• 29002
    "birileri çıkmış biz atatürk’e atatürk dedik diye bir sürü senaryolar yazıyor. adı gazi mustafa kemal atatürk ise bizim bunu ifade etmemizden daha doğal ne olabilir. söylemi marksist, faşist çevrelerin tekeline mi bırakacağız? chp gibi bir partinin atatürk’ü milletimizden kaçırmasına rıza göstermeyeceğiz”

    reis

    bak görürsün yeni yıla elinde türk bayrağı,izmir marşı ile girer, yanındakilere de "yaşa mustafa paşa" kıtası gelince eller havaya der. ulan biz yer miyiz? senin bu ucuz hareketlerini. bu günlerde herkes kimin ne bok olduğunu biliyor.
  • 29006
    "futbol, enternasyonel bir şey. bu kadar yatırım yapılıyor ve taraftarlar kulüplerden başarı bekliyor. ben yabancı sınırına karşıyım. taraftarlar da öyleler. herkes, iyi futbolcuları izlemek ister."

    "türk futbolcuların şapkayı önlerine koyma zamanı geldi. aralarında bu mesleği profesyonel olarak görmeyenler var. hayatınızın merkezine futbolu koyduğunuz zaman, sevsinler ya da sevmesinler, herkesten takdir görürsünüz."

    "türk oyuncuların kendilerine çok doğru örnekler almaları gerekiyor. gençler, futbolu hayatlarının merkezine koymalı ki 'elimizde böyle oyuncular varken neden yabancı oyuncu kullanalım' diyelim."

    emre belözoğlu

    ah ulan emre....
  • 29008
    "futbolcuya dayalı düzenin değişmesi benim aldığım bir karar, başardığım bir şey değil. geçtiğimiz 2 sezonda başarısız giden bir galatasaray vardı. bir değişiklik, önemli bir değişiklik yapılması gerekiyordu. bana ve ekibime güvenildi. bana bu şans verildi ve bu şekilde gerçekleşti bu değişiklik."

    "burada alışmış olduğu bir sistem uygulandı. italya’da da uzun zaman oynadım ve orada da bu sistem vardı. teknik direktör, sportif direktör ve futbolcuları seyreden bir scout ekibi… onlarla hep beraber çalışılır. en son kararı başkan verir. benim alışmış oluğum sistemi biz burada da uyguladık. çalışmalar geçtiğimiz sezondan itibaren başladı. 2 ay, geceli gündüzlü futbolcular seyredildi. hep beraber birbirimizi bilgilendirerek bu çalışmaları yaptık. böyle bir başkana sahip olduğum için de çok şanslı olduğumu düşünüyorum. seyrettiğimiz oyuncuların iyi futbolcu olması yetmiyordu. seyrettiğimiz futbolcuların karakterli, başarıya aç futbolcular olması gerekiyordu. getireceğimiz oyuncunun şu an kariyerindeki an önemliydi. buraya kariyerini bitirmeye mi geliyor, oynayarak mı geliyor, oynamadan mı geliyor? birçok kriter konuşuldu. benim, scout ekibimizin, başkanımızın ortak iyi bir çalışmasıyla bu transferler yapıldı."

    "transferlerde yüzde 80-90 başarı oranı verebiliriz. benim fikrimi, anlayışımı sahada görebilmem önemli. bunu da yeni transferlerimizde görebiliyoruz. bazı oyuncular beklenin üzerine çıktılar, bazı oyuncular biraz daha performans verebilirler."

