• 2730
    babel konusunda verdikleri maaş ve sözleşme süresi ile birlikte çok büyük bir hata yaptılar. ffp önlerini kapatıyor farkındayım ama babel dediğimiz adam 34 yaşında. 3 yıllık sözleşmeden sonra kaç yaşında olacağını mı hesaplayamadılar bilmiyorum ama yöneticilikte burada başlıyor işte. hoca istiyor ama hocam biz 34 yaşındaki adama 3 yıldan 3 milyon euro bağlayamayız sonra satmak istersek satamayız demeliydi. bunu söyleme sebebim ozan'ı satma konusundaki cesaretleri. hoca satmayın derken gece 1 de transferini gerçekleştirdiler hocadan habersiz.

    banega hocanın istediği adam ya normal şartlarda alınır yada veto edilir inşallah. yoksa hocanın gönlünü hoş tutmak için hiçbir şeyi sorgulamadan karar vermenin bedelini beşiktaş'dan bile daha ağır ödeyebiliriz.
  • 2731
    transferler gecikince laf sokanlar, istifalarını isteyenler, hem tecrübesizlikten ve hatalarından, hem de şansızlıktan (ki oyunculara çok güvendikleri için çok talihsiz biz transfer sezonu geçirmişlerdi, fakat ilerleyen dönemde ortaya çıkan bazı tablolara bakınca acaba 'bazı' liselilerin o şanssızlıklarda parmakları var mıydı demeden kendimi alamıyorum) dolayı kötü transfer sezonu geçirdiklerinde deli gibi yüklenenler, bir zahmet ilk günden transfer açıkladıklarında, hem de devre arasında, biraz haklarını teslim etsinler.

    o zor dönemlerde çok savundum(isteyen eski entrylerime bakabilir) şimdi de bak gördünüz mü diyebiliyorum. ben bu adamları transferlerinden falan değil, samimi oldukları, şeffaf oldukları ve herkes kaçacak, saklanacak delik ararken, galatasaray'a zarar veren birisinin karşısına "biz varız" diye çıktıkları için seviyorum. peki çoğu taraftar(özellikle sosyal mecralardaki) ne yapmıştı? nizipli, çapsız, istifa edin vs. sonra da işler iyi gidince büyük başkan. yani akıllansa bazı taraftarlarımız gam yemeyeceğim, ama akıllanmıyorlar da. tüketim taraftarı var çünkü ne yazık ki artık. devamlı modricler godinler gelsin istiyor taraftar. ama artık akıllanmamız lazım, bu yüzden de hem hocamızın hem de yönetimin yanında yer almalıyız.

    çapsız denilen adamlar falcao isteniliyor diye falcao'yu getirdiler(henüz tam manasıyla izleyemesek de, koskoca falcao) nasıl bir çapsızlıksa. şimdi de fener medyasının gazıyla sakın fatih terim'le araları bozuk, birbirlerine laf sokuyorlar falan demeyin, yapmayın. inan edin şampiyon olacağız!

    edit. yani koşulsuz şartsız savunsun taraftar demiyorum, yanlış anlaşılmasın. o transfer sezonundan sonra eleştirilmeleri normaldi, ama saldırılmasına, hakarete varan sözler sarf edilmesine gerek yoktu. biraz şansı ve fırsatı hakkediyordu yönetim. nitekim zaman da bunu gösterdi.
  • 2732
    transfer konusunda başarılı olduklarını artık kabul ettiğim yönetim.

    evet bir forvet krizi yaşandı. bizi ve hocayı çok üzdüler. 6 ay forvetsiz oynadık üstelik yetmezmiş gibi transferde geç kalıp gittiler taksim'den diagne'ye 10 küsür milyon euro verip ozan kabak gibi bir değerden kazandığımız parayı çöpe atmış oldular. ancak bu serüvenin sonunda takımımıza öyle ya da böyle radamel falcao'yu bedelsiz getirdiler.

