• 33757
    "berbat, futbolsuz, saçma sapan derbiden kalan sonuçlar var. bence sıralama şöyle:

    • derbilere yabancı hakem şart. bizim hakemler bu işi kıvıramıyor.

    • fatih terim, tarihin en kötü sezonunu geçiren fenerbahçe'yi her iki maçta da tüm şartlar lehineyken yenememeyi sadece hakemle açıklayamaz.

    • abdürrahim albayrak açıkça "başakşehir'i şampiyon yapmak istiyorlar" demek istedi. "bildiklerim var açıklayacağım" dedi. en kısa sürede açıklamasını bekliyorum.

    • ali koç, bu takımın kalitesizliğini kesinlikle görmeli ve seneye tartışmasız en az 5 yüksek kalitede oyuncu almalı.

    • başkan koç ayrıca bu haftadan geçi yok ersun yanal ile baş başa konuşup "hocam nedir bu tolgay aşkın?" "seneye de mi bu şekilde plansız oynayacağız?", "ne zaman bir imzanı göreceğiz?" diye sormalı. tatmin edici yanıtlar alamazsa seneye bir de hoca düşünmeli..

    • bein sports'ta montajcı kimse ilk galatasaray - fenerbahçe maçında da, bu maçta da galatasaray tandanslı özet hazırlamış.

    bu derbiden çıkan sonuçlar benim açımdan bunlar. gelelim detaylara...

    ☆ ali palabıyık yerine yabancı hakem olsa belhanda 2. sarı karttan atılabilirdi.
    ☆ hasan ali doğrudan kırmızı kart ile atılırdı. ama sarı kart vermişse de kararının arkasında durup var'a gitmezdi.
    ☆ mehmet topal 2 kere atılırdı.
    ☆ tolgay sarı buçuk'tan kırmızı görebilirdi.
    ☆ f.bahçe'nin golünden önce faul verilirdi.

    palabıyık berbat bir maç yönetti, var hakemi bülent yıldırım da tüy dikti.

    tüm bunlara karşın zaten kaleye gelemeyen, gelmeye de mecali olmayan f.bahçe'ye üstelik 10 kişi kalmışken dahi sadece 2 pozisyona girebilmek (onyekuru'nun golü ve linnes'in şutu) sadece hakemle açıklanamaz.

    gelelim f.bahçe'ye..

    elif-tolgay-topal üçlüsü ile pas yapmanız imkansızken yanal acaba "bu takım şu şekilde hücum eder"i nasıl planladı ve düşündü? inanılır gibi değil. kimse kusura bakmasın tolgay bu takımın direkt oyuncusu değil. topal da artık yedeğe çekilmeli. türkiye'de onun kadar top kaybedip tekrar kazanmak isterken faul yapan ve sadece ismi ve adamlığına hürmeten kart görmeyen başka futbolcu yok.

    artık jailson-zajc'lı bir orta alan denenmeli. ancak seneye buraya kesin olarak bir 8 numara şart.

    yanal'ın çok formsuz bir sezon geçirdiği kesin. onu haksızlığa uğrarken savunan az sayıdaki isimlerden biri olarak diyorum ki taraftarın kendisine olan aşkı da bitti bitiyor.

    ali koç ne yapacak edecek seneye 5 tane klası tartışılmaz omurga mevkilere oyuncular alınması gerektiğini bilerek şimdiden çalışmalı"

    serdar ali çelikler*
  • 33758
    "futbol olarak beklentilerin altında kalan bir derbi izledik. iki takım da kaybetmekten korktuğu için birbirlerinin oyununu bozmaya çalıştılar maç boyunca. bu yüzden net gol pozisyonlarının az yaşandığı bir derbi oldu.
    oysa lider başakşehir'in kaybettiği haftada galatasaray'ın daha tahrip gücü yüksek bir futbolla fenerbahçe karşısına çıkmasını bekliyordum.
    45'te hasan ali'nin kırmızı kart görmesinden sonra normal olarak oyunun rengi değişti ve ikinci yarının başlarında tüm dengeler bir kişi fazla oynayan galatasaray'a geçti.
    fatih terim, ikinci yarıya belhanda-emre akbaba değişikliği ile başladı. ama bu hamle de galatasaray'ın hızlı top çevirmesine, rakip kaleye daha fazla hücum yapmasına katkı sağlayamadı.
    emre akbaba'yı ilk kez bu kadar vasat oynarken gördüm. oyuna hiçbir katkısı olmadı. üstelik de net bir pozisyonda topa vuramadı emre.
    galatasaray, rakip kalede bir baskı kuramadan golü buldu aslında.
    feghouli'nin ortasına iyi yükselen onyekuru kafa ile golü attı. bu golde onyekuru ile birlikte topa hareket eden moses'ın da hatası vardı.

