algı operasyonu olmadığını, aksine yönetimin söylemlerinin altını doldurmakta başarılı olamadığı için taraftarın tepkilerini gösterdiğini düşünüyorum başlıktaki konuda.
27 aralık itibarı ile bakarsak eğer ki;
1 - forvet transferi: bu konuda hocaya söz verildiğini doğrudan fatih hocanın ağzından duyduk. hoca ne dedi hatırlamayanlar için;
---
alıntı ---
"gomis'e hizmetleri için teşekkür ediyorum. ancak koca galatasaray takımı gomis'in yerine 2 oyuncu alma niyeti olmasa gomis'i verir mi? 1 değil 2 oyuncu alacağız denildiği için biz de satışına onay verdik..durup dururken gol kralını biz niye gönderelim? ekonomik, idari sebepleri olmuş ki böyle bir karar verilmiş. gomis iyi bir golcüydü, olsaydı bazı şeyler farklı olabilirdi.
---
alıntı ---
kaynak:
https://www.futbolarena.com/...rim-acikladi-63707v/şimdi teknik ekibin de hataları oluyor, olacaktır. bu normal. ama burada bir aldatma var. yani yönetim gidip fatih hoca ve kurmaylarına "2 tane alacağız ama gomis'i satmamız lazım" diyor, hoca da "2 alacaksanız tamam" diye düşünüyor doğal olarak ve onay veriyor. tamam, finansal durumu anlıyorum ve bunun zorluğunu da anlıyorum. ama hocaya gidip "hocam birisini satmamız lazım gomis'e teklif var ama satınca yenisini alamayabiliriz ne yapalım?" demiyorlar, bunu deseler hoca belki onay vermeyecek, belki farklı bir çözüm üretecek. ama bu yok, doğrudan "2 alacağız" diyip "0" (sıfır) almak doğrudan aldatmaktır benim gözümde.
elimizde bir forvetimiz olsa, bak 2 değil 1 olsa biz şampiyonlar liginde de gruptan çıkardık ve şu anda lider de devam ediyor olurduk. bunu ben iddia etmiyorum, istatistikleri açın bakın eren derdiyok'un neden olduğu puan kayıplarına. bu tabloyu okumak çok da zor değil.
2 - derbi sonrasındaki olaylar: fenerbahçe ile oynadığımız derbiye kadar bazı çabaları görünüyordu federasyon cephesinin bize karşı. bizi bile çıldırtan bazı kararlar da oldu derbiye kadar ama tepki ya hiç olmadı ya da çok düşük seviyede oldu. sonra derbi geldi, ortalık karıştı ve aldığımız cezalar yüzünden ne yapacağımızı şaşırdık adeta. ortam bu halde iken harika bir bildiri açıklandı yönetimden doğrudan mustafa cengiz'in ağzından.
demişti ki mustafa cengiz;
---
alıntı ---
dürüstlük, şeffaflık gerektirir. dürüst olmak için öncelikle açık olmak gerekir. bu kavramlar maalesef şu anda karşılığını bulamamıştır. penaltı olmayan pozisyonda var ile sahadaki hakemin konuşmalarının hemen deşifre edilip ve resmen açıklanmasını istiyoruz. bu konunun netleşmesi için tff gereğini yapmadığı takdirde ifab, fifa ve uefa nezdinde derhal harekete geçilecektir. galatasaray'ın haklarını gasp eden üç hakem fırat aydınus, halis özkahya ve hüseyin göçek, hakemlik camiasının dışında kalmalıdır. bu üç hakem, derhal hakemlik mesleğini bırakmalıdır.
---
alıntı ---
kaynak:
https://www.goal.com/...85toonl1mfckoh2ckjs2sonuç? tff halen gereğini yapmadı, kayıtlar yayınlanmadı. yani yayınlandı denildi ama twitter dm'den mesajlaşma görüntüsü gibi görüntü paylaşıldı. galatasaray kamuoyunu tatmin etmedi, sonuç? hani ifab, fifa, uefa?
fırat aydınus - halis özkahya ve hüseyin göçek hakemlik camiasının dışında kalmalıdır dedi. çok da güzel söyledi, haklı bir söylem. sonuç? hüseyin göçek 23 aralık 2018'de oynanan erzurumspor - kayserispor maçına verildi. ne yapabildin camia olarak?
