• 28
    amacınız avrupa'nın ilk 5 takımından birisi olmak ise, doğru bir argüman'dır.

    amacınız karakterli futbol ortaya koymak, kim olursa olsun sahayı ona dar etmek, en azından bir iki senede bir de gruptan çıkmak ise, böyle bir argüman ortaya koymak bariz "elektrikler kesildi, çalışmadım" demektir. yani demagoji, karşındakini aptal yerine koymak.

    aklıma getirdiği karikatür:
    -dun seni bir kadınla görmüşler. kim o kadın?
    -millet aç aç !!!
  • 29
    --- aziz yıldırım mode on ---

    ne makasın açılması, makat elden gidiyor be makat.

    --- aziz yıldırım mode off ---

    bahanedir. 1999-2000 sezonunda chelsea'den 5 yediğimizde nasıl makas açıksa, milan'ı 3-2 ile evine gönderdiğimizde dahi nasıl makas açıksa şimdi de makas açık.

    elin oğlu 300bin liralara adam getirip 3-5 milyona okutabiliyorsa, sen de gayet 300bin liralara adam getirip çatır çatır oynatabilirsin. adam gibi sistem kurup, altyapıdan her hafta 1 futbolcuyu o sistemin içine yedirerek ilk 11'e yazabilirsin. ama ne sistem var, ne taktik var, ne teknik var, hatta ve hatta antrenman bile yokmuş öyle deyirler. ben diyenlerin yalancısıyım. o sebeple makas* ve tarak* hikaye. ha hikaye okunmaya devam edilecekse, birer harf değiştirip olaylar izlenecekse ben o temaşayı izlememeyi tercih ederim.
  • 30
    hollanda,belcika,rusya,portekiz,avusturya ile de makas acildi ilk 5 ulkeyi saymiyorum bile.

    seviyemiz nerede ? ukrayna,danimarka,yunanistan,romanya.

    yok ali koc boyle demi$ yok mustafa cengiz almam satmam demi$, ba$kani nihat ozdemir, cumhurba$kaninin takimi ba$ak$ehir acik secik paralar aktardildigi ortamda degil futbol,spor konu$mak normal bir$ey konu$amazsin.

    80ler ho$geldin.
  • 31
    acılan bir makas var da, sen bu makası kapatmak için neleri doğru, neleri yanlış yaptin acaba? elde edilen başarısızlıkların nedeni acılan makas değil kısaca yapılan plansız çalışma ve transferlerdir. şampiyonlar liginde bu sezon eğer doğru taşlarla bir yapı inşa etseydin bu gruptan çıkabilirdik. bırakın çıkmayı, sahaya çıkmaktan korktuk. para önemli bir unsur ama sahada profesyonel mesleği futbolcu olan oyuncular aynı antremanı, taktiği, beslenmeyi alabiliyorlar. o yüzden bu farkı ortaya koyan para değil çalışma ve doğru çalışmadır. makas sadece bu işin bahanesi.
  • 32
    evet makas açıldı; artık haydi oğlumlarla, çıkın bu maçı alınlarla olmuyor maalesef. çalışmak gerekiyor; her maçı ayrı ayrı çalışmak, her rakibi ayrı ayrı analiz etmek gerekiyor. koskoca psg takımı oyuncuları sal sahaya gitsin sistemiyle bile, bizi her türlü yenecekken, maçlarımızı izliyor.

    evet makas açıldı; artık tek tek sahadaki her mevki için çeşit çeşit taktikler geliştirmelisin. korner atışlarına, serbest vuruşlara, hatta ve hatta taç atışlarına bile çeşit çeşit organizasyonlar yüklemelisin. orta yapamıyorsa hiçbir futbolcunun buna çalışmalı, düzeltmeli, düzeltemiyorsan da ona uygun oyuncu seçimleri veya transfer politikası geliştirmelisin.

    evet makas açıldı; artık çalışmayana ekmek yok. futbol çok büyük bir sektör. öyle türkiye ligindeki gibi yaretmezler sana avrupada 3 puanı. transfer, mali güç bir yere kadar. eğer belli başlı bir sistemin, iyi bir antreman programın ve gençleri eğitecek iyi bir yapın yoksa işin zor. evet biz büyük takımız belki her seneye sabrımız olmayabilir ama taktik teknik ve aralara yerleştireceğin gençlerle kademe kademe bu işin üstesinden gelinebilir.
  • 33
    makas açıldı demek bana çok kolaycılık geliyor. takım değerinden ziyade senin bir sistemin var mı ? sistemine uygun oyuncular alınmış mı? yetiştirilmiş mi? kulübün kültürüne göre araştırma geliştirme yapılmış mı? idman tesisin sahaların ne durumda? teknoloji ile entegre olmuş musun? bunlar makas ile değil vizyon ve geleceğe bakış ile çözümlenebilir. real madrid i paris i kendi liglerinde yenen takımların bütçeleri çok mu yüksek? ortada bir maduriyet varsa makastan ziyade oyun kültürünün gelişmemesinden olmalıdır. ilk bir hücum edelim atak yapalım golcülerimiz yetersiz mi görelim? yada maç maç bakıp savunma yapılması gereken maçlarda defansif çıkalım ozaman makas var mı yok mu görürüz. bu takım ne oynadığını bilmiyor ki başı kesilmiş tavuk gibi herkes. makas en son iş.
  • 34
    kısmen doğru önerme.

    avrupa’daki büyük kulüpler yüksek bonservis bedelleri ödeyerek en kaliteli hazır futbolcuları transfer ediyor, bu %100 doğru. bu koşullar altında onların önüne geçmek çok çok çok zor; bu da %100 doğru. sanıyorum buna kimsenin itirazı olmaz.

    madem koşulların bu olduğu konusunda ve bu koşullarda avrupa'da başarılı olamayacağımız konusunda hemfikiriz, o zaman yapmamız gereken şey koşulları değiştirmek. gerekirse 2-3 sezon yakmak ama koşulları komple değiştirmek.

    bugün dünyanın en iyi ve potansiyelli topçuları, istisnalar hariç real madrid, barcelona altyapısından yetişmiyor. brezilya ve arjantin zaten avrupa büyük kulüplerinin tekelinde olduğundan oradan da a sınıfı potansiyelli topçu alamayacağımız sabit.

    yapmamız gereken, avrupa'nın büyük takımlarının kısmen göz ardı ettiği polonya, sırbistan, hırvatistan ve kuzey ülkelerinde etkin ve efektif bir scouting ağı kurmak. yeni milinkovic-savic'i vojvodina'da oynarken 2-3 milyona alabilmek.

    avrupa'nın orta halli takımlarından çin'e giden orta halli 30 yaşındaki topçular ile, avrupa'da üst düzey takımlarda tutunamamış, yine 30 yaşındaki topçuları alırsak başarılı olma ihtimalimiz yok. 10 senede 1 melo, 1 elmander 1 baros çıkar 55 transferden.

    o yüzden, özellikle yukarıda saydığım ülkelerden çıkacak topçuların ilk ve basamak durağı olmalıyız. 3-4'e alıp 10-15'e satabildiğimiz ve yine 3-4'e 2 tane aldığımız gün işler rayına girmeye başlar. 5-6 milyon bonservise satıyor adamlar topçularını zaten.
  • 35
    avrupa futbolunda maddiyat meselesinin küçük kulüplere çıkardığı zorluklar ortada, finansal fair play kimseye yaramadı.

    yine de bu durum bu sene zor şartlarda turlayan atalanta, geçen sene yarı finali bulan ajax, 2014'te yıldızlarla dolu juventus'u eleyen galatasaray'ımız gibi takımların çıkıp gidişatı değiştirmesine engel değil. sorun, biz de dahil benzer kulüplerin sistematik bir maddi gelir kapısı oluşturamamasında.

    benfica'yı, porto'yu son dönemde ajax'ı örnek almak o makasın açıldığı gibi kapanmasını da sağlar. eğer ulaşmak istediğimiz nokta imkansız gibi dursa da barcelona, real madrid, juventus, manchester city, bayern münih gibi en üst düzey takımlar ise önce bu takımların bulunduğu liglere oyuncu satarak finansal dengemizi en üst seviyeye çıkarmak zorundayız.

    misal zamanında arda'dan, ozan'dan kazandığımız parayı altyapıya, ülke çapında global bir tesisleşmeye harcayabilsek, belirli büyük illerde bu işi yoğunlaştırıp burada oluşturacağımız merkezlerin başına futbolu akademik düzeyde öğreten yabancı hocaları getirebilsek, önümüzdeki 10-12 yılda muhteşem bir genç birikimimiz olurdu.

    tabi ki ucuza oyuncu keşfedip, parlatıp satmak da önemli ama bu işin asıl meyvesi altyapıda duruyor bu makas kapanırsa gençlerle kapanır.
  • 37
    sivasspor, sol stoper caner osmanpasşa, sol bek uğur çiftçi ile lgin tozunu attırırken, ki ikisi de birer sezon ara ile ligden düşen takımlardan transfer oldu, galatasaray'ın bu kötü oyununu, hele ki kadaroyu kuran makas üzerinden açıklıyorsa, hoca kendini değiştirmek ve geliştirmek zorundadır, en azından çevresinde daha donanımlı isimlere yer vermelidir, geçmişine değil, geleceğe bakarak karar almalıdır.
  • 41
    avrupayla aramızdaki makasın açılması galatasaray'ın avrupada olması gerekenden daha az başarılı olmuş olmasıdır. ancak enteresandır türkiye'de son yıllarda sonuç odaklı bakarsak oldukça başarılı bir grafiğimiz var. burdan özellikle fener ve beşiktaşın absürd bir şekilde kötü bir grafiğe sahip olması. yani galatasaray'ın ölüsü diğer büyük denen küçük kulüplere yetmiştir. peki kendimize bir çeki düzen vermezsek küçük denen aslında diğer büyüklerden daha büyük olan takımlardan kaçına ne kadar süre daha gücü yetecektir?
  • 46
    fatih terim'in bu lafı kullanması hiç olmadı. tam bir linç cenneti olan ülkemizde kullanmalık malzeme oldu. işin ekonomi tarafına girmeye gerek yok. oralar herkesin malumu. asıl mevzu taraftarlar arasındaki makas. son sezonlarda haklı olarak beğenilen atalanta küme düştü, çıktı, son sıralarda gezindi ve kademe kademe yükseldi. galatasaray değil küme düşmek, değil son sıralarda gezinmek bir maç bile kaybetse en az 20 kişinin kellesi isteniyor. bu fatih terim döneminde de böyleydi, igor tudor döneminde de daha öncesinde de. sönmüş yıldızlara pavlov'un köpeği gibi salya akıtan, en ufak hatada cellat olan, ikinciliği başarısızlık olarak gören bir taraftar grubuna sahip takımlar ile amacı iyi futbol olan avrupa'nın orta sıra proje takımlarını karıştırmayalım. bugün çıkıp yönetim dese ki altyapıya yatırım yapacağız 15 sene şampiyonluk beklemeyin taraftarlar arasında infial çıkar, yönetim 3 gün içerisinde istifa etmek zorunda kalır. içınde yaşadığın toplumun farkında olmak lazım.
  • 47
    bir hakikattir.

    bizim avrupadaki fiyasko oyun ve sonuçlarımız için bir bahane değildir. makasın açıldığı oranda futbolcular arası kalite farkı gözlenirken, oyun farkı makasın açıldığı orandan çok daha yüksek. burada en büyük çıkmaz lig için kurulan ve tercih edilen kadro ile oyun anlayışının avrupa maçlarında handikap oluşturması.
  • 48
    olsa olsa iş bilmez yönetici ve teknik adamlarla şemsiyenin açılmamasıdır.

    makasın açıldığı flan yok.

    sahada para desteleri oynamıyor, öyle olsa tarihin en pahalı 2 transferini yapmış psg'nin şimdiye kadar cl'de başarıdan başarıya koşması, 10 senelik bütçesi 1 neymar etmeyen ajax, atalanta sürünmesi gerek ama gerçekler öyle değil görüldüğü gibi.

    her şey düzenli ve iyi bir sistem kurmakta.

    antrenöründen, kondisyonerine, scout'undan hocasına...

    ve her zaman gidebilecek oyuncu, antrenör, hoca yerine alternatifi hazır tutmakta.

    doğru sistemi kurup bu sirkülasyona adapte olan takımların makasın diğer ucundaki inter, milan,psg gibi devlerle çok rahat yarışabildigini görüyoruz kanlı canlı.

    siz sanıyor musunu atalanta duvan'ı satıp yarım sezon forvetsiz oynayıp sonra da araştırmadan etmeden çöpe 15-20m verip alır.

    daha 19-20 sezonu başında hazırlamışlardir alternatifini.

    biz de 1 sene bekleyip mensah kovalayalım, sonra "makas açılıyor".
  • 49
    kur 2 lira iken sezonu 6 kupa ile kapattığımız için tek sorumlusu kurdur. basiretsiz yönetimlerin suçu yoktur.

    dünya futbolu başka bir noktaya evriliyor. sistemler, taktikler, antreman metodları, kullanılan materyaller değişiyor biz hala kondisyoner almanın peşindeyiz. şampiyonlar liginin en az koşan takımıyız. ama bunu görüp çare bulmak için aksiyon almadık.

    sorarlarsa makas kurdan dolayı açılıyor.
  • 50
    ancak mevcut iktidar zihniyetinin aksini iddia edebileceği durumdur.

    adamlar bir futbolcuya 222m euro sadece bonservis öderken sen haaland'ı keşfedip 3 milyon euro bulamıyorsun, kaan ayhan'a 2.5 milyon euro veremiyorsun. paran varken zamanın, zamanın varken paran yok senin. bu bütçelere iki şekilde kafa tutabilirsin ya sen de aynı ekonomik seviyede olup onlar kadar harcayacaksın (ki harcayanları da görüyoruz senelerdir yarı final bile yapamıyorlar artık düşünün nasıl bir makas), ya da 3-4 sene sessizce oturup sabredip güzel bir yapılanmayla etkili bir sistem oturtacaksın. bizim birincisine ülke ve kulüp yöneticilerimiz yüzünden, ikincisine de her fırsatta kelle almak isteyen taraftar profilimiz yüzünden sahip olmamızın imkanı yok. 8 kere şampiyon olmuş, sana görüp görebileceğin tek avrupa kupasını maddi imkansızlıklar içinde almış adama bile bir sene pas oyunu diye bir sistem oturtmak istedi diye demediğinizi bırakmayın, sonra slavia prag, ajax, atalanta örnekleri oldu canım. ben gerçekten merak ediyorum bazı arkadaşlar cidden şu oyunu hocadan iyi bildiğini falan mı düşünüyor? hani türk futbol tarihinin en iyi hocasından iyise buralarda zaman harcamasın, maksimum 5 yıla gerekli lisanslarla birlikte mesleğe başlayabilir. fatih hoca'ya veya başkasına falan bok atmadan önce suçu kendimiz de arayalım. ekonomiyi bu hale düşürenleri seçen de, en küçük olumsuzlukta kelle isteyen de aynı halk.
App Store'dan indirin Google Play'den alın