1126
malesef yok yere ülke gündemimizi meşgul eden ve uzun süre edecek olan alman futbolcu. malesef özellikle de ülkemizde herhangi bir konuda 2 insanın normal akışında tartışması mümkün değil artık. yani o konudan sapmadan, fikir söylemek, karşındakini ikna etmek pek mümkün değil, egolar tavan. yani şu konuda alman basını haklı dersen, otomatikman adamlar seni "almanya pkk'yı destekliyor ama" diyerek o konuda da almanları haklı bulduğun konumuna getiriyor. bilmiş çünkü bu vatandaşlar, en akıllı da onlar, en vatansever de, koçlarım benim... olayı futbolsever çerçevesinden yorumlamak lazım mümkün olduğunca, zira bu heriflerin kafa yapısı bu. anında seni başka tartışmaların içine çekerler, yoktan yere de gerginlik çıkarırlar.
açıkçası fotoğraf çekilme sürecinden itibaren düşününce, mesut'un da, alman basınının veya taraftarların da, alman federasyonun da haklı olduğu yerler var. biz türkiye olarak özellikle hükümet ve federasyon nezdinde olaya dahil olursak iki yüzlülük olur, zira daha önce ben de yazıp sormuştum, şu anda da sözlüğümüzde soran arkadaşlar var, türkiye bu gibi bir durumda nasıl refleks verirdi onu düşünmek lazım, ikiyüzlülük yapmamak lazım. biz o oyuncunun milli takımı bırakmasına fırsat vermeden kovardık zaten, fetöcü de ilan ederdik hatta... dediğim gibi türkiye'den bir futbolsever olarak düşünmek istiyorum sadece. alman olsam, fotoğraf çekilmesine kızardım, hele de takım başarısız bir turnuva geçirmişken sinirimi de çıkarırdım böyle bir olaydan. mesut olsam, haksızlığa uğradığımı ben de düşünürdüm, yani bakıldığında siyasi seçimler için bir propagandaya da katılmadı neticede. ülkenin cumhurbaşkanı ingiltere gezisinde gelmişken seni de göreyim diyor, hayır demek hoş olmayabilir, görüşmesi de doğal yani bana göre, sever sevmez hatta kendini ilgilendirir. ama bu görüşmenin bu tarz riskler barındıracağı da malum. yani öyle abartmaya, şaşırmaya da pek lüzum yok, göz önünde bir insansan bunlar olacak, bir zahmet bunlarla doğru başedeceksin.
şu an kalkıp mesut'un acındırmalarına pek sempatiyle bu yüzden yaklaşamıyorum. sen her zaman türk kökenliydin, her zaman müslümdandın. ortada sana bunlardan dolayı beslenen bir nefret yok, yıllardır gayet güzel el üstünde tutuldun. adamlar seni oynattı,övdü. yeri geldi kaymağını da yedin almanya'yı seçmenin. ne şiş yansın ne kebap mantığıyla türkiye ile de arayı iyi tuttun, tatillerde geldin gittin ülkeye, türk mankenlerle takıldın. şimdi ilk zoru görünce de hemen küçük emrah'ı oynamalar hiç inandırıcı olmuyor. ırkçılık yapıyor olsa bu adamlar, seni ve diğer zilyon tane türk/polonyalı/ganalı vs. kökenli oyuncuyu en başta defederdi. sana yanlış yapılmış olabilir, doğrudur, gurbetçilerin de yaşadığı zorluklar vardır, bilemem tabi. lakin bunu ırkçılık olarak yorumlarsan, tartışmayı en alevli yerinden başlatmış oluyorsun ve sadece senin değil, işte bu tür ülke siyasetinin üzerinden dönüyor yorumlar.
burada benim aklıma bir de şu takılıyor. bizim futbol kültürümüz de bu olayda suçlu, hatta bana göre en suçlu kısım orda. neden futbolculara bu kadar değer veriliyor ülkemizde de, bu adamlar devlet başkanlarıyla cumhurbaşkanıyla bu kadar haşır neşir anasını satıyım. yani ne işi var normal şartlarda cumhurbaşkanıyla futbolcuların? ülkede herhangi bir işadamı, bilim insanı, sanatçı vs. den daha fazla ön planda tutuluyorlar, magazinlerin bir numaralı ögesi konumundalar, sanki devlet adamlarıyla görüşmeleri normalmiş gibi görülüyor. düşünüyorum yani pek hatırlamıyorum, fransız cumhurbaşkanı ankara ziyaretinde gomis ile valbuena ile görüşüyor mu? putin buraya geldiğinde ligde oynayan bir rus oyuncuyla yemek mi yiyor? neden bizim ülkede bu kadar değerli bu herifler anlamış değilim. sanırım işin almanlar tarafından tepki görmesinin bir sebebi de bu, anlamlandıramıyorlar bir futbolcunun fol yok yumurta yokken, sadece bir ülke ziyaretinde orda bulunan cumhurbaşkanıyla görüşmesini...
