• 26835
    "başlangıcımız iyi olmadı ama ne kadar olaylardan sıyırmaya, ayırmaya, korumaya da çalışsam, demek ki etkilendiler."

    "çok kötü bir oyun, başka bir izah tarzı yok. kendi sahasında, böyle bir seyirciyle eğer iyi başlayamıyorsanız."

    "konya seyircisine teşekkür ederim. oyuncularımızın yanlarında oluşları bizi geri getirdi. 3-2'yi hatta 4-2'yi de bulabilirdik"

    "maalesef oyuncular etkilenmiş görünüyorlar."

    "2. yarı giren arkadaşlarımız da bayağı iyi koştular, iyi mücadele ettiler. skordan memnun değilim ancak 2-0'dan dönmek önemli"

    "2-0'dan gelmemize, bu efora rağmen, belki türkiye standartlarının üstünde koşuyoruz ama rakipten de 7 kilometre az koşmuşuz."

    "değişiklikleri yaparken oyuncuların yüzünde o ifadeyi görüyorsunuz. üzülüyorsunuz. gençler bazıları kaldıramıyor."

    "futbol dışı olayların milli takım'a yansımaması lazım. ama oluyor."

    "teşhiste yanılma ihtimalimiz yok."

    "klişe ama söylemek zorundayım. daha çok maç var. çok şey değişir."

    fatih terim
  • 26836
    "çok iyi durumdayım ve kendimi iyi hissediyorum. takımla çalışmalara başladım. ilk resmi maçta takımda olacağımı ümit ediyorum.
    çok şansılıyım. burada müthiş bir ilgi var. zaten geldiğim günden bu beri gördüğüm ilgiden memnunum. ben de taraftarların bu sevgi gösterisine sahada iyi bir performans sergileyerek yanıt vermek istiyorum. istanbul'u gezmeye ise henüz vakit bulamadım. çünkü önceliğimiz futbol. ailemin de istanbul'a yerleşmesi oldukça zaman aldı. vakit buldukça istanbul'u tanımaya çalışacağım."

    - nigel de jong
  • 26838
    --- alıntı ---

    ben hiç değişmedim. zor bir durumda geldim, herhangi bir maddi talebim olmadan; sadece yardımcı olabilmek adına göreve geldim. pek iyi geçmeyen bir sezonda hep birlikte bir kupa kazandık. yeni bir yapıyla tekrar güçlü bir takım kurabileceğimiz konusunda fikir verdik. yönetimimizle beraber yaptığımız çalışmalar sonunda mantıklı noktalar üzerinde durarak oyun sistemimize uygun isimler aldık. bir takım oyuncusuyum; teknik heyetin, sağlık ekibinin, burada bizimle beraber çalışan idari ve iletişim ekibinin ne denli önemli ve değerli olduğunu biliyorum. buna göre hareket ediyorum; biliyorum ki, saydığım unsurlar olmadan başarıya ulaşamam. taraftarların benim için yaptıkları çok özel, son yedi ayda yaptıklarımıza saygı duyduklarını hissedebiliyorum ve bunun için her birine müteşekkirim. ama daha önce de söylediğim gibi, benim gözümde kulüp; bireylerin her zaman üzerinde. bu sezon evimizde onlarla birlikte oynadığımız maçlarda yaptıkları olağanüstüydü; o atmosferde takımı ileri taşıdılar.

    --- alıntı ---

    jor bey - ekim ayı galatasaray dergisi

    artık bu mantaliteyi, bu yapıyı kurabilenler başarıya ulaşabiliyor. adamın lafları ders niteliğinde... ülke genelinde 12-13 sene önce bu yapı yeterli değildi ama daha çok hakimdi. git gide kabile devletine evriliyoruz. en azından şimdlik de olsa aksi bir bakış açısını galatasaray futbol takımında görmek sevindirici.
  • 26839
    `“sneijder hiç yılmadı”`
    o, benim için hâlâ aynı wesley; değişen hiçbir şey yok. eğer bir çocukla o yaşta tanışıyorsanız, öncelikli özelliği sahada sergilediği değildir. onun aslında kim olduğunu, en saf hâlini görürsünüz. ve onunla 20 yıl sonra karşılaştığınızda, o hâlâ aynı insansa bu size büyük mutluluk verir. wesley de benim için öyle. o zamanlar da aynıydı; şakalar yapardı, mücadele etmeyi severdi, oyundan ve daha iyi olmaktan asla vazgeçmezdi. ben onun antrenörü olarak; karşımda her zaman neşeli bir insan ve harika bir oyuncu gördüm zamanla. tabii ki zorluklar da yaşadı ajax futbol akademisi’nde; çünkü hep kendisinden güçlü ve büyük oyunculara karşı mücadele etmek zorundaydı. hiç yılmadı ve herkes onu çok sevdi.