    "sahadaki baskıda önemli olan birinci faktör futbolcuların karakteri... benim oynatmak istediğim futbola baktığınız zaman teknik kalite çok önemli fakat fiziksel kalite de bir o kadar önemli. çünkü futbol konuşulduğu zaman teknik kalite konuşulur ama mutlaka fizik kalitesi öne çıkan oyuncuları da almanız gerekir. antrenman mutlaka çok önemli. ben bütün oyuncularımı motive etmek için konuşurum çünkü zor antrenmanlar yapıyoruz. her zaman söylediğim bir mantık var. ben hayatım boyunca hiçbir takımı görmedim ki hafta boyunca iyi bir şekilde çalışmamış ve hafta sonu inanılmaz bir performans göstermiş. sonuncu ve en önemli faktör oyuncunun içindeki motivasyon. bu motivasyonun kendi içinden gelmesi çok önemli. biz de bu konuda çok şanslıyız. oyunculara söylediğim bir şey var. mesela lebron james 7-8 saat antrenman yapıyormuş. tenis antrenmanları, voleybol antrenmanları o şekilde uzun ve yoğun antrenmanlar. biz burada 24 saat içinde 1 saat 15 dakika 1 buçuk saat çalışıyoruz. 7 günlük süreçte 3 antrenmanı çok yoğun şekilde geçiriyorsunuz. tabii yeni nesil oyuncular biraz tabiri caizse şımarık olabiliyorlar. çünkü çok ciddi paralar kazanıyorlar çok ciddi starlar var. bu tip şeylerde o dengeyi iyi kurmanız gerekiyor. bazı hocalar işin kolayına kaçabiliyorlar ama o zaman pazar günleri iyi ve hazır olamıyorsunuz."

    "gomis 11 maçta 11 gol attı. gerçekten çok büyük sayılar. geçen sene fransa’da çok gol atmış bir oyuncu. daha önce dediğim zafer için her şey bafe’de fazlasıyla var. bafe, mesela her antrenman sonrası kalır, ekstra çalışır. her maçtan önce rakip defansları seyreder. kendi nasıl hareketleniyor, rakipler nasıl hareketleniyor izler. o yaşta hala o açlık devam ediyor. belki de o, bağlantı oyununu en iyi isim değil ama 18 içinde çok etkili. golü istemesi, sezmesi çok iyi. dünyanın en iyi futbolunu oynayabilirsiniz ama sonuçta gol atmadığınız zaman hiçbir şeyin önemli kalmıyor."

    "maicon kaç gol attı? 4 gol… maicon’u belki de atağa koymalıyız! aslında sadece maicon'a değil üç tane brezilyalımıza ayrı bir parantez açmalıyız. çok iyi bir brezilyalı grubumuz var. bazen denir; takımda çok brezilyalı varsa biraz eğlenceye kaçabilirler diye... ama bizde kesinlikle öyle değil. mariano olsun, geçmişine, oynadığı takımlara bakacak olursanız fernando olsun, maicon olsun çok iyi anlaşan bir grup."

    "fernando savunmada özellikle akan oyunda az gol yememizdeki sebeplerden biri. defansif anlamda birinci bölgedeyken üçüncü stoper gibi oluyor. önde basarken de boşlukları kapatan, doğru pozisyon alan bir oyuncu. diğer taraftan çok kaliteli oyuncularımız var. oyunun defansif yönünü iyi oynayan 10 oyuncumuz var. çok iyi bir kalecimiz var. bizim son 20 metremize rakipleri getirmemeye çalışıyoruz. sahadaki 10 oyuncu ve çok iyi bir kalecimizin olmasının sonucu bu. stoperdeki eşleşmelerde ikilimizde sıkıntı yaşamıyoruz. birçoğunda serdar oynadı zaman zaman jason oynadı. ahmet’i ve koray’ı da unutmamak lazım. ne kadar iyi oyuncunuz varsa bu sizin için bir avantaj."

    "duran toplar artık günümüzde inanılmaz önem taşıyor. hem dünya futbolunda hem de türkiye’de birçok gol duran toptan atılıyor. hafta boyunca çok çalışıyoruz bunlar için. bir aşama da kaydettik. daha da iyiye gitmemiz gerekiyor. sadece bu sıkıntıyı biz yaşamıyoruz. birçok maç artık duran toplardan kazanılıyor ya da kaybediliyor. biz de bunun üzerine çok çalışıyoruz."