    galatasaray golü bulduktan sonra herkes sarı-kırmızılı takımdan 2. golü beklerken, fenerbahçe beraberlik golünü kaydetti.
    galatasaray'ın çıkarken kaptırdığı bir top, pahalıya mal oldu. dirar'ın ince pası ve eljif elmas'ın golü de akıl doluydu.
    dünkü derbide galatasaray bir kişi fazla oynamanın avantajını iyi kullanamadı.
    uzun yıllardır kadıköy'de maç kazanamamanın stresini oyun boyunca gözlemledik sarı-kırmızılı futbolcularda. oysa tarihinin en kötü sezonlarından birini yaşayan rakibin koca bir ikinci yarıyı da 10 kişi oynadı.
    bu maçı kazanamıyorsan nasıl şampiyon olacaksın? beşiktaş'ın bir gün önce adeta altın tepside sunduğu şampiyonluk şansını elinin tersi ile geri çevirdi galatasaray...
    hasan ali'nin kırmızı kartı ise fenerbahçeli futbolcuları ateşledi ve hırslandırdı. ikinci yarıda 10 kişi kalmış bir takım gibi sadece savunma yapmadı fenerbahçe.
    çok koştu ve gol pozisyonlarına girdi. berabere (1-1) biten derbinin bir kazananı var...
    o da fenerbahçe diyebiliriz.
    çünkü kalan maçlar öncesinde sarı-lacivertliler müthiş bir öz güven elde etti.
    ersun yanal da böylesine önemli bir kader maçından takdir alarak çıktı...
    hakem ali palabıyık, derbinin ağırlığını kaldıramadı. fenerbahçe'nin golünden önce feghouli'nin yerde kaldığı bir pozisyon vardı.
    devam ettirdi. o pozisyon gol oldu.
    var'a gidilebilirdi..."

    zeki uzundurukan*
  • 33759
    "ilk yarı ortada bir maç. iki taraf da birbirinin üzerine gidemiyor. zaten pozisyon yok. bir serbest vuruşta muslera topu elinden kaçırıyor, bir de hasan ali'nin kart gördüğü pozisyondan sonra atılan frikik var, harun'un içeri giden topu kornere çeldiği...
    ilk yarıdaki en önemli olay ne?
    hasan ali kaldırım'ın atılması...
    çünkü bir taraf bir kişi eksik kalacak. atılan uzun top diagne'nin önüne düşüyor. kalecinin diagne'ye yaklaşma şansı yok, hasan ali de pozisyonu kaçırınca diagne'yi indiriyor. hakem sarı kart veriyor, sonra var devreye giriyor. gidiyor seyrediyor kart kırmızıya dönüyor.
    ali palabıyık'a kalsa kırmızıyı vermeyecek. var'ın zoruyla veriyor.
    karar doğru! bariz gol şansı var.
    g.saray 1-0'ı bulduktan sonra oyunu biraz ağırdan aldı. sarıkırmızılılar biraz canlanırken sahneye hakem çıktı. ali palabıyık… golden önce g.saray'a yapılan iki faul var. 69'da onyekuru ceza alanına girecekken skrtel, ayağına basarak net bir faul yapıyor. hakem 'devam' deyince bu sefer skrtel, onyekuru'yu sahtekarlıkla suçluyor.
    onyekuru ayağını kaldırıp skrtel'i yere düşürünce sarıyı görüyor, faulü fenerbahçe alıyor. tam tersi olması lazım… işte bu tarz 'cin olmadan şeytan olan' hakemler bu işleri böyle yaparlar. sonra da 'hakemiz' diye etrafta böbürlenerek gezerler.
    bitmiyor… o topla fenerbahçe hücuma çıkıyor… bu sefer dirar, feghouli'nin ayağına basarak topu alıyor, hakem yine 'devam' diyor.
    yani olayın aslı şu; galatasaray, öne geçtikten sonra ayağa basmalar bu maçta serbest oluyor.
    o top gidiyor gol oluyor. fakat 'var' durumdan rahatsız. karşılıklı konuşuyorlar 15 dakika… sonra gol kararı çıkıyor. arkadaş, o zaman niye iki saat konuştunuz!
    ben size söyleyeyim niye 2 saat konuştuklarını; hasan ali'nin kırmızı gördüğü pozisyonda var devreye girip sarı kart, kırmızı oldu ya!
    burada da var devreye girip gol iptal olsa fenerbahçe aleyhine var'dan iki tane karar olacak.
    türkiye'de öyle şey olmaz!
    yahu kardeşim! f.bahçe iyi oynar, g.saray kötü oynar size ne?
    biz maçı yazacaktık ama dün akşamın assolisti ali palabıyık'tı.
    f.bahçe ali palabıyık'ı istiyor, cüneyt çakır'ı istemiyordu. neden istedikleri maçın sonunda anlaşıldı. bakmayın siz "palabıyık'ı istemiyoruz" falan denmesine. bunlar hep ters manyel!
    peki g.saray hakemi de yenebilir miydi? yenerdi. biraz daha tempolu oynasaydı. tamam, top çevirerek, oyunu genişlettiler ama iki şey yapamadılar. bir; ceza alanı civarında verkaç, iki; ceza alanı civarından şut.
    bence bu maçın 1-1'lik sonucuna atılacak başlık şu olmalı;
    derbi hakem kararlarıyla 1-1 bitti.

    galatasaray'in rahat oynamasi gerekirdi

    galatasaray, 10 kişi kalan fenerbahçe karşısında ilk yarının başları denebilecek bir dakikada öne geçti. bu arada fatih terim, ikinci yarıya başlarken doğru bir kararla her an atılma tehlikesi içinde olan belhanda'yı oyundan aldı.
    yerinde bir karardı. galatasaray, çok daha rahat ve özellikle çabuk oynaması gerekirken ağır oynadı.
    eğer maçı kazanmak istiyorsan, 10 kişi kalan rakibin karşısında 1-0 öne geçtikten sonra ikinci golü bulacaksın. ama bunu yapamadılar.."

    erman toroğlu*
  • 33760
    "ersun yanal'ın sahaya çıkardığı 11, tolgay dışında doğruydu aslında...
    tolgay'da bizim göremediğimiz ama ersun hocanın gördüğü ne var anlamış değilim.
    "sezon finali" diyebileceğimiz maçta, orta sahada pres yapabilen, kesici oyuncular daha çok faydalı olur.
    zaten kadro kalitesi anlamında zayıf bir fenerbahçe var.
    yanal'ın yaptığı bu yanlış tercih neredeyse 19 yıllık geleneğe mal olacaktı!
    uyanıp jailson'u oyuna alması için sanırım eksik kalmayı bekledi!
    teknik direktörlerin inandığı futbolcular vardır elbette... lakin ersun yanal yanlış kişiye güveniyor ne yazık ki!
    hasan ali'nin kırmızı gördüğü pozisyon bence biraz ağır oldu. hakem ali palabıyık'ın var'a gidip seyretmişken o kırmızı kartı vermesi maçın dengesini bozdu.

    ***
    karşılaşmanın en önemli detayı;
    fenerbahçe'nin bu kez girdiği tek adam akıllı pozisyonu gole çevirmesiydi!
    öyle ya da böyle, kötü oyunla da olsa, rakibin karşısında eksik de kalsan gelenek devam etti.
    galatasaray'a kadıköy'e geldiğinde bir haller oluyor!
    uzun bir süre 10 kişi oynayan fenerbahçe'yi yine yenemediler!
    fenerbahçeli taraftarlar bu sezon çok sıkıntılı günler yaşadı. düşme korkusuyla yaşanan haftalar...
    bütün bu problemlere rağmen kadıköy'ü düşürmemek önemliydi.
    beraberliğe sevinmiyorum ama kadıköy düşmediği için mutluyum.
    zira tersi olsa taraftar affetmezdi.
    kalan tek hedef vardı:
    galatasaray'ı şampiyon yapmamak...
    neyse ki görev tamamlandı!"

    emre bol*
  • 33761
    "hakem ali palabıyık'ın bu derbiye atanmasının ne denli yanlış olduğu dün geceki performansıyla ortaya çıktı.
    pozisyon pozisyon incelersek bu yazıya ayrılan yer yetmeyeceğinden detaya fazla girmek istemiyorum.
    ama şunu söylemeden de geçemeyeceğim...
    bana göre fenerbahçe'de hasan ali'nin gördüğü kırmızı kart ağır karardı ancak galatasaray'ın yediği gol öncesi de feghouli'ye faul vardı.
    hakem palabıyık'ın bu kararlarla maçın sonucunu etkilediği ve kötü yönetim sergilediğini vurgulamak yazım.

    * * *

    müthiş bir ambiyansta çok yüksek tansiyonda oynandı maç. son dakikaları da nefes kesti.
    fatih terim son dakikalarda 6-0 kaybettiği maçtaki gibi çok büyük riskler aldı fakat ben tek bir hareketini takdire şayan buluyorum.
    o da ilk arının bitimiyle belhanda'yı oyundan almasıydı. galatasaray, tarihin en kötü fenerbahçe'sini 10 kişi kalmasına rağmen yenemiyorsa zaten şampiyonluğun da hayal olduğunu bilmeli.
    alt sıralardan kuruma mücadelesi veren bir fenerbahçe, galatasaray'ın kalibresinden bir takım olmasa da yürekli mücadelesi ile alkışı hak etti.."

    serkan korkmaz*
  • 33762
    "kadıköy'de gelenek yine bozulmadı.
    g.saray, hasan ali'nin kırmızı kart görmesinden sonra baskılı oynamasına rağmen gol yollarında beceriksiz kaldı.
    onyekuru'nun arka direkte attığı mükemmel gol sonrası oyunu tutmayı düşünmemek, kontrolsüz hücum etmek ve riskli paslar kullanmak g.saray'ın yanlışlarıydı.
    derbinin hakemi belli olmadan önce 'eğer mhk ali palabıyık'ı verirse adaletsizliğe davetiye çıkarır' demiştim, yanılmadım.
    palabıyık, bariz gol şansından dolayı diagne'yi düşüren hasan ali'yi bile var'la oyundan atabildi.
    fatih terim, ali palabıyık'ın oyunu dengelemek adına bir oyuncu atacağını hesaplamış ki belhanda'yı emre akbaba ile değiştirdi.
    palabıyık, onyekuru'nun ayağına basan skrtel'e ve dirar'ın feghouli'ye yaptığı faule bilerek kayıtsız kaldı.

    * * *

    çünkü amacı, f.bahçe'den tepki çekmemekti. g.saray, oyunu hasan ali atılmadan önce de doğru oynuyor, topu rakibe verip akıllı alan savunması yapıyordu.
    eljif'in attığı gole kadar donk- semih ikilisi riske girmeden, dengeli ve dikkatli oynamaya özen gösterdi.
    feghouli ile belhanda'nın en büyük yanlışları; topu kaybettikten sonra rakipleri kovalamamalarıdır.
    g.saray, kadro kalitesi olarak üstün oynamasına rağmen maalesef hücumda gösterdiği telaş nedeniyle final vuruşlarını doğru yapamadı.
    fatih terim'in aklı ve bilgisi oyunu yönetmeye bir yere kadar yetiyor.
    sahada oyuncular, bazen aklı devre dışı bırakacak hareketler yapıyor.
    oyuncu kontrolsüz duruma girdiği anda fatih terim'in, müdahale hakkı ortadan kalkıyor. g.saray, kadıköy'de hem 20 senelik özlediği galibiyeti elinden kaçırdı hem de şampiyonluk fırsatını tepti. çünkü derbide alınacak 3 puan tüm maçları kazandığında g.saray'ı şampiyon yapıyordu.
    20 yıllık psikolojik üstünlüğe de son veriyordu. g.saray'da oyuncular belki çok istediler ama yapamadılar."

    levent tüzemen*
  • 33763
    sabri çelik, mustafa çulcu ve muhittin boşat ie görüştük. bir açıklama yapacağız. inan edin şu anda gidip değerlendirme yapmamız gerekiyor. hem genel hem de hayırlı olsun ziyareti yaptık., konuştuk. resmi sitemizden de bir açıklama yayınlayacağız.

    mustafa cengiz

    başkanım dileriz gerekli ayar çekilmiştir. şampiyonluğumuzun ellerimizden kayıp gitmesine göz yumarsanız, siz de bu işin sorumlusu olursunuz. 30 milyonun hakkı ve temsili sizin omuzlarınızda.
  • 33764
    "biz fenerbahçeyiz ve yenmek için sahaya çıkıyoruz. herkes elini kolunu sallayarak istediğini buradan alacak, değil. biz bunu vermiyoruz. mücadele ediyoruz. bu seneyi tamamladıktan sonraki yıl fenerbahçe mutlaka şampiyon olacak. bunu biliyoruz. bunun için de ne gerekiyorsa yapıyoruz. fenerbahçe’nin derbi üstünlüğü tartışılmaz. fenerbahçe’nin bu konudaki üstünlüğünü kırmak da oldukça zor. fenerbahçe gibi oynadığımız maçların süresi fazla ve bunu arttırarak devam ediyoruz. ”

    ersun yanal
  • 33767
    "abdürrahim albayrak dünkü maçtan sonra çok önemli açıklamalar yaptı.

    açıkça "başakşehir şampiyon yapılmak isteniyor. federasyon da bu işin üstlenicisi" mesajını verdi.

    "bildiklerim var" dedi; "bana anlatılanlar var" dedi. bu hafta başakşehir ile oynayacak rizespor'un 2 oyuncusunun sarı kartla cezalı duruma düşürüldüğünü belirtti. (her ne kadar başakşehir maçını doğrudan ilgilendirmeyen rize'ye verilmeyen penaltılardan da bahsetse de sarı kartlar bu maçı etkiler)

    ☆☆

    son 3 - 4 aydır gittikçe artarak yayılan söylentiler bulutu var futbol dünyamızın üstünde: "başakşehir şampiyon yapılacak. çünkü satılacak..."

    elbette ankara'nın-beştepe'nin-hükümetin-devletin bu kararı aldığı, tff'nin de uygulayıcısı olduğu konuşuluyor.

    • başakşehir şampiyon olunca bu işten hükumet ya da beştepe ne gibi bir fayda sağlayacak? eğer mesele 'satış' ise başakşehir'in tamamı değil yüzde 30-35'inin satılması için görüşülüyor çinlilerle.. yani bu kadar bir oran için tüm türkiye bir olmuş başakşehir'in şampiyonluğu için mi uğraşıyor? bence asıl mesele satış olamaz. ama nedir?

    • galatasaray'a, fatih terim'e bir ders mi verilmek isteniyor? rakip misal beşiktaş olsa başakşehir kollanmayacak mıydı?

    bilemiyorum. aklıma gelen ihtimaller bunlarla sınırlı.

    yani tüm türkiye dinamikleri bir araya gelip başakşehir'i şampiyon yapmak istiyorsa burada benim bilmediğim ama abdürrahim bey'in muhtemelen bildiği bir takım başka unsurlar var demektir.

    sayın albayrak'tan rica ediyorum bildiklerini ve kendisine anlatılanları açıklasın.

    ben de kendilerine destek vereyim. ama 'zamanı gelince' demesin. bundan daha uygun zaman hangisi? şimdi değilse ne zaman?

    bir futbol ailesi ferdi olarak bilmek istiyorum başakşehir'in şampiyonluğu kim, hangi kurum ve kişileri ne tür saiklerle mutlu edecek? gerekçeleri ile bilmek istiyor ve sayın albayrak'ın "yapacağım" dediği açıklamayı yapmasını bekliyorum."

    serdar ali çelikler*
  • 33768
    "galatasaray, fenerbahçe derbisinden rakibinin 10 kişi kalmasına karşın galibiyet çıkaramadı. sarıkırmızılı ekipte eksik olan neydi? galatasaray, uzatmalar dahil tam 60 dakika 10 kişi kalan fenerbahçe'ye karşı oynadı. rakip kalede baskı kurmasına rağmen etkili gol poziyonları bulamadı. galatasaraylı oyuncular, onyekuru'nun golünden sonra rakibin göstereceği tepkiye karşı hazırlıklı bile değildi. eğer 10 dakika oyunu tutabilselerdi fenerbahçe'nin tepkisini frenleyecekler, tarihe geçen bir derbi galibiyeti elde edeceklerdi. ayrıca kadıköy'de elde edilecek bir galibiyet g.saray'ı şampiyonluk yarışında kendi göbeğini kendi kesecek noktasına getirecekti. kötü ve kasıtlıydı fahiş hakem hatalarını bir kenara koyarsak g.saray'ın f.bahçe kalesinde 'bu gol nasıl kaçtı' şeklinde pozisyonu maalesef yoktu. eğer hakem ali palabıyık görüp de çalmadıklarını oyun kurallarına bağlı olarak uygulasaydı g.saray kazanabilirdi. derbiye palabıyık kötü ve kasıtlı yönetimiyle damga vurdu. g.saraylı oyuncular sadece f.bahçe'yi değil hakemi de yenecek bir performans sergilemediler. belhanda kariyerindeki bir oyuncunun maçtaki gerginliğini neye bağlıyorsunuz? ilk yarı sonunda oyundan çıkmak istemesi normal mi? oyuncular çok zekidir. hakemin niyetini çabuk çözerler. 3. dakikada belhanda'ya gösterilen sarı kart komikti. ilk f.bahçe maçında yaşadıklarını hatırlamış olacak ki belhanda, oyundan çıkmak istediğini terim'e iletti. diyetini ödedi bu avrupa'da bile manşetlere taşınacak bir hakem skandalıdır. çünkü belhanda, hakemin niyetini çözdüğü için atılmamak adına terim'e, "beni oyundan al, yoksa bu hakem beni atacak" diyor. devre arasında a spor'un yazı işlerinde şu yorumu yaptım, 'terim'in yerinde olsam belhanda'yı çıkarır emre akbaba'yı alırdım. çünkü belhanda atılacak'. benim bu sezgimi futbolcu çok önceden anlamış. ali palabıyık, f.bahçe maçına talimatlı çıkmıştı. mehmet topal'ın darbesine kart göstermemesi, eljif'in golü öncesi feghouli'ye dirar'ın yaptığı faule var'dan uyarı almasına rağmen bizzat gidip bakmaması talimatı verenlere bir diyet ödemeydi. yönetimden ve terim'den ali palabıyık'a büyük tepki var. hakemin kararlarıyla ilgili ne düşünüyorsunuz? fatih terim, ilk f.bahçe maçında hakem fırat aydınus'a, "maçın içine ettin" dediği için ciddi bir ceza aldı. ali palabıyık korunuyor yardımcı hakemine aleni küfür eden fırat aydınus, 1 ay ceza aldı. bu cezanın da büyük bölümü milli maç aralığında eridi. terim'in serzenişlerinde haklı olduğunu kabul ediyorum. ama ne kadar şikayet ederse etsin durum değişmiyor, hata yapan ödüllendiriliyor. ümit öztürk arkası olmadığı için infaz ediliyor, ali palabıyık torpilli olduğu için korunuyor. galatasaray yönetiminin yerinde olsam bu maçın görüntülerini fifa ve uefa'ya gönderip altına da "işte sizin avrupa'da görev verdiğiniz hakemin gerçek yüzü budur. "var protokolüne bile uymayan bir hakem" derim.

    bir tek göbek atmadılar!
    ersun yanal, "belki g.saray'ı şampiyonluktan ettik" dedi. koç, maç sonu oyuncularını alkışlattı. fenerbahçe açısından baktığınızda 1 puan başarı mıdır? geçmişte galatasaray, kadıköy'de berabere kaldığında sevinmiş, fenerbahçeli yazar ve yorumcular, 'beraberliğ sevinilir mi' diye alaylı ifadeler kullanmıştı. koç'un oyuncularını alkışlatması, taraftarların samandıra'da takımı sevinçle karşılaması neyin göstergesiydi? geçmişte g.saray'ı eleştirenlerin 1-1'e göbek atmadığı kaldı. yanal'ın 'kadıköy'den öyle herkes elini kolunu sallayarak puan alamaz' sözü çok anlamsız. yanal geldiğinden bu yana kadıköy'den çok takım puan aldı hatta galibiyeti kaçırdı.

    fener 10 kişi kalınca g.saray rehavete girdi
    galatasaray'ın kadıköy'deki galibiyet hasreti 20 yıla çıktı. bu durum oyuncuları olumsuz mu etkiliyor? 20 yıldır g.saray'dan çok oyuncu geldi ve gitti. şimdi kalkıp oyuncular kadıköy'de etkileniyor demek doğru olmaz. 20 yıldır aynı oyuncular oynuyor olsalar 'etkeleniyorlar' yakıştırmasını yapabililiriz. g.saraylı oyuncular 11'e 11 oynanırken çok rahattılar. hasan ali atılıncaya kadar akıllı oynadılar, topu fener'e bırakıp dikkatli alan savunması yaparak rakibe pozisyon bile vermediler. f.bahçe'nin 10 kişi kalması g.saray'da rehavet yarattı. bir ara topla oynama oranında fenerbahçe'nin oranı yüzde 28 olarak ekrana yansıdı. topla çok oynamak marifet değil önemli olan doğru oynamak, doğru hücum etmek. mazeret değil g.saraylı oyuncular genelde yana, geriye çok fazla pas yaptılar. bunun sebebi de f.bahçe'nin dirençli bir savunma yapmasıydı. ayrıca kartlık pozisyonları hakem es geçince g.saraylı oyuncularda da 'hakem bize bu maçı kazandırmak istemiyor' düşüncesi oluştu. bu gerekçeler derbiyi kazanamamaya mazeret değil. g.saraylı oyuncular hakemin kötü yönetimine rağmen daha fazla mücadele edip daha çok maçı kazanma isteğinde olmalıydılar.

    palabıyık mhk'yi ateşe attı
    aşakşehir'in yenildiği haftada galatasaray fırsat tepti. puan farkı 5… ligde artık 6 hafta kaldı. sarı-kırmızılı ekip şampiyonluğa havlu mu attı? derbiyi aslında cüneyt çakır yönetecekti ancak mhk palabıyık'ı tercih etti. mhk'nin yanlış tercihi kadıköy'de patladı. palabıyık'ın kötü yönetimi mhk'yi resmen ateşe attı. kalan 6 haftada düdükler adaletli çalarsa şampiyonluk yarışı farklı bir noktaya gelebilir. fark kapanabilir sezon başından beri hakem kararları başakşehir lehine işliyor. geçen hafta emre belözoğlu'na onca hakarete rağmen serkan çınar kırmızı kart göstermedi. rizespor'un göztepe ile oynadığı maçta hakem yaşar kemal uğurlu, samudio'ya yapılan net penaltıyı var'a bile danışmadan es geçti. sonra da paraguaylı oyuncuya 'beni aldattın' gerekçesi ile sarı kart gösterip cezalı duruma düşürdü. rizespor'un en formda oyuncusu samudio, başakşehir'e karşı yok. 5 puanlık fark kapanmayacak bir fark değil. ama galatasaray'ın kendi göbeğini kendi keseceği tek maç evindeki başakşehir maçıdır. eğer galatasaray, fenerbahçe'yi yenseydi kesin şampiyon olurdu.."

    levent tüzemen*
  • 33769
    "fenerbahçe için sezonun özeti: kan, ter, gözyaşı...
    fenerbahçe, bu sezonki kadro kalitesiyle galatasaray’ın çok altında. sarı lacivertliler 47 dakika 10 kişi kalsa da mücadelesiyle 1 puanı kurtardı.

    g.saray, bu maçı oynamaya önceki hafta malatya önünde başladı aslında. ligin devre arasında 10 milyon euroluk bir santrfor aldılar ve onu kullanabilecek taktiği geliştirmekte uzunca bir süre güçlük çektiler. ocak’tan itibaren yerden paslarla rakip ceza alanına doğru mesafe kat eden, örerek hücum eden bir görüntü içindeydiler. ankaragücü’nü, antalya’yı, trabzon’u da bu tarz yerden pas serisi içeren gollerle geçmişlerdi. ama bir terslik vardı, o da 1,93’lük diagne, bu oyuna giremiyordu. malatya maçıyla beraber g.saray anlayış değiştirdi, oyunu daha fazla taç çizgilerine genişleten ve sıkça kenar ortası yapan bir takıma dönüştü. malatya’yı böyle geçtiler. f.bahçe’ye karşı da ana planları buydu. ilk devrede bir mariano ortasıyla gole yaklaştılar, sayıyı ikinci devrede bir feghouli ortasıyla buldular. ancak geçen haftaki malatya maçına göre daha verimsiz bir ilk yarı oynamalarının sebebi, bence emre akbaba’nın kulübede oturtulmasıydı. emre, geçen hafta ceza alanına bolca ikinci santrfor koşusu yapmış, diagne’yi de oyuna katmıştı. belhanda bunları yapmadı ve 45 dakika kaybettirdi takımına. f.bahçe’ninse oyuncu kalitesi kısıtlı. türk spor medyası, transfermarkt verilerine gereğinden fazla anlam yüklüyor; sürekli f.bahçe’nin 90 milyon euro değerinde kaliteli bir kadrosu olduğunu yazıyorlar. hayır, bu doğru değil. o 90 milyonun 10’u slimani, 9’u ayew! o rakamın içinde benzia’sı var, tolgay’yı var, bir sürü yanıltıcı oyuncu var. f.bahçe’nin bu yıl kadro kalitesi g.saray’ın çok çok altında bence. o yüzden de fiziksel savaş için çıkmışlar sahaya. zajc’ın yerine eljif tercihi de bu savaşı yapmaya çok uygundu. amaç g.saray çıkarken bir iki top kazanıp fırsat yakalamak, yani pragmatik oynamaktı. bunu başardılar. şu kadro kalitesiyle, üstelik 47 dakikayı da 10 kişi oynadıklarını düşünürsek, beraberlik sarı lacivertliler için iyi sonuç. f.bahçe bu yıl ligde tam 19’uncu kez 1-0 geriye düştü. beşinci kez de bir maçta ilk kırmızı kartı gördü. geriden gelmek, eksik kalıp savaşmak, kan-ter-gözyaşı, bu sezonun özeti gibi fenerbahçe için...

