resim
Mehmet Burak Reçber
Takım:QPR Altyapı
Mevki:Santrfor
Yaş:17
Boy:-
Uyruk:Türkiye
  • 19
    emre belözoğlu'nun gizli gizli araba aldığı, fatih terim'e yakalanıp zılgıtın tillahını yediği, yani florya'ya yeni ayak bastığı zamanlar ailesi dahil kendisinin de ağır fenerbahçeli olduğunu bilmeyen yoktu bütün tesiste. şahsını zerre sevmesem de bu çocuk gibi takılmamış, işinin gereğini yapmıştı.

    bu nedir yahu? bu propagandayı yapanın geçtim çocuk olmasını messi dahi olsa kulüpte yeri yok.

    sövmüyoruz, vurun öldürün demiyoruz, haddimiz de değil. ama galatasaray'ın "g" siyle dahi işim olmaz diyen bu çocuğun da yeri galatasaray değil. bu kardeşimiz gitsin içine sinen takım ya da takımların futbol akademisinde eğitim alsın, dünyanın en iyisi olsun inşallah.

    ama bu takım asla ve asla galatasaray değil.

    galatasaray ve galatasaraylılık her türlü duyardan, algıdan, sevdadan üstündür.
  • 39
    hani galatasaray bir his takımıydı?
    hani galatasaray beraber halat çekenlerin olduğu bir camiaydı?
    hani buraya getiren yeteneğin, burada tutacak olan karakterindi?

    bu konunun tartışılması bile abestir. anında gereği yapılıp valizi eline verilmelidir. bir daha da galatasaraya saygı göstermeyen hiç kimse kapıdan içeri sokulmamalıdır. hele ki bu kişi hayatını futbol takımının teknik direktörüne saldırmayı amaç etmiş birinin oğluysa asla.
  • 48
    çocuk, çocuğun ruh sağlığı ve eğitimi her şeyden önemlidir.

    galatasaray altyapısındaki bu çocuğun galatasaray'a yönelik sosyal medyadaki ifadelerini inceleyince benim çıkarımlarım şunlar;

    1) çocuğun ailesi gerekli koruma, kollama ve eğitme görevini yerine getiremiyor. zira her şeyden önce ağaç yaşken eğilir. fenerbahçeli olsa bile diğer camialara saygı duyması gerektiği, özellikle kendisine emek veren camiaya galatasaray olmasından bağımsız minnet duyması gerektiği çocuğa aşılanmalı. bu ahlaki değerleri almayan çocuk gelecekte büyük zorluklar çeker. vatansever olamaz. vatansever ve sağlıklı bir çocuk yetiştiremez.

    2) galatasaray akademesi'nin de eğitim yetersizliği net şekilde ortaya çıkmıştır. çocuğun ailesinin sahip olduğu yükümlülüklerin büyük çoğunluğu akademide de vardır. burada mesele galatasaray değil... çocuklar takip edilmeli. hiçbir çocuk hiçbir camiaya saygısızlık yapmamalı. kimbilir akademide kaç çocuğun abuk subuk ifadeler kullandığı sosyal medya hesapları var. fenerbahçe'ye, beşiktaş'a ve diğerlerine çirkin ve saygısız laflar ediyorlar. fanatik olacaksa bile saygı duymalı tüm camialara.

    3) ben olsam o yaştaki çocuğa sosyal medya kullandırmam. ama çocuk benim değil. fakat görülüyor ki sosyal medya kullanan çocuk denetim altına da alınmamış. alınsa ailesi mutlaka bu tarz ifadelere gerekli müdahalede bulunurdu diye tahmin ediyorum. allah korusun çocuk 12 yaşında. sapığı var manyağı var...

    4) bir laf da tüm sosyal medya kullanıcılarına. 12 yaşında bir çocuğun tuttuğun takıma yaptığı saygısızlığa kızıyorsun. çocuk eğitimi desek saatlerce ahkam kesersin. ama gidip 12 yaşında cezai ehliyeti bile olmayan bir insan yavrusuna hakaret etmeye tenezzül edebiliyorsun. gerçekten çok acı... ahlaki çöküntü. eminim bu seviyesizlikle yaklaşanların tamamı fenerbahçe ve beşiktaş'a çocuktan galatasaray'a beklediği saygıyı göstermiyordur.

    5) çocuğun galatasaray akademesinde devamına gelirsek... ifadeler hatalı ve saygı eksikliği içeriyor. nankörlük de var. işte akademi olmanın değeri burada ortaya çıkıyor. kovmak bir yana bu çocuğun belli ki desteğe ihtiyacı var. o desteği vermeye mecburuz. iyi insanlar yetiştirmemiz lazım. iyi insanlar da işte bu yaşlarda gerekli yardımlar yapılarak yetiştirilir. sorunu inkar etmiyip saygısızlığı, nankörlüğü tespit etmek ve derhal gerekli tedbirleri almak lazım. bu davranış tarzının çocuğun karakterine yerleşmesi engellenmeli.

    bu çocuklar malesef gerçekten başı boş. olay sosyal medyaya yansımasa kimsenin umru olmayacak. şimdi de umru mu emin değilim. çoğu kişi sözlük yazarlarını tenzih ediyorum, çünkü çok güzel eleştiriler okudum arada, çocuğu değil kendi egosunu önemsiyor. tuttuğu takım galatasaray hakkında bu şekilde konuşulmasını sindiremiyor.

    malesef akedemi olarak sınıfta kaldık, çocuklar yeterince korunup kollanamıyor. mehmet burak reçber'in istisna, gözden kaçmış bir detay olduğunu hiç sanmıyorum. çocuklarımızın bir çoğu benzer hareketler içerisindedir.
    çocuğun ailesi sınıfta kaldı, çocuktan bi haberler, haberdarlarsa zaten durum daha da kötü.
    taraftar olarak daha doğrusu türk insanı olarak sınıfta kaldık, zalim ve çirkiniz. ahlak olarak çökmüşüz.

    evet tek bir mesele ama malesef eğitim konusunda ülkece sınıfta kaldığımızın göstergesi.
  • 55
    -galatasaray'da oynamak isteyen, bunun hayalini kuran binlerce çocuk var mı? var.

    -galatasaray futbol akademisi'nden yetişip ben zaten küçükken şu takımlıydım bu takımlıydım diyen gevşekleri gördük mü? çok defa gördük.

    -bunun tekrarını yaşamaya gerek varmı? sanırım yok.

    -galatasaray futbol akademisi'nin yetiştirdiği futbolcuların galatasaray sevgisi aşılanmış bireyler olması gerekiyor mu? evet.

    -bu bebe, liyakat esaslı mı yoksa torpil esaslı mı burada? nasıl bir şeyse artık nerde iş adamı, yönetici, eski futbolcu, sanatçı varsa bunların çoluk çocuğu altyapıda oynayacak yeteneğe sahip. allah'ın işine bak.

    -bu bebe kimin oğlu? daha düne kadar bu kulübün efsanesine ağza alınmayacak laflar sarfeden bir kaleci eskisinin.

    -hadi diyelim ki babasının kusurunu oğluna yansıtmayalım diyenler olur. hal ve hareketleriyle bu camiada olmayı hak ediyor mu? onun yeri, suyun karşı yakası.

    galatasaray'da oynama hayaliyle yanıp tutuşan milyonlarca çocuktan oluşan bir havuz yerine torpille seçmece adamlarla geleceğimizi baltalayan futbol akademisi de boş yapmış bunun üzerine.
  • 74
    bir galatasaray yöneticisi olsam kızmadan, aksine gayet ılımlı bir yaklaşımla bu genç kardeşimizin elinden tutup kendisini fenerbahçe tesislerine götürürüm. olmak istediği yerde olması için kendisine yardımcı olurum. niye bu kadar diretildiğini de anlamıyorum. çocuk alenen arzusunu ifade etmiş (bunda hiçbir yanlışlık yok), niye zorluyoruz ki.

