resim
Mustafa Cengiz
Görev:Başkan
Doğum:25.12.1949
Ölüm:28.11.2021 (71)
Uyruk:Türkiye
  • 4
    https://twitter.com/.../1037063463858790402

    yayını izleyemedim. ancak eğer gerçekten böyle bir şey dediyse yazıklar olsun. kendisini sevip destekliyordum ama bu açıklama inanılır gibi değil. burada iki ihtimal var:

    1. koskoca galatasaray başkanı şampiyonlar liginden ne kadar para kazanacağımızı bilmiyor. ya da yönetimde bu konuyla birebir ilgilenmesi gerekenler yanlış biliyor ve başkana yanlış anlatıyor.

    2. galatasaray taraftarı cahil nasıl olsa, sallayayım da inansınlar diyor.

    başka bir açıklaması yok malesef. daha önce fenerbahçe elenince bize ne kadar para geldiği konusunu açıklığa kavuştururken de anlattık.

    ayakbastı parası: 15.25m euro
    market pool: 5-6m euro (uefa bu sene toplam 292m euroya düşürdüğü için çok çok az alıyoruz malesef)
    başkanın yeni bir şeymiş gibi söylediği ancak aylardır belli olan 10 yıllık performansa dayalı para: 9.9m euro (benfica ya da psv elenseydi; 1'er milyon daha gelecekti sadece)

    yani sıfır çekersek alacağımız para 30 milyon euro civarında.

    hadi market pool'un türkiye payı biraz daha fazla oldu diyelim, yine 35m bile olmaz totalde.

    bunların dışında gruplarda alacağımız galibiyet 2.7m, beraberlik de 900k getirecek.

    gruptan çıkarsak alacağımız ödül parası 9.5 milyon euro. yani gruptan çıksak bile ulaşamayabiliyoruz mustafa başkanın "en az şu kadar alacağız" dediği gelire.

    koskoca galatasaray başkanı nasıl böyle bir açıklama yapar akıl almıyor; arada 20-25 milyon euro fark var. işin daha trajik kısmı ise gerçekten böyle bir gelir elde edeceğimizi düşünmesi ve ona göre plan yapması olur.

    buraları okuduğunu da söyleyenler oluyor, umarım okur ve öğrenir.
  • 5
    kendisini begenmeyenlere dursun ozbek mustahak degildir. ''hataliyim'' demesi yetmez, cunku zaten hatali olduguna suphe yoktur, son 24 saatin detaylarini (olabildigince) paylasmalidir. takim hayati onemde 6 sampiyonlar ligi macina yok hukmunde bir forvetle cikacaktir.

    artik olan oldu, elestirmek hic bir yarar saglamaz dusuncesi yanlistir. biz baskanin tokezlemesini fln beklemiyoruz, ama galatasaray'in menfaatleri susmak, ses etmemek olmamalidir. o halde 3 futbolcumuz daha satilip yerine adam konulmasaydi ve bu saatten sonra yapilacak elestirinin hic bir fayda getirmeyecegini soyleyip, susup ses etmeseydik.

    not: dursun ozbek'ten nefret eden bir galatasaray taraftari.

    https://mobile.twitter.com/...s/954790322982223872
  • 6
    asagidaki soylemiyle galatasaray taraftarlarini, 1500 tl ile gecinmeye calisip kisi basina dusen milli gelire sevinenlerle bir tuttugunu gostermistir.

    galatasaray baskani ozunde bir sirket degil, spor kulubu yoneticisidir ve ana amaci sportif basaridir. bu nedenle "sifir" cekme ihtimalini aklinin ucundan bile gecirmemelidir. sportif basari olmadiktan sonra gelecek paranin taraftar gozunde degeri yoktur.

    https://twitter.com/.../1037063463858790402
  • 7
    12 eylül 2018 divan kurulu toplantısında biraz dinleyeyim dedim pişman oldum. bir galatasaray başkanıyla dalga geçiliyor alenen.

