142
fransızca kökenli bir kelimedir. (bkz: vision)
tdk'ya göre anlamları:
--- alıntı ---
1. sinema salonlarında filmin gösterilmeye başlaması. 2. daha sonra olabilecekleri düşünme işi. 3. insanı duyular dünyasının üstüne yükselten ve hiçbir zaman tam olarak gerçekleştirilemeyecek olan, yalnızca erişilmesi istenen amaç olarak kalan kılavuz ilke. 4. bir şeyin dıştan bakıldığında görünen biçimi, görünme durumu. 5. gerçekleri yanılmadan görebilme yeteneği.
--- alıntı ---
link: http://www.tdk.gov.tr/...326b843b058.09220893
diğerlerini bilmem, geri kalanı beni ilgilendirmiyor. beni bu kelimeyi bir entryde kullanırken görmüşseniz eğer, kastettiğim tdk'ya göre 2. anlamdır.
yani daha sonra olabilecekleri düşünme işi. geleceğe hedeflerini koyabilmek için, bunları düşünüp ona göre aksiyon alma hali.
altı boş bir kelime de değildir görülebileceği üzere. çünkü geleceği düşünmeyen bir insan olacağını ben zannetmiyorum. bu bağlamda bakarsak her insan az ya da çok vizyon sahibidir. buradaki iş, senin vizyonun ile gerçeğin ne kadar uyuştuğunu görmek ve bunu çözmektir. yani atıyorum hepi topu bütün varlığın sadece 200 bin liralık bir ev almaya yeterken sen kalkıp "yahu yarın öbür gün kendime bir bugatti veyron falan alırım, evin geniş bir garajı da olsun" dersen bu vizyon olmuyor. ama "civarda park sorunu olmasın yeter gelecekte bir araba alırsam" diyerek düşünürsen geleceği burada işte vizyon giriyor devreye.
galatasaray açısından eğer ki uyarlarsak, galatasaray gelecek hedefini her zaman için avrupa tutmuştur. ali sami yen'in kulübü kurarken bizlere hedef olarak gösterdiği "türk olmayan takımları yenmek" hedefi de bir vizyondur. uefa kupasının alınması da bu vizyonun içerisindedir, şampiyonlar ligi kupasının hedef olarak koyulması da bu vizyonun içerisindedir.
bu bağlamda gelen geçen başkanlara baktığımızda bizim "başarılı başkan / yönetim" veya "başarısız başkan / yönetim" bakış açımız da tam olarak buradan gelmektedir. en azından benim açımdan bir başkanın ve yönetiminin başarılı sayılabilmesi için ali sami bey'in 1905'te koyduğu bu vizyonu ne kadar takip ettiği önemlidir.
son olarak, kelime fransızca arkadaşlar. nasıl anlamayabiliyorsunuz ki? * *
tdk'ya göre anlamları:
--- alıntı ---
1. sinema salonlarında filmin gösterilmeye başlaması. 2. daha sonra olabilecekleri düşünme işi. 3. insanı duyular dünyasının üstüne yükselten ve hiçbir zaman tam olarak gerçekleştirilemeyecek olan, yalnızca erişilmesi istenen amaç olarak kalan kılavuz ilke. 4. bir şeyin dıştan bakıldığında görünen biçimi, görünme durumu. 5. gerçekleri yanılmadan görebilme yeteneği.
--- alıntı ---
link: http://www.tdk.gov.tr/...326b843b058.09220893
diğerlerini bilmem, geri kalanı beni ilgilendirmiyor. beni bu kelimeyi bir entryde kullanırken görmüşseniz eğer, kastettiğim tdk'ya göre 2. anlamdır.
yani daha sonra olabilecekleri düşünme işi. geleceğe hedeflerini koyabilmek için, bunları düşünüp ona göre aksiyon alma hali.
altı boş bir kelime de değildir görülebileceği üzere. çünkü geleceği düşünmeyen bir insan olacağını ben zannetmiyorum. bu bağlamda bakarsak her insan az ya da çok vizyon sahibidir. buradaki iş, senin vizyonun ile gerçeğin ne kadar uyuştuğunu görmek ve bunu çözmektir. yani atıyorum hepi topu bütün varlığın sadece 200 bin liralık bir ev almaya yeterken sen kalkıp "yahu yarın öbür gün kendime bir bugatti veyron falan alırım, evin geniş bir garajı da olsun" dersen bu vizyon olmuyor. ama "civarda park sorunu olmasın yeter gelecekte bir araba alırsam" diyerek düşünürsen geleceği burada işte vizyon giriyor devreye.
galatasaray açısından eğer ki uyarlarsak, galatasaray gelecek hedefini her zaman için avrupa tutmuştur. ali sami yen'in kulübü kurarken bizlere hedef olarak gösterdiği "türk olmayan takımları yenmek" hedefi de bir vizyondur. uefa kupasının alınması da bu vizyonun içerisindedir, şampiyonlar ligi kupasının hedef olarak koyulması da bu vizyonun içerisindedir.
bu bağlamda gelen geçen başkanlara baktığımızda bizim "başarılı başkan / yönetim" veya "başarısız başkan / yönetim" bakış açımız da tam olarak buradan gelmektedir. en azından benim açımdan bir başkanın ve yönetiminin başarılı sayılabilmesi için ali sami bey'in 1905'te koyduğu bu vizyonu ne kadar takip ettiği önemlidir.
son olarak, kelime fransızca arkadaşlar. nasıl anlamayabiliyorsunuz ki? * *