28976
"normal bir mahalle hayatıydı yaşadığımız. annem ev hanımıydı. bir yandan da temizlik yaparak bizleri geçindiriyordu. çünkü annem her zaman evde olamıyordu. çok güvenli bir yer olduğunu söyleyemem ama biz iyi olmak zorundaydık. doğru yoldan sapmamak için de kendi yolumuzu çizmeliydik. bunun için de futbol oynarken çok fazla fedakarlıkta bulundum.
ben futbolcu olacağıma her zaman inanıyordum. hatta sana şunu söylemeliyim; annemle konuşurken her zaman, 'anne merak etme bir gün büyük bir futbolcu olacağım ve biz bu mahalleden çıkıp gideceğiz.' derdim. bunu söyleme arzusu her zaman içimde vardı. bir an değil, her zaman inandım. çocukluk arkadaşlarımla karşılaştığımda bana 'senin başaracağını biliyorduk' derler. futbol oynadığım dönemde benden daha yetenekli çocuklar olurdu etrafımda ama birçoğu başaramadı. belli bir noktadan sonra kopup gittiler. ben her zaman inandım.
valencia'da oynarken kupa kazanmak çok kolay değil. çünkü barcelona ve real madrid gibi çok zorlu iki rakibiniz var. avrupa kupalarında ise iki kez yarı final oynadık. benim galatasaray'a geliş amaçlarımdan bir tanesi de kupa kaldırmak. burada hem ligde hem de avrupa'da kupa kaldırma hedefim var.
valencia'dan ayrılmam çok hızlı gerçekleşti. evet bana bir teklif oldu. ama bana sunulan teklifle, karşılaştığım durum arasında büyük fark vardı. bana verilen sözlerin uzağında kaldılar. bu farklılıklar benim ayrılma kararı vermeme neden oldu. sezon başladıktan sonra bir sakatlık yaşadım. sakatlıktan döndükten sonra galiba hak ettiğim fırsatları bulamadım. ardından galatasaray'ın teklifi geldi. ben de bu teklifi kabul ettim.
1998 yılında zidane benim için önemli bir örnekti. onun gittiği yoldan gidiyordum. hatta aynı hayatı yaşıyordum. o da fransa'ya gelen göçmen bir ailenin çocuğuydu ve benim oturduğum mahalleye benzer bir mahalleden geliyordu. büyük bir futbolcu oldu ve benim için örnek alınması gereken kişi oydu. 1998 yılında fransa'ya büyük bir hediye verdiğini düşünüyorum. toplumsal anlamda baktığınızda o dönem fransa'daki herkes hangi milletten olursa olsun bütünleşti. fransa'da yaşayan insanlar için güzel bir andı. ırkçılık bir sorun olarak kenara konmuştu. sonra tekrar geçmişteki düzen geri geldi. zidane hem fransızların hem de cezayirlilerin desteğini almıştı. önemli bir örnekti. bence o, alçakgönüllülüğü ile bizleri gururlandırdı.
aslında lider bir oyuncu olup olmadığımı bilmiyorum. ama şu kesin; ben sahada saklanan bir oyuncu değilim. gerektiğinde sorumluluk alırım. her zaman en iyisini yapmak için sahaya çıkacağıma söz verebilirim. sahaya çıkarken hiçbir zaman kişisel istatistiklerimi düşünmem. aklımda sadece tek bir şey var; o da takım. doğru olduğuna inandığım şeyleri insanların yüzüne söylerim.
2014 dünya kupası sırasında gazze'de sevincimi yansıtan bir grafiti yapıldı. bundan gurur duydum. biz cezayirliler filistinlilere karşı her zaman dostluk hissederiz. korkunç şeyler yaşıyorlar ve buna rağmen benim başarımı duvara taşımaları beni derinden etkiledi.
çok uzun zamandır galatasaray'ı tanıyorum ve büyük kulüp olduğunu biliyorum. batıdaki türkiye imajı ile buradaki durum arasında fark var. açıkçası gelince şaşkınlığa uğradım. geldiğim için çok mutluyum. buraya beş sene içinde kazanabileceğim kadar kupayı almak için geldim.
eşim ağırlıklı olarak cezayir yemekleri yapıyor. türk yemeklerini de denemeye başladı. her iki mutfak da birbirine benziyor."