    duygun yarsuvat denen zat kürsüye çıkıyor. mustafa cengizin konuşmasında bahsettiği "ünal abi ve duygun abi döneminde alınan izinler" cümlesinden dolayı cevap hakkı doğdu diye kürsüden süre isteyerek çıkıyor. ilk cümlesi "ben hala hatırlıyorum yaşlanmadım" konuşmanın ortasında onay hakkında cevap veriyor "ben herhangi bir onay almadım kesinlikle, aldıysam da hatırlamıyorum" diyor..
    konuşmasının son cümlesinde; "üyeliğin açılması için söyleniyor bunlar" dedi ve kürsüden indi asıl amacını belli etti. milleti ayartmak ve kışkırtmak. halbuki tüzükte tek değişiklik önerisi finansal dönem periyodun değiştirilmesi.

    ardına bir dayı çıktı; dursun özbek'in konuşmasını tercih ederim o kadar çok saçmaladı. "geçmişteki hiçbir yönetim genel kurulda finansal açıdan yanlış bilgi vermemiştir" diyor.. mevcut yönetimi yerden yere vuruyor aklı sıra böyle argümanlarla.
    https://kralspor.ensonhaber.com/...galatasaray_3735.jpg

    bunlar daha en en ufak konular. satır aralarını çekip aldım. siz genel konuşmaları, genel havayı düşünün artık.

    mustafa cengiz de nasıl beta bir adamsa artık hala oraya çıkmış değerli büyüklerim diyor, terleye terleye kendini açıklamaya çalışıyor şu tiplere. yerinde olsam alayınızın der kürsüden inerdim, deveye hendek atlatmak daha basit.
  • 10
    --- alıntı ---

    bu akşam 20.30'da gs tv'de programa konuk olacaktır.

    https://twitter.com/.../1044919172361310208

    --- alıntı ---

    ilgili programda, mali genel kurulda istediği yetkilere yönelik konuşmalar ve açıklamalar yapacaktır. umarım iletişim konusunda yardım almıştır ve konudan konuya atlayarak dinleyenleri yormaz. bu tavrı bilerek sergiliyor da olabilir, orasını bilemem ama merakla bekliyorum.

    seni seviyorum başkanım ancak iletişim konusunda büyük eksikliklerin var ve profesyonel destek almalısın.

    not: mesela buraları okuyan bir ekibin yoksa, bu bir iletişim hatası başkanım... lakin eğer ekibin yoksa bile "yakın birinin gözüne takılır da başkana iletir, bizim de bir faydamız olur galatasaray' ımıza" diye her yere yazıyorum bu iletişim sorununu ve naçizane çözüm önerimi. sözlük okur ve yazarlarını sıktıysam, bu kirlilik adına herkesten özür diliyorum.
  • 19
    https://www.fenerbahce.org/....asp?ContentID=62289

    ilgili açıklamadan sonra sessiz kalmaması gereken ancak bunu yaparken "birileri gibi" sinsice değil "sokak kabadayısı" gibi yapması gereken başkanımız. ali koç denen zengin züppesinden, koca şirket sahibi aldurrahim albayrak dahi korkmaktadır. herkes kendisiyle "ulan adam koç grubunun en küçük varisi, eli kolu uzun" mantığıyla ters düşmeme derdinde ancak böyle giderse, kendisi ortalığı daha çok karıştıracaktır. kendisinin "sokak kabadayısı" lafı "münasip bir" ellerine iade edilmelidir. böyle hadsizlik olmaz!

    başkandan iyi düşünülmüş, sert ve taşı gediğine sokan bir yanıt bekliyorum. tabi ki haklıyken haksız duruma düşmemek gerekir. başkan hem zor bir sınav verecek hem de kendisini pasiflikle suçlayanlara ıspatlamak için iyi bir fırsat. benim fikrim şu ki; biri sana yumruk atmadan karşılık verirsen suçlu olursun. ancak ilk kez bu kadar net bir şekilde yumruk yedi. bakalım karşılığını vurup ama öldürmeden verebilecek mi türk futboluna huzur getiren züppeye...
  • 21
    galatasaray spor kulübü başkanı mustafa cengiz, fc schalke 04 karşılaşması öncesi trt spor muhabiri volkan kılıç’ın sorularını yanıtladı.

    başkanımız mustafa cengiz’in açıklamaları şu şekildeydi:

