resim
Mesut Özil
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:On Numara
Yaş:36
Boy:1.80
Uyruk:Almanya
  • 1129
    kendisi gibi milli takım olarak almanya'yı seçen gurbetçi futbolcular ilk başta burukluk yaratsa da zaman geçtikçe ben ve çevremde gözlemlediğim insanlar nazarında bir süre sonra durum kabullenilip yer yer desteğe, içten içe başarılı olmalarını istemeye, en kötü nötr kalma gibi bir duruma dönüşüyor.

    bu durumun sebeplerini sıralarsak:

    1. "abi adam doğma büyüme oralı, sülalesi orada yaşıyor, türkçeden çok almanca biliyor."
    2. almanya'yı seçerek uluslararası düzeyde hep vitrinde olması dolayısıyla kariyeri daha da yükseklere çıkabilir. (hamit ve nuri türkiye'yi seçmesine rağmen bayern, dortmund, real madrid gibi kulüplerde oynadılar, şeklinde itiraz edilebilir ancak bu iki ismin oralarda kalıcı olamadığını ve türk milli takımına da belirgin katkılar veremediklerini unutmamak gerek)
    3. tercih zamanında gerek mesut gerekse ailesi tarafından karar vermek için uzun süre düşünülüp taşınıldığı bir süreç vardı. milli takım yetkilileri çokça lobi faaliyeti yapmıştı. o zaman mesut'un almanya'yı tercih etmesinin bir aile kararı olduğu ihtimali de gözardı edilmemeli.

    gelelim türkiye cumhurbaşkanı'yla fotoğraf mevzusuna... hadise ingiltere'de geçti. takvim milli takım arası falan değildi. erdoğan, premier lig'de oynayan türk oyuncularla görüşmek için davet gönderdi. kimse kimseyi görüşmek için zorlamadı. nitekim emre can da sebebini hiçbir şekilde merak etmediğim nedenlerle davete icabet etmedi, saygı duyarım. ama davete olumlu cevap verenlere de saygı duyarım. sonuçta siyasi mesajlar verilmedi. görüşmenin taraflarının beyanları muhabbetin futbol eksenli yürüdüğü şeklindeydi. belki kişilerin daha önceden de görüşmüşlükleri ve muhabbetleri vardı.

    bu noktada alman basını ve siyaseti devreye girerek konjonktürel politikaya bu durumu malzeme ettiler. almanya ve avrupa'nın genelinde yükselişte olan aşırı milliyetçi, faşizan hatta ırkçı tutumları ilerletmek için kullandılar. bunun değerlendirmesi durduğunuz yere göre değişecektir. iç siyaset bazında bakarsanız erdoğan hakkında ne düşünüyorsanız bu olaydaki bakışınız öyle olacaktır.

    erdoğancı: mesut haklı, iyi posta koydu.
    muhalif: mesut haksız, sen kim köpeksin.

    iç dinamiklerle sağlıklı bir değerlendirme yapmak mümkün değil gördüğünüz gibi.

    alman medya ve siyasetinde de almanya'nın ilk turda erdoğan yüzünden elendiğini iddia eden görüşler vardı. milletvekilleri, köşe yazarları falan bunu ciddi ciddi söyledi. biz bünyemize zerk edilmiş öznefret yüzünden bu tarz şeyleri hep kendimize özgü zannederiz. oysa biraz bakışınızı çevirin, avrupa, amerika, rusya vs. gibi teknolojik gelişmeye bağlı olarak üstün addettiğimiz coğrafyalardaki meczup oranı bizden farklı değil.

    "erdoğan'ın 'nazi artığı' dediği ülkenin milli formasını giyiyor," falan hikâye. zaten sonuç olarak yapılan propoganda, türk ve göçmen/mülteci düşmanlığı nazileri aratmayacak cinsten. yüzlerce örnek verebilirim. zaten erdoğan böyle bir ifade kullandı diye almanya diplomatik ilişkilerini kesmedi. gayet el sıkışarak uluslararası pozlar veriliyor. "siyasetçiler görüşebilir, futbolcular görüşemez," gibi despot bir önerme kendi kendilerini nazi yapar, yapıyor da.

    isteyen istediği kişiyle istediği yerde görüşür, saygı duymamak barbarlıktır. mesut, en temel insan hakları uğruna doğup büyüdüğü mahalleye gidememek gibi ciddi bedeller ödemeyi göze alarak "medeni" bir duruş sergiledi bana göre.
App Store'dan indirin Google Play'den alın