    transfer bazlı konuşuyorum, bu yönetimin görev süresinde bir kuruş bile bonservis harcama şansı yok(ffp sebebiyle). buna rağmen dünya yıldızı istiyoruz getiriyorlar, o dünya yıldızından memnun kalmıyoruz hemen paket edip yolluyorlar, gençleşme istiyoruz hemen o yolda da adımlar atıyorlar. ve bunu yaparken bonservis ödeme şansları yok. bedelsiz oyuncu buluyorlar, kiralık yapıyorlar, işte ne bileyim gönderdikleri oyuncunun maaşını ödeyip gönderdiğimiz kulüpten ücret alıp bonservis gösteriyorlar. bir şekilde hocanın ve bizim istediğimiz kadroyu kuruyorlar. bu gerçekten zor bir mesele. biz football manager oynar gibi bunları kağıt üzerinde hayal ediyoruz ama bunları uygulamaya koymanın o kadar kolay olduğunu düşünmüyorum.

    iki yıl şampiyon olup artık pas oyununa döneceğiz seri-lemina-babel gelsin set oyunu oynayalım diyoruz geliyorlar. biz bu babel'i beğenmedik, pas oyununu beceremedik, direkt-hızlı oyuna geri dönelim diyoruz, onyekuru'yu geri alalım diyoruz ilk günden onu da hallediyorlar. elbette şansları da yaver gidiyor, monaco'da oynayamadı adam sonuçta ancak gelsin dediğimiz ilk transfer dönemi getirdik adamı. bu ndiaye transferinde de yaşanmıştı. kmseye kaptırmadan geri getirdik bu futbolcuları.

    genel tabloya bakınca onyekuru, marcao, luyindama, saracci ve sekidika gibi gençleşme hamleleri, babel, falcao, nzonzi gibi yıldız hamleleri, yerli kontenjanı açısından emre akbaba, jimmy, şener, adem, emre mor gibi kaliteli isimlerin takıma katılması. bunların hepsi iyi transferler. bunları sonuçta scout ekibi, hoca vs tespit ediyor, istiyor ama bunların hepsini takıma katabilmek bir iş. güzel bir iş. saha içinde tutuyor tutmuyor o ayrı ama transfer taleplerine(buradaki talepten kastım hem teknik ekibin hem taraftarın talepleri) son derece başarılı şekilde karşılık veriyorlar. ve hep istenilen kadroyu kuruyorlar.

    hocanın da söylediği gibi satma konusunda çok başarılı olamadık henüz ama takım iyi futbol oynamayınca futbolcusu da para etmiyor maalesef. ancak yine de daha iyi olabilirdik, hala da olabiliriz. buna karşın futbolcu alma konusunda çok iyi bir yönetimimiz var. ekonomik olarak da bir iki istisna hariç sözleşmeler aşırıya kaçmıyor. genel tabloya bakınca yönetimimizin transferdeki başarısından çok memnunum.

    buradan başta abdürrahim albayrak ve başkan mustafa cengiz olmak üzere tüm yönetime bu konuda teşekkür ediyorum. bir dönem yaşanan forvet transferi konusunun bir daha yaşanmamasını dileyerek böyle devam etmelerini umuyorum.
  • 2733
    bu ara transfer dönemine kadar transferde başarısız bulduğum yönetimdi. bu ara transfer döneminde de oyuncular galatasaray'ı istemese ellerine yüzlerine bulaştırabilirlerdi.

    iyi oyuncular getirdiklerini kabul ediyorum, yanlış anlaşılmasın.

    fakat şu ana dek birinci sorun, geç kalmaları. en büyük sorun bu. bu takıma nzonzi, seri, lemina ve falcao son hafta katıldı mesela. zaten gomis'i satıp forvet getirmemelerinden bahsetmiyorum. sonrasında bir devre forvetsiz oynadık, sanki hiçbir hazırlık yapılmamış bu ayan beyan görünen duruma, gidip transferin son günü diagne'ye 10m bayıldık. oysa forvet alacağımız net iken, daha eylül'den her şeyi hazırlamaları gerekirdi.

    ikinci sorun ise, bilgi sızması. falcao zaten ortada da, vedat muriqi, jesse, onyekuru, hepsi sızdı basına. yanlış bu. orada ali koç varken çok yanlış. jesse'nin sözleşmesi bitmese ve oyuncu istemese mümkün değil alamazdık bu kadar ayyuka çıktıktan sonra. onyekuru da istemese mümkün değildi.