    alt yaş kategorilerinden bir sporcumuz.
  • 20
    burada muhatap bir çocuk, üstelemeyelim kabul, kabul olmasına da, düşünün, kadıköy'de oynanan bir fener-galatasaray maçına gittiğinde, ki gördüğümüz kadarıyla kendisi atkı-bayrak maçlara iştirak eden birisi, tribünler koro halinde galatasaray'a küfrederken kendisi de alkış tutup eşlik etmeyecek midir?
    ya da altyapı hocaları tarafından toplu olarak götürülecekleri samiyen'deki bir fener maçında, biz attığımızda sevinmeyip, yediğimizde ise yanındaki taraftarlar kahrolurken o içinden goooooollll diye sevinecek midir?
    özetle bu işi fazla uzatmamak lazım.
    şimdiye kadar bir numarasını görmediysek de yanlışım yoksa (!) fenerde de bir altyapı var diye biliyorum.
    e ne güzel işte, gitsin hem taraftarlık yapsın hem de sevdiği renklere hizmet etsin.
  • 38
    evet, kendisi bir çocuktur. olduğu makamın değerini bilmeden paylaşımlarda bulunan, bu paylaşımları aile büyükleri tarafından kontrol edilmeyen çocuk. farklı takımı destekleyebilir o bir çocuk, ama bunu formasını giydiği takıma karşı nefret söylemlerinde bulunarak yapamaz. giydiği formaya, o formayı değil kulüpte, sokak takımında dahi olsun giymek isteyen çocuklara, beraber mücadele verdiği takım arkadaşlarına ve en önemlisi kendine haksızlık etmiş, saygısızca davranmıştır. umarım güzel yetiştirilir, yaptığı hataları bi daha yapmaz.
  • 49
    "galatasaray forması giysem de fanatik fenerbahçeliyim" tarzı bir açıklama yapmış olsaydı anlayışla karşılanır hatta büyük destek ve saygı görürdü, ancak kendisi "beşiktaş'ın b'sini ve galatasaray'ın g'sini hayatımda istemiyorum" diyorsa kapı orada der yollarsın. istiyorsa 3 yaşında olsun.

    o zaman bu çocuk 11 yaşında diye ana avrat önüne gelene sövsün, saygısızlık yapsın sonra gelip burda "ama çocuk 11 yaşında abisi" diye savunalım. yok öyle bir dünya. ailesi kendisine, söylediklerine, sosyal medya hesaplarında neler yazdığına filan dikkat edecek, madem bu çocuk böyle bir bilince sahip değil, sorumluluk bilincinde olup denetleyecekler.
  • 17
    kendisi çocuk, yaptığı paylaşımlar hoşgörü ile karşılanmalı ama gelecekte galatasaray’da futbolcu olmayı hedefleyen bir çocuk. galatasaray altyapısında oynamak isteyen en az beş milyon çocuk var. onların hayallerini süsleyen bir konumda ama fenerbahçe fanatiği olduğunu açıkça ilan ediyor. bu doğru değil ve çocuk bile olsa fanatizminin aklının önünde olduğunu gösteriyor.

    çocuktur deyip geçme. hele fenerbahçe ve beşiktaş “fanatiği” bir çocuksa asla es geçme. emre belezoğlu, semih yuvakuran gibi fanatik fenerlilerin neler yaptığını düşünün.

    babası çağrılıp, çocuğu üzmeden, başka bir takıma gönderilmesi sağlanmalıdır. hatta bunun buralara düşürülmeden yapılması gerekirdi. uzun yıllar emek verip ihanete uğramak hangi takımın hoşuna gider ki. efendim çocuk ihanet mi edecek diyenleri duyar gibiyim ama burası türkiye ve büyüdüğünde onun bu fanatizmini istismar edecek çok yönetici çıkacaktır.

    fener fanatiği ise fenerbahçe yetiştirsin çocuğu. yetiştirip faydalansınlar o kadar.
  • 23
    babası aslında galatasaray'lıdır. zaman onu fenerbahçe'ye götürüp kaptan yapmıştır daha sonra beşiktaş'a yolu düşmüş. 80ler hoş geldin...

    rüştü oğlunu gs altyapısına verince hala galatasaraylılığı devam ediyor diye düşünmüştüm ama belliki evlat fenerbahçe'li. eğer fenerbahçe'li ise 10 yaşındaki bir çocuğu neden bizim altyapımızda oynatırlar anlamıyorum. bilen biri aydınlatsın lütfen. daha futbolu yeni öğreniyor. hocası iyi olan herhangi bir altyapıda oynayabilir çocuk. neden çocuğu böyle bir ikileme sokuyorlar, bilemiyorum. yani yarışmacı bir yaşında veya bu çağın arifesinde olsa çocuğun bizim takımda oynamasını anlarım. burasının geleceği için daha iyi olduğuna karar vermişlerdir ama daha çocuk yahu.

    bir de 10-11 yaşında bir çocuğun instagram paylaşımına da kafayı takacak kadar boş zamanımıx olmamalı. bırakın eğlensin çocuk. bu paylaşımları bilmeden de ben mutluydum. benim hayatımda hiç bir şey değiştirmedi bu bilgi. yani bu bilgi olmasa hiç bir şey değişmeyecektir hayatımda.

    altyapı hocaları da küfür, hakaret, saygısızlık vs gibi durumlarda müdahale ederler. düzgün bireyler yetiştirmek en büyük amaç zaten.

    edit: çocuk "beşiktaş'ın b'si galatasaray'ın g'si..." diye bir şey paylaşmış. bunda hiç bir şey yok. samimi hatta. asıl gönülden aidiyet duyduğu takımla kopmak istemiyor ve bu işe olan sevgisini canlı tutmaya çalışıyor. küfür vs etse tepki verilmesini anlarım ama öyle bir şey yok.

    ben gençken fenerbahçe'de spor yapabilecektir, annem orayı ayarlamıştı. ben "galatasay'lıyım fenerbahçe'de ne işim var." dedim. iyi halt etmişim. şimdi masa tenisini de iyi oynayabilen biri olacaktım. kendime bir şey daha katmış olacaktım. fenerbahçe bir kişiyi daha bir sporla uğraştırıp topluma bir şey katacaktı. ben ise yine galatasaray'lı olacaktım.

    benim önerim çocuk fenerbahçe'ye geçebiliyorsa geçsin. genç arkadaşımın en keyifli hissedeceği yer orası belliki. ama geçemiyorsa da bizde kalmalı. gönlü başka bir yerde olabilir ancak bundan iyi profesyonelliği öğrenebileceği bir durum yok. işin en sonunda sen bir kurumu temsil ediyorsun. hislerini bir kenara bırakıp o formanın peşinden gidenleri temsil etmelisin. özel hayatında kimi tutuyorsan tut. ergin ataman, gökhan gönül iyi örneklerdir. daha da örnek istersen bulursun, bu durum dünyanın en tuhaf hadisesi değil.

    ben istiyorum ki galatasaray'da futbol oynayan bir fenerli, istiyorsa fener basket maçına gitsin. tabi buradaki galatasaray, fenerbahçe yerine istediğiniz takımı yazabilirsiniz.

    bana sorarsanız çocuğun düzeltmesi gereken bir durum da yok.
  • 27
    https://pbs.twimg.com/media/DlcP017XoAA9mOw.jpg

    (bkz: emre belözoğlu)

    gözümde farkı olmayan rüştü'nün * bebesi. savunan da ne bileyim, farklı bir genişlik.
    yarın öbür gün diyelim ki büyüdü, oldu ve bizim as takımda oynuyor. fenerbahçe'ye karşı oynatır mısın? ya da tersini düşünelim, galatasaraylı bir kardeşimizin fener altyapısında yetişmesini ister misin?

    babasına (ne kadar babaysa artık) buradan ikazı yapıyorum; al çocuğunu o aşık ettiğin renklerin takımına götür ki oranın adetlerine uyum sağlasın (şike - hakem bağlama - kart görmeme vs.) bize göre yetişirse sonra oraya da ayak uyduramaz.

    suyun karşı yakasının günahını istemem ben. nasıl genişsiniz arkadaş?

    edit: "kesinlikle hayatımda beşiktaş'ın b'sini galatasaray'ın g'sini bulundurmak istemem" yazmış çocuğa "çocuk yahu" demeyin bir zahmet. istemiyor mu? söylesin babasına babası artık ne yapıyorsa onu yaptırsın. acımasız yorum da değil, hayat gerçeği.
  • 37
    fenerli olması umrumda değil.

    fenerlisi, beşiktaslısı, trabzonlusu yada başka hangi takım olursa olsun oynayabilir galatasaray akademisinde ama sen gider “galatasarayın g'sini ağzıma almam” yazarsan olmaz.

    12 yaşında diye bişey demeyelim mi kaç yaşında olursan ol yapılmayacak şeyler var.

    anası babası yok mu bu çocuğun, madem ufacık çocuk o zaman ona sosyal medya’yıda teslim etmeyeceksin, kimse kusura bakmasın madem daha çocuk o zaman sosyal medyada da kontrol altında olacak.

    zaten cezayı anne babası görmesi gerek, babasını çağırıp kulüp ile ilişik kesildi denmesi lazım.
  • 47
    12 yaşında sosyal medya hesabı olması iyi bir şey değil tabiki. olaya gelecek olursak, profesyonel anlamda babası gibi camiasız mı kalmak istiyor anlamıyorum.

    beşiktaş'ın b'si, galatasaray'ın g'sinin hayatımda bulundurmak istemem diye keskin bir cümle kullanan bir birey için çocuk diyerek olayı kapatmak da saçma geliyor. babası fenerbahçe ve beşiktaşta üst düzey futbol oynamış, kalecilik yapmış bir milli sporcu. babası da mı demiyor acaba böyle keskin cümleler kurmamasını.

    gönül verebilirsin, dile de getirebilirsin ona da eyvallah. emre akbaba dile getirdi bağrımıza bastık. ama güzel kardeşim galatasaray'ın g'sini hayatında istemiyorsan senin orada işin yok. dersin ailene gider nüfuzunu kullanarak seni güzide takımına transfer ettirir. "ben fenerbahçeliyim." diyen bir çocuk galatasaray'da oynuyorsa sıkıntı yok. lakin "galatasaray'ın g'si hayatımda bulundurmak istemem." diyen birinin kulüpte de işi yoktur.

    yeteneğiyle hoşgeldin diyor, karakteriyle uğurluyoruz arkadaşı.
  • 50
    uzun uzun bir şeyler yazacaktım ancak, her yönü ile ele alınmış bu bacaksız ve yaptığı terbiyesizlik. o yüzden tekrara girmemek için uzun yazmaktan vazgeçtim.

    tabi bu hiç bir şey yazmayacağım anlamına da gelmez. bak yavrum, hayatında galatasaray'ın g'sini istemiyorsan, cem yılmaz'ın dediği gibi; alırsın kıdem tazminatını çeker gidersin. sen koynumuzda beslediğimiz ne ilk kıymet bilmezsin ne de son olacaksın...

    son olarak, bu durum için şahane bir atasözümüz var; katranı kaynatsan olur mu şeker, cinsini sevdiğim cinsine çeker.
App Store'dan indirin Google Play'den alın