• 1826
    serdar aziz'in transferi konusunda çektikleri numaradan ötürü tebrik ettiğim mbaya diagne'ye bayıldıkları para için de teessüf ettiğim yönetimdir. bu kadar para verilecekdiyse herkes bu işin altından kalkardı. hiç anlam veremedim, veremiyorum. sonra kameralar önünde "kulübün bir lirasının ziyan olmasına izin vermem" dersin, nasıl olsa yiyen çıkar.
  • 1827
    bir kere taraftarın yarısını kaybetmiş yönetim. bu yarıyı 1 liraya forvet alıp 100 milyona stoperde satsan yaranamazsın artık. 1 liraya alırsın galatasaray 1 liraya futbolcu alacak takım mı rezil ettiniz bizi dünyaya der. 100 milyona oyuncu satar sattığınız takım fener lanet olsun aldığınız paraya der yine karalar. forvet almak zorunda kalırlar evet hatalılar (niye hatalılar çünkü geç kaldılar) ama alınabilecek en iyi forveti alırlar belkide ligi kurtarırlar ama yine yaranamazlar niye aldınız çok para keşke almasaydınız rezil ettiniz ulan bizi derler. almazlar koskoca galatasaray yönetimi nasıl forvet alamaz ulan basıp parayı alsaydınız ya diagne'yi derler.

    yani kısaca;

    çok hızlı yaşarsın, yavaş git derler.
    yavaş yaşarsın, ölü gibisin derler.
    orta halli yaşarsın, monotonsun derler.
    gülersin, ne gülüyo bu deli gibi derler.
    ağlarsın, bunalım derler.
    susar dinlersin,dilini mi yuttun derler.
    konuşursun, sus bir artık derler.
    çalışırsın, amele derler.
    yatarsın, beleşçi derler.
    kısacası derler de derler cengiz'im derler...
  • 1829
    transferin son haftasında breaking bad 5. sezonu gibi coşarak takıma yepyeni bir çehre kazandırdılar. eski yazdığım entry'leri kendi başıma ofsaytlayabilsem ofsaytlarım (başlığa referans olduğu için burada paylaşamıyorum da). luyindama'nın da akşam istanbul'da olacağı söyleniyor. takımın tek sıkıntısı şu an yerli kontenjan oyuncu sayısı, seneye veya sonraki sene gelecek bir sınırlama başımızı ağrıtabilir. iyi ki hocamın yetişmesine ön ayak olduğu gül gibi bir akademi var.