açıkçası fotoğraf çekilme sürecinden itibaren düşününce, mesut'un da, alman basınının veya taraftarların da, alman federasyonun da haklı olduğu yerler var. biz türkiye olarak özellikle hükümet ve federasyon nezdinde olaya dahil olursak iki yüzlülük olur, zira daha önce ben de yazıp sormuştum, şu anda da sözlüğümüzde soran arkadaşlar var, türkiye bu gibi bir durumda nasıl refleks verirdi onu düşünmek lazım, ikiyüzlülük yapmamak lazım. biz o oyuncunun milli takımı bırakmasına fırsat vermeden kovardık zaten, fetöcü de ilan ederdik hatta... dediğim gibi türkiye'den bir futbolsever olarak düşünmek istiyorum sadece. alman olsam, fotoğraf çekilmesine kızardım, hele de takım başarısız bir turnuva geçirmişken sinirimi de çıkarırdım böyle bir olaydan. mesut olsam, haksızlığa uğradığımı ben de düşünürdüm, yani bakıldığında siyasi seçimler için bir propagandaya da katılmadı neticede. ülkenin cumhurbaşkanı ingiltere gezisinde gelmişken seni de göreyim diyor, hayır demek hoş olmayabilir, görüşmesi de doğal yani bana göre, sever sevmez hatta kendini ilgilendirir. ama bu görüşmenin bu tarz riskler barındıracağı da malum. yani öyle abartmaya, şaşırmaya da pek lüzum yok, göz önünde bir insansan bunlar olacak, bir zahmet bunlarla doğru başedeceksin.
şu an kalkıp mesut'un acındırmalarına pek sempatiyle bu yüzden yaklaşamıyorum. sen her zaman türk kökenliydin, her zaman müslümdandın. ortada sana bunlardan dolayı beslenen bir nefret yok, yıllardır gayet güzel el üstünde tutuldun. adamlar seni oynattı,övdü. yeri geldi kaymağını da yedin almanya'yı seçmenin. ne şiş yansın ne kebap mantığıyla türkiye ile de arayı iyi tuttun, tatillerde geldin gittin ülkeye, türk mankenlerle takıldın. şimdi ilk zoru görünce de hemen küçük emrah'ı oynamalar hiç inandırıcı olmuyor. ırkçılık yapıyor olsa bu adamlar, seni ve diğer zilyon tane türk/polonyalı/ganalı vs. kökenli oyuncuyu en başta defederdi. sana yanlış yapılmış olabilir, doğrudur, gurbetçilerin de yaşadığı zorluklar vardır, bilemem tabi. lakin bunu ırkçılık olarak yorumlarsan, tartışmayı en alevli yerinden başlatmış oluyorsun ve sadece senin değil, işte bu tür ülke siyasetinin üzerinden dönüyor yorumlar.
burada benim aklıma bir de şu takılıyor. bizim futbol kültürümüz de bu olayda suçlu, hatta bana göre en suçlu kısım orda. neden futbolculara bu kadar değer veriliyor ülkemizde de, bu adamlar devlet başkanlarıyla cumhurbaşkanıyla bu kadar haşır neşir anasını satıyım. yani ne işi var normal şartlarda cumhurbaşkanıyla futbolcuların? ülkede herhangi bir işadamı, bilim insanı, sanatçı vs. den daha fazla ön planda tutuluyorlar, magazinlerin bir numaralı ögesi konumundalar, sanki devlet adamlarıyla görüşmeleri normalmiş gibi görülüyor. düşünüyorum yani pek hatırlamıyorum, fransız cumhurbaşkanı ankara ziyaretinde gomis ile valbuena ile görüşüyor mu? putin buraya geldiğinde ligde oynayan bir rus oyuncuyla yemek mi yiyor? neden bizim ülkede bu kadar değerli bu herifler anlamış değilim. sanırım işin almanlar tarafından tepki görmesinin bir sebebi de bu, anlamlandıramıyorlar bir futbolcunun fol yok yumurta yokken, sadece bir ülke ziyaretinde orda bulunan cumhurbaşkanıyla görüşmesini...