    “göreve geleli 8 ay oldu. hiçbir zaman maç önü ve maç sonrası demeç vermedim. fakat çok spesifik bir durum var. avrupa’nın her tarafından gelmiş binlerce insan ve milyonlarca kalp 2-3 saat sonra başlayacak bu maçı bekliyor. tam bunu beklerken bizim “milli” federasyon, bizim federasyonumuz, yabancı olmayan federasyon, ulusal bir temsil yaptığımız anda böyle bir sevk yapıyor. bu sevki bekletemez miydi? yarına kadar bekleyebilirdi, bekleyemedi. amaç ne? ben bunu merak ediyorum. türk halkının da bu soruyu sormasını bekliyorum. ister galatasaraylı olsun, ister başka bir takımın taraftarı olsun. neden bugün bu saatte futbolcularımızı sevk ediyorlar? ben ceza almışım hiç önemli değil. ben o cezayı çekerim. fakat futbolcularımıza hem de sakatlıkların ve gerginliklerin olduğu bir dönemde verilen bu sevk kararının ilan saati bana çok kasıtlı, bilinçli geldi. bunu şiddetle kınıyorum.”

    “şaşkınlık içindeyiz. hepimiz maçtaydık. bir dakika süren iki futbolcu arasında olabilecek bir itişme. şu haklı, bu haksız demiyorum. bana göre açık ki; karşı taraf fitili ateşledi. diğerine göre, bizim taraf olabilir fakat neden hakem müdahale etmedi? ben bunu soruyorum. hiçbirimiz bugüne kadar hiçbir hakem, hiçbir maç hakkında konuşmadık. hiçbir sert söylemde bulunmadık. hakemler hakim olmamalı. yani bir taraf iki gol attıysa öbür tarafa iki gol vermemeli, bir tarafa sarı kart verdiyse diğer tarafa vermemeli. adil olmalı dediğimizde sevk aldık. bu yazıyı herhangi bir spor kulübü de deklare edebilirdi. yazının özünde ne bir fanatiklik ne birine çatma durumu var. biz sadece bize göre olması gerekeni ifade ettik. bu düzeyli duruşumuza rağmen, ağzımızı açmamamıza rağmen bu yapıldı. yoksa biz tabiri caizse çok ağır konuşmasını da biliriz. çok ağır söylem söyleriz. edepli konuşuyorsak en ağır sözcükleri kullanmasını da biliriz. ama biz bundan imtina ettik. çünkü biz yıkım, küfür ve hakaretle hiçbir yere varılamayacağının bilincinde olan bir kültürden geliyoruz. bu kültür bizi susturuyor. bu suskunluğumuzu yanlış anladılar. pasiflik, beceriksizlik olarak gördüler. hiçbir düzen ve medeniyet yoktur ki dünyada kavgayla, dövüşle, hakaretle bina edilsin. dünyada bütün kurulan medeniyetler ve düzgün camiaların tamamı düzgün söylemler, düzgün karakterler, doğrular ve dürüstlükler üzerine bina edilmiştir. asla saldırılar, hakaretler ve yalanlar üzerine bina edilmemiştir. biz bunu yapmaya çalıştık. bununla ilgili eleştirildik. dürüstlüğümüz eleştirildi. bizim düzgün duruşumuz pasiflik, beceriksizlik olarak değerlendirildi. bu bizi çok üzüyor. tabii ki diyebilirler. kendilerine göre öyle görebilirler ama bunu asla öyle görmesinler. bizim suskunluğumuz, çok özür dilerim ama asaletimizden geliyor. asaletimiz derken de kimseyi küçük görmüyorum. herkes en az bizim kadar asildir fakat olması gereken nokta bu değil. türkiye’nin olması gereken nokta da bu değil. milli bir federasyonumuzun olması gereken nokta da bu değil.”