    ikna kabiliyetleri, bu durumdaki takıma getirdikleri oyuncular konusunda teşekkürlerimi sunuyorum kendilerine. ama "ağbi atalanta kadar top oynamıyoz yea" diyorsanız, o transferler kampa yetişecek. hiçbir şeyi tam yapmayıp sonra onlardan iyi oynayalım demek hayal...
  • 2737
    ne körü körüne savunulacak, ne de her hatasında yerden yere vurulacak bir performans gösteren yönetim kurulu.

    bence mustafa cengiz yönetimini vasat üstü ve iyi arasında bir yerde konumlandırmak doğru olacaktır. en büyük eksiklikleri iletişim beceriksizlikleri. mustafa cengiz'in ve abdürrahim albayrak'ın mikrofon görünce esas söylemeleri gereken şeyleri değil laf kalabalığına boğan açıklamaları kulübün etkisini olumsuz etkiliyor zaman zaman. ayrıca mustafa cengiz'in kendi adını ön plana çıkaran bir tutumu da var, maç günü fotoğraf paylaşımlarından ya da bayram gibi özel gün kutlama görsellerinde bu kendini belli ediyor. bu tarz iletişim aksaklıkları taraftarın stresini yönetme konusunda çok büyük handikap yaratıyor. şans yanımızda olmasaydı çok daha büyük krizler yaşardık. bununla birlikte her ne kadar ibrasızlığı haksız bulsam da şu an kulüple kendi yönetiminin mahkeme süreci yaşıyor olmasını da yanlış buluyorum. kendisinin de girebileceği bir seçim formülü için çalışma yapabilirlerdi.

    yukarıda saydıklarım ilk aklıma gelen eksi yönleri. ama bunlar bence ancak "eleştiri" konusu olabilecek eksiklikler. hiçbiri bu yönetim gitsin de yerine yenisi gelsin diye atılıp tutulacak şeyler değil bana kalırsa. bununla beraber elbette doğru yaptığı şeyler de var. öncelikle mali yapıyı düzeltmek, en azından bir süreliğine nakit akışını rahatlatmak için önemli adımlar attılar. volkan yılmaz'ın finanstan sorumlu profesyonel olarak kulübe katılması ve buradaki idarenin daha düzgün işler hale getirilmesi gerçekten bizleri belki de felakete giden yoldan çevirdi. hala kurtulmuş değiliz, fakat doğru yönde ilerlediğimizi düşünüyorum. bu bence yönetim hakkındaki tüm eksileri silip atabilecek en önemli başarı. bununla beraber transfer konusunda özellikle ilk başladığı dönemde yaptığı hatalar kendisine ve abdürrahim bey'e olan güveni cidden sarsmıştı. fakat sonrasında hatalarından ders çıkardı ve doğru hamlelerle takımı toparladı. şunu baştan söyleyeyim, kulübün yaz döneminde geç transfer yapmasının kabahati yüzde yirmi yönetime yazar fakat kalan yüzde seksen tamamen mali sebepler. güzel bir kadroyu geç kurmak demek aldığın riskleri katlamak demek oluyor. ama bizim ve türkiye'deki hemen her kulübün durumunda olan takımlar için bu neredeyse kaçınılmaz bir durum. elindeki futbolculara olan ilginin ve transfer gelişmelerinin başlaması gerekiyor ki sen de gelecek gidecek dengesini ona göre şekillendiriyorsun. önümüzdeki iki sene boyunca da pek farklı olmasını beklemiyorum yaz transfer dönemlerinin.

    kendi değerlerime, kendi bakış açıma göre değerlendirdiğim zaman artıları ağır basan, hatalarını zaman içerisinde azaltan bir yönetim sergilediklerini düşünüyorum. sadece kulüp içi çekişmelerin sonlarını olabileceğini, hukuksal sebeplerden yönetimden uzaklaşmak zorunda kalabileceklerini düşünüyorum. umarım seçimle, normal yoldan ayrılırlar görevlerinden zamanı geldiğinde.
  • 2738
    benim için temel olan galatasaray menfaatleridir. bu kapsamda önceleri sıkça eleştirdiğim yönetimdir ama 2019-2020 sezonu kış transfer döneminin geride kalan az bölümü için net bir takdiri hak ediyorlar. öyle veya böyle henry onyekuru, jesse tamunobaraboye sekidika ve marcelo josemir saracchi pinto transferleri kampa yetişmeleri ve maliyetlerini de hesaba katarak oldukça iyi transferler.
    arda turan konusunda dört bir yandan baskı yemelerine rağmen şu ana kadar iyi durdular. başkan cengiz kapıyı çok güzel kapattı. hatta hocanın yersiz tepkisini bile iyi yönettiler. oradan bir kriz çıkma ihtimali oldukça yüksekti ama üzerini iyi örttüler.
  • 2739
    verilere göre özellikle ekonomik yönetimleri çok başarılıdır. keza sportif başarıda aynı şekilde.

    fakat benim bu yönetim konusunda tek negatif düşüncem dönen masa başı oyunlara karşı pasiflikleri.

    başarılı işler yaparken bunu perde arkasında baltalamaya çalışanlara karşı dik duruşlarını biraz daha sert bir dille perçinlemeleri gönlümden geçendir. zaten böyle bir durumda taraftarı daha fazla arkasına alacaklardır.
  • 2740
    2019-2020 sezonunda desteğimi kaybeden yönetim. tıpkı taraftar gibi sadece futbola odaklanmış durumdalar ve amatör branşları yok sayıyorlar. bu sezon bir sürü rezilliğe imza attı kulübümüz ama ne yönetimin, ne de taraftarın umurunda değil.

    erkek basketbol takımımız bütçe düşürülmesine rağmen gayet iyi bir takım kurdu. biraz dengesiz bir takım olsak da, her oyuncumuz takıma iyi katkı veriyor. eurocup için de ciddi bir şampiyonluk adayı olabilirdik. bu sayede de seneye euroleague yapabilirdik. tek ihtiyacımız olan oyun kurucu transferiydi. ama maalesef futbol takımından sıra gelmedi ve eurocup transfer sezonu kapandı. şimdi oyun kurucumuz olmadan türkiye kupası ve eurocup'ta mucize peşinde koşacağız.

    kadın basketbol takımımız da bütçeye göre çok iyi takım kurdu. fakat beklenmedik sakatlıklarla zor durumda kaldı. claudia monica cuic sezonu kapattı. ve bu sakatlık üzerinden neredeyse 3 ay geçti. yerine angel mccoughtry transferini yapabilirdik. 50 bin dolar için bu transferi gerçekleştirmedik. bir sürü fırsat transferi çıktı önümüze ama biz kimseyi almadık. sezonu 3 kupa ile tamamlayabilecek durumdayken, eurocup'ta tarihimizde ilk kez ilk turdan elendik. oyuncularımız 35 dakika üstü oynuyor. bu tempoda onların da sakatlık yaşamayacağının garantisi yok. ve hala transfer için adım atılmıyor. sezonu kupasız tamamlarsak kimse şaşırmasın. ek olarak ligde sponsoru olmayan tek takım olduğumuzu da belirtelim.

    erkek voleybol takımı bu sezon beni en heyecanlandıran takımdı. sezona da mükemmel başladılar. bu branşta da 3 kupa hedefi ile yola çıktık. fakat burada da sakatlıklar bizi zor durumda bıraktı. neredeyse cev kupası ilk turunda elenecektik. burutay subaşı, yasin aydın ve oleg antonov sakat ve sıkıntı hepsinin aynı mevkide oynaması. ne zaman dönecekleri belli değil ve biz buraya da takviye yapmıyoruz. 3 kupa beklerken ve bu kadar inanırken, burada da kupa alamadan sezonu tamamlarsak kimse şaşırmasın.