şimdi siz diyorsunuz ki algı yönetimi. bunu bu yönetim kendi kendisine yapmıyor mu okuyun yazdıklarımı tekrardan, ben mi yanlış biliyorum yanlış bir şey mi var burada?
diyorum ki "şu takımın hakkını savunma işini taraftara bırakmayın" bu kadar basit. her an her saniye taraftar her olaya tepki veriyorken yönetimin hiç tepki vermemesi insanların tepkisine neden oluyor. burada bir algı yönetimi varsa bunu mustafa cengiz yönetiminin kendisi yapıyor demek yanlış değil ki.
hadi onları da geçelim, dün bir yazı yazdım sözlükte hiç oylanmadı galiba görülmedi. şu entry'yi okuyun: (bkz:
vizyon/#2569600)
kendimden alıntı yapmayayım, sadece son iki paragrafı inceleyin siz.
mustafa cengiz yönetimi ne yapıyor? eurocup'tan elenmiş basketbol takımının fenerbahçe galibiyetini kutlarken "20 yıllık basketbol tarihimiz" diyor. demiyor mu? yazarken ben utanıyorum, alıntı falan yapmayayım girin siz okuyun:
https://www.fanatik.com.tr/...in-buyuk-gaf-20330651911'de kurulmuş basketbol branşı için "20 yıllık" diyor. neresinden baksan 107 yıllık branşın 87 yılını silip atıyor yaptığı konuşmada.
şimdi, siz "bu yönetimin hiç yanlışı yok" diyemezsiniz.
ha şu da var, ben de kaldırıp mesela "dursun aydın özbek'i aratıyor" diyemem. o kadar uzun boylu değil.
ama ya biraz daha galatasaray menfaatine işler yapmalı, söylemlerini düzeltmeli, eylemlerinde ısrarcı olmalılar, eksiklerini gidermeliler ya da bunu yapacak birilerine koltuğu bırakma vaktidir.
gerçi o da zor. borç bırak gırtlağı burnu alnımızın ortasına gelmiş, gelirler kötü kullanılmış - temlikli, arazilerin değerlendirilmesinde büyük hatalar yapılmış borcu kapatacak araziler 2 senelik borç yüküne gitmiş vs. bu yüzden de kimse elini taşın altına sokup aday olmuyor camiada, olmayacaktır da.
belki adnan öztürk yarın falan çıkar bir açıklar "adayım" diye iş ciddiye binerse "vertigom tuttu" diyip kaçabilir. ama başka aday çıkacağını da zannetmiyorum, çıksa da bu durumdan kulübü kurtarabileceğini de düşünmüyorum.
benim çözüm önerim bu kulübün satılması.
borcuyla alacağıyla varlığıyla her şeyiyle satılması.
ya da %50'sinin bir yabancı sermayeye devredilmesi, yönetimde bu yabancı sermayenin seçeceği yöneticilerle yarı yarıya yapılan seçimdeki yöneticilerin bir araya geldiği bir sistem.
ne bileyim abi bulunur bir çözüm iş o noktaya geldiği zaman ya.
ama biz bu kulübü "satmadan" bu sarmallardan çıkış yok. liseli lisesize, lisesiz liseliye sallamaya devam eder hiç bir şey de değişmez.
not: özellikle dün çok konuşulan amk'ya "hukuki yaptırım" konusuna girmeyecektim de gireceğim artık ya. diğer o kadar basın destekli desteksiz atıp tutarken ağzını açmayan, tezkip bile ayda yılda bir yayınlayan yönetimin abdurrahim albayrak hakkındaki bir haberi anında yalanlayıp "dava açacağız" falan diye tehdit savurması nedir ya? aspor için ne yaptın mesela? turgay demir ve emre bol denilen 2 gereksiz karşı karşıya geldikleri anda koltuğa yaslanıp sana sallıyorlar onlar için açıklama - yaptırım falan ben bugüne kadar hiç görmedim! beyaz tv denilen saçma kanaldaki beyaz mı derin mi futbol programı? sezon başında senin aldığın futbolcuna "kaportacı ismi bu yeaaa" falan dedi gevşeğin birisi, ne yaptın? aynı gevşek twitter'dan hocan derbi sonrası ceza aldığında ağıza alınmayacak laflar söyledi, ne yaptın?
bir amk var. e bu adamları da kaybedelim abi yanımızdan yöremizden madem öyle. hani bir tek doğru dürüst spor gazetesi o kalmışken elimizde onu da biz yok sayalım devam edelim.
daha düşündükçe aklıma geliyor. ama yeterlidir siz resmi görmüşsünüzdür. ne kadarı, büyük resim mi küçük resim mi onu da siz bileceksiniz.
geçen sene ne kadar destek verdim, entry'lerim halen burada. en basiti
#yellowfriday başlığına bakın, yeterli olacaktır tek başına bile. ama yanlışa yanlış demezsek yanlışa ortaklık çıkar!
neyse, özlü bir mustafa cengiz deyimi ile bitireyim: "geçme namert köprüsünden ko aparsın sel seni, yatma çakal yatağında ko yesin aslan seni..."
mustafa cengiz deyimi dedim, ben bunun farklı bir versiyonunu biliyordum genel deyim olarak da, o konuyla komple alakasız olur. bu yine alakalı.
neden? ben de anlamadım.