    eski entry'lerim dolayısıyla da kendilerinden özür dilerim, fevri ve sinirli davranmışız. bazı konularda yine hataları olmuş olsa da nefis bir transfer dönemi yaşattılar. teşekkürlerimi iletiyorum.
  • 1836
    8 aydır forvet almayı beceremeyen, üstelik aylardır "forvet arıyoruz, ince eleyip sık dokuyoruz, transferler hazır, galatasarayın bir kuruşunu heba etmeyiz" gibi söylemleri taraftara satarken, kasımpaşanın 6 aydır iyi performans göstermiş forvetine servet ödemesiyle transfer yaptığı için övülen yönetimdir. ne hikmetse bu diagne, aylardır uğraşılan(!) forvet arama sürecinde, transferin son üç gününde keşfedildi(!).
    burada tebrik edilecek yönetim varsa o da kasımpaşa yöneticileridir. bedavaya aldıkları oyuncuyu türkiye ligindeki 6 aylık performansıyla bize sağlam bir miktara satmayı başarmışlardır. üstelik benzer şeyi ikinci defa yapıyorlar. hatırlamayanlar için (bkz: eren derdiyok)
  • 1837
    mbaye diagneyi 6 aylık performansına göre aldığı için eleştirilen yönetim. diagne geçen sezon devre arası geldi. 17 maçta 12 gol 2 asisti var geçen sezonun ikinci yarısından.
    transferi benim de içime sinmedi ne yalan söyleyim.o paralara başka oyuncu bulunabilirdi. ya da mitroğlu varken başka şeyler yapılabilir miydi? ama yüksek ihtimalle ligimizde başarılı olacak ve para olarak geri dönüşü olacak.
    asıl konuya dönecek olursak yönetime sallarken en azından bir geçmişine bakmak lazım futbolcunun. ayrıca bi adamı almak için 6 ay yeterli süre. 2 3 yıl düzenli yüksek performans vermiş adamı koklatmazlar zaten.
  • 1838
    burada ve cesitli sosyal medya platformlarinda resmen komplo teorilerine kurban giden ve taraftarin bir özür borcu bulunan yönetimdir. arkadas bir sakin lutfen ya. sanirim taraftarimiz gomis gidişinden beri ciddi bir güven sorunu yaşıyor ve bu da anksiyete bozuklugu olarak yansiyor hakli olarak. ama bu kadar paranoyaklasmaya ve yipranip yipratmaya gerek yoktu bence. alinamasaydi da santrfor, terim bir şekilde bir şeyler yapardi diye düşünüyorum. neyse, onlar iletisim konusunda, bizler de sabir ve güven konusunda sinandik. sonu güzel bitti. sira sportif basarida.
    heyecanla bekliyoruz ve kendilerine tesekkur ediyoruz.
    not: serdar konusunda elestirecekseniz fatih terim'i de isin içine katmalisiniz.
  • 1840
    transferi son 2 güne bırakması başlı başına skandaldır. göztepe deplasmanında mucizevi bi şekilde kazanmamız ve puan farkının 9'a çıkmaması tamamen şansımıza oldu, kaçan penaltı, 2 direk vs. zaten yapmaları gereken bir işi son gün yaptılar diye bir de özür dileyecekmişiz ahahah şaka mı ? göztepe maçına forvetsiz çıkıp puan kaybetsek de dileyecek miydik özür acaba ? bu arada umarım alanya deplasmanına mitroglou yetişir de ikinci devrenin 3.maçına bari forvetle çıkarız. zira 34 maçlık ligin 19 haftasına forvetsiz çıktık zaten kendileri yüzünden.
  • 1842
    diagne'yi 10 milyon avroya alarak oldukça güzel bir iş yapan yönetim. yalnız kasımpaşa'nın bu fiyata diagne'yi bırakması imkansız gibi. açıkçası ben trezeguet'in de alınabileceğini düşünmeye başladım. eren+ahmet çalık ve 5-6 milyonluk bir bedelle olabilir gibi sanki. yoksa diagne'nin 12,8 milyon avro + 3 milyon avro bonuslardan buraya gelmesi çok zor. diğer bir ihtimal ffp nedeniyle muhasebe katakullileri yapılmış olmasıdır. eğer bunların hiçbiri değilse yönetim gerçekten sözünün eri çıkmış ve galatasaray'ın parasını çöpe atmama konusundaki hassasiyetini burada da devam ettirmiştir.
  • 1845
    marcao'yu, diagne'yi, mitroglou'yu ve muhtemel transfer olarak luyindama'yı getirmek sûretiyle galatasarayımıza ihânet etmişlerdir. hatta fırsatını bulsalardı trezeguet belâsını da başımıza musallat edip ihânetlerine bir ihânet daha ekleyeceklerdi. tüm bu sebeplerle derhâl istifâ etmelidirler! bu transfer hamlelerinin tümü, yukarıdan aldıkları emirler doğrultusunda başakşehir'i şampiyon yapmak üzere kurgulanmıştır! bunlar kulübümüzü batırma hamleleridir. dursun özbek yönetimi dahi bunlardan bin kere evlâdır!

    gerçi pardon mk ya... bu transferlerin hepsini; 1-hoca yaptı, 2-bu çöplük ağızlılar baskı kurmasaydı bunlar bu transferleri yapamazlardı.