    maçın şanssızı

    hasan ali, zaten son idmanı tamamlayamamıştı, yani ilk 11’de çıkması bir tür fedakarlıktı. üstelik diagne’yle koşuya başladıkları anda rakibinin ofsayt olduğunu düşünüyordu ama savunma hattını kaybeden arkadaşı serdar’ın yaktığını bilmiyordu onu. dün çok şanssızdı hasan...

    maçın hamlesi

    hasan ali kırmızı kartı gördükten sonra ersun yanal, pekala önden bir oyuncu çıkararak ismail’i sokabilir, savunmada risk almayabilirdi. ama o moses’ı sağ, dirar’ı sol beke çekerek cesur bir hamle yaptı ve 1-0’dan geriye dönebilmelerinin de fitilini ateşlemiş oldu bilmeden.

    bir serdar aziz hikayesi

    serdar aralık’ta bir hata yaptı. ama pişman oldu ve kalmak istedi. terim onu göndermeyi tercih etti. kalsaydı, galatasaray’ın üçüncü stoperi olacak ve bu maça sarı-kırmızılılarla 11’de çıkacaktı. fenerbahçe’ye gitti, yine üçüncü stoper rolünü aldı ve dün sarı-lacivertlilerin 11’indeydi. enteresan bir hikaye gerçekten.

    maçın hayal kırıklığı

    belhanda geçen hafta malatya önünde fernando’ya eşlik etmiş, ikinci ön libero rolü oynamıştı. oyun kurmada da büyük katkı yapmıştı takımına. dün alışık olduğu rolde, on numarada başladı. ama enteresandır etkisizdi bu kez. ilk 12 topla buluşmasının 7’sini rakibe verdi.

    maçın karesi

    64'te skrtel'in talihsiz düşüşü sonrası iki ayrı kulüp için çalışan dört doktorun deparı, maçın karesiydi bence. oraya ilk yetişen doktor hemen futbolcuları dağıttı, skrtel’i yan çevirdi ve o kritik saniyeleri kazandırdı arkadan gelen meslektaşına. ders gibiydi o koşu.

    koç ve cengiz’e kırgınım

    yine bahardı. yine tam f.bahçe-g.saray derbisi haftasıydı. yine derbinin ilk ayağı kavgalı geçmiş, kırmızı kartlar havada uçuşmuştu. tam rövanş da çok gergin geçecek diye endişelenirken özhan abi’yi kaybettik. hayatını centilmenliğe adayan o harika adam, vefatıyla bile hizmet etti ülkeye. f.bahçe taraftarı o maç öncesi canaydın’ı alkışladı ve tertemiz bir derbi oynandı 2010 baharında. aradan 9 yıl geçti. aynen
    özhan abi gibi can abi de şu fani dünyaya veda ederken bile insanlığa hizmet etti, ebedi yolculuk saati olarak derbi öncesini seçti. can bartu’ya bir saygı duruşu olarak pekala bu derbiye kaptanlar rakip formalarla çıkabilirlerdi. muazzam bir kare olurdu bu. ama olmadı. yapılmadı. neden yapılmadı anlamıyorum. koç ve cengiz’e bir sporsever olarak kırgınım, bu seremoniye önayak olmadıkları için.

    maçın adamı: eljif."

    uğur meleke
  • 33770
    "g.saray, f.bahçe'nin uzun süre 10 kişi oynadığı maçı kazanmalıydı.
    lider başakşehir’in yenilmesi ve kalan fikstür sonrası, galatasaray için derbi eşittir şampiyonluk anlamına gelmişti. fenerbahçe’nin ligdeki durumu ve genel formu da galatasaray için bir başka avantajdı. maça başlangıç da bu avantajları düşünerek sakin ve derli toplu başladı. galatasaray’ın ilk yarım saatteki planı orta saha sayesinde işledi. orta sahadaki bu etkinlik, önde pozisyon bulmaya yaramadı. çünkü oyunun hiçbir yerinde olmayan, olamayan bir diagne vardı. hadi gol atmasını geçtik, topla gelen belhanda, feghouli ve ndiaye’ye seçenek oluşturma işini bile yapamadı. durum böyle olunca da fenerbahçe savunması çok sıkıntı yaşamadı ve maç orta alana sıkıştı. ilk yarıda, diagne kadar sorunlu ve beklenti altı kalan diğer oyuncu da onyekuru idi. fenerbahçe’nin öndeki oyun aklı ve tehlike oluşturabilecek tek adamı valbuena idi. top ancak valbuena’nın ayağına geldiğinde fenerbahçe adına oyun hareketleniyor ve farklı işler yapılıyordu. ilkyarı, iki kaleden uzak, oynamak kadar birbirini oynatmamaya çalışan iki takımın orta saha mücadelesi olarak geçti. hasan ali’nin kırmızı kartı, her şeyi değiştirdi. belhanda’nın kenara alınması, her an kart görme potansiyeli olan bir oyuncunun maçı dengelemesini engellemek içindi. belhanda oyunda kalabilirdi ama o riske girmeye değmezdi. eksik rakibe karşı etkili olması beklenen kenar oyuncuları feghouli ile onyekuru devreye girdi ve g.saray golü buldu. çıkarken kaptırılan top maçın kader anı oldu ve sonucu belirledi.

    diagne daha hangi maçta gol atacak!

    galatasaray ikinci yarıyı tek kale ama sakin, çok paslı ve sabırlı oynadı.kenar ortaları ile sonuç almaya çalıştı. burada iki tane sorun vardı. ilki, bu ortalara vurması gereken adam ortada yoktu. diagne daha hangi maçta ve ne kadar orta gelirse gol atacak acaba! ikincisi, devamlı yapılan pasların niteliği ve oyunun temposu idi. tamamı rakip alanda, fazla pas yapmak iyi de, pozisyon üretememek yapılan işi sorgulatıyor. maçın son dakikalarında bile hala yan pas yapmak, maçı kazanma arzusunu düşürüp istatistik yapmaya sebep oldu. rakibin bu kadar uzun süre eksik oynadığı, oyunun tamamen fenerbahçe yarı alanında geçtiği bir maçı kazanamamak, hem 20 yıllık serinin bitirilmesi için ele gelmesi zor büyük şansın hem de şampiyonluk için çok önemli bir avantajın kaybedilmesi anlamına geliyordu."

    hakan ünsal*
  • 33773
    '' mhk başkanı ile bugün bir toplantı gerçekleştirdik. hem nezaket ziyareti, hem de gündemi genel bir değerlendirme. son 6 hafta için başarılar diledik. hafta sonunda 2 önemli derbi oldu. beşiktaş da bizi mağlup ederek yarışa tekrar katıldı. başakşehir şu anda şampiyonluğun en büyük adayıdır. abdurrahim albayrak için suç duyurusunda bulunduk ve tff'ye başvuruda bulunduk. rakip yöneticinin, "görüntüler elimizde, şampiyon belli" ifadesini kullandı. biz bunun altında kalmayız. bu ağır bir ithamdır. bu belgelere nasıl ulaşmışlardır? paylaşsınlar. kimsenin ulaşamdığı belge ve ses kayıtlarına galatasaraylı yönetici nasıl ulaşıyor? biz adil bir yönetim istiyoruz. bu eski ifadeler ve sözler belgesiz, bilgisi olmaz. kimse belgesiz olarak bu ifadeleri kullanamaz. galatasaray yöneticisinin elinde ses kayıtları varsa çıkıp paylaşsın. yoksa da çıkıp kamuoyu ve başakşehir'den özür dilesin! artık tribünlere oynama dönemi bitti. 4 yıldır şampiyon belliyse niye geçen sene galatasaray şampiyon oldu? ben bunun altında kalmam. tff'ye bu belgeleri galatasaray ile paylaşıp paylaşmadıklarını sorduk. böyle bir şeyin mümkün olamayacağını ve paylaşmadıklarını söylediler. hakemler her maçta hata yapıyor. 7.5 dakikalık video yapmışlar. biz de yapsak 9 dakika çıkar. beşiktaş yapsa 10, fenerbahçe yapsa 8 dakika çıkar. her takıma hata oluyor."

    göksel gümüşdağ
  • 33774
    bir büyükşehir belediye başkanı'nın işi, bir spor kulübü yaratmak değil. ben istanbul'da belediye başkanıyım, dünyanın en şanslı adamıyım. 1903'te kurulmuş beşiktaş, 1905'te kurulmuş galatasaray, 1907'de kurulmuş bir fenerbahçe var. bunlar dünya markaları. öyle güzel işbirlikleri yaparız ki biz... benim işim bir spor kulübü yaratmak ve ona destek olmak değil

    ekrem imamoğlu
App Store'dan indirin Google Play'den alın