    26 golün 21’ini 3 oyuncu attı. tabii ki birçok ismin gol atması bizim için daha büyük avantaj olur. benim de beklentilerim var. feghouli’den, belhanda’dan, garry’den, badou’dan gol atmaları yönünde beklentilerimiz var. ama lig uzun bir maraton. isimler ne kadar fazla olursa bizim için o kadar iyi.

    "tolga çok önemli. 11 maçta en önemli oyuncularımızdan biri oldu. . galatasaray oyun sistemi olarak bu sezon farklı farklı. dinamik, geçişlerin daha önemli olduğu bir oyun oynuyoruz. tolga’da bu kaliteler var. fiziksel olarak inanılmaz bir kalitesi var. çok iyi bir karakter... teknik anlamda da oyunu iyi oynayan bir oyuncu. bizim oyun yapımızla onun oyun karakteri örtüştü. normalde bir orta saha oyuncusu ama şu an başka bir mevkide oynuyor."

    "badou’nun öncelikle etrafındaki oyuncular ile; belhanda, tolga, fernando ile uyumu çok iyi. orta sahadaki kimyamız çok uydu birbirine. birinde olmayan şeyleri diğeri kapatıyor. diğer taraftan sezonun üçte birlik bölümünde badou’nun bize katkısı çok olumluydu. osmanlıspor’da oynadığı pozisyon 10 numara gibiydi. orada daha serbestti, özgürdü, daha az sorumluluğu vardı. ama burası farklı. pozisyon anlamında da farklı bir yerde oynuyor. ondan gol beklentilerimiz var. sezon sonuna kadar da 4-5 gol atacaktır."

    "sistemler bazen hocalar arasında da önemli olabiliyor. bu konuda birçok yorum alabiliyorsunuz. ama ben gerçekten sistemlere inanmayan, numaralara inanmayan bir hocayım. 4-4-2, 3-5-2 bunların anlamı nedir? hangisi defansif, hangisi ofansif? birçok kişi 4-4-2 daha ofansif diyecektir. benim anlatmak istediğim sistemlerden ziyade atak yaptığınızda rakip 18’e kaç kişiyle giriyorsunuz, defansta da kendi ceza sahanızda kaç kişi bulunuyor… burada önemli olan hafta boyunca ne yaptığınız, nasıl çalıştığınız. saha 100 metre ama bütün aksiyonlar ceza sahalarında oluyor. asıl önemli olan şey budur ve oyun stilidir."

    "hangi oyuncularla oynadığınız çok önemli. kanatlarda garry ve tolga ile oynadığınızda daha fazla baskı yapabiliyorsunuz, çift forvette bu düşebiliyor. fenerbahçe ve trabzonspor gibi iki önemli rakiple oynadık. bu tip maçlara bakış açıları, atmosferler farklı olabiliyor. her maçı tam gaz başlayıp, tam gaz bitiremiyorsunuz. inişler çıkışlar olabiliyor. mesela son gençlerbirliği maçında yine basan, coşkulu bir galatasaray seyrettik."

    "fenerbahçe maçına baktığınızda hakem penaltıya verse kazanacaktık. feghouli’nin hasan ali ile pozisyonu… mesela orada 1-0 olsa, 3 puanı cebe koyacaktık. trabzonspor maçında da önemli eksiklerimiz vardı. oynadığımız rakiplerde bizim oyun sistemimize göre önlemler alabiliyor. büyük takımlarda kaliteli oyunular da var. onlar da işin içine giriyor. önümüzde 4-5 tane daha büyük maçımız var. ben şunu tercih ediyorum; büyük maçları kaybedelim ama ligi şampiyon tamamlayalım."

    "ben maçlara küçük, büyük maç diye bakmıyorum. benim için her maç büyük maç ve final. nisan ve mayıs aylarındaki son maçlar ligin kaderini belirleyen maçlar. 11 hafta sonunda genel yargı oluştu; galatasaray bu ligi şampiyon bitirecek diye. bu yanlış bir şey. beşiktaş, başakşehir çok kaliteli takımlar. fenerbahçe iyi başlamadı ama çok kaliteli bir kadroya sahip. bizim yapmamız gereken tamamen çalışmak ve sonuna kadar bunu götürebilmek. ligin şampiyonluğunda son 3 maç etkili olacaktır. şimdiden bunları düşünmeden sonuna kadar çalışmalıyız. iyi bir başlangıç yaptığımız doğru."

    "takımı bu şekilde tutmak benim işimin en önemli parçası. takımın konsantrasyonunu sahaya vermesini sağlamam lazım. türkiye’de pazar’dan pazara birçok şey değişebiliyor. inişler çıkışlar olabiliyor. benim görevim takımımı stabil olarak tutabilmek. hoca olarak oyuncularımın karakterine çok inanıyorum. ocak’ta bir transfer dönemi geliyor. transfere gerek var mı, yok mu tartışılacak konular."

    "galatasaray’ın teknik direktörü olarak fenerbahçe’nin arkada kalması benim hoşuma gider. ama ben kendi takımıma odaklanıyorum. ligin üçte biri tamamlandı. tabii artık başlarda değiliz. mutlaka şampiyonluk şansları diğer üç takım kadar değil. bir galibiyet serisi yakalamaları lazım. ama 23 maç daha var."

    "gazetelerde arda haberlerini görüyorum. geçen yazdan bugüne kadar kulüpte arda ile ilgili hiç konuşmadık. geçen yaz çok konuştuk ama geçen yazdan bu zaman kadar hiç konuşmadık. türk futbol tarihinin en önemli oyunculardan biri. çok büyük bir oyuncu ve karakterinin de çok iyi olduğunu duydum. arda gibi bir oyuncu geliyorsa normal bir oyuncu olarak gelmeyecektir. arda konusuyla ilgili bunları söyleyebiliyorum. başkanımızdan bu konuyla ilgili daha doğru bilgi alabilirsiniz. ama arda çok beğendiğim bir oyuncu.

    "asamoah konusunda geçen yaz işin sonuna gelmiştik. juventus atalanta’dan beklediği transferi yapamadığı için kendisi orada kaldı. şimdi ocak ayında onun üzerinde çalışmalarımız devam edecek. olmazsa da sezon sonunda istediğim bir oyuncu."

    "yabancı sınırı ile ilgili birçok şey duyuyorum. benim de fikrim var tabii ki bu konuda. kulüpler çok büyük yatırım yapıyor. her sene bu kuralların değişmesi kulüpler için büyük dezavantaj. bunlar çok büyük para kayıplarına sebep oluyor. bu sayının azalması federasyon için çok kolay alınacak bir karar ama yanlış bir karar. benim düşünceme göre türk futbolundaki en büyük sıkıntı altyapılar ve hocalar. altyapıdan oyuncu çıkarılamıyor. yabancı kuralının azaltılmasından ziyade altyapılara yatırım yapılmalı. hocalar eğitilmeli. 10 yaşından 18 yaşına kadar çok önemli bir periyot var. sadece futbol anlamında değil, iş etiği anlamında da oyuncular geliştirilmeli. hocalar onları yönlendirmeli. kimse iyi bir türk oyuncusunu oynatmamak istemez. iyi bir oyuncu varsa takımınıza koyarsınız. türk futbolu altyapılara odaklanmalı. federasyon işin son boyutuna odaklanıyor. işin başlangıcına gelmek bunun için bir şey yapmak lazım. 80 milyonluk bir ülkeden her sene 3-4 tane kaliteli oyuncu yetişmesi lazım. altyapı hocalarına yatırım yapılmalı. almanya da bu sistemi yaptı ve bunun sonuçlarını alıyor. bu yatırım yapıldıktan sonra 4-5 sene beklenilmeli ki bu yatırım meyvelerini versin. bence yanlış bir yol düşünülüyor."