    kadın voleybol takımı ise zaten pek önemsenmiyor. çok düşük bir bütçe ile bir takım kuruluyor ve nereye kadar giderse mottosu ile sahaya çıkıyordu. ama buna rağmen geçen senelerde finallere kadar çıkmıştı. bu sezon ise cev kupası ilk turunda veda etti. bizim için tek gerçekçi hedefti ama ilk turda elendik ve tıpkı kadın basketbol takımımız gibi tarihimizde ilk defa olan bir şeydi. fakat tabi kimsenin umurunda değil.

    tekerlekli sandalye basketbol takımımız da kadro olarak rakiplerinin gerisinde bir kadro ile sezona başladı. hiç yabancı oyuncumuz bulunmuyor. buna rağmen 3 oyuncumuz bizi taşımak için elinden geleni yapıyor. gayet de iyi iş çıkarıyorlar. 2018-2019 sezonunda 150 bin tl için avrupa kupası yapamadığımızı da biliyoruz. bu sene katılacak mıyız, onu da bilmiyorum. maaş ödemede de ciddi sorunlar yaşıyor bu branşımız. gsyiad olmasa kapanacak zaten branş. ama tabi kulübün en başarılı branşı da olsa kim takar engelsiz aslanları!

    su topu hemen hemen hiç ilgi görmese de 2017-2018 sezonuna kadar 13 yılda 12 şampiyonluk yaşamıştık. fakat 2017-2018 ve 2018-2019 sezonunda şampiyonlukları enka'ya kaptırdık. 2019-2020 sezonunda da enka bizi mağlup etmeyi başardı ve muhtemelen de sezonu yine şampiyon tamamlayacaklar.

    kimine göre ergen eğlencesi olan esporda da sıkıntılar yaşadık. 2019 yılı boyunca league of legends takımımızdaki oyuncularımıza maaş ödemesi yapamadığımız konuşuldu. oyuncular twitter üzerinden paralarını istediler. ve en son 2020 kış sezonuna bu sebepten katılamayacağımız açıklandı. bu kadar rezillik yeter deyip erol özmandıracı'yı görevinden aldık. iş işten geçtikten sonra tabi. kış sezonuna katılmak için çaba sarf ediyorlar mı, katılabilecek miyiz bilmiyorum. ama gayet kötü yönetildiğimiz ortada. bu arada 4 sezonda bütün kupaları alan zula takımımız ile de yolları ayırmak durumunda kaldığımızı da belirtelim.

    benim takip ettiğim branşlar bunlar. ve hiçbirinde işler iyi gitmiyor ve sürekli bizi rezil etmeyi başaran bir işe imza atıyorlar. genelde de sıkıntı maddi. ve bu sıkıntılar olurken futbol takımında sürekli transferler olması, sene başında 2.5 milyon euro imza parası verdikleri adamı kiralamaları, selçuk ile hala sözleşme imzalamaları, 15 yabancı ile sezona başlayıp, hiç oynamayan adama maaş ödemeleri... ben bezdim artık. taraftarın da her gelen yönetimin de diğer branşları umursamamasından bıktım. futbola gelince para var ama diğer branşların hali ortada. ve buna rağmen de futbolda rezalet bir ilk yarı performansı gösterdik. bir de şampiyon olamazsak diğer branşların halini düşünemiyorum. bende ciddi anlamda heves meves kalmadı. ne izlerken keyif alıyorum galatasaray'ı, ne de heyecanlanıyorum. bir umut bu yönetimin gideceği günü bekleyip, yeni yönetimin bu branşlarla ilgilenmesini bekliyorum. bu zamana kadar da başka bir şey yaptığımız yoktu zaten.

    not: kulübün maddi olarak zor durumda olduğunun farkındayım ki bunu bilmeyen yok zaten. ama 50 bin dolar, 150 bin tl komik paralar. hele futbol takımına yapılan transferleri düşününce.

