resim
Massimiliano Allegri
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:57
Uyruk:İtalya
  • 6
    berlusconi ve kirvesi galliani, son on senede milan'ın geleceğini karartacak çok şey yaptı ama allegri'yi önce takımın başına getirmeleri sonra da takımdan kovmaları eksi hanelerine yazılabilecek icraatler değil bence. bu kulağa biraz saçma geliyor ama açayım.

    allegri'nin şaşaalı bir futbolculuk mazisi yok. oynadığı takımlar hep ufak tefek, çıtır çerez takımlar ki onlarda da hep bir iki sezon oynayıp atını başka diyarlara sürmüş. kısacası italyan ceyhun eriş'i gibi biri. futbolculuğu bırakıp da teknik direktör olmaya karar verince bu sönük kariyeri karşısına duvar gibi çıkmış tabii. yani hocalığa zidane ya da guardiola gibi ağzında altın kaşıkla başlayanlardan değil. dile kolay, 2004'te hocalık kariyerine bir 4. lig takımını çalıştırarak başlayabilmiş. kah başarılı olmuş kah başarısız, kah kovulmuş kah yardımcı antrenörlük yapmış ama en sonunda kapağı o zamanlar serie c'de oynayan sassuolo'ya atabilmiş, sene 2007. o sezon kulübe bir ilk yaşatmış ve serie b'ye yükseltmiş. zaten ondan sonrası arzular şelale... bu başarısı serie a'nın vitaminsiz takımlarından cagliari'nin dikkatini celbediyor ve bizim allegri, serie a'yla işte o sezon (2008-2009) tanışıyor. allegri'nin bir özelliği var: uyum sorunu yaşamayan biri. yani "bu benim ilk sezonum, takımı tanıyayım..." filan demiyor, çatır çutur top oynatıyor takımlarına. cagliari, kıytırık bir takım. ta fi tarihinde, efsanevi luigi riva zamanında kazandıkları scudetto dışında hiçbir başarıları yok cv'lerinde. zaten ben bildim bileli küme düşmemeye oynarlar, ilk 10'a girmek onlar için büyük başarıdır. işte allegri, daha ilk sezonunda bu cagliari'yi ligde 9. yapıp neredeyse uefa avrupa ligi potasına sokacaktı. takımda da hiç kimseler yoktu ha. marifet iltifata tabidir, demişler; o sezon serie a'nın en iyi hocası seçilmeyi başardı bizimki, hem de inter'i şampiyon yapan mourinho'nun önünde. ertesi sezon takımın golcüsünün de satılmasıyla 12. yaptı cagliari'yi ki zaten kulübün standartı da budur. lakin ilginç bir şekilde takımdan kovuldu. leonardo dangozunun inter'e bırakıp gitmesiyle hocasız kalan milan'ın canına minnet bir aymazlık oldu bu tabii. hemen takımın başına getirdiler herifi. daha 6 sezon önce 4. lig takımlarında gezinen allegri için rüya gibi bir şey olmuştur bu ama iş bununla da kalmayacaktı. mourinho sonrası götü başı dağıtan inter'in zaafiyetinden de yararlanarak milan'a 2004'ten sonraki ilk scudetto'sunu kazandırmayı başardı. iki sezon önce serie a'nın en iyi hocası seçilmesinin haybeye olmadığını cümle aleme ispat etti. ancelotti sonrası dönemde durumlar ilk kez sütlimandı milan'da. ya da sadece görüntüde öyleydi diyeyim.

    allegri, o sezon milan'ı şampiyon yapmıştı ama takımın ikonik futbolcusu pirlo'yla da papaz olmuştu. çünkü allegri; yıllardır regista görevinde şanına şan, namına nam katan pirlo'yu sol iç orta saha rolüne çekmek istiyordu. ona göre rakipler, pirlo'nun defans önünden oyun kurmasına alışmışlardı ve pres yaparak bu yaratıcılığını sınırlandırmayı akıl etmeye başlamışlardı. ve fakat pirlo bu fikri hiç beğenmemişti. hatta biyografisinde "bir balık; denizin derinlerinde rahat nefes alır, yüzeyde değil." diye bu düşünceyi eleştirmişliği de vardır. yönetime gelince onlar da pirlo'dan hoşnut değillerdi. berlusconi'nin siyaset hayatı sarpa sarmış, bu ekonomik gücüne sirayet etmiş ve en nihayetinde fininvest milan'a yeterince para akıtamaz olmuştu. pirlo da az buz değil, senelik tam 6 milyon avro kazanıyordu. üstüne üstlük pirlo'nun kariyerinde sakatlıklardan en fazla muzdarip olduğu dönem de o sezona tekabül eder. yokluğunda mark van bommel'i kullanan allegri'nin de verdiği "olur"la pirlo gözden tamamen çıkarıldı ve bonservissiz bir şekilde; yapılanmasını tamamlayan, yeni stadını açan, agnelli'lerin para akıtmaya yeniden başladığı juventus'a gitti.

    11-12 sezonuna italya süper kupasını kazanarak başlamıştı allegri'nin milan'ı ama ligde bu defa o kadar rahat at koşturamayacaklardı zira yukarıda bahsettiğim gibi ortada bir juventus gerçeği vardı ve conte'nin öğrencileri ligi domine etmeye başlamışlardı bile. bu arada takımın süper starı ibrahimoviç de arıza çıkarmaya başlamasın mı? kaybedilen arsenal maçından sonra allegri'ye kameraların önünde çemkirmişti ve ikili arasındaki zincirler tuzla buz olmuştu. zlatan'ın çemkirdiği kadar vardı çünkü kariyerinde ilk defa o sezon, oynadığı bir takım şampiyon olamayacaktı. zaten sezon bitimiyle beraber thiago silva'yla beraber paris'in yolunu tuttu.

    ikincilik milan için sıkıntı değildi çünkü kulüp büyük bir küçülmeye gidiyordu. 2012 yazında sadece zlatan ve thiago silva değil; nesta, inzaghi, gattuso, van bommel, seedorf ve pato da kulüpten ayrıldı. artık milan'ı milan yapan oyunculardan kimsecikler kalmamıştı. yine de 2012-2013 sezonunu iyi kötü 3. olarak tamamlayabildiler.

    13-14 sezonu ise dananın kuyruğunun koptuğu sezon oldu. leş ötesi bir kadroyla başlanan sezonda takım yenilgi üzerine yenilgi aldı, allegri'nin elinden hiçbir şey gelmiyordu ama son yediği darbe çok epik oldu. zamanında ikinci lige çıkarttığı sassuolo artık serie a'daydı ve allegri'nin milan'ını konuk edeceklerdi. bu esnada ellerinde juve'den kiraladıkları bir wonderkid vardı: domenico berardi. işte 19'luk bu bebe, o gece milan'a tam 4 tane sapladı:

    https://www.youtube.com/watch?v=uvLxucicD_o

    bu mağlubiyetle lider juve'nin 30 puan gerisini düşmüşler, ligde ise 11.'liğe gerilemişlerdi. işte bu noktada yolların ayrılması gerekiyordu, öyle de oldu. ilk sezonunda milan'ı şampiyon yapan allegri, 4 sezonunu bitiremeden takımdan kovuldu. bu kötü gidişatın sorumluluğunu tamamen ona yüklemek elbette yanlış, hele de eline verilen kadrolara bakınca, lakin artık takım üzerinde bir hükmü de kalmamıştı.

    o sezon italya'nın kuzeyinde de ilginç bir gelişme yaşandı. antonio conte; futbolcuyken 13 yıl top koşturup kaptanlığa kadar yükseldiği, hocayken arka arkaya 3 kez şampiyon yaptığı juventus'tan istifa etti. yazılanlara göre juve yönetimi, conte'nin istediği oyuncuları transfer etmemiş ve halihazırda kadroda barındırılan yıldızların (pogba, vidal) geleceğiyle ilgili garanti de vermemişti. conte de istifayı basıp milli takımın başına geçmişti ama juve'nin bir hocaya ihtiyacı vardı şimdi. ben de dahil birçok futbolseveri dumura uğratarak allegri'yi teknik direktörlük koltuğuna oturttular. biz "allegri kim amk?" diye küçümseyeduralım, o allegri -zamanında milan'dan firar etmesine sebep olduğu pirlo'yu kilit oyuncu olacak şekilde kullanarak- daha ilk sezonunda takımı hem şampiyon yaptı hem de şl'de final oynattı. biz de bir güzel göt olduk ama dediğim gibi, bu adam ilk sezonlarında harbiden kurt adama dönüşüyor, olmaz denileni gerçekleştiriyor. 10 sene içerisinde 4. lig takımı hocalığından şl finaline takım taşıyacak düzeyde bir hocalığa terfi etmek her babayiğidin harcı değildir.

    geçen sezon ise hem ligi hem italya kupasını kazandılar. şl'de yedikleri son dakika golüyle bayern'e elendiler, zaten bunlara herkes vakıf.

    gelelim bu hafta sonu başlayacak olan 2016-2017 sezonuna ve allegri'nin elindekilere.

    kaleci konusunda sırtı sağlam. dünyanın gelmiş geçmiş en iyi kalecilerinden biri, yaşayan efsane gigi buffon var elinde. onun yedeği ise neto: hazırlık maçlarında hiç fena değildi ama elbet "bir buffon değil".

    defans hattı dünyanın en iyisi olabilir. bbc diye anılan üç adet muhteşem stoperi var: bonucci-barzagli-chiellini. bonucci, yapılan onca pornografik teklife rağmen takımı bırakmadı; chiellini zaten juve'nin öz evladı; barzagli, uzatmaları oynayan bir yorgun savaşçı. allegri, genelde 3-5-2 oynatacaktır ve bu üçlüyü kullanacaktır. bu üç cengaveri yedeklemek üzere elinde iki stoperi daha var. birisi hakkındaki beklentilerin çoook yüksek olduğu 22'lik rugani, öteki de bayern'den satın alma hakkıyla beraber kiraladıkları benatia. rugani'ye de birçok teklif geldi ama yönetim, bunları kale bile almadı. benatia, geçen sezon sakatlıktan çok çekti bayern'de ama roma dönemindeki gibi oynarsa barzagli'den boşalacak koltuğu kapacaktır. sağ bekte iki kişilik süper bir rotasyon var: lichtsteiner ve dani alves. lich; adamın dibidir, disiplinden bir an olsun ödün vermez. dani alves; yaz başında bonservissiz bir şekilde takıma katıldı, tanıtmaya gerek yok kendisini. yalnız bu ikilinin de yaşları kemale ermek üzere. ama sıkıntı yok çünkü juve'nin hayvani bir oyuncu portföyü var ve bu sezon sassuolo'ya kiralanan 19'luk lirola seneye bu rotasyona dahil olur ve muhtemelen lichtsteiner takıma veda eder. sol bek rotasyonu da çok sağlam. evra ve alex sandro ikilisi var orada da. evra yaşını başını almasına rağmen halen daha fransa milli takımında filan oynayabiliyor ama zaman zaman çok ağır hatalar yapmaya da müsait. alex sandro, geçen sezon porto'dan iyi paraya transfer edilmişti ve şunu söyleyebilirim ki tam bir ciğersiz. zaten geçen sezon allegri'nin onu sol kanat oynattığı da vaki.

    orta sahada büyük bir bolluk var ama en az bir transfer daha yapılacak buraya. tabii gidenler de olacak. marchisio; takımın göz bebeği, taraftarın küçük prensi*. yalnız çok ağır bir sakatlık geçirdi, hatta euro 2016'yı da kaçırdı maalesef ve dönüş kasıma sarkacak gibi. pjanic, roma'dan bu yaz başı getirildi ve yeri banko. allegri, onu trequartista rolünde oynatmayı düşünüyordu ama şu sıralar fikir değişmiş ve hazırlık maçlarında hep merkez orta sahada oynattı. ayrıyeten takımın pirlo sonrası noksanlığını yaşadığı duran top ustası rolüne de fit uydu. khedira'yı ben real'de oynarken hiç sevmezdim ama juve'de gerçekten de çok iyi oynadı geçen sezon. lakin tam bir müzmin sakat. hani kapıcılar kralı'nda kemal sunal, "üstüne ceket atsak hamile kalıyor." diye kızıyor ya karısına; khedira'nın ki de o hesap, en ufak zorlanma da en az iki haftalık sakatlık geçiriyor. kısacası çok iyi bir oyuncu ama bel bağlanacak bir sağlamlığı da yok. normal şartlar altında yukarıda saydığım şu üçlü juve'nin orta sahasını oluşturacak üçlüdür ama sakatlıklar, cezalar ne gösterir bilemem. geçen sezon marsilya'dan kiralanan lemina'nın bonservisi bu sezon başı alınmıştı. gerek sakatlıklardan gerek oyuncu bolluğundan çok fazla gösterememişti kendini 15-16 sezonunda ama bu yazki hazırlık maçlarında döktürdü. birkaç sezon içinde hayvani bir ön libero olması hiç de şaşırtıcı olmayacaktır ve allegri, bu sezon bol bol şans da verecektir ona. acayip goller atarsa da kimse şaşırmasın. takımın bir diğer müzmin sakatı da asamoah. conte, zamanında iyi para verdirerek aldırmıştı ama sakatlıklar onun da belini büktü ve bir türlü gereken patlamayı gerçekleştiremedi. sol bek ve sol kanatta da oynayabiliyor ve hazırlık maçlarında fena değildi. sturaro, geçen sezon epey şans buldu ve tam bir box to box orta saha. yaşı daha 23 ve iyi yerlere gelecek kapasitesi var ama şimdilik juve seviyesinde değil. hernanes; geçen sezon transferin bitmesine ramak kala, tamamen yokluktan transfer edilmişti takıma. orta sahanın her yerinde oynayabiliyor, iki ayağını da mükemmel kullanıyor ama şu an satılacaklar listesinin en tepesinde yer alıyor. çinliler o kadar istedi gitmedi, bakalım kime yar olacak. mandragora, kadronun wonderkid'i. kendisi hakkında çok büyük beklentiler var. pescara'da geçen sezon efsanevi işler yaptığı anlatılıyor ama dünya gözüyle izlemek henüz nasip olmadı. uzun sürede olmayacak gibi çünkü o da sakatlık kurbanı oldu, 5 ay boyunca sahalardan uzak kalacak. roberto pereyra, yüzde doksan satılacak. bir türlü patlayamayangillerden. watford, yaz başından beri alabilmek için uğraşıyor.

    forvet hattı tamam gibi ama bir değişiklik gerçekleşebilir. zaza, geçen sezon takımın 4. forvetiydi. bu sezon da öyle olacak gibi. o da daha fazla oynamak istiyor tabii ve piyasası olan bir oyuncu. wolfsburg kapısında yatıyor. 25 milyon avro teklif etmişler juve'ye ki koy amına sat gitsin. bu transfer gerçekleşirse bir forvet transferi gelir. bunun da brazilya'nın son wonderkid'lerinden gabigol olacağı söyleniyor. gelelim esas oğlanlara. higuain, 90 milyon avro gibi harbiden uçuk bir paraya transfer edildi. benim aklıma hiç yatmadı ama marotta-paratici-allegri üçlüsünün elbet vardır bir bildiği diye kendimi teskin ediyorum. takıma ayı gibi döndüğü de bir gerçek, en az 5 kilo fazlası var. geçen sezon 35 maçta 36 gol atarak napoli'yi uçurmuştu ama juve'deyken 50 tane gol de atsa kimsenin sikinde olmaz. ondan beklenti şl'de iş yapması. bekleyip göreceğiz. dybala, şu an takımın en değerli oyuncusu. messi az daha ihtiyarlasın, dünya futbol sahnesinde at koşturacaktır. acayip bir sol ayağı var, dripling yeteneği insanüstü. allegri'nin trequartista rolünde oynatma ihtimalinin yüksek olduğu da konuşuluyor ki son hazırlık maçında higuain-mandzukiç ikilisinin arkasında oynadı. gelelim mandzukiç'e. harika bir forvet olduğu kesin; öküz gibi pres yapıp rakip defansı paçavra ediyor, her hava topunda söz sahibi... lakin net bir golcü değil. bu sebepten higuain'in arkasında kalacaktır. pjaca, ortamlarda epeydir konuşulan bir wonderkid idi ve euro 2016'da da gördük ki boş bir çocuk değil. asli mevkisi sol açık olsa da dybala'yı yedeklemede kullanılacaktır. allegri "korkunç bir potansiyeli var..." demişti geçen gün, bekleyip göreceğiz.

    allegri'nin elindeki kadro gerçekten geniş ve dediğim gibi orta sahaya bir transfer daha yapılacak. tottenham'da kazan kaldıran eriksen şu an için en büyük aday ama çok sürpriz biri de gelebilir.

    yine de muhtemelen şu formasyonları şu futbolcularla kullanacaktır:

    3-5-2:

    .........barzagli - bonucci - chiellini...................

    .alves - khedira - pjanic - marchisio - sandro...

    .....................dybala - higuain........................

    4-3-1-2:

    .dani alves - bonucci - chiellini - evra....

    ......khedira - marchisio - lemina..........

    ................pjanic (pjaca).......................

    ..............dybala - higuain....................

    4-3-2-1:

    .alves - bonucci - chiellini - sandro..

    .....khedira - marchisio - lemina......

    ................dybala - pjanic................

    ....................mandzukic..................

    4-3-3:

    .alves - bonucci - chiellini - evra...

    ....khedira - pjanic - marchisio.......

    .......dybala - higuain - pjaca.........

    4-4-2:

    .....licht - barzagli - bonucci - evra.....

    ..alves - marchisio - khedira - sandro..

    ............higuain - mandzukiç..............

    görüldüğü üzere dünya kadar formatı deneyebileyeceği bir kadrosu var allegri'nin şu anda bile. tabii gelen transferle bunlar çok daha değişecektir.

    buffon, futbolu 2018'de bırakacağını açıklamıştı ve koleksiyonunda büyük bir gedik var: şampiyonlar ligi şampiyonluğu. şu an tüm camia ona bu zevki tattırabilmek için seferber olmuş durumda. allegri, bu işi başarabilir mi? bekleyip göreceğiz.

    son sözüm de lig tv'ye: serie a'yı da yayınlayın lan allahsızlar!
  • 10
    bugün juve tur atlamış olabilir* ama maçı izlerken kaç juve'li anksiyeteden gitti bunu da araştırmak gerek. bir kere bu sezon çok formsuz. kendisinden kaynaklanan nedenler de var kadrodan kaynaklanan nedenler de... şu saatte hepsini yazamayacağım ama:

    1. büyük ihtimalle khedira'nın elinde bunun kasedi var. yoksa üç aydır tarrak gibi oynayan bu herifi ısrarla her maçta ilk 11 çıkarmanın ve dahi kenara almadan maç bitirmenin mantıklı hiçbir açıklaması yok. bu tamamen kendi hatası. marchisio sakatlıklardan çok çekti/çekiyor ama mesela bu akşam oynasa şu khedira'dan ne kadar kötü olabilirdi ki? turun ilk maçında khedira'nın yaptığı pas sayısı buffon'unkinden daha azdı. öyle bir dibi görmeden bahsediyorum. peki allegri ne yapabilirdi? bentancur gibi işlenmemiş bir cevheri formsuz khedira'nın yerine ikame etmeliydi.

    2. antin kuntin sağ bek denemeleri. burada tek suç kendisinin değil. en başta kulübü döt gibi ortada bırakıp giden dani alves'in, ikinci sırada onun yerini de sciglio gibi tam bir soru işaretiyle doldurmaya çalışan yönetimin; üçüncü olarak da barzagli'yi, sturaro'yu filan orada deneyen kendisinin. hayatının hiçbir döneminde sağ bek oynamayan 36'lık barzagli'yi son'un paçavra edeceği belliyken lichsteiner'ı yedek oturtmak anlaşılacak şey değil. ki lich'in girmesi oyunun çehresini nasıl da değiştirdi?

    3. kendisiyle tamamen alakasız bir durum olarak sakatlıklar. cuadrado aylardır yok ki o adamın enerjisi bir başkadır. bernardeschi tam form tuttu, atıp attırıyordu derken o da gitti, ameliyat olabileceği bile konuşuluyor. dybala aylarca oynayamadı, yeni yeni form tutuyor. marchisio, benatia zırt pırt sakatlanıyor. matuidi uzun süre yoktu ki turun ilk maçını 2-0'dan vermenin en büyük müsebbibi onun yokluğundaki pres eksikliğiydi.

    4. buffon dilemması. imdi bilindiği gibi bu sezon yüzde doksan dokuz ihtimalle gigi'nin son sezonu. adam 17 yıl boyunca takımın kalesini korumuş, küme düştüklerinde dahi kulübü terk etmemiş bir bayrak adam. dolayısıyla adamı kesmek imkansız ama 40 yaşın verdiği yavaşlamayla bu sezon normalde yemeyeceği golleri yemeye başladı. halbuki szczesny diye bir gerçek var ki kaleye hayvan gibi duruyor herif ama dediğim gibi son sezonunda buffon'u da allegri değil neron gelse kesemez.

    5. allegri'nin kendisiyle ilgili bir durum. bu adamın çalıştırdığı takımları ilk sezonlarda uçurup sonra sıçırdığı vaki. (bkz: massimo allegri/#2005165)

    tüm bunları düşününce ve bu sezon oynattığı göz kanatan futbolu da işin içine ekleyince -içerideki benevento maçında bile gol atıp üstüne yatan bir juventus var- acaba miadı doldu mu diye düşünüyorum. takımları sezonun ikinci yarılarında vites yükseltir gerçi ama araç şu an boşta gidiyor. tottenham'a elenmeleri de işten bile değildi bu gece. iyi yırttılar. velhasıl juventus'un üzerinde bir hayalet dolaşıyor: simone inzaghi. ya da bu benim wishful thinking'im.

    neyse, yatıp kalkıp şu adamlara dua etsin, aklını da başına devşirsin.

    https://i.hizliresim.com/Z9j85o.jpg
  • 11
    --- alıntı ---
    juventus'un eski çalıştırıcısı massimiliano allegri, pep guardiola'nın oyun tarzının herkese uygun olmadığını belirtti.

    son olarak serie a ekiplerinden juventus'u çalıştıran massimiliano allegri, manchester city teknik direktörü pep guardiola'nın 'tiki-taka' felsefesi hakkında yorumlarda bulundu.

    guardiola'nın barcelona'da zirve yapan ve popülerleşen oyun anlayışının herkese göre olmadığını belirten allegri, futbolun bu anlayıştan uzaklaşmaya başladığını ve kontra atak futboluna dönüşe geçildiğini ifade etti.

    corriere della sera'ya konuşan 52 yaşındaki italyan teknik adam, milan'ın efsanevi hocası arrigo sacchi'ye atıfta bulunarak şunları söyledi:

    kontra atak futbolunun harika bir biçimde geri döndüğünü görüyorum."

    "20 yıl boyunca yanlışlıkla guardiola'yı takip ettik. guardiola'nın futbolu herkese göre değil. iniesta, xavi ve messi'nizin olması lazım. sadece onlara özel bir durumu alıp genelleştirdik."

    "arrigo sacchi'nin topa sahip olma ve proaktif oynama hakkında söylediklerini ilk duyduğumda anlamayıp sinirlendim. dikey olarak oynamak neden proaktif futbol olmasın ki?"

    "sacchi'nin maçlarını onlarca kez izledim. bir gün san siro'daki bir maçta milan'ın real madrid'e 5 gol attığını gördüm. direkt oynadılar. milan dikine oynuyor, kontra atak yapıyordu. üstelik bunu yapmak kolay değildi ancak eğer bunu yönetmeyi başarabilirseniz görülmeye değer bir futbol ortaya koyarsınız."

    "bugün çevreme baktığımda, amatör futbol takımlarını izlediğimde hocalarla konuştuğum zaman duyduğum şeyler beni korkutuyor. kitap gibi, televizyon programındakiler gibi konuşuyorlar. uygulayacağınız felsefe iyiyse neden kullanmayasınız ki? elbette kullanırsınız. buradaki sorun sonuçlarda. gerçek bu."

    "sonuca ulaşıyor musunuz, ulaşamıyor musunuz? roberto mancini de bir diğer konu. sertleşti, ciddileşti. şimdilerde herkesle futbol konuşuyor. basit oynuyor. mancini bir maestro. bizim futbolumuz ise 'profesörlerin' söylediği şekilde oynanıyor."

    https://www.goal.com/...6iezwh86zozl0fx45maq
    --- alıntı ---

    juventus'tan ayrıldığı dönemde pep'in oynatmaya çalıştığı pozisyon oyununu takip etmenin yanlış olduğunu söylemişti ve haklıydı bana kalırsa. rakipler geride alan kapattığında sizin sürekli yavaş tempoda sadece yan pas yapmanızı sağlıyor veya önde pres yaptığında sürekli uzun vurmak zorunda bırakıyorsa bu futbol işlemiyor demektir.

    galatasaray'ın da son maçlarda yaşadığı sıkıntı bu bence ve fatih hoca da bu futbolu takip ederek hata yaptı.
  • 12
    son röportajı bomba. hele şu kısma bittim:

    "günümüzde her takım geriden oyun kurarak çıkmaya çalışıyor ama bunu yapabileceğiniz ve yapamayacağınız anlar vardır. buffon'a ve defans oyuncularıma, arada bir gerektiğinde topu gelişigüzel uzaklaştırmalarından utanmamalarını söylerdim."

    gözümde direkt bizim takım canlandı. neyse röportajın devamı şurada:
    https://twitter.com/.../1374055528054292488
  • 17
    2022-23 sezonunda üst üste alınan kötü sonuçlara bir yenisi bu akşam eklendi. takımı israil deplasmanında kaybetti.

    (bkz: 11 ekim 2022 maccabi haifa juventus maçı)

    buna rağmen juventus kendisinin arkasında durmaya devam edecekmiş.

    elbette bu desteğin zorunluluk olduğunu düşünenler de var. çünkü kendisinin tazminatı 36 milyon euro kadar.

    https://twitter.com/.../1579912073349599233
App Store'dan indirin Google Play'den alın