    “euro 2024’ü kaybettik. şu anda bulunduğumuz topraklar üzerindeki almanya’ya karşı çok açık farkla kaybettik. neden kaybettik? bunun özeleştirisini yapalım. galatasaray’ın, fenerbahçe’nin veya beşiktaş’ın, herhangi bir takımımızın, kendi öz takımımızın kazanmasıyla ülke puanı gelmez mi? milli federasyonumuz bunu da hedeflemiyor. milli federasyonların buna dikkat etmesi, bütün takımlarımıza destek vermesi gerek. bu konuda çok dikkatli olmak zorunda. rastgele, öfkeyle bütün futbolcuları ve teknik heyeti sevk edemez. fatih terim özelinde özellikle söylüyorum; teknik heyet asla karışmadı. hepimiz izledik, gözümüzün önünde. hem de fenerbahçeli yönetici kardeşlerimizle birlikte izledik, gördük. ateşi söndürmeye çalışmaktan başka hiçbir şey yapmaya çalışmadı. fakat ateşi körükleyenlerle ateşe tepki gösterenler bir araya geldi, getirildi ve biz ağır bir sevke tabi tutulduk. ben bunu çok hafif tabirle, edebim içinde söylüyorum ki insanı hayvandan ayıran önemli bir unsur da edeptir; bu yaptığınız yanlıştır. lütfen bu yanlıştan dönün. inanıyorum ki disiplinde, tahkim kurulu’nda birkaç iyi insan mutlaka vardır.”

    “kesinlikle ben bunda iyi niyet görmüyorum. çünkü hakem de bekledi. olayların, yangının büyümesini neden bekledi? neden müdahale etmedi? tam tersine o yangına müdahale edenleri ‘sahaya girdiniz, çime bastınız’ diye disiplin kuruluna sevk ettiler. olacak iş değil. ben özellikle bunu kınıyorum. ben diğerleri de sevk edilsin demiyorum. benim canım yandı, onların da yansın gibi bir argümana girmem. fakat rakibimizin yayınladığı bildiride benim teknik direktörüme ve yardımcısına ‘mahalle kabadayısı’ dendi. bu sözcükler kullanıldı. merak ediyorum; hangi jargonu kullanıyorlar? bu jargonu kullanan insanlar neye güvenerek bunu yazıyor? ceza verilmeyeceğini bilerek mi bunu yazıyorlar? biz attığımız her virgüle, söylediğimiz her söze dikkat ediyoruz. 10 kere gözden geçirip filtreliyoruz. verilsin demiyorum. başkalarına verilecek cezalar bizi mutlu etmez fakat bu layüsel ifadelere karşı neden çifte standart yapıldığını merak ediyorum.”

    “koridorları alıyorlarmış. güldürme beni. sen neyin koridorunu alıyorsun? bugüne kadar galatasaray’ın hangi koridorunda hangi olay oldu? ama rakip takımların koridorlarında geçmiş yıllarda neler olduğunu hepimiz biliyoruz. alemi sersem, milleti aptal zannetmesinler. biz her şeyin farkındayız. galatasaray camiası dimdik, bunun da altından kalkacaktır.”

    “taraftarıma kininizi saklayın derken intikamı kastetmedim. insanları, camiaları, milletleri devlet olmaya itmeye çalışan şey içlerinde duydukları harstır. bu harsın temelinde öfke vardır, heyecan vardır. eğer o hars ve heyecan yoksa, hiçbir millet, hiçbir topluluk; millet ve camia olamaz. hiçbir insan aile de olamaz. ben bunu kastettim. bunu da bir vesile açıklamış oluyorum. üç saat sonra, inşallah her ne sonuç olursa olsun galatasaray’ın gurur ve şerefle türkiye’yi en iyi şekilde temsil edeceğini buradan beyan ediyorum.”

    “ben de, fatih hocam da çok yoğun. biz genelde maç öncesi konuşmayız. belli bir konsantrasyon olur. tabii ki abdurrahim bey ile devamlı temas halinde. biz sistemli çalışıyoruz. yanlış anlaşılmasın, sırtlanlar hemen atlamasın. hocayla aramızda bir kopukluk yok. bizim görevlerimiz vardır. ikinci başkanımız vardır, o muhataptır. maç öncesi futbolcularımıza dokunmayız. ben ayrı otelde kalıyorum. mümkün olsaydı ayrı uçakla da gelirdim, dönerken de ayrı uçakla dönerdim. çünkü konsantrasyona dokunmamak gerek. şu anda konsantrasyonumuz maça yönelik. üç saat önce bunun açıklanması da benim hala garibime gidiyor.”

    “biz insanlara hep söylüyoruz. bir yerde feryat ve imdat çağrısı varsa ona bakmak gerek. o ses, doğru bir ses mi? doğru bir imdat çağrısı mı? biz doğru yaptığımıza inanıyoruz. hashtag’in de, açıklamaların da sağlıklı olduğuna inanıyoruz. federasyon, bizim federasyonumuz ama içinde iyi niyetliler olabilir, kötü niyetliler olabilir. ulusumuzun birlik ve beraberliğe, mutlu olmaya çok ihtiyaç duyduğu bu günlerde lütfen atılan adımlara çok dikkat edelim. galatasaray, bu toplumun çok büyük bir parçasıdır. bu parçayı ayırıp ötekileştirirseniz siz bölücülüğe, ayrımcılığa yol açmış olursunuz. bırakın hukuksal olarak yerini, sosyolojik olarak da çok büyük ateşle oynarsınız. lütfen bunu yapmayalım. insanları birbirine düşman etmeyelim, dikkat olalım derim.”

    “her şeye şükrediyoruz öncelikle. şampiyonlar ligi’ne katılmamız müthiş bir macera. hala savaşını veriyoruz. bir gün bunu anlatsak, inşallah belki anlatırım, destan olur. nasıl olduğu gelecek kuşaklara ders olur. şundan emin olsunlar ki; bizim yaptığımız ne bir yanlış ne bir hata var. şurada konuştuğumuz gibi uefa’yla temas halindeyiz. gerçeklerle temas halindeyiz. galatasaray her musibeti hayra çevirecek özelliğe sahiptir. doğru duvarın yıkılmayacağına inanıyorum."

    https://www.galatasaray.org/...en-aciklamalar/40709
  • 23
    forvet transferinin olmayışının üzerine trabzon'dan 4 yiyince trtspor'da şöyle bir laf etmişti.

    "hata bende. davul benim, tokmağı başkasına verdim." https://www.mynet.com/...alacak-169264-myspor

    günümüz futbol yönetim tarzında 2 tip teknik direktörlük modeli uygulanıyor. teknik direktörlük ve menajerlik. yönetim profesyoneller vasıtasıyla veya direkt yönetim kadrosuyla futbolu yönlendiriyor, transferleri ve futbola dair kararları veriyor ise saha kenarında takımı yöneten kişiye teknik direktör deniliyor. türkiye'de ve birçok ülkede (premier lig hariç) genelde bu sistem işliyor. örneğin riekerink bu model ile teknik direktörlük yapmıştır. öte yandan futbol takımının genel bütçesinin belirlenmesi dışındaki sorumluluklar teknik direktöre veriliyor ve harcamaları/planlamaları teknik direktör yapıyorsa bu sisteme de menajerlik sistemi deniliyor. örneğin arsenal gazisi arsene wenger'de olduğu gibi, man utd emeklisi sir ferguson'daki gibi ve premier ligdeki bir çok takım bu modeli uyguluyor.

    galatasaray'da son fatih terim dönemi başladığında hangi model ile çalışılacağı kamuoyuna açıklanmadı. ancak milli takımda futbolun direktörü yani yönlendiricisi sıfatıyla çalışmış fatih terim'in, efsanesi olduğu galatasaray kulübünde yalnızca teknik direktörlük yapacağını düşünmek bana garip geliyor açıkçası. geçen abdurrahim albayrak'ın telefonundan çekilmiş ve sosyal medya hesabında paylaşılmış bir videoyu gördüm. takım otobüsüyle giderken taraftarlar yolu kesip tezahürat yapıyor, şoför bekliyor bir süre ve sonra arkadan tok sesli bir talimat. "yürü artık." ve akabinde şoförün "tamam hocam" sesleri ve otobüsün tam gaz yola devam etmesi. https://www.instagram.com/p/Bp95crvj1rE/
    yani terim'in olduğu yerde florya'daki çimler bile onun talimatları doğrultusunda kesiliyor. burası açık.

