişen futbol şekillenmesine seyirci kalanların hiçbir mazereti olmayacak. başlayan şampiyonlar ligi’nin ilk haftasında en kötü maçı brugge’de seyrettik.

    barcelona, napoli, salzburg, ajax, liverpool, 16-17 yaşlarındaki gençleri sahaya sürmekten çekinmezken, avrupa’nın tapon toplama merkezi (ttm) türkiye’nin şampiyonu, lemina, seri, nzonzi, luyindama, marcao, feghuli, belhanda gibi veteranlarla değişimin ve futbol düzeninin gerisinde kalmaya mahkum. deneyim, hamle yaptırmaz. hayal ettirmez. statüyü koruma, elindekini kaybetmeme arzusu öne çıkar.

    terim, yıllık 3 milyon euro ile avrupa’nın en pahalı teknik direktörlerinden biri. ama yeni futbol anlayışının gençlere ve atlet özellikli isimlere kapı açtığının farkında olması lazım. şu an şampiyonlar ligi’nin en kötü iki stoperi galatasaray’da. ve bence yine tüm gruplardaki en kötü, yavaş, yorgun, güçsüz orta saha oyuncuları da galatasaray’da. sahi, seri, lemina, nzonzi neredeydi dün?

    neredeydi galatasaray orta sahası? falcao’ya bu paralar rakip ceza sahasına gelmeyecek topları beklemek için mi verildi? takımın gole odaklı, yaratıcı, kazanmaya hedefli tek oyuncusu babel, 31. dakikadaki mutlak golü kaçırmasa skor başka olurdu demeyeceğim. çünkü brugge de o kadar çok kaçırdı ki...

    aslında brugge çok abartılacak bir takım değil. fizik, kondisyon üstünlüğü ve de atletik özellikleriyle orta sahayı hızlı geçerek galatasaray’a baskın düzenlediler. ilk 30 dakikada 3’ü kafayla, 4 net gol pozisyonunu 1’i direkten dışarıya attı brugge. peki bu pozisyonlarda luyindama ve marcao, önlerindeki nzonzi, seri ne yaptı? bilardo yavaşlığında oynadıkları futbolla tam bir seyirciydiler. ve terim, brugge’e 6 net pozisyon veren takıma 60 dakika dayandı.

    ve sahada yok olan lemina’yı çıkarıp, emre mor’u oyuna sokarak kenarda cılız kalan feghouli’yi ortaya alarak takıma kişilik katmayı aklına getirdi. brugge, galatasaray’a pas yapma, topla oynama şansını verirken, yapılacak hataları kolluyor ve galatasaray savunmasını arkasına hızlı adamlar kaçırarak gol pozisyonu arıyordu. 74’ye oyuna giren diagne, galatasaray’dan bildiğimizden farklı değildi. marcao’nun eline çarpan top, hakem ve var kararıyla tespit edildi. penaltı değil.

    galatasaray'i reforma ihtiyaci var

    bu galatasaray’ın bir reforma, değişime, sihirli ele ihtiyacı var. bunu yapacak tecrübe takımın başında. ama ne demişler: “deneyim, hamle yaptırmaz”. bu stoperlerle, bu yavaş, yorgun orta saha ile ve konvansiyonel futbol anlayışıyla galatasaray istediği hiçbir yere gidemez. takıma taç atışları için antrenör atayan klopp’un bir bildiği olsa gerek. futbol, değişiyor".

    ilker yasin *
  • 35931
    “hatırlarsanız moskova’da oynayacağımız bir şampiyonlar ligi maçımızdan önce bazı kelamlar vardı. 17 kulübün adıyla yayınlanan saçma sapan bir bildiri vardı. içeriği doğruydu ama galatasaray’a yönelik olduğu için karşısında durduk. şimdi yine ülkemizi temsilen burada bulunuyoruz, yine arkamızdan birtakım laflar ediliyor. bunlar hiç hoş şeyler değil. hangi amaca hizmet etmek için ya da hangi vizyon içerisinde bu açıklamalar yapılıyor bilemiyorum. ben bunu açıklamakta zorlanıyorum. eskilerin bir sözü vardır, saçmalamanın açıklaması olmaz. saçma sapan konuşan birine yanıt vermeye kalktığınızda siz de saçmalarsınız. bu konudan şiddetle rahatsızız. hollanda’nın önümüze geçmesi önümüzdeki dönemde türkiye’de şampiyon olan takımın ön elemeye gitmesi demek. biz türk futbolunu kalkındırma amacındayız ama öne gidenleri geriye çekmeye çalışıyorlar. bu hiç iyi bir şey değil. ben kelimeleri seçmekte zorlanıyorum, edebimi de bozmak istemiyorum. insanı hayvandan ayıran şey edeptir. edep içinde kalınmasını bütün spor kamuoyundan rica ediyorum.

    ben tff’nin attığı tweet’i ilk gördüğümde zaytung gibi troll bir hesap zannettim. böyle bir mesajı ancak uefa atabilir. uefa’nın atması gereken bir mesajı tff atıyor. neden tff isim zikrederek; sadece galatasaray’ın değil, başakşehir, beşiktaş, yeni malatya gibi kulüplerimizin ismini zikretmekten imtina ediyor anlamıyorum. bu takımlar türk futboluna puan kazandırmak için mücadele ediyor. bunu anlayabilen birisi varsa bana açıklasın.

    ben kavga ile, çatışma ile bu toplumun daha da huzursuzluğa gideceğine inanan bir insanım. hiçbir zaman diğer camialara saygısızlık edecek bir söz kullanmak istemiyorum. o camiaları temsil eden insanların sözlerine çok dikkat etmesi gerekir. ben 19.05 eyleminin bilinçli yapıldığına inanıyorum. bunun aksine kimse beni ikna edemez diye düşünüyorum. sosyal medya hesaplarını hepiniz bilirsiniz. orada kimse rastgele bir paylaşım yapmaz. aksini kanıtlamaları güç. hedef saptırmaya, gündemi değiştirmeye yönelik söylemler türk futbolunun marka değerine hiçbir şey katmaz. tam tersine zarar verir. ben söyleyecek kelime bulmakta zorlanıyorum.

    biz sayın belediye başkanı’nı ziyaret ediyorduk. bazı taraftarlarımız tutuklanmış. brugge çok sakin bir kent. galatasaray taraftarını görünce burada tabii ki endişeleniyorlar. huzura alışmış bir şehir. ateşli ve dinamik taraftarımızı görünce polis de sanırım anlamsız hareketler yapıyor. biz onu önlemeye çalıştık. sayın vali olsun, club brugge başkanı olsun temasa geçerek konuştular. bildiğimiz kadarıyla sıkı yönetim ilan edilmiş. galatasaray taraftarı hiçbir zaman sokağa dökülmez, sahaya girmez, benzin istasyonu yakmaz. galatasaray taraftarı bu konularda sağlam ve sağlıklıdır. avrupa’ya da bunu öğreteceğiz inşallah.

    hocamızın dediğine ben de katılıyorum. maçlar sahada kazanılır, masada kazanılmaz. bu söze itiraz edecek birisi var mı? bu söze itiraz eden insan masa düzeneği yapacak insandır. bu söze ben tepki vermem. bu sözü herhangi bir rakibimizin teknik direktörü veya başkanı dese, doğru söylüyor derim. maçlar sahada kazanılır. hakemle veya kendine göre uydurulmuş kurallarla değil. ben çok dikkatli olunmasından yanayım. ülkemizin gerginlik ateşine atılmamasından yanayım. lütfen saygı sınırları içerisinde kalalım, sinsi hareketlerden kaçalım. ülkeye ve sporumuza yararı olmaz.

    akşamki maçta oyuncularımızın ve teknik heyetimizin elinden geleni yapacağına inanıyorum. burada binlerce taraftarımız var. galatasaray bir dünya markası. ben türkiye’nin de diğer ülkeler gibi 5-6 takımla şampiyonlar ligi’nde yer almasını istiyorum. falcao’nun gelişi dünya etkileşiminde galatasaray’ı değil türkiye ve istanbul’u da birinci sıraya taşıdı. bu ülkenin tanıtımına ve marka değerine de katkıda bulundu. rakibimize saygı duyuyoruz. daha önce club brugge ile üç kere oynamışız ve galibiyet alamamışız. inşallah bu makus talihimizi de bugün kırarız.”

    mustafa cengiz
  • 35932
    "oyunsal anlamda çok büyük sıkıntımız yok. istatistik ve oyunsal anlamda güçlüyüz. iyi oynuyoruz, takımın oyunu bizi tatmin ediyor. ancak savunmada son haftalarda yaptığımız bireysel hatalar aytemiz alanyaspor maçında mağlup olmamıza neden oldu. mke ankaragücü galibiyeti bizi tekrar lige döndürdü, takıma moral oldu."

    "büyük bir camiayla oynayacağız, bunun zorluğunun farkındayız. biz de iyi hazırlanacağız. kazanmak istiyoruz. iyi bir oyunla sahada güçlü bir kadroyla durarak, kazanmak istiyoruz. ancak son haftalarda sakatlıklar bizi çok sıkıntıya sokmaya başladı. gökhan töre ve moryke fofana'nın olmayışı, bunlara thievy bifouma da katıldı. büyük bir ihtimalle 3 kenar oyuncumuzun oynayamayacak olması bizim için üzücü durum. ancak ligde bu tür sakatlıklar oluyor. erken başlayıp, tempolu maçlar oynayınca bu dönemlerde sıkıntılar yaşıyor. adale sakatlıkları bize biraz sıkıntı oldu. kadromuz var, karşılaşmaya iyi şekilde hazırlanarak, almamız gereken en iyi sonucu almaya çalışacağız."

    "daha 30 haftalık çok uzun bir süreç var. herhangi bir takımı yargılamanın henüz çok erken olduğunu düşünüyorum. hedefi olan takımlar bu yıl çok güçlü kadrolar kurdu ve önemli oyuncular transfer etti. bu yıl onlarla oynamak bizim için biraz daha zor olacak gibi görünüyor. herkes müsabakalarda bir sistem oturtmaya çalışıyor, biz de onun mücadelesini veriyoruz. bu kolay değil, herkes için zaman alıyor. bu nedenle herhangi bir takım için değerlendirme yapmanın çok doğru olduğunu düşünmüyorum. önümüzde uzun haftalar var, 10-12. haftada takımlar adına bazı şeyler netleşir diye düşünüyorum. galatasaray büyük takım, son 2 sezonun şampiyonu, saygı duyuyoruz. biz de btcturk yeni malatyaspor takımı olarak kazanmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. kimsenin şüphesi olmasın."

    sergen yalçın

    sezon sonunda takımı daha üst yerlere avrupa ligi'ne taşımak istiyoruz. galatasaray tanınmış bir takım. son maçta aldığımız 4-0'lık galibiyetle öz güvenimiz yerine geldi. galatasaray'a karşı son oynadığımız maçtan daha üstün performans sergilememiz gerekiyor, bunu yaparsak, kazanacağız."

    afriyie acquah

    22 eylül 2019 yeni malatyaspor galatasaray maçı öncesi basın toplantısı
  • 35933
    "galatasaray , çok büyük bir kulüp. böyle bir takımda oynadığım için çok gururluyum. başlarda türkiye'ye uyum sağlamakta zorlandım ancak daha sonrasında şovumu yaptım. buranın kralı benim."

    "çok sıkı çalışıyorum ve ligi iyi artık daha iyi tanıyorum. paris saint germain ve real madrid'e karşı çok güzel maçlar oynayacağız. bu maçlarda kendimi gösterme şansım olacak."