    edit: bütün yazdıklarımı okuyup bana katılmayan yazarlar varsa saygı duyarım. dilerlerse de özelden bana katılmadıkları noktaları belirtebilirler. ama bu entrynin ışık hızında ofsayt alması ki genelde yazdıklarım pek oylanmaz, maalesef bana gelecek için umut vermiyor. burada amatör branşlar biraz ilgi görsün diye uğraşıyorum ama biraz nafile bir çaba gibi gözüküyor. bu yüzden küsüp gidecek değilim elbet, daha önce böyle bir şey yaptım bir daha da yapmam. ama çok da aktif olmama gerek yok. umarım futbol harici branşların da ilgi çektiği günleri görürüz.
  • 2742
    stad isim hakki icin iyi bir anlasma yapabilirlerse, uzun sure ufak rotusler ile baskanlik ve yonetim koltuklarinda oturacaklarini dusunuyorum. tekno kent konusu hakkinda divan kurulunda yada marttaki mali kongrede ilerleme hakkinda ikna edici olmalari gerekiyor. muhalefetin baskan adayi cikaramamasi ama sadece elestiri ile yiprattigi bir yonetim. kemerburgaz arazisi bu divan toplantisinda aciklayacaklardir. spor salonu icin sponsor bulunabileceklermi bu ekonomik sartlarda zor ama turkiye`de bu isleri yapacak cok buyuk holdingler mevcut.
    en buyuk sikintilarindan biri ise "malum" takim hakkinda sessiz kalmalari ve fatih terim hocayi yalniz birakmalari.
    umarim yonetimdeki kalitelerini * arttirarak galatasaray`i daha iyi yerlere getirirler.
    calisma felsefeleri planladigin isi yap, yaptigin isi planla
  • 2748
    https://www.galatasaray.org/...ktik/45975

    sportif a.ş.'yi önceki sene* 50m euro zarardayken bu sene* 5m euro kara geçiren mevcut yönetimimiz.

    çok üst perdeden incelediğimizde aradaki 55m euroluk pozitif ivmenin yüzde 60 kadarı gelirlerimizdeki artıştan ve yüzde 40 kadarı tee 20 ocak 2018'de seçilen ilk yönetim kadrosundan*beri ısrar ve azimle gösterilen harcama disiplininden kaynaklaniyor.

    yüzdece daha az diye basit sanan olursa naçizane bir uyarı yazayim: galatasaray gibi su gibi para harcamanın adet edinildiği, o liseden arkadaşım öteki bizim çocuktur diye kadroların şiştiği bir yerde bu sergilenen harcama disiplini benden önce yine belirtildiği gibi tarihe not düşülecek bir disiplindir.

    hepsine bu konudaki başarılarından dolayı teşekkür ederim. dilerim bu harcama disiplini bu yönetimden daha ileriki yonetimlerimize bir gelenek olarak geçer ve öyle de devam eder.

    bir de bitirirken aklıma geldi ekleyeyim: yine dilerim bu yönetimimiz aynı disiplin ve başarıyı olası bir şampiyonlar ligine gidememe yani o gelirlerden yararlanamama durumunda da ölçek ekonomisi uygulayarak devam ettirir. sportif a.ş.'nin bunu da öğrenmesi gerekiyor diye düşünüyorum.
  • 2749
    gerçekten işlerine gönül veren ve başarı ile yapan yönetimdir. özellikle başkanın yeni oluşundan kaynaklı, biraz sivrilememesi normaldir. yıllar geçtikçe o da bulunduğu konumu kavrayıp, gerekli çıkışları yapacak, galatasaray'ımızın hakkını her platformda savunacaktır. mali olarak yanılmıyorsam geldiklerinden beri hep kar açıklamış bu yönetimi; savunmak ve böyle devam ettikleri sürece yanlarında durmak boynumuzun borcudur. başarılarının imparatora bağlı olmadığını düşünüyor, olurda bir gün imparator bırakırsa, o olmadan da nasıl yönettiklerini görmek istiyorum.
  • 2750
    mustafa cengiz, bir iletişim uzmanı. sakin, ııı’lamadan, teklemeden, gayet anlaşılır cümleler ve güzel kelimeler seçerek konuşan bir lider. umarım uzun yıllar kulübün başında kalmaya devam eder. arda meselesini de gayet güzel yönetiyor. konu bize gelmedi ve fatih terim ile bunu konuşmadık dedi. istek kelimesini kullanmadı. gündem değil dedi. krize ve medyadaki akbabalara meydan bırakmayan, gelmiş geçmis en başarılı yönetim ekibimiz olması şiddetle muhtemel oluşumdur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın