galatasaray dergisinin haziran ayındaki yazısı efsane olmuş, farklı bir başkan profili ile karşı karşıyayız umarım şeffaflık çizgisini bozmadan hocanın işlerine karışmadan amatör sporlara biraz daha ilgi göstererek devam eder.
---
alıntı ---
değerli galatasaraylılar
geçtiğimiz ay kulübümüz adına çok yoğun ve önemli bir dönem geçirdik.
hepimizin bildiği üzere, futbol takımımızın; teknik direktörümüz fatih terim önderliğinde ulaştığı 21. lig şampiyonluğu bu camianın birlik olduğunda neleri başarabileceğine dair bir mihenk taşıydı.
takımımızın büyük bir konsantrasyon ile her haftayı final bilerek adım adım ilerlediği, taraftarın çığ gibi büyüyen enerjisini hiçbir anda eksik etmediği, yönetimimizin ve camianın büyük bir inançla bir bütün olarak hareket ettiği sürecin sonunda geldi bu şampiyonluk.
bir ahengin yansımasıydı; tıpkı kuruluş dönemimizden kurucumuz ve ilk başkanımız ali sami yen’in renklerimizi tasvir ederken kullandığı benzetmede olduğu gibi; “bir saka kuşunun başı ile kanadının yarattığı renk güzelliğine benzer bir parlaklığın hasıl olması misali.”
açıkçası bu zorlu meydan okumada bir an olsun inancımızı eksik etmedik. bütün renkler bizimdir ama sarı ve kırmızı’dan aldığı ilhamla ali sami yen’in de söylediği üzere sarı- kırmızı’nın bir alev topu gibi takımımız üstünde parıldamasını tasavvur ettik ve bizi galibiyetten galibiyete götüreceğine inandık. kolektif bir anlayışın sonucu olan ve gelecek yıllarda güçlü bir ayağa kalkışın ilk adımı olarak anılacak bu şampiyonluk için tüm galatasaraylılara bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
değerli galatasaraylılar,
geçtiğimiz ay yine bu köşede şu satırlara yer vermiştim. “biz galatasaraylıların en büyük niteliklerinden bir tanesi, menfi durumlarda ortaya koyduğu bir olma ve sahiplenme duygusudur. bu topraklara çok az kuruma nasip olan ruh, bizlerin genetik kodlarına yerleşmiş ve kimsenin beklemediği anlarda tek bir yürek hali ile gün yüzüne çıkmıştır. işte galatasaraylıların; kulüplerine karşı hissettiği bu inanç denklemi, bizlerin en büyük güvenidir.”
bizler de bu bağlamda; galatasaraylılık kültürünün bize öğrettiği değerlere bağlı kalarak söz verdiğimiz olağan genel kurulu gerçekleştirdik ve üyelerimizin oylarının büyük çoğunluğu ile bu şerefli göreve bir kez daha layık görüldük.
galatasaray olarak geçtiğimiz üç ayda idari, finansal ve sportif bazda önemli kazanımlara ulaştığımız tüm kamuoyunun malumudur. asıl olarak gerçekleştirmemiz gereken ise kuruluş amaçlarımıza bağlı olarak bundan sonra yapmamız gerekenlerdir.
montaigne’in denemelerinde geçer: yunanlı bir balıkçı bir kasırga sırasında neptunas’a dua ederek şunları söyler: “beni ister kurtar, ister batır; ben dümenimi kırmadan dosdoğru gideceğim.”
biz galatasaraylılar da; benlik duygusunu kenara itip kişisel düşünceyi bir kenara bırakan, yarattığı kültür ile bir düşünce biçimi olan, mağlup olduğu yolda dahi galip gelmek için sonuna kadar savaşan bir anlayışın sonucu olarak çok daha güzel günlerimizin gelecekte olduğu bilincindeyiz.
işte bu bilincin bize gösterdiği ışığı yanımıza alarak büyük bir tevekkülle ve güçlü bir inançla sadece doğru bildiğimiz yolda galatasaray’ın menfaatlerini önde tutarak ilerlemeye devam edeceğimize söz veriyoruz.
aynı toprakların insanı olsak da aynı güneş ısıtsa da hepimizi; biz galatasaraylıları, diğer kulüplerden ayıran bu niteliklerle yine başaracağız, yine kazanacağız.
çünkü biz galatasaray’ız.
mustafa cengiz
başkan
galatasaray spor kulübü
---
alıntı ---
http://www.galatasaray.org/...ne-kazanacagiz/39823