- sofiane feghouli*
ben futbolcu olacağıma her zaman inanıyordum. hatta sana şunu söylemeliyim; annemle konuşurken her zaman, 'anne merak etme bir gün büyük bir futbolcu olacağım ve biz bu mahalleden çıkıp gideceğiz.' derdim. bunu söyleme arzusu her zaman içimde vardı. bir an değil, her zaman inandım. çocukluk arkadaşlarımla karşılaştığımda bana 'senin başaracağını biliyorduk' derler. futbol oynadığım dönemde benden daha yetenekli çocuklar olurdu etrafımda ama birçoğu başaramadı. belli bir noktadan sonra kopup gittiler. ben her zaman inandım.
valencia'da oynarken kupa kazanmak çok kolay değil. çünkü barcelona ve real madrid gibi çok zorlu iki rakibiniz var. avrupa kupalarında ise iki kez yarı final oynadık. benim galatasaray'a geliş amaçlarımdan bir tanesi de kupa kaldırmak. burada hem ligde hem de avrupa'da kupa kaldırma hedefim var.
valencia'dan ayrılmam çok hızlı gerçekleşti. evet bana bir teklif oldu. ama bana sunulan teklifle, karşılaştığım durum arasında büyük fark vardı. bana verilen sözlerin uzağında kaldılar. bu farklılıklar benim ayrılma kararı vermeme neden oldu. sezon başladıktan sonra bir sakatlık yaşadım. sakatlıktan döndükten sonra galiba hak ettiğim fırsatları bulamadım. ardından galatasaray'ın teklifi geldi. ben de bu teklifi kabul ettim.
1998 yılında zidane benim için önemli bir örnekti. onun gittiği yoldan gidiyordum. hatta aynı hayatı yaşıyordum. o da fransa'ya gelen göçmen bir ailenin çocuğuydu ve benim oturduğum mahalleye benzer bir mahalleden geliyordu. büyük bir futbolcu oldu ve benim için örnek alınması gereken kişi oydu. 1998 yılında fransa'ya büyük bir hediye verdiğini düşünüyorum. toplumsal anlamda baktığınızda o dönem fransa'daki herkes hangi milletten olursa olsun bütünleşti. fransa'da yaşayan insanlar için güzel bir andı. ırkçılık bir sorun olarak kenara konmuştu. sonra tekrar geçmişteki düzen geri geldi. zidane hem fransızların hem de cezayirlilerin desteğini almıştı. önemli bir örnekti. bence o, alçakgönüllülüğü ile bizleri gururlandırdı.
aslında lider bir oyuncu olup olmadığımı bilmiyorum. ama şu kesin; ben sahada saklanan bir oyuncu değilim. gerektiğinde sorumluluk alırım. her zaman en iyisini yapmak için sahaya çıkacağıma söz verebilirim. sahaya çıkarken hiçbir zaman kişisel istatistiklerimi düşünmem. aklımda sadece tek bir şey var; o da takım. doğru olduğuna inandığım şeyleri insanların yüzüne söylerim.
2014 dünya kupası sırasında gazze'de sevincimi yansıtan bir grafiti yapıldı. bundan gurur duydum. biz cezayirliler filistinlilere karşı her zaman dostluk hissederiz. korkunç şeyler yaşıyorlar ve buna rağmen benim başarımı duvara taşımaları beni derinden etkiledi.
çok uzun zamandır galatasaray'ı tanıyorum ve büyük kulüp olduğunu biliyorum. batıdaki türkiye imajı ile buradaki durum arasında fark var. açıkçası gelince şaşkınlığa uğradım. geldiğim için çok mutluyum. buraya beş sene içinde kazanabileceğim kadar kupayı almak için geldim.
eşim ağırlıklı olarak cezayir yemekleri yapıyor. türk yemeklerini de denemeye başladı. her iki mutfak da birbirine benziyor."
- sofiane feghouli*