    kimse kusura bakmasın, bazı iyi niyetli renktaşların söylediği gibi özür dileme ile falan geçiştirilecek laflar değildi şu transfer sürecinde* yönetime söylenenler. hem özür dileseler ne olacak; maicon'u sosyal medya üzerinden tâciz eden kitle de aşağı yukarı aynı insanlardan oluşmuyor mu zâten. bunlar ne yaptıklarını, ne söylediklerini biliyorlar mı ki ne için özür dilemeleri gerektiğini gerçekten idrak edip samimi olarak olarak özür dilesinler. hem neyin özrü ya! ''yukarıdan aldıkları emirle başakşehir'i şampiyon yapacaklar'' demek, ''bunlar o. çocuğu'' demekle eşdeğerken hangi özür affettirecek bunu? şu sözlükte -sözlüğe katılmamdan bu yana- en çok fatih terim eleştirisi yapan yazarlardan biri olabilirim; ama bir kez bile hocayla ilgili herhangi bir konuda şunun onda biri kadar bir imâda bulunmak zerrece geçmedi aklımdan, geçemez de zâten. bunlar ezik, bunlar galatasaray'ın ''günün sonunda hep kazanan takım olma'' vasfı üzerinden kendi ezikliklerini gizlemeye çalışan insanlar. bunlar için ya mutlak övme var, ya mutlak yerme. arasındaki hiçbir şeyi bilmiyor bunlar. bunlar için hayat yalnızca siyah ve beyazdan ibâret. üstelik bunlar yalnızca kendilerine siyah görünene değil, hayatın bir griler toplamı olduğunu anlatmaya çalışan insanlara da söven tipler; çünkü varsa yoksa onların beyazları câri bu hayatta.

    not 1: mâliyet üzerinden vurmak üzere diagne transferinin ayrıntıları için pusuya yatmış arkadaşlara geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum*.

    not 2: dönemin geneli ile ilgili ortada bir transfer başarısı varsa, bu başarı tek başına yönetimin değildir elbette. bunda hocanın da, teknik ekibin de, profesyonellerin de, hatta sıkça eleştirdiğim scout ekibinin de muazzam ölçüde payı vardır. ama, bu çemçük ağızlıların payı falan yoktur; hiç öyle kendilerini kuru fasülye gibi nimetten saymasınlar. oh be, rahatladım mk*.

    düzenleme: ''gerçi'' yazacakken ''gerçin'' yazmışım bir cümlede; onu düzeltmesem gece gözüme uyku girmezdi*.
  • 1849
    hatalarını eleştirdiğim, hata yaparlarsa da eleştirmeye devam edeceğim yönetim.

    bu şu demek değil ki kendilerine hakaret edelim, asalım, keselim. şahsen istifaya da davet edenler de azınlıktaydı. burada yönetimi körü körüne savunan ve/veya özür bekleyen yazar arkadaşların anlamadığı bir durum var ama. gerçek galatasaraylı hiç kimse yönetim a yerine b desin de eleştireyim diye beklemiyor burada. ne eleştirildi peki? aylardır bas bas transfer diye bağıran bir bölgeye senin dönem başlamadan aksiyon alman lazımdı. bu kadar geç kalınmamalıydı. kaldı ki bu dönemde sen kritik maçlara da çıktın. öyle ya da böyle kayıpsız geçildi. örneğin; 0-0 giden göztepe maçının 89. dakikasında sinan ın karşı karşıya kaçırdığını düşünsenize bi bakalım?

    galatasaray yönetimi şu an itibarıyla bu eksiği kapatmıştır, hem de gayet rüştünü ispatlamış isimlerle. maliyet konusuna girecek takatim de kalmadı. bu hareket geç de olsa takdir edilesidir. kendilerine buradan teşekkür ediyorum.

    özür mü? çocuklarını 2 gün aç bıraktığı için eleştirilen baba onların karınlarını doyurduğunda özrü ne kadar hakediyorsa, yönetim de o kadar hakediyordur.
  • 1850
    iftira atanların özür dilemesi gereken yönetim.

    taraftar transfer istediği için suçlu değildir. yönetimi eleştirdiği için de suçlu olmaz. bu yönetimi istifaya davet eden de boş işler peşindedir ama o da özür dilemek durumunda değildir zira saçma ve mantıksız da olsa bu sadece fikirdir.

    gelgelelim "başakşehir şampiyon olsun diye galatasaray'ı sattılar, bunlar hain." diyenler özür dilemelidir. çünkü bu alenen ahlaksızlıktır ve iftiradır. o yüzden kimse boş savunmaya geçmesin. özür dilemesi gerekenlerin kimler olduğu açık. kimse transfer istediği ve gecikince eleştirdiği için özür dilemeli denmiyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın