resim
Mateus Cardoso Lemos Martins
Takım:Panathinaikos
Mevki:Sağ Kanat
Yaş:24
Boy:1.75
Uyruk:Brezilya
  • 1478
    yarım sezon geçti, şampiyonlar ligi maçı dahil 1 gol 1 asistle oynuyor. 15 ocak 2024 galatasaray kayserispor maçından sonra bulduğu süre 1000 dakikayı geçti.
    geçen sene leicester'da 1 gol 0 asistle oynadı.
    bir öncesi 1,5 sezon lyon'da kaldı ve 8 gol 9 asistle oynadı. tam 34 maçta.

    bu istatistiklerin neresine bakıp wonderkid yaratma çabasına girildiğini anlayamadığım futbolcu. 1000 dakikadan fazla süre bulup hiçbir şekilde katkı veremeyen oyuncu için daha ne kadar "süre bulsa toparlayacak aslında" diye polyannacılık yapılacak mesela?

    gerçekten de sadece 2020'deki shakhtar - real madrid maçı izlenip alınmış olabilir.
  • 1480
    brezilyalı olduğu için vurun abalıya moduna girmiş futbolcularımızdan biri daha. 1 maç oynar 1 pas atamaz ya da 1 pozisyona girer şutu gol olmaz. herkesib dilinde aynı şeyler döner; bu ne ya oynamasın, gönderin gitsin, boş transfer vs. saçma sapan tipler de medyada rüzgarı verir tamam o iş bitti. yahu kerem aktürkoğlu kaç maçta kaç tane hata yaptı, neler yaşadı arkasında dura dura kazandık adamı. bu adam potansiyeli olan, gelişime açık, gayet de yetenekli. kusura bakmayın ama hocalık parlatma işidir bir yerde. 1 maç oynat tepkiyle 3 maç oturt. böyle bir adamı kaybedersin bu net. muhtemelen bugün göndersen çok rahat alıcısı da çıkar. en kötü zarar etmeden kurtuluruz. gidin nerede hazır falan varsa getirin. anlaşıldı ki şimdiki teknik kadromuz pek futbolcu geliştirme kafasında değil. kendisi ile ilgili hiçbir şey anlamadım ben, aklımda kalan tek şey kopenhag maçıdır. sonra da zaten yedekten pek çıkamadı.
  • 1482
    geldiğinde acaba o mu diye düşünmüştüm zira kendisinin shaktar transferini hatırlıyorum hatta şöyle demiştim shaktar bile ne paralar verip getiriyor brezilyadan böyle gencecik topçuları şimdi o 15 milyonluk adam bizde üstelik bedava.

    burada mevzu kendisine ödenen bonservis değil ben bundan ziyade ümitliyim kendisinden yeterki şöyle bir kaç maç sürekli oynasın. kaçırdığı pozisyonların yarısını atsa çok farklı bir adam izleyebilirdik.
  • 1483
    zaha'yı transfer ettiğimiz gün biraz keyiflenmek için fenerbahçelilerin twitter space odalarına girmiştim. orada anadolu aksanlı bir adam durmadan mikrofon alıp, zaha'yı gs'nin almasına çok sinirlendiniz, bizi ancak artık tete keser, tete'yi fb'ye getireceğim ama başkan telefonları açmıyor, açsa tete'yi fener'e getiriyorum falan demişti. henüz piyasa'da tete ile ilgili hiçbir haber yoktu o zaman.

    yani şunu demek istiyorum, 23 yaşında, şampiyonlar liginde iyi maçları olan, brezilya pasaportlu bir futbolcuyu hiçbir takıma götüremediler, geldiler bodruma kamp kurdular, birçok menajer benzeri adama da yetki verdiler, fener'e mi çakarız yoksa gs'ye mi diye, oltayı biz yedik maalesef.
  • 1485
    15 ocak 2024 galatasaray kayserispor maçında boey ve torreira ile aynı puanı almış oyuncu (6.8). maçın en düşük ratingli oyuncusu halil (6.3), maçın adamı ise mertens olmuş (8.6). bu hesaba göre boey ve torreira’yı da tez yollamak lazım.

    tete istenen performansı sergilemiyor. bunda herkes hem fikir. ancak bazen özellikle yeni oyunculara biraz daha şans vermek, sabretmek, ısrar etmek, güven aşılamak gerekir. aynısı zaha için de geçerli. gerek psikolojik, gerek ekonomik bakmak lazım. bu oyuncuların yarın sparta prag maçlarında molde ya da manchester maçlarında olduğu gibi vitrine çıkıp, çıkmayacağını bilemeyiz. velev ki bu sezon her şey kötü gitti ve performansı hiç yükselmedi tete’nin. sezon sonu tekrar düşünür, değerlendirirsin. talibi çıkmasa dahi 23 yaşında bu oyuncu. kalsın takımla kamp yesin, yeni sezonda tekrar görelim dersin. kaybedeceğimiz, şu an oyuncuyu kaybetmekten fazla olmaz. oyuncunun öz güvenini bitirip, kulübeye hapsetmek ondan faydalanamamak, piyasasını düşürmek şu an bizim için en olumsuz hamleler.

    bu arada halen 1 tane bile 90 dakikası yok oyuncunun. bu da bize tete sürecinde sorunlar olduğunu gösteriyor. okan hoca ve teknik ekip umuyorum tete sorununa en az hasarlı şekilde bir çözüm bulacaktır. oyuncuyu gözden ve elden çıkaracaksak dahi ne zamanı bu zaman, ne de şekli bu şekil olmalı. şampiyonluk mücadelesinde her oyuncudan katkı almaya ihtiyacımız var.
  • 1487
    tete konusunda hepimiz uğur karakullukçu’ya bir özür borçluyuz demek isterdim ama ben kendisinden hâlâ ümitliyim. tete’nin en büyük sorunu özgüven bence, yetenek açısından eksiği yok fazlası var. bu özgüven eksikliği sadece oyun içinde değil dışında da var. böyle ilginç ve silik bir karakteri var gibi, yakarsa dünyayı garibanlar yakar sözündeki garibanlardan biriymiş gibi. eğer kendine güvenir ve özellikle son paslarda daha doğru işler yaparsa adam olur. tabii ki taraftarın kendisiyle ilgili sabrı tükenmiş olabilir, bunu da anlıyorum. daha önce de söylemiştim, bence gereksiz bir transferdi tıpkı zaha gibi. ama her şeye rağmen tete yine de bu seneki ‘en az gereksiz’ transferimiz olabilir.
  • 1488
    kendisi tam olarak yıldız kontratina gelmiş yeni yetme kanat oyuncusu performansı sergilemektedir. bugün çıkarken yediği ıslığı da daha önce yememesi içerideki kopenhag maçının yüzü suyu hurmetinedir. ama hersey bir yana içinde bulunduğu durum için üzülüyorum. malesef maaşının karşılığını verebilecek bir potansiyel göremiyorum üstüne üstlük bu durum onun verimli bir rotasyon oyuncusu olmasını da engelliyor. umarım biraz açılır maaş konusunda da katı olmaz da seneye bi yerlere gönderebiliriz.
  • 1491
    bu yaz menajer batağında boğulduk. zaha ve tete'nin menajerleri geldi bir fenere bir bize gele gide ikisini de bize çaktı geçti. kimbilir ne paralar kaldırıldı bu adamlar üzerinden. ulan bu herifte bi cacık olsa 23 yaşında bedava topçuyu bize bırakırlar mı? gerçekten bir daha menajer işi transfer yapanı kulüpte barındırmamak lazım ama ne oluyor ne bitiyor bilmiyorum bir şekilde tüm transfer dönemi 3 büyüklerin arasında ismi dönen 6 7 oyuncuyla geçiyor. oyuncu dediğin izlenip ölçüp biçip alınır. evet kardeş aç bakalım çantada ne var diye getirilmiş isimlerin skills videolarına göre alınmaz. ama türkiye'de bu iş o kadar özensiz ki. pepe bjk olmadı deyip trabzona, tadic bjk olmadı diye fenere, szymanski galatasaray olmayınca fenere, fred galatasaray olmayınca fenere, zaha fener olmayınca galatasaraya, tete fener olmayınca galatasaraya. bu nasıl bir özensizlik herkesin mi ihtiyacıymış bu adamlar, herkesin mi sistemine uyuyormuş da biri olmayınca diğerinin hemen işine gelmiş. böyle transfer dönemi olan başka ülke var mı bilmiyorum ama kimse ihtiyaca bakmıyor, menajer geliyor salı pazarının sona kalmış ürünleri gibi kim neyi kaparsa elinde kalarak devam ediliyor.

    kim alacak tete'yi şimdi? 3 milyon euro maaş alan adam ne arabistana gider ne çine ne de abdye. mis gibi boğaza bakan villasında yaşar, istanbul'un tadını çıkarır, 5 senede 15 milyon euro gibi korkunç bir parayı kazanır ve gıkını çıkarmadan kontratını bitirmeyi bekler. biz hala 10 milyon euroya satar mıyız hayali kuralım. nasıl polyannalarsınız abi? 1000 dakika oynayıp ancak 1.5 gol katkısı sunmuş adama bırak 10 milyonu 1 milyon vermezler. resmen büyük oltaya geldik. geçmiş olsun.
  • 1492
    kendisinin oyun olgunluğuna erişmesi için sürekli oynaması gerektiğini düşünüyorum. belirli yetenekleri var ama hangisini ne zaman kullanacağını oturtamamış henüz. normal de aslında. derviş gibi ordan oraya gitmek zorunda kalmış brezilya’dan çıktıktan sonra. bambaşka ligler, bambaşka teknik adam ve anlayışlar, bambaşka kültürler ve takım arkadaşları. görünen o ki çok aktif bir karakter de değil zaten. neyse, bu şansı da bizde bulması zor bu saatten sonra. kiralanması doğru seçenek olacaktır bence.

    ancak, kendisini ve zaha’yı izlerken bir şeyden emin oldum. tek ayaklı kanat oyuncuları beni çok yoruyor. hele hele ters ayaklı kanat olarak oynuyorlarsa eziyet çekiyorum. diğer ayaklarını sadece yürümek için kullanıyorlar zaten. cengiz ünder, emre kılınç gibi birçok örnek var bu profile. ekran başında daha top kendilerine gelirken ne yapacağını bilmek çok can sıkıcı. yani çok çok özel bir oyuncu olmak lazım bu şekilde akıcı oynamak için. hele birde statik ve sürekli aynı bölgede topu aldığında eziyet kanatlanıyor.

    kerem aktürkoğlu’nun en sevdiğim özelliği bu mesela. hem çok hareketli topla farklı bölgelerde buluşuyor hem de yeri geldiğinde sol kanattan çizgiyi kullanmayı da tercih ediyor. çok mu iyi sol ayağı var? hayır ama yürümek dışında bir misyonu var en azından. hem ara sıra bu seçeneği de kullanınca rakip senin güçlü ayağının açısını da net şekilde kapatacak riski alamıyor diğer taraf açık kalacağı için. rashica’da öyleydi mesela. vardı yani iki ayağı da. iki oyuncumuz da süper yetenekli falan değildi. ama sadece hareketli olmaları, oyun iştahları ve iki tarafa da atak etmeleri ciddi tempo katıyordu takıma.
  • 1495
    sezon başından beri kendisinden umutlu olan beni de çileden çıkarmayı başarmış oyuncu. ne yapmak istediğini kendisi de bilmiyor. orta, asist katkısı yok, kaleye gitmeyi golü düşünmüyor, nerdeyse ayağına top bile istemiyor. zaten aldığını da ya kaptırıyor yada dışarı vuruyor. olumlu hareketi yok denecek kadar az. maalesef oynadığımız kumar tutmadı.
  • 1498
    transfermarkt değerine bakarak biz bunu her türlü okuturuz diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz, adamın 4 yıllık kapı gibi sözleşmesi var. her sezon net 2.8 milyon euro alacak. bu parayı başka hiçbir kulüpte alamaz. en fazla maaşının bir kısmını karşılayıp kiralarız. kimse bu adama doğru düzgün bonservis de vermez çünkü hiçbir yerde tutunup, istikrar gösteremedi.

    500 bin euro'ya oynayan yunus'tan ne gibi bir artısı var bu adamın? tamamen boş, israf transfer.
App Store'dan indirin Google Play'den alın