    bütün bu dengeler gözetildiğinde forvet transferi ile ilgili planlamada veya takım planlamasında hedef gösterilecek kişi mustafa cengiz midir? kendisi fatih terim'in gücünün farkında ve sorumluluk hocada diyemese de tokmağı verdim diyerek kıvranıyor. tam anlamıyla ifade edemiyor kendini haklı olarak çünkü hocasının arkasında gözünü karartmış milyonlar var. ayrıca galatasaraylı olmak da bunu gerektirir ki durduk yere iyi giden arabanın tekerine neden çomak soksun?

    lakin kendi taraftarımız çomak sokma işinde uzmanlaşmış durumda. illa ki bir düşman yaratma çabası, fatih terim'e olan sonsuz bağlılıkları ile birleşince ilk adres hep başkanlar oluyor. fatih terim'in eline kötü kadro verildiğinden dem vuruluyor sürekli ve ne yapsın canım hocam diyerek kompanse ediliyor başarısız sonuçlar. aynı terim donk'tan kahraman yaratınca sihirbaz oluyor, fakat garry'nin, mariano'nun, nagatomo'nun performansı düşünce, kadro yetersiz oluyor. çok tek taraflı bakıyoruz ve terim illüzyonu gözümüzü kör ediyor malesef.

    buradan çıkan sonuç terim'i suçlayın cengiz'i omuzlara alın olarak algılanacaktır eminim ki. halbuki söylemeye çalıştığım şey, galatasaray'ı öncellediğimiz vakit görebileceğimiz şeydir. tıpkı ülke siyaseti gibi. 100 yıldır dahili ve harici düşmanımız var. hiç bitmedi düşman nedense. kendi eksiklerini kapatmak isteyenlerin ilk fırsatta sarıldıkları argümandır oysaki bu. biz de taraftar olarak dahili düşmanlar için kendimize mustafa cengiz'i seçtik bu aralar. bu yıpranmanın kopuşlara sebebiyet vereceğini düşünmeden, istikrarın yerini kaosun alacağını umursamadan bu toplara girdik. eleştirmek güzel şey de düşman bellemek çok başka...

    tüm bu baskılara rağmen sağduyulu şekilde hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum. fatih terim üzerinden kendini vurmak isteyenlere karşı tepki olarak terim'e cephe almamasını diliyorum. benzer şekilde terim'in de kendini kurtarmak için cengiz'i topun ağzına yollamamasını diliyorum. yakın süreçte bunlar yaşanabilir zira. fitili ateşleyen faktör ise geçen sene şampiyonlukta en büyük paya sahip olan taraftar olacaktır bu sefer...
  • 24
    https://www.instagram.com/...p;igshid=3vsn6sziwhr

    fatih terim' e "kabadayı" diyen kişilere daha önce gayet güzel bir şekilde ve tonda cevabını vermiş başkandır.

    bazı noktalarda hata yaptığını kabul ettiğim ve hatta eleştirdiğim kişidir. ancak başkanın "süresi doldu, korktu vb." tarzda kurulan cümleleri yakışıksız ve ayıp buluyorum.

    mustaf cengiz ile yaklaşık bir yıldır gördüğüm artı ve eksi şeyler elbet mevcut. ancak bu insan yıllarca devletin önemli yerlerinde önemli kurumlarında görev almış ve devlet adabıyla yetişip bu yaşa gelmiş bir insan. tabi bizim ülkemizin insanları devlet adabını unuttuğu için başkanın bizim gibi konuşmasını bekliyor ama konuşmaz. adamın doğasına aykırı bir durum.

    mustafa cengiz ile gördüğüm en olumlu şey ise galatasaray' ın parasını yemez, çar çur etmez.
  • 25
    bence fırat aydınus bizim statta maça çıkmamalı ne demek bana biri bunu anlatırsa sevinirim.

    sanırım fırat aydınus kendi kendine maç seçiyor ona göre maçlara geliyor.

    bence ne demek ya bence :) bence fırat aydınus akşamları erken yatmalı gibi bir şey değil ki bu.

    aklım almıyor gerçekten. https://twitter.com/.../1062295839262023680 burada bu konuya güzel bir şekilde değinmişler.
App Store'dan indirin Google Play'den alın