maç esnasında baba oğul diyalogları

• 26

  baba:ayhan varmı ilk 11 de ?
  
  ben:var baba sol tarafta oynayacak galiba bugün.
  
  baba( kanalı değiştirir ):film izleyelim o zaman.
  
  ben:?!??!?!?!!ya maç?
  
  baba:git bilgisayarda izle ayhanı çekemem akşam akşam.
  
  babamın sanırım ayhan akman nefreti fener nefretinden daha fazla.
• 27

  malum arsenal uefa final maçı, kahvenin birinde babam en öne sandalye ayarlamış izliyor maçı, ben 3 sıra arkasında izliyorum. penaltılar başlayacak babamla göz göze geliyoruz; hafif bir korku var gözlerinde babamın. popescu atıyor penaltıyı, kahvede herkes üstüste, zıplayanlar, bağıranlar vs... göz ucuyla babamı arıyorum, adam yok! görünmüyor ortalıkta. sandalyelerin arasından ilerliyorum öne doğru ve gördüğüm: babam yere yüz üstü yatmış elleriyle yeri yumrukluyor ve haykırıyor adeta. tutup kolundan kaldırıyorum, öyle bir sarılıyorki bana! bir yandan " en büyük cim bom " diye haykırıyor.tabi ben konuşamıyorum o sırada ağlamaktan.
• 28

  - baba kadroda ayhan varmış bugün
  - ben izlemiyorum maçı o zaman
  
  dk.5 baba odaya gelir ve caktırmadan ayakta maça bakar;
  - bu ayhan'a bişeyler olmuş heralde çok hırslı oynuyor.
  
  sonrası malum 90dk sonunda huzurlu bir son.
• 29

  tarih: 16 ocak 2012
  manisaspor fenerbahçe maçı
  
  bienvenu'nün kaçırdığı gollerin bokunun çıktığı tam o anda
  
  ben: ya peder bey sizin bu bien...
  babam: senin ben pierverü kere ta ağua ğoüm...
  ben: ohahaha kim??
• 30

  baba: onlar şimdi ceza sahasına girince dayak mı yiyorlar?
  
  ben: baba uğraşma ben bu maçı izleyecem.
  
  baba: şeytan vardı bi zamanlar, o oynuyo mu bu maçta?
• 31

  tarihini hatırlamıyorum ama çok eski. ali sami yen'de yenildiğimiz trabzon maçı kalede hayrettin var. hayrettin ortasahaya doğru çıkıyor, trabzonlu futbolcu çalımı çok rahat atıp hayrettin'i geçiyor.*
  
  babam: babacım git içeri küfredicem ben.
  ben:tamam baba
  babam: gitsene lan.
  ben: ya bende izlicem maçı.
  babam: oğlum bu amına koyduğumun tutmuyor ki topu boyuna aldı handbol kalecisi gibi. izleme artık.
  ben: tamam ya.salondan (u: çıkıp koridora adımımı attığım gibi ha amına godugum bi de öyle çıkısı var ki sanki topu alacak asist yapacak yavsak,kısmını duydum)
  
  benim babamla tek hatırladığım maçtır. farklı bi skorla yenilmiştik onda da. kısmet böyleymiş.
• 32

  bir maç baros'un 2 gol attığı...
  maç öncesi baros çok formsuz, gol atamıyor sakatlık vs.
  babam da pek yabancı futbolcu sevmez, baros'u çok sever ama o da artık sevmeme yolundaydı.
  
  babam: lan şu baros'tan iyice nefret etmeye başladım, aldığı para haram zıkkım
  ben: baba olur mu ya baros'tan iyi golcü mü var hebele hübele
  babam: bi boka yaradığı yok anca koşuyo
  
  2 dakika sonra baros yazar golü.
  
  babam: aslanım benim! ben demedim mi asar bi tane diye!
  ben: ?!
• 33

  babam: ya kapat şunları izlettirme bana!!
  ben: daha dakka 65 belki atarız bi dur allasen
  babam: şimdiye 4-0 olması lazımdı.
  ben: ?!?
• 34

  çaykur rizespor'un maçını izliyoruz. forvet hattımızda yer alan bikoko odaklı bir diyalog;
  
  babam: yeni mi aldık bu bikoko'yu ?
  ben: evet, biliyorsun bank asya'da zenci futbolcular iş yapıyor.
  babam: niye lan, ne özelliği var zencilerin ? *
  ben: maçı izlesek ?
  
  -- o sırada bizim bikoko ceza alanı içerisinde topu önünde bulur, güizavari bir vuruş ile millete saç baş yoldurur. --
  
  babam: amk evladı seni, topa öyle mi vurulur. hani zenciler iş yapıyordu lan, bu bikoko'nun bi boka yaradığı yok.
  ben: bencede. *
• 35

  istisnanız her maç yaşanan, babamın üstün espri yeteneğini anlatan diyalog:
  
  babam: sen bu ofsaytın ne olduğunu biliyor musun?
  ben: tabii ki baba.
  babam: yok öyle değil yani adının nerden geldiğini.
  ben: bilmiyorum babacım.(u: yaklaşık 100 kez dinledim ama anlattırmazsam küsüyo :()
  babam: bak şimdi sait diye bir futbolcu varmış.bu beleşçiymiş.sürekli defansın arkasında bekler top geldikçe gol atarmış.sonra demişler ki hop sait bu böyle olmaz.hop sait hop sayt hofsayt derken ofsayt olmuş.*
  ben: vay be hahaha**
• 36

  öncelikle ben babam için bir cassio lincoln statüsündeyim. ülkenin en iyi liselerinden birinde okuyup sonra maden mühendisliğini kazanınca babam tarafından hep bekleneni veremeyen brezilyalı inceci konumundayım. hangi maç hatırlamamakla beraber:
  
  babam: sen bu gökhan zan'a sallıyorsun ama taş gibi çocuk.
  ben: bırak baba ya
  babam: ne bırak ulan sen zamanında prates'e bile sallıyordun.
  ben: hahaha prates nerden çıktı şimdi ya iyi van gobbel demedin
  o sırada maç berabere giderken milan baros net bir gol kaçırır.
  babam: bütün arkadaşların iyi bölümlerde en dandik, en saçma bölüm seninki.
  ben: yuh baba ya !?
• 37

  yıl 1995. ali sami yen'de yeni açıktayız. zeytinburnuspor maçı ve 3. golü yedikten sonra
  
  baba: kalk oğlum kalk, zehir ettiler ilk maçı bize kalk.
  ben: ben gitmem diyerek ağlamaya başlarım.
  baba: tamam ilk yarı bitsin öyle gitcez o zaman.
  
  maç sonu;
  
  baba: gördün mü bak aslanları. biz boşuna tutmuyoruz olum bu takımı, bundan sonra her maç buradayız.
  ben: tamam.
  
  babamın gittiği son maç, benim gittiğim ilk maçtır.
• 38

  babalarin, oyunculari isimleriyle degil de, sirt numaralariyla belirttigi diyolaglardir. (bkz: 7 numara yazicak bitane)
• 39

  17 mayis 2000. uefa kupasi finali. annem, babam ve ben raki sofrasini kurduk. sampiyonluk kutlayacagiz. babam futbolla pek ilgilenmiyor. ayrica fenerbahçeli. yetmisinci dakika gibi bir buyuk bitti. sonra 90 dakika da bitti. stresten ve rakidan mahvolacagim artik. uzatmalarda ikinci sisedeyiz ve hagi kirmizi kart gordu. yikiliyorum resmen. hakeme sovuyorum. adams'i da atmaliydi lan.
  
  - nasil atmaz ya adams'i?
  - oglum merak etme. kazanacaksiniz.
  - hagi gitti baba.
  - onca yil hagi ile antreman yapti bu cocuklar. yillardir kimse gecemiyor galatasaray'i.siz hakettiniz bu kupayi. hakli hakkini eninde sonunda alir. merak etme.
• 40

  babamı küçük yaşta kaybettiğim için pek futbol muhabbetimizi hatırlamıyorum ama hagi hakkında konuşmamızı unutamam.
  ankara petrol-iş sendikasının misafirhanesinde konuşuyoruz:
  -baba hagi bize hangi takımdan geldi?
  -barcelona oğlum, geldiğinde çok eleştirilmişti.
  -peki baba müslüman mı bu adam herkes hagi diyor?
  -hayır ama, çoğu müslümandan daha müslümandır, seni ve senin yaşıtlarının çoğuna galatasaray'ı tutturmayı başaran adamdır, doğru yol göstericidir.
• 41

  baba: heh ne anlıyosun şimdi sen bundan oğlum?
  oğul: ya baba bi sus allah aşkına yaaaa.
  (bkz: ergenlik)
• 42

  babam çok koyu beşiktaşlıymış zamanında. daha sonra beni beşiktaşlı yapamadıktan sonra futbola olan ilgisi falan azalmış. bakmış bir de ben kafayı galatasaray'a takmışım küçük yaşta, derslerimle ilgilenmeye başlamış ki ilgilenmese hayatım kayabilirdi. neyse yıllar yıllaaar geçmiş ben öss'de ilk sene kazanamıyorum. ikinci sene tekrar hazırlanıyorum. ben de babam da stresli.
  
  (bkz: 26 şubat 2012 galatasaray beşiktaş maçı)
  
  dakikalar 90'ı gösteriyor. maç o sırada 2-2. telefonum çaldı.
  
  babam: lan oğlum sizden adam olmaz.
  ben: baba nolur dua et cimbom gol atsın valla sınava çalışmam.
  babam: vay şerefsiz tamam lan ediyorum hadi kapat telefonu.
  
  aradan 5 dakika geçer;
  
  babam: lan pezevenk boğaziçi'ni kazanmazsan ağzına sıçarım eşşoğleşşek.
  ben: babaaaaaaaa kralsın babaa söz babaaa!
  
  boğaziçi'ni kazanamadım ama yıldız'ı kazandım çok şükür. bir de babam beşiktaş'ını benim için bıraktı. baba olmak zor gerçekten.
• 43

  babam dükkandan çıkıp maç izleyemediği için alınan digiturk play sonrası ;
  
  babam : alo... galatasaray - x maçı bugünmüydü yarın mı ?
  
  ben : bugün baba.
  
  babam : tamam o zaman sen napıcaksın peki nerde izleyeceksin ?
  
  ben : ben hallederim baba izlerim biyerde, sen izle bilgisayardan.
  
  babam : * yok oğlum ben yoğun olurum zaten sen aç izle uğraşma sağda solda.
  
  ben : yok baba sen izle ben bulurum bi ülker link öyle izlerim maçı.
  
  