    "standard liege'deki herkesle temas hâlindeyim. takımın neredeyse tüm maçlarını izledim. orada çok güzel zamanlarım oldu. ancak şu anda belçika'ya dönmeyi düşünmüyorum."

    christian luyindama
  • 35935
    "çok fazla değerlendirilecek bir şey yok. sistem, organizasyon, bireysel performans, takım savunmasında hata... bunu açıklanacak bir şeyi yok. çözüm bulmak için çalışacağız. öne geçmemize rağmen bu seviyede böyle bireysel hatalar yapamazsın, hiçbir sistem bunu kaldırmaz. çözüm bulmak zorundayız. bu şekilde hem bireysel hata yapamazsın, ne şekilde oynarsan oyna bu kaldırmaz."

    "bununla ilgili kendimizi sorgulayacağız oyuncu da aynı şekilde. bunun sağlıklı bir açıklaması yok. kötü bir görüntü var. beşiktaş taraftarından bu anlamda özür diliyoruz. içimizde çalışarak buna çözümler bulmaya çalışacağız. özür diliyoruz. rakibi de bu anlamda tebrik ediyorum".

    "sahanın içerisinde doğru durmuyorsan bunu bireysel performanslarla, sistemle açıklayamazsın."
    "sistemin, topu ayağından basit kaybetmekle, rakipten 7-8 metre uzak kalmayla alakası yok. eski sisteme geçsen de üç metreyi kapatamıyorsan açıklaması yok."

    "kendimizi ve oyuncuları sorgulayacağız. sistem topa sahip olma sistemi olsa da bir doğru duruş ve mesafe vardır. doğru mesafelerde durmuyorsan bunu bireysel hatayla veya sistemle anlatamazsın. bunun çözümünü bulacağız".

    abdullah avcı

    (bkz: 19 eylül 2019 slovan bratislava beşiktaş maçı)
  • 35936
    saçmalığın daniskası

    beşiktaş eski kaptanı rıza çalımbay’ın çalıştırdığı takımlar yenilince açıklaması standarttır: “basit goller yedik!.” beşiktaş, çalımbay yönetimindeki sivasspor deplasmanından beri saçmasapan her türlü golü yiyor!

    karius’un önünde rebocho varken kaleden çıkması saçma, top yerine rebocho’ya müdahale etmesi süper saçma!

    beşiktaş, kâğıt üstünde bratislava’nın üzerinde kalitede gözükse de mental ve kolektif açıdan geride. bratislava ilk 45’te taktiksel açıdan tek boyutlu oynayıp 10 kişi topun arkasına geçerek bir forvetle beşiktaş savunmasının arkasına sarkmaya çalıştı. bunu 1.5 kez başardı ama ikinci yarıda çok daha fazlasını yaptı.

    beşiktaş skoru 1-0’dan 2-1’e çevirdiği bölümde topa ne kadar sahip olduysa o kadar tehlikeli oldu. ljajiç’in kısa süre maça ağırlığını koyan klası maçı 2-1’e getiren bir numaralı faktördü. lakin beşiktaşlı oyuncular saçmasapan hatalar yapmaya yemin etmiş gibi savunmanın o ana kadar en güven veren ismi ruiz’in ıskası skoru 2-2’ye getirdi. gerisi maalesef çorap söküğünden de beter şekilde geldi!

    gecenin sorusu

    karius 75’teki kurtarışı yapabilecek kadar potansiyelli bir kaleciyken 14. dakikadaki basit hatayı nasıl yapabiliyor? artık 26 yaşına geldi, bunları düzeltmek için ekstra mental çalışma yapmayı hiç düşünüyor mu?

    maçın starı

    sporar, hem kontratak koşularında hem hava toplarında hem de merkezden verkaçlarda etkili bir forvet. beşiktaş’ın burak hariç tüm forvetlerinden daha etkili oynadı. ya da dün gece beşiktaş takım savunması o kadar berbattı da sporar bu kadar iyi gözüktü!

    maçın olayı

    bu sezon da final maçı hariç uefa ligi karşılaşmalarında uefa’nın var sistemini kullanmaması. kendi adını taşıyan bir kupaya bu kadar “üvey evlada masraftan kaçınalım!” tavrı, infantino’nun kötü mirasından da ötesi bir iki yüzlülük!

    kısa mesaj

    farka gitmesi gereken maçta beşiktaş bu sezon mental ve kolektif açıdan ne kadar dağınık olduğunu en kötü şekilde gösterdi! orta sahaya çapa olarak alınan elneny, ikinci maçında da stopere yama yapılmaya çalışıldı, olmadı; bu kadar kötü form durumundaki lens ve güven’in oyuna girmesi zaten kadro sığlığının en acı kanıtı!

    ali ece *
  • 35937
    başakşehir roma'da yandı

    başakşehir karşısında roma maça oldukça hızlı başladı. mahmut ve irfancan önderliğinde oyunu dengeye getiren hatta uzunca bir süre topun hakimiyetini eline geçiren başakşehir, caicara’nın 42’de kendi kalesine attığı gole kadar bu oyununu sürdürdü. ikinci yarının başlamasıyla roma ev sahibi baskısını kurmaya başladı.

    dzeko’nun golü maçı çözdü

    dzeko’nun attığı golün ardından başakşehir çözüldü. arda-crivelli değişikliğiyle 3. bölgede topa sahip olmaktansa doğrudan kaleye gitme fikri belirdi. fakat crivelli-gulbrandsen- visca üçlüsünün etkisi beklenenin altındaydı. zaniola’nın golüyle maç 3-0’a geldikten sonra başakşehir için maç bitmişti, kluivert’in uzatmadaki sayısı tabelayı belirledi.

    visca devreye girmedikçe

    sonuç olarak roma bu grubunun açık ara favorisi, sahasında kazanması çok doğal. başakşehir sezona genel anlamda iyi başlayamamanın verdiği güvensizlikle roma’da daha iyisini yapabilirdi. fakat geçen mart ayından bu yana vasatını bile oynayamayan visca’nın sorumluluk almadığı bir maçtan puan almak o kadar da kolay olmuyor.

    serkan akcan *
  • 35938
    kısaca; çöküş!

    evet, güçler eşit değildi ama beşiktaş’ın oyununu test edip, geliştirmek için fırsattı bratislava maçı. pas oyununu denedi, kısmen becerdi, sürdüremedi. oyun boyunu kısaltmayı denedi ve kısmen becerdi, sürdüremedi. geriye düştüğü oyunda ayağa kalkmayı denedi, becerdi ama sürdüremedi. yani beşiktaş’ta düzeltilmesi gereken çok şey var. önde baskı oyunu çoğu maçta şart ama bu oyunun riski yenilen golde olduğu gibi dönüş hızı ve arka alanda uyumu zorunlu kılıyor. keza pas oyunu da öyle... doğru pas açısı, hız ve denge istiyor. doğrudan oyun ya da rakibe alan kontrol edilecek alanlar bırakıp çoklu baskın hücum aksiyonları şart... elneny, ljajic ve dorukhan merkezli oyun vaatkar ama bu haliyle yeterli değil. sahadaki kadronun maçı koparıp güvenli oyun aşamasına geçmesi kısa vadede mümkün görünmüyor. hele ki beraberlikten sonra kopuş ve uzatmadaki çöküş açıklanabilir gibi değil.

    gecenin sorusu

    iki maçtır 37 yaşındaki atiba oyuna girince atak kesip atak başlatarak takıma şekil şemal veriyorsa bu ciddi sorunların olduğunu gösterir mi? ve bu lens sahada yapamadıklarını antrenmanlarda yapıyor mu acaba

    maçın starı

    beşiktaş’ın verimli ismi dorukhan ve elneny destekli adem ljajic görünse de geometrik oyunu bilen bratislava’da sporar ve onu besleyen david holman fark yaratan oyunculardı.

    maçın olayı

    berabere giden maçta plan değil de can havliyle saldıran beşiktaş’ın uzatmalarda iki atakta iki gol yemesi elbette! deplasmanda bir puan kötü müydü?

    kısa mesaj

    yakın geçmişin olumsuz mirası beşiktaş’ı zorluyor. düzelmez değil ama iş artık zor görünüyor...

    cem dizdar *
  • 35939
    "trabzonspor ilk kez yenilmiyor, son kez de olmayacak. daha önce de puan kayıpları oldu bordo-mavililer’in. ancak o maçların hiçbirinde özellikle dünkü ilk yarıdaki görüntü yoktu. çünkü ünal karaman’ın takımı hep kendi oyununu önceliyor, genelde kendi 1. bölgesinden uzakta kalma hedefiyle sahaya çıkıyor ve başarıyordu. elbette avrupa’da, üstelik rakibe karşı farklı oyun planlarının ortaya konulması doğal. fakat getafe’yi de öyle dillere destan bir takım gibi görmemizi beklemesin kimse. oyunu tutmak, rakibe gerektiğinden fazla tedbir almak, bu zamana kadarki tüm ezberleri bozup bambaşka işler yapmaya çalışmak trabzonspor’a dün bu görüntüleri yaşattı. top kendi kendi alanına yaklaştıkça trabzonspor’un avantajları ortadan kalktı, stoperler başta olmak üzere ne kadar kusuru varsa ortaya saçıldı. evet, bordo-mavililer’in eksikleri çok ve kritik eksikler bunlar. lakin eldekilerin de çıkabileceği zirve bu oyunlar değil, daha iyisi yapılabilir. herkesin dün geceden gereken dersleri alması, yönetimin de şimdiden bir, hatta 2 stoper bakmaya başlaması şart.

    gecenin sorusu

    trabzon’un teknik heyeti ve dolayısıyla yönetimi stoper arayışlarına başladı mı acaba?

    maçın starı

    özellikle son maçlarda hep sıcak, hep konsantre. en az hatayla oynaması bile yeri geliyor puana yetmiyor. yine de uğurcan dün gece de takımı adına fark yaratan isimdi.

    maçın olayı

    nwakaeme, gecenin gidişatını değiştirecek fırsatı yakaladığında daha dakikalar 70’i görmemişti. nefis sıyrılışın ardından çıkardığı pas sturridge’yi bulsa bambaşka bir senaryodan konuşabilirdik.

    kısa mesaj

    en kötüsü böyle bir ortamda panik yapmak olur. her açıdan! sakin kalmak biraz nefeslenip bu kez gerçekten de ‘önümüzdeki maçlara bakmak’ lazım."

    serhat demirtaş *
  • 35940
    hiç yakışmadı

    ligde sıkıntılı sonuçlar alan avcı’nın ekibi için avrupa, düzlüğe çıkma fırsatıydı. kadro değişimi ile sahaya çıkan kartal, geri düştüğü maçı çevirip öne geçti. ancak ikinci yarı skoru tutamadı. uzatmalarda gelen goller farklı skora neden oldu. beşiktaş’ta başta karius olmak üzere, takım tel tel döküldü. hamle yetersizliği yaşayan avcı ve ekibi, olup biteni sadece izledi.

    ne yaptın karius

    beşiktaş, zayıf rakibi karşısında çok etkili başladı. tam gol geldi, geliyorum derken de, topu ağlarında gördü. karius, ceza sahasını terk edip topu ıskaladı. sporar için topu boş kaleye yuvarlamak çok kolay oldu: 1-0. bratislava’nın 15’te gelen bu ikram golü sonrası, kartal hız kesmedi. sağlı sollu ataklar ile yüklendi.

    öne geçmesini bildi

    avcı’nın ekibi baskıyı her geçen dakika artırdı. ev sahibi takım abluka altından bir türlü çıkamadı. 29’da de kamps’ın müdahalesi ile yerde kalan ljajiç, penaltıdan skora denge getirdi. uzatma dakikasında nkoudou’nun ortasında kaptan bozhikov’un ters vuruşu ilk yarının skorunu belirledi: 1-2.

    böyle de goller yenmez

    beşiktaş zor atıp, kolay gol yiyor. 58’de öyle bir gol yedi ki, olacak iş değil. sporar, savunmanın arkasına atılan topu, kapalı köşeden ağlara gönderdi. savunma ve alman file bekçisi, izlemek ile yetindi: 2-2. uzatma dakikaları içinde slovak ekibi, ljubicic ve moha ile bulduğu goller ile 4-2 kazandı.

    orhan yıldırım *
  • 35941
    sosa vasat kalınca

    topu öne oynama konusundaki en önemli güvencemiz, saha içi liderimiz sosa’nın vasat kalışı maçın ilk yarısında vasatın altında kalan futbolun en önemli sebebiydi. büyük bir baskı yemediğimiz halde yan toptan yediğimiz gol ise getafe için maçın devamında kontrollü oyun getirdi. biz ise kazandığımız topları genelde yana oynayıp ağır düşününce kalecileri de yere yatmadan soyunma odasına gitti. ikinci yarıya ünal karaman sturridge ile başlayıp, abdulkadir parmak ile en önemli hamlelerini sırayla sahaya sürerek devam etti. oyunu biraz daha rakip sahaya yıkmayı başarsak da pozisyon bulma konusunda getafe kusursuz bir gece geçirince sınıfta kaldık. uğur can iyi oynamasa getafe maçı erken de koparabilirdi. sonuçta oyun olarak da kişisel performanslar üzerinden de puan almayı hakedecek işleri yapamayınca grup maçlarına mağlubiyetle başlamak kaçınılmaz oldu.

    gecenin sorusu

    lig maçından sonra getafe karşısında da oynanan kötü oyunun sebebi nedir ? kadronun kısıtlı olduğu ve iki kulvarda gidemeyeceği belliyken yaşanan sakatlıklar da takımın belini iyice büktü.

    maçın starı

    pozisyona giremeyişimizin trabzonspor tarafından kaynaklanan kısmı bir yana dursun, kaptanları bruno doğru pozisyon alışı ve ilk müdahaleleri ile maçın iyisiydi. trabzonspor’da ise gecenin iyisi özellikle ikinci yarı performansı ile uğur can oldu.

    maçın olayı

    sturridge’nin hazır olmamasına hatta oyuna girdiği andan itibaren hayalet gibi dolaşmasına rağmen ünal karaman’ın başka hamle şansı olmayışı maçın olayıydı. ve sanırım bu olay sezon boyu devam edecek.

    kısa mesaj

    sezonun devamı için trabzonspor’un kendisine bir ana hedef seçme mecburiyeti olabilir. en azından bir kulvardaki başarı, iki kulvardaki başarısızlıktan iyidir.

    erman özgür *
  • 35942
    malatya’dan kazanıp döner
    club brugge maçı 0-0 bitti galatasaray'ı nasıl buldunuz?

    galatasaray topa hakim olarak brugge'ün istediği gibi oyun kurmasına izin vermedi. henüz oynama alışkanlığı kazanamamış oyunculardan kurulu olan galatasaray'ın lig performansına baktığımız zaman tempolu oyunu yakalayamadığını görüyoruz.
    brugge hızlı oyunculara sahip geniş alanda oynamayı bilen bir ekip.

    galatasaray tempoyu düşük tutup, brugge'ün hızlı oyun tuzağına düşmedi. steven nzonzi savunmanın önünde emniyet supabı görevi yaptı. fransız ön libero, luyindama- marcao ikilisinin oyunu başlatmalarına izin vermeyip, ikilinin arasına girerek savunmadan çıkışlarda tüm topları olumlu kullandı.
    nzonzi'nin sakin oyunu göze çarparken, pasları mükemmeldi. lemina hazırlık kampı geçirmediği için beklenen hız ve temposunda değil.
    falcao, yeterli pasları alamadı ama brugge savunmasının öne çıkmasını engelledi. babel, fatih terim ve galatasaray'ın kıymetli oyuncusu ancak beşiktaş'taki gibi oynamıyor, çok fazla topla hareket ediyor. karşılaşmanın en net pozisyonunu babel yakaladı, eğer sert vurmak yerine 'panenka' tipi vuruş yapıp topun dibine girseydi golü bulurdu.

    muslera'nın ne kadar kıymetli olduğunu bu maçta bir kez daha gördük. kritik iki pozisyonda mükemmel kurtarışlar yaparak 1 puanın alınmasında katkı sağladığı gibi arkadaşlarına da tecrübesiyle moral aşıladı.

    terim'siz kulübe öksüz kaliyor

    yeni malatyaspor'da fofana, gökhan töre ve bifouma, g.saray'da belhanda yok. terim'siz maç nasıl geçer?

    fofana, gökhan töre ve bifouma gibi hızlı oyuncuların yokluğu malatya'nın kanat ataklarını olumsuz etkiler. galatasaray'ın malatya maçı bu eksiklere bakılınca kanatları kullanamayacak iki takımın düellosuna dönüşür. fatih terim'in kulübede olması galatasaray için her zaman itici güçtür. çünkü hocanın oyuncularla kurduğu diyalogda vücut dili ve göz teması çok değerlidir. brugge maçında fazlasıyla gördük. oyuncu değişiklikleri zamanında ve doğruydu. futbolcular kulübede terim'i gördüklerini kendilerini daha rahat hissediyorlar.
    terim'siz kulübe öksüz kalıyor.

    koç ile terim arasındaki sicil atışması hakkındaki düşünceniz nedir?
    disiplin kurulu öznesi olmayan sözlerden nem kaparak 5 eylül'de fatih terim'e 4 maç ceza verdi. benzer sözleri şenol güneş, moldova maçı sonrası "nifak tohumu ekmeye çalışanlar var" diyerek vurguladı. terim'e ceza verildi, güneş milli takım hocası olduğu için uyarı bile almayacak.
    12 eylül'de tahkim kurulu lütfedip, 4 maçlık cezayı 3'e indirdi ve f.bahçe maçında kulübede olmasını engelledi. şimdi galatasaray, şampiyonlar ligi maçına çıkacak fenerbahçe başkanı ali koç kendi gündeminin alanyaspor maçı olması gerekirken önceden hazırlanan çanak soruyla terim'in cezasına şöyle yorum yapıyor: "bir insanın sicili nasıl bu kadar bozuk olabilir?" cezanin onaylandığı 12 günden 6 gün sonra yorum yapan koç'un aslında amacı terim'i tahrik etmek ve brugge maçı öncesi zihinsel olarak dağıtmaktı.

