1
bana tenisi sevdirmiş, kısa süreli tenis yaşamına rağmen tenis dünyasında efsane olmayı başarmış, zamanında sevgiden öte aşkla bağlı olduğum kadın.
adını tenis dünyasının efsane ismi martina navratilova'dan almıştı. o doğuştan yıldızdı. 16 yaşında avustralya açık'ı kazandı. 17'sinde tenis dünyasında 1. sıraya yükselen en genç isim oldu. 4 yıl 1 numarayı kimselere bırakmadı. ama onun masalı biraz kısa sürdü.
2002'de bileğindeki sakatlıktan dolayı tenise ara verdi. doktorları sebep olarak giydiği ayakkablıları göstermişti. hatta ayakkabı firmasını dava bile etmişti. 2003'un hemen başında, 22 yaşında sakatlığından dolayı tenisi bırakmak zorunda kaldı. hem tenis dünyası açısından, hem de benim açımdan büyük bir yıkımdı bu. ben yataklara düştüm, sonrasında da tenise küstüm. kournikovalari, capriatileri, clijstersları, davenportları, dementievaları görmez oldu gözlerim. gönlüm hep onu arıyordu, neredeydi?
2006'da tekrardan tenise dönme kararını duyunca heycanlandık, sevindik deli gibi. döndü de. olmadı ama bir türlü, dönemedi eski günlerine. olsundu, aslında başarılı olmasa da kortlarda olması yeterdi bizim için ama son dönüşü de uzun sürmedi ve yaklaşık 2 sene sonra 2007 sonlarında tenis yaşamını sonlandırdı.
99'da roland garros finalinde bir diğer sevdiğim isim steffi graf'la oynadığı maç, tenis dünyasının en unutulmaz maçları arasındadır. aşkımızın tescillendiği maçtır bu maç.
adını tenis dünyasının efsane ismi martina navratilova'dan almıştı. o doğuştan yıldızdı. 16 yaşında avustralya açık'ı kazandı. 17'sinde tenis dünyasında 1. sıraya yükselen en genç isim oldu. 4 yıl 1 numarayı kimselere bırakmadı. ama onun masalı biraz kısa sürdü.
2002'de bileğindeki sakatlıktan dolayı tenise ara verdi. doktorları sebep olarak giydiği ayakkablıları göstermişti. hatta ayakkabı firmasını dava bile etmişti. 2003'un hemen başında, 22 yaşında sakatlığından dolayı tenisi bırakmak zorunda kaldı. hem tenis dünyası açısından, hem de benim açımdan büyük bir yıkımdı bu. ben yataklara düştüm, sonrasında da tenise küstüm. kournikovalari, capriatileri, clijstersları, davenportları, dementievaları görmez oldu gözlerim. gönlüm hep onu arıyordu, neredeydi?
2006'da tekrardan tenise dönme kararını duyunca heycanlandık, sevindik deli gibi. döndü de. olmadı ama bir türlü, dönemedi eski günlerine. olsundu, aslında başarılı olmasa da kortlarda olması yeterdi bizim için ama son dönüşü de uzun sürmedi ve yaklaşık 2 sene sonra 2007 sonlarında tenis yaşamını sonlandırdı.
99'da roland garros finalinde bir diğer sevdiğim isim steffi graf'la oynadığı maç, tenis dünyasının en unutulmaz maçları arasındadır. aşkımızın tescillendiği maçtır bu maç.