    `“dengeyi yakalamak gerekiyor”`
    takımın hangi noktalarda problemleri olduğunu analiz ettik. savunmada bir oyuncuya ihtiyacımız vardı, sağ bek için alternatif bir isim düşünüyorduk ve forvet almamız gerekiyordu. orhan atik, ayhan akman, yönetim ve diğer unsurlarımızla birlikte çok sayıda oyuncu üzerinde düşündük. ben bu dönemde oldukça iyi bir iş birliği yaptığımıza da inanıyorum. en sonunda ihtiyacımız olan noktalara gerekli takviyeleri yaptık. finansal olarak doğru dengeyi de yakalamamız gerekiyordu. ayrıca bir oyuncu üzerine yoğunlaşırken diğer ihtimalleri de göz önünde bulundurmalısınız. transfer sezonunun son günlerinde, nigel de jong’un takımımıza katılabileceğini öğrendik, bizim adımıza bir fırsattı. ve hızlı bir şekilde bu transfer gerçekleşti.

    `“daha iyi olmalıyız”`
    oyuncular için zor bir sezondu. galatasaray, üst düzey oyunculardan kurulu; büyük bir kulüp. ligi altıncı sırada tamamlamak insanları mutlu edemez. bu durum, oyuncuları da etkiledi. ancak yeni sezonda birçok şey farklı oldu, farklı bir yapı kurduk; yeni oyuncular aramıza katıldı, üst üste maçlar kazandık. ama hâlâ daha iyi olmamız gerekiyor. çok iyi konsantre olduktan sonra, bazen o hissi kaybedebiliyoruz. yani kilo vermek istediğiniz zaman, ilk hafta çok iyi gider; odaklanırsınız. ancak sonrasına da dikkat etmelisiniz.

    `“bruma kariyeri için önemli bir aşamada”`
    bruma, bizim takımımızın en genç oyuncularından biri; aynı zamanda ligin de öyle. kariyeri adına önemli bir aşamada şu an. hâlihazırda olduğu pozisyonu korumalı ve tecrübeli oyunculardan ders almaya, onları izlemeye devam etmeli. sadece bruma için değil; sinan gümüş ve o yaş grubundaki diğer oyuncular da öyle. bu sezon veya gelecek sezon değil sadece. 25-26 yaşına kadar devam edebilecek bir süreç bu. tercihler, atılacak adımlar, yapılacak hatalar, tecrübeler… hepsi birlikte gelebilir.

    `“takım oyuncusuyum”`
    ben hiç değişmedim. zor bir durumda geldim, herhangi bir maddi talebim olmadan; sadece yardımcı olabilmek adına göreve geldim. pek iyi geçmeyen bir sezonda hep birlikte bir kupa kazandık. yeni bir yapıyla tekrar güçlü bir takım kurabileceğimiz konusunda fikir verdik. yönetimimizle beraber yaptığımız çalışmalar sonunda mantıklı noktalar üzerinde durarak oyun sistemimize uygun isimler aldık. bir takım oyuncusuyum; teknik heyetin, sağlık ekibinin, burada bizimle beraber çalışan idari ve iletişim ekibinin ne denli önemli ve değerli olduğunu biliyorum. buna göre hareket ediyorum; biliyorum ki, saydığım unsurlar olmadan başarıya ulaşamam. taraftarların benim için yaptıkları çok özel, son yedi ayda yaptıklarımıza saygı duyduklarını hissedebiliyorum ve bunun için her birine müteşekkirim. ama daha önce de söylediğim gibi, benim gözümde kulüp; bireylerin her zaman üzerinde. bu sezon evimizde onlarla birlikte oynadığımız maçlarda yaptıkları olağanüstüydü; o atmosferde takımı ileri taşıdılar.

    - riekerink bey
  • 26841
    "gökhan gönül'e 2.25 milyon euro verdik, beşiktaş 1.75 milyon euro verdi. aralık sonunda imzaladı ya da başka bir şey var."

    "zorya taş gibi dedim, herkes benimle alay etti. ne oldu peki? manchester united zor yendi."

    "karanlıkta kupa alınır mı? provakasyon var. kimdi o zaman galatasaray'ın ceo'su? araştırın o adamı."

    "(galatasaray'ın kadıköy'de kaldırdığı kupa ile ilgili) ben o kupayı aldırmazdım. ölürdük de aldırmazdık, tanımazdık kimseyi."

    "o zaman yönetici değildim ama 3 temmuz olmasaydı her sezon şampiyon olacaktık. şampiyonlar ligi'nde de ilk 8'e girerdik."

    "pereira takımı iyi çalıştıramadı. kaçtı gitti. uefa'nın ona ceza vermesi lazım. türk olsaydı, şu anda vatan hainiydi."

    mahmut uslu

    hangi birine güleceğimi şaşırdım.

    (bkz: beyefendiye makas gönderelim)
  • 26848
    --- alıntı ---

    federasyon euro 2016'ya gittiğimiz için 150-200 milyon tl gelir elde etti. biz bu paraları halkın vergilerinden almadık ki.

    --- alıntı ---

    (bkz: arda turan)

    abi bakış açısına inanamıyorum. bu nasıl bir algı, nasıl bir bilinç. peki o federasyon türk futboluna kaç para yatırım yaptı? o yatırımların içerisinde halkın vergisi yok mu? federasyona avrupa şampiyonasına katılması dolayısıyla giren para türkiye cumhuriyeti'nin, dolayısıyla da türk halkınındır. illa türk halkının cebinden çıkması gerekmez. kurumları ister yurt dışından olsun, ister yurt içinden olsun kazandıkları parayı keyfi harcama lüksüne sahip değillerdir.

    devlete ait bir sürü özerk kuruluş var. hepsi kar elde ediyorlar üretimleri üzerinden. kimi yurt içinden, kimi yurt dışından. eee? bu kar üzerinde özgürce tasarruf edebiliyorlar mı? hayır.

    paşam federasyonun avrupa şampiyonasına katıldığında kazandığı para üzerinde hak sahibi görüyor kendini. yani kim öğretiyor bu adamlara bu lafları. kim sokuyor akıllarına. hadi akıllarına birileri sokmuş, bir allahın kulu da demiyor mu "hayır ulan o halkın parası". öğretmiyor mu kimse, ülkede vatansever kalmadı mı? en basit konularda bile ahlaklı olmayı düşünecek insan kalmadı mı?

    benim dedem bir özel mağzada muhasebeci olarak çalışmış. her yılbaşında personele 1 takım elbise hediye ederlermiş. her yeni yıl sayımında da envanterde 1 takım elbise fazla çıkarmış. seneler sonra anlamışlar ki, dedem o hediye edilen elbiseyi gizli gizli mağzaya geri koyarmış hakkım değil diye. dedem 2 kız okutmuş 1 asgari ücretle. böyle insanlardan, arda zihniyetli insanlara... nasıl geldik, nasıl bu kadar bozulduk...

    bir de hakmış gibi söylüyor, savunuyor. bu nasıl ahlak? çok üzülüyorum.
  • 26849
    transfer döneminde kafalarda oluşan bazı soruları gidermek adına paylaşmakta fayda var;

    --- alıntı ---

    tolga ciğerci’nin transferinde çok zorlandık. şöyle bir benzetme yapayım, en az 3 - 4 kere öldü, suni teneffüsle çalıştırdık. bonservis bedeli 6 milyon euro’dan başladı. biz 3 milyon’a aldık. kulübü hertha berlin tolga’ya yıllık 1.5 milyon euro’dan 5 yıllık anlaşma önermiş. şimdi bu oyuncuyu oradan almak için, tabii ki üstünü vermek zorundayız. taraftarımız şuna baksın, vermişiz bir para, şu anki durumu o verdiğimiz paradan daha mı iyi daha mı kötü. eren’e 4 milyon euro vermişiz bonservis olarak tolga’ya 3. 10’ar milyon euro’lar getirseler biz verir miyiz şimdi? öyle bakmak lazım biraz. eren 5 maçta 5 gol attı kaç puan getirdi. bu bir takım oyunu ama çok ön plana çıktı attığı gollerle. bir yatırım yapıyorsun, eğer o yatırım daha fazla ediyorsa karlı bir yatırım yapmışız. sonuçta biz burada yatırım yaptık. genç oyuncular aldık. bakın diğer takımlara ya genç oyuncuları kiralık aldılar ya da 30’un üzerindeki adamları alıyorlar. şu an türkiye’nin konjonktürü bu maalesef. genç oyuncu kolay kolay buraya gelmek istemiyor. transferler yaparken elbette çok zorlandığımız zamanlar oldu ama galatasaray isminin büyüklüğü bize aslında her kapıyı açtı.

    --- alıntı ---

    (bkz: levent nazifoğlu)
App Store'dan indirin Google Play'den alın