    ersun yanal'i etkisiz buluyor
    bu savaşların kazananı asla olmaz. ali koç kendi teknik direktörünü terim ayarında olmadığını bildiği için galatasaray'ı psikolojik bir savaşın içine çekmeye çalışıyor.
    strateji olarak da terim'e bilerek yükleniyor.
    brugge maçı sonrası terim'in verdiği, "sicilin, micilin; parayla, reklamla, nüfuzla, doldurulamadığı yerdeyiz" cevabı çok akıllıcaydı. terim açıkça ali koç'a bir cevabının olacağını ama o gün vermenin yeri ve zamanı olmadığını mesaj olarak yolladı. tff, futbol ikliminde barışı sağlamak adına adım bile atmıyor.

    özdemir, kurullara hakim olamiyor
    moldova deplasmanında konuşulanların kelimesi kelimesine medyaya sızması başkan nihat özdemir'in hem yönetimine hem kurullarına hakim olmadığının göstergesidir.
    ülkemizde sporun her dalında dev organizasyonları düzenliyoruz.
    bu kavgalar ayyuka çıkmaya başladığı sürece yurt dışında imajımız zedelenir.
    dolayısıyla 6222 sayılı yasa kavgalara yol açanların konumuna bakmadan devreye girmelidir.

    falcao'yu coşturacak sistem bulmali
    belhanda'nın yokluğunda brugge'de sistem aynıydı. ligde andone ile falcao'yu yan yana izler miyiz?
    falcao'nun etkili olması için terim'in bir oyun modeli üretmesi gerekir. çünkü kolombiyalı golcüye kenarlardan etkili ortalar gelmediği gibi, kilit paslar da atılmıyor. bekler ve kanatlar sıfıra inmiyor. falcao'nun ceza alanı içinde tek kalması rakip savunmaların işine yarıyor. falcao'yu sadece uzaktan ortalarla beslemek yetmez, rakip savunmaların kıskacından ceza sahasında çoğalarak kurtarmak gerekir.
    fatih terim'in güçlü bir forvet olan andone'u falcao'nun yanına monte edebilir. ayrıca dribling özelliği olmayan pasör orta saha, falcao'nun işini bir hayli zorlaştırıyor.

    levent tüzemen *
  • 35943
    dökülüyoruz
    türk futbolu avrupa'da kritik eşikte. dolayısıyla kazanılan maçın, dahası alınan her puanın çok büyük önemi var. galatasaray, brugge deplasmanından bir puanla dönerken başakşehir ve trabzonspor mağlup olmaktan kurtulamadılar.
    bu açıdan baktığımızda son yıllarda ülke puanına en büyük katkıyı yapan beşiktaş'ın, bratislava deplasmanında alacağı bir galibiyet daha da büyük önem taşır hale gelmişti...
    gelmişti de, kodunsa bul bakalım galibiyeti!
    abdullah avcı, ligin aksine kanat beklerinde rebocho ve douglas'ı kullanarak bana göre doğru olanı yaptı. bu tercihler savunmanın dinamizmini ve hızını arttırdı. maçın büyük bölümünde oyunu kontrol eden beşiktaş, ligden farklı olarak hem rakip sahada iyi top çevirdi, hem de kanatları daha iyi kullandı. beşiktaş savunmasını hırpalarken son vuruşlarda da klasını gösteren sporar'ı durdurmayı başarabilse beşiktaş'ın rahat bir galibiyet alması işten bile değildi.
    ne var ki, son derece kaliteli bir oyuncu olan sporar'a karşı beşiktaş ne takım olarak, ne de bireysel olarak bir çare üretemedi.

    kartal, burak yılmaz'ın yokluğunda ön tarafta kimi denese olmuyor.
    güven tat vermiyor, umut diyorsun onun da ayağına top değmiyor.
    hal böyle olunca geride ve ortada ne kadar emek harcarsanız harcayın, meyvelerini tam olarak toplamak imkansız hale geliyor. beşiktaş dün gece karius'un büyük hatasıyla geri düştükten sonra penaltı golüyle eşitliği sağladı, kartal'ı öne geçiren gol ise rakipten geldi! karius demişken inanılmaz bir hata yaparak kaleyi boşalttı. bu yaptığı yetmezmiş gibi bir de bariz gol şansından kendini attırıyordu.
    iyi ki var yok, avrupa ligi'nde yoksa hakemin gözünden kurtulan karius, kamerada yakalanırdı!
    uzatmayalım. beşiktaş güle oynaya kazanacağı bir maçı 4-2 kaybetti. bu saçmalık, bu kabul edilebilir bir şey değil. bir takım bu kadar zor gol atıp, bu kadar kolay yiyorsa sorun büyük demektir. beşiktaş'tan bu sezon bir şey olmaz bunu zaten biliyoruz ama bu kadar da kötü olmamalı. yazık.

    turgay demir *
  • 35944
    planlama yanlış olunca...
    maçta trabzonspor adına her şey yolunda gidiyor derken golü yedik. getafe, bir uzun orta ile golü buldu. bu ortada savunmamız yine dengesiz yakalandı. arka direkte golü atan angel bomboş pozisyonda kafayı vurdu. golde uğurcan da hatalı çünkü topun nereye geleceği bile belli olmayan serseri bir orta... kalende dursan çok rahat alacağın bir top... ünal karaman'ın, çok yorulan ve oyunun savunma yönünde eksik kalan abdulkadir parmak yerine doğan'ı tercih etmesi doğru bir hamleydi. yine stoperde hüseyin'in yerine campi ve obi mikel tercihlerini doğru buluyorum. h h h
    çünkü bir taraftan yarışırken, diğer taraftan da yeni transferlerin takıma monte edilmesi ve form tutmaları önemli. sosa'nın biraz daha önde oynayıp sörloth'a katkı vermesi de oyun anlamında trabzonspor adına bir kazanım. çünkü ünal hocanın rakiplere göre alternatifler geliştirmesi ve oyun ezberinin dışına çıkması gerekiyor. mikel'i önceki maçlarına oranla daha gayretli ve toparlanmış gördüm. ilk yarının özeti; getafe'ye tek pozisyon verdik ve o da gol oldu. biz de gollük pozisyona giremedik bu arada...

    * * *
    nwakaeme'yi bile ilk kez bu kadar etkisiz gördüm. trabzonspor'un sezon öncesi yaptığı transfer planlamasının defosu erken ortaya çıktı. yahu arkadaş bu takımın orta sahasına neden oyuncu transfer etmediniz? allah korusun ama ya sosa da sakatlanırsa ne yapacaksınız? ikinci yarıda sturrridge'nin girmesiyle hücumda daha etkili olduk. nwakaeme de gerçek kimliğine büründü. getafe kalesinde pozisyonlar yakaladık. hep söylüyorum; yineleyeyim; trabzonspor'un kısıtlı kadrosu, 3 cephede birden yarışacak güçte değil. özellikle avrupa ligi maçları bu takımı çok yıpratacak. bu yüzden bir hedef belirlemesi lazım trabzonspor'un.

    zeki uzundurukan *
  • 35945
    sorular
    ilk devrede beşiktaş pas trafiğini zirveye taşırken karius'un hatasıyla yenen gol hepimizin tadını tuzunu kaçırdı.
    karius'un hayatı film olur, çok da yakışıklı; kendi filminde başrol de oynar da; önemli soru şu;
    "bu sezon karius'la biter mi?" beşiktaş yediği golden sonra pas rekoruna koştuğu bir hızda bratislava kalesine akın akın geldi.
    bu kadar pas yapan takım daha üretken olmalıydı elbette ama ev sahibi ekibin savunmasının yardımıyla siyah-beyazlı takım ilk yarıyı önde kapattı.
    uzun bir süre sonra beşiktaşlılar keyifliydi ama ruiz bu mutluluğu bize çok gördü ve inanılmaz bir hatayla slovak ekibe gol hediye etti.
    ilk üç haftada methiyeler düzülen ruiz'in dünkü maçtaki hali, vida'nın kademelerde yokları oynaması ve son olarak uzatmalarda yenen amatörce goller sonrası şunu da sormak gerek;
    "bu savunmayla bu sezon biter mi?" beşiktaş'ta dün yeni transfer n'koudou'yu çok beğendim.
    avcı gelir gelmez ona güvenerek çok doğru bir iş yapmış.
    ljajic de belki bu sezonun en iyi performansını ortaya koydu ama böyle bir takıma 4 golle yenilmenin bir açıklaması olmalı.
    son üç deplasmanda yenen 10 gol, inanılacak gibi değil!

    beşiktaş, kalite olarak bratislava'dan kat ve kat üstün bir takım. iki takım arasında kıyas bile yapılamaz.
    ama bu yenilginin izahı yok.
    kimse bana masal anlatmasın.
    beşiktaşlı şaşkın ve sistemin oturmasını bekliyor. "bu sistem nereden ve nasıl gelecek?" bu arada avcı'nın sistemiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan çakılı ön libero elneny'i kim transfer etmiş çok merak ettim.
    biz süper lig'de çok hakem eleştirisi yapıyoruz ama dünkü hakem gerçekten kötüydü. gözünün önünde ljajic'e yapılan penaltıyı es geçmesi ve sarı kartını sırp oyuncuya sarı kart çıkarması şaşırtıcı ve kışkırtıcıydı.

    sinan vardar *
  • 35946
    getafe’ye karşı
    trabzonspor'un, son zamanlarda bazı çevrelerce baskıya alınmış olması, kulübü zor durumda bırakmaktadır. belki istenen sonuçlar alınmamış olabilir fakat unutmamak gerekir ki, bu takım ligde hâlâ mağlubiyet yüzü görmedi. durup dururken özellikle de ünal karaman üzerine provokatif bazı eylemlerin ortaya atılması, bana göre trabzonspor'un içinde bulunduğu durumu sarsmak gayesi gütmektedir. rakipleri anladık. fakat bizim camiamızın daha sezon başı olmasına rağmen bazı tereddütleri dile getirmesi ise kabul edilmezdir. her durumda bu takıma, en azından şu andaki konjonktürde destek verilmesi gerekir.

    * * *
    getafe'yi seyrederken ispanyol futbolu hakkında sükutu hayale uğradım. bu takım bizim bildiğimiz bir ispanyol temsilcisi olamaz. ilk yarıya baktığımızda rakibin attığı gol dışında her iki takımın da ne bir pozisyonu vardı ne de futbol adına avrupa seviyesinde bir maç izledik. ortada bir oyun, her iki takım da 'al gülüm ver gülüm', kavlince top oynadı. iki takım da eylem, işlem ve hedefe yönelik hareketlerde hayli etkisizdi. fakat ikinci yarıya geldiğimizde getafe, trabzonspor kalesine bir başka inmeye başladı. bu dakikalarda trabzon kalesinde devleşen bir uğurcan görüyoruz. bariz 5 pozisyonu engelleyerek adeta maçın yıldızı oldu. bu maçlar puan maçıdır. elbette deplasmanda hiç olmazsa 1 puan kopartmak çok iyi olurdu. lakin trabzonspor, sakatların sebebiyle istediği tertibi kuramayınca, oyunu da ortaya koyamadı. hele de son dakikalarda sturridge, 'al da at' cinsinden yakaladığı pozisyondan yararlanamayınca, skor belirlendi.

    necmi perekli *
  • 35947
    içe yolculuk şart
    avrupa ligi'ne mağlubiyetle başlanması, umut kırıcı gözükebilir. ilk maçın deplasmanda olması, rakibin geçen sezonu önemli bir ligde etkili bir sırada bitirmiş olması gibi mazeretler de umudu kaybetmeme argümanı olarak değerlendirilebilir. bunların hepsi bir avuntu olarak da düşünülebilir. çünkü burası evet boyu kısa bir lig fakat; oyun, strateji, planlama, puan hesapları sizi istediğiniz hedefe pekala taşıyabilir! bu kısımları bir paragrafla yazmak gerekiyor zira artık maalesef sosyal linç kültürü sizi 24 saat sonra bambaşka yerde konumlandırıp amacına ulaşmak isteyecektir. trabzonspor uzun süredir türlü olumsuzlukları yaşayarak bu seviye bir form düşüklüğü, kötü oyun, kötü tercih, yanlış transfer ya da adına her ne derseniz deyin geçen sezonunu mumla arar halde.

    * * *
    bu takımın geçen yıl ki takımdan başkalaşmış olması; kabul edilebilir bir oyun anlayışında istikrarın henüz tesis edilememiş olması işleri yönetenler bazında çok zorlaştırıyor eminim. sakatlıkların özellikle hücumda etkin isimleri de içine alması çehreyi bir anda olumsuza çeviren ana unsur. orta alanda henüz "güçlü" bir duruşa sahip olunamaması ise transfer eksikliğine, mühendislik hatasına bağlanacak netlikte. onazi'si yok trabzonspor'un. o yokken işi hücumcular çözüyordu. şimdi onlar da yok. o eski halinden eser yok trabzonspor'un. direkt katkı veren transferi yok. bir tercih olarak avrupa ligi'nde gençlik rotasyonu yapılamaz mı? yorgun, eksik trabzonspor'un geçen yıl kendi içinden ürettiği çözümlere ihtiyacı var yine. içe yolculuk başlamalı hem de hemen! unutmadan; bir de uğurcan çakır... nazar değmez inşallah.

    olcay çakır *
  • 35948
    "basel-krasnodar, getafe-trabzonspor... bu grupta her takım lider çıkabilir, her takım sonuncu olabilir. önemli olan avrupa ligi'ne ne kadar değer verdikleri ve iki lig maçı arasında kadrolarında yaptıkları rotasyon. getafe geçen sezon son iki haftada 5 puan kaybetmese bugün şampiyonlar ligi'nde oynayacaktı.
    son hafta geçildikleri valencia ile kral kupası'nda da çeyrek final oynamışlardı.
    madrid'in ufak takımı için unutulmayacak bir sezondu. dün onun iştahı ile maça başladılar. sezon hedefleri büyük olan trabzonspor art arda gelen sakatlıklarla kadro derinliğini kaybetmekten öte puan ya da puanları getirecek klas adamlarını yitirdi. böyle deplasmanlar abdülkadir ömür ve ekuban'la fark yaratabileceğiniz deplasmanlardır. obi mikel gibi bir marka hâlâ kendinde değil.
    oyun sosa ve nwakaeme'nin üzerine yüklenmiş durumda. 'ünal karaman yanlış yaptı' diyemem. getafe bu sezon 1-1 berabere kaldığı 3 maçın ikisinde öne geçip skoru koruyamamıştı. 1-0 biten yarının ardından tabelayı dengelemek için sturridge hamlesi belki kağıt üzerinde doğruydu ama star oyuncunun parlayabilecek kondisyonu ve fizik gücü yok.
    kaleci uğurcan kritik kurtarışlarla farkın büyümesini önledi. trabzonspor'un ikinci yarıda bulduğu pozisyonlardan bir beraberlik de çıkabilirdi. bu maçı izleyen hiç kimse 'getafe galibiyeti hak etti' diyemez. ortada bir oyundu. kabul edelim oyun kalitesi düşüktü. grupta şifre trabzonspor'un evindeki üç maçı da kazanmasından geçiyor. sakatlıklarla boğuşan ünal karaman gelecek hafta sahasındaki beşiktaş maçından sonra avrupa ligi'nde basel karşısına çıkacak. bir teknik adam olarak belki de iki kulvardan birinde kuvvetle muhtemel süper lig'de elindeki ideale en yakın kadroyu kullanacak ve avrupa ligi'nde rotasyona gitmek zorunda kalacak. hocanın tercihleri avrupa yürüyüşünü belirler."

    bülent timurlenk *
  • 35949
    "beşiktaş kadro kalitesi açısından rakibinden üç gömlek üstündü. abdullah avcı, başakşehir benzeri bir 90 dakika sergiledi. ayağa paslarla topa sürekli sahip olup ofansif girişimleri uygulamak genel stratejiydi. tek fark pas trafiği birinci bölgeden değil ikinci bölgeden başlıyordu. 90 dakika oyunu domine ettiler. yenik durumdan bir penaltı bir de rakibin kendi kalesine attığı golle öne geçtiler. sonra büyük avantajı değerlendirmeyip dört gol yiyerek ağır bir yenilgiye uğradılar. eğer bu maçtan gerekli dersler çıkarılmazsa beşiktaş'ın önümüzdeki haftalarda çok başı ağırır.
    bu kadar felaket bir takım savunmasının benzerini son zamanlarda hiç görmedim... aslında gördüm gaziantep'te! hiç ders çıkarılmamış. en büyük özelliği kapasitesi sınırlı bir takım olan bratislava, beşiktaş'a dört gol atıyor dört de kaçırıyor. çünkü ilerde kaptırılan toptan sonra defans bloğunun arkada 40 metre genişlik bırakması bir intihar girişimidir. eğer hakem maç 1-0 iken loris karius'un mutlak kırmızı kartını es geçmese herhalde daha da büyük bir felaket tablosu ortaya çıkacaktı. zaten estonyalı hakem ljajic'e yapılan mutlak penaltıda 'kendisini aldatıyor' diye sarı kart göstererek bu işi hiç bilmediğini kanıtladı."

    ömer üründül *
App Store'dan indirin Google Play'den alın