    - igor tudor
  • 29019
    yeni baba olması ve sosyal medyada galatasaray media team’in kendisine yaptığı jestle ilgili,

    “çok teşekkür ediyorum. iyi ki varlar. diğer taraftan galatasaray’ın yaptığı jest çok güzeldi. beni çok mutlu etti. bana ve oğluma olan sevgiyi gösterdi. öyle duygular ki gerçekten açıklanması zor. baba olmak inanılmaz bir duygu. baba olmanın zor tarafları olduğunu söylüyorlar. her gün yeni bir şeyler öğreniyorum”

    “başakşehir çok zor bir maç olacak. iyi bir dönem yaşıyorlar. avrupa’da da mücadele ediyorlar. kaliteli bir takımları var. daha önce orada kaybettiğimiz maçlar da oldu. lideriz. kendimize güvenimiz sonsuz. rakibimizin hedefi de aynı şekilde ligin bitiminde mutlu sona ulaşabilmek. oradan en iyi sonucu almak için uğraşacağız. önemli olan yolun sonunda şampiyon olabilmek. olumlu anda bir baskı hissediyoruz. ama bir maçlık bir baskı yok. bu sene birkaç büyük maçtan iyi sonuçla ayrılamadık. ama lig devam ederken puan kayıpları olacaktır. biz rakibimize saygı duyuyoruz ama hedefimiz belli”

    “ilk günden beri söylüyorum burada kendim evimde gibi hissediyorum. galatasaray’a imza atmak hayatımın en iyi, en olumlu kararlarımdan biri. burada kalmak istediğimi daha önce de söyledim. burada devam etmek istiyorum. galatasaray bana çok şey öğretti insanlık, oyunculuk anlamında. bu zamana kadar çok önemli oyuncularla oynadım. ujfalusi, riera, melo drogba gibi… selçuk ve eren gibi çok önemli oyuncularla da oynuyorum. dediğim gibi burası benim evim gibi”

    “sistemler benim için fark etmiyor. 3’lü defans 4’lü defans…. her oynadığımız sistemde amaç kazanmak. bu tip kararlar hocalar tarafından alınıyor. hocaların aldığı kararları o maç için en doğru karar olarak algılıyoruz” sözlerini sarf etti.

    fernando muslera

    her seyin en güzeli seninle olsun kardesim.
  • 29022
    "bireysel olarak da takım olarak da çok iyi çalıştık. aslında sezona o kadar da iyi başlayamadık. avrupa ligi'nde elendik. ama bu durumun bizi yıkmasına izin vermedik ve toparlandık. hala yolun başındayız, önemli olan bunu devam ettirebilmemiz."

    "benim ilk hedefim her zaman o ligdeki en iyi defans oyuncusu olabilmektedir. oynadığım her takımda, her ligde amacın bu oldu. bir defans oyuncusuyum ve geride oynuyorum. bu yüzden de savunmaya önem vermem gerekiyor. ancak takımıma ileride yardımcı olmak da hoşuma gidiyor. işler iyi gidiyor. goller de attım. genelde bir sezonda 3-4 gol atarım ama daha şimdiden galatasaray'da buna ulaştım. eşim bana bu sezon 10 gole ulaşıp ulaşamayacağımı soruyor. açıkçası umudum var. ama dediğim gibi benim hedefim defansı en iyi şekilde yapabilmek. takım şampiyon olmuyorsa benim attığı 5-6 golün bir değeri yok."

    "oynadığım son 3 kulübün de porto, sao paulo ve galatasaray dünya çapında kulüpler. böyle bir kariyerim olduğu için çok mutluyum. bu takımlarda beklenti her zaman çok yüksektir. galatasaray'da yapılan yatırımlar, transferler de elbette şampiyon olabilmek için. amacımız da bu, şampiyon olmak. galatasaray'ın büyüklüğü ve taraftarın tutkusu ikincilikten kesinlikle mutlu olmaz. umuyorum sezon sonunda şampiyon oluruz."

    "türk taraftarlar çok tutkulu. gerçekten kulübü seviyorlar. aslında onlar için çılgın diyebiliriz. porto ve sao paulo'daki taraftarlara benziyorlar. tek fark çok daha fanatikler. aslında bu da bize çok büyük bir motivasyon kazandırıyor. galatasaray tribünlerindeki atmosfer sanki başka bir dünyaya ait gibi."

    "insanların bana taktığı lakabı beğenmediğimi söyleyemem. bazı insanlar 'defansın tanrısı' deyince bunu farklı algılıyor. ama ben bir insanım. üzülen, sevinen sıradan bir insan... defansın tanrısı ya da defansın kralı, aslında bunlar önemli değil, önemli olan benim oynadığım futbolun beğenilip beğenilmemesi."

    "kariyerini porto'da ya da sao paulo'da bitirmek ister misin?" sorusu üzerine;

    "aslında bu çeşit bir seçim yapamam. ikisi de oynamaktan keyif aldığım kulüpler ama şu an galatasaray'a odaklandım. belki de kariyerimi galatasaray'da bitiririm."

    maicon pereira roque
  • 29023
    "ekim'e kadar biz 3 sene daha gerileriz. hiç taraftar değilim o sisteme ama şu anda federasyonun yapacağı bir şey var. çok net, kesin çözüm, çok net ama. şenol güneş'e diyecekler ki kardeşim 1 sene izin alacaksın. gelecek maça kadar burayı organize edeceksin. hem beşiktaş'a bakacak, hem milli takımı organize edecek. hem kulüp antrenörü hem milli takım normalde kabul etmiyorum ama şu anda şenol'dan başka çare yok. çok net söylüyorum bunu, hiç taraftar olmamama rağmen. şenol güneş'ten başka buna türkiye'de çare yok. tecrübeli de bir adam, 4-5 seneyi kurtarırız. fatih terim olmayacağına göre başka çaren yok. şu aşamada kimse kusura bakmasın..."

    erman toroğlu
  • 29024
    --- alıntı ---
    uefa medya sorumlusu pedro pinto, şenes erzik ve uefa yönetim kurulu üyesi servet yardımcı’nın da aralarında bulunduğu ortamdaki ilginç sohbet ortaya çıktı.

    uefa yönetim kurulu üyesi servet yardımcı, uefa’nın medya sorumlusu pedro pinto, 10 ülkenin önemli gazetecileri ve türkiye’deki spor müdürlerini beşiktaş-monaco maçı öncesi yemekte buluşturuyor. yemeğin onur konuğu; uefa eski icra kurulu üyesi şenes erzik.

    uefa medya sorumlusu pinto, türkiye’deki spor muhabirlerine bir soru yöneltiyor;
    “–beyler size göre hangisi daha büyük: fenerbahçe mi, galatasaray mı?”

    vatan gazetesi spor müdürü ibrahim seten söze giriyor:

    “- pedro bizi bırak, uefa olarak siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? hangisi daha büyük?”

    pedro biraz düşünüp cevabı veriyor:

    “- galatasaray. çünkü avrupa’daki bilinirlik, başarı ve uluslararası yıldızlar açısından hiçbir türk takımı galatasaray’ın yerini tutamaz. hagi’yle başlayan yıldız transferleri, en son drogba ve sneijder’la zirve yaptı. dolayısıyla bence galatasaray marka olarak daha büyük.”

    masadaki bazı isimler pedro pinto’nun bu görüşüne itiraz ederek anelka, roberto carlos örneklerini gösteriyor.

    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın