1
bu sezona biz de 2 haftalık bir gecikmeyle de olsa bir yenilikle giriyoruz. bundan böyle maç yorumundan sonraki gün, yani medya maymunlarını, sülüklerini dinledikten okuduktan sonra( ki benim için en zor kısım budur, genellikle seyretmem okumam) ve de maçta bizim gözden kaçırdığımız bir şey varsa yeniden maça dönmek üzere yeni bir sayfa açıyoruz. malum ilk vazifemiz maçtan hemen sonra eğer gitmişsek eve gelir gelmez herkesden önce maçı sıcağı sıcağına yazmak. hal böyle olunca yayından sonra aklıma başka bir şey geliyor ve onu ilave etmek için geç kalmış oluyorum.
misal dünkü maç yazısına ilave edecektim atladım. milyonlarca dolar verilerek, taraftarın büyük beklenti içinde olduğu ve en azından bir devre bile olsa elano'yu seyretmeyi çok isterdik. bir de baktık midesini üşütmüş, zehirlenmiş, yani sakatlıktan falan değil oynamaması. doktor tayfasına, aşçı tayfasına kime giydireceğimizi bilmiyoruz. ne yedirdiniz de adam oynayamayacak duruma geldi. bu ne acemilik ya, bütün futbolcular aynı şeyleri yemez içmez mi kampta? futbolcu midesini üşütür mü?
bütün galatasaray uzmanı sülükler maç kadrosunu yazmışlar kendi tahminleri üzerine. ona değindik, ancak maçı televizyondan yorumlayan sülükleri dinleyememiştik. bugün öğrendik, galatasaray sülüğü kem küm etmiş kadroyu görünce. istediği, beklediği olası bir puan kaybında gerets'le surinam'lıyı kafa kafaya getirmekte sakınca görmeyecek. sanki emre aşık, gökhan zan'dan kötü bir futbolcu da niye oynatıldığını sorguluyorlar. yok dinlendirmiş, yok denizli'yi küçümsemiş, yok estonya takımından tırsmış da asları dinlendiriyormuş. hiç bir şey yapmıyor adam merak etmeyin. eldeki tüm futbolculara aynı mesafede olduğundan bir kaygısı yok. onun için sistem önemli, emre güngör'ü, gökhan zan oynasaydı hiç bir şey değişmeyecek olması ihtimali olduğu için oynattı. eğer ihtimalde bir risk görse (volkan'da gördü) anında müdahele ederdi. bunlar antrenman maçları daha. yenik duruma düştüğümüzde, estergon kalesi taktiğiyle oynayan takımlara, kasap futbolculara karşı ne yapılır uygulamalı seyrediyor. bizim fosil antrenörlere bedava kurs aslında. ben hoca olsam galatasay'ın hiç bir maçını kaçırmam.
takım 2000 lerden daha beter bir ruha büründü. arkadaşlık, yardımlaşma sevgi saygı üst düzeyde. hiç bir futbolcu bencil değil. gol olduğunda kulübedekiler daha fazla seviniyor. demek bütün futbolcular için söz konusu değilmiş. penaltıyı nedense atmak isteyen barış özbek'in elinden topu alıp kewell'e verdi arda. zaten o sırada kenarda ayhan bekliyordu oyunun durmasını. barış penaltıyı atamadı, oyundan çıktı ve 150 metre koşarak soyunma odasının yolunu tuttu. penaltıyı falan seyretmedi. ulan belki penaltı gol olmayacak, sonra al başına bela her an puan ve prim kaybetme ihtimali var maçta. bu coşku, bu heyecanı yakalamak için, ruhu ali sami yen'e inderebilmek için 10 senemizi yaktık biz, içine sıçılmasına müsade etmeyiz. oyundan çıkan maç bitene kadar kulübede oturacak, ruhsuzluk istemiyoruz.
keita pas verip boş kaleye baroş'la beraber topu sokma hokkabazlığını yapacaktı ki, denizli'li futbolcu şova izin vermedi. top gitti gol oldu, yalama sülüklerin kimisi golü kendi kalesine attı diye yazmışlar. ne olacak keita attı diye yazsa. çok şey olacak, adam daha seyretmeden yapıştırmış yaftayı, o kadar iyi futbolcu değilmiş, olsa galatasaray'da işi neymiş. kötü çıkarsa ben demedimmi diyecek. gol keita'ya yazılsa, yarın golün nasıl olduğu unutulur gider istatistiği kalır. atılmamış bir gol, atılmamış goldür sülük için. galatasaray futbolcusu ne kadar başarısız olursa o kadar iyi.
ayı gökmen zırvalamış, maç biletlerinin pahalı olması iyi bir şeymiş. çapulcu stada giremiyormuş, iyi bir şeymiş onun için. parası olmayan, fakat takımına yürekten bağlı gençler ayı gökmen'e göre çapulcu. çapulcuların peygamberleri esas onlardır. maça devamlı giden, statüsü ne olursa olsun asla çapulcu değildir. çapulcu başka bir şeydir, menfaati takım sevgisinden önde gelen adamlar da olur stadlarda. maçı seyretmezler, kartlarını satarlar, kavga ederler, küfür ederler ve her maçları olaydır. gökmen bunları kastetmiyor tabi, ona kalsa 22.000 hıncal uluç maça gelecek, pis pis sırıtacak, maçtaki olumsuz şeyleri yakalayıp, yazıp söyleyip cebine para indirecek. esas çapulculara maç be maç cevap veriyoruz (dün ahmet çakar sırasını savdı), mücadele sürecek.
volkan yaman, artık sende gönül rahatlığıyla yaser yıldız gibi bu takımdan gidebilirsin. kabiliyetim bu kadarmış diyecek, gittiğin takımda kalıcı olmak için uğraşacaksın. bir zamanlar galatasaray futbolcusuydum diye ne kadar övünsen azdır.
arda turan gol atınca depar attı tribünlere. annesine koşmuş, elini öpmüş. ey mübarek ana, arda turan gibi bir çocuğu bizim başımıza kaptan olarak, 10 numaralı formayla hediye ettiğin için hepimiz ellerinden öpüyoruz. her maça bekleriz ana.
misal dünkü maç yazısına ilave edecektim atladım. milyonlarca dolar verilerek, taraftarın büyük beklenti içinde olduğu ve en azından bir devre bile olsa elano'yu seyretmeyi çok isterdik. bir de baktık midesini üşütmüş, zehirlenmiş, yani sakatlıktan falan değil oynamaması. doktor tayfasına, aşçı tayfasına kime giydireceğimizi bilmiyoruz. ne yedirdiniz de adam oynayamayacak duruma geldi. bu ne acemilik ya, bütün futbolcular aynı şeyleri yemez içmez mi kampta? futbolcu midesini üşütür mü?
bütün galatasaray uzmanı sülükler maç kadrosunu yazmışlar kendi tahminleri üzerine. ona değindik, ancak maçı televizyondan yorumlayan sülükleri dinleyememiştik. bugün öğrendik, galatasaray sülüğü kem küm etmiş kadroyu görünce. istediği, beklediği olası bir puan kaybında gerets'le surinam'lıyı kafa kafaya getirmekte sakınca görmeyecek. sanki emre aşık, gökhan zan'dan kötü bir futbolcu da niye oynatıldığını sorguluyorlar. yok dinlendirmiş, yok denizli'yi küçümsemiş, yok estonya takımından tırsmış da asları dinlendiriyormuş. hiç bir şey yapmıyor adam merak etmeyin. eldeki tüm futbolculara aynı mesafede olduğundan bir kaygısı yok. onun için sistem önemli, emre güngör'ü, gökhan zan oynasaydı hiç bir şey değişmeyecek olması ihtimali olduğu için oynattı. eğer ihtimalde bir risk görse (volkan'da gördü) anında müdahele ederdi. bunlar antrenman maçları daha. yenik duruma düştüğümüzde, estergon kalesi taktiğiyle oynayan takımlara, kasap futbolculara karşı ne yapılır uygulamalı seyrediyor. bizim fosil antrenörlere bedava kurs aslında. ben hoca olsam galatasay'ın hiç bir maçını kaçırmam.
takım 2000 lerden daha beter bir ruha büründü. arkadaşlık, yardımlaşma sevgi saygı üst düzeyde. hiç bir futbolcu bencil değil. gol olduğunda kulübedekiler daha fazla seviniyor. demek bütün futbolcular için söz konusu değilmiş. penaltıyı nedense atmak isteyen barış özbek'in elinden topu alıp kewell'e verdi arda. zaten o sırada kenarda ayhan bekliyordu oyunun durmasını. barış penaltıyı atamadı, oyundan çıktı ve 150 metre koşarak soyunma odasının yolunu tuttu. penaltıyı falan seyretmedi. ulan belki penaltı gol olmayacak, sonra al başına bela her an puan ve prim kaybetme ihtimali var maçta. bu coşku, bu heyecanı yakalamak için, ruhu ali sami yen'e inderebilmek için 10 senemizi yaktık biz, içine sıçılmasına müsade etmeyiz. oyundan çıkan maç bitene kadar kulübede oturacak, ruhsuzluk istemiyoruz.
keita pas verip boş kaleye baroş'la beraber topu sokma hokkabazlığını yapacaktı ki, denizli'li futbolcu şova izin vermedi. top gitti gol oldu, yalama sülüklerin kimisi golü kendi kalesine attı diye yazmışlar. ne olacak keita attı diye yazsa. çok şey olacak, adam daha seyretmeden yapıştırmış yaftayı, o kadar iyi futbolcu değilmiş, olsa galatasaray'da işi neymiş. kötü çıkarsa ben demedimmi diyecek. gol keita'ya yazılsa, yarın golün nasıl olduğu unutulur gider istatistiği kalır. atılmamış bir gol, atılmamış goldür sülük için. galatasaray futbolcusu ne kadar başarısız olursa o kadar iyi.
ayı gökmen zırvalamış, maç biletlerinin pahalı olması iyi bir şeymiş. çapulcu stada giremiyormuş, iyi bir şeymiş onun için. parası olmayan, fakat takımına yürekten bağlı gençler ayı gökmen'e göre çapulcu. çapulcuların peygamberleri esas onlardır. maça devamlı giden, statüsü ne olursa olsun asla çapulcu değildir. çapulcu başka bir şeydir, menfaati takım sevgisinden önde gelen adamlar da olur stadlarda. maçı seyretmezler, kartlarını satarlar, kavga ederler, küfür ederler ve her maçları olaydır. gökmen bunları kastetmiyor tabi, ona kalsa 22.000 hıncal uluç maça gelecek, pis pis sırıtacak, maçtaki olumsuz şeyleri yakalayıp, yazıp söyleyip cebine para indirecek. esas çapulculara maç be maç cevap veriyoruz (dün ahmet çakar sırasını savdı), mücadele sürecek.
volkan yaman, artık sende gönül rahatlığıyla yaser yıldız gibi bu takımdan gidebilirsin. kabiliyetim bu kadarmış diyecek, gittiğin takımda kalıcı olmak için uğraşacaksın. bir zamanlar galatasaray futbolcusuydum diye ne kadar övünsen azdır.
arda turan gol atınca depar attı tribünlere. annesine koşmuş, elini öpmüş. ey mübarek ana, arda turan gibi bir çocuğu bizim başımıza kaptan olarak, 10 numaralı formayla hediye ettiğin için hepimiz ellerinden öpüyoruz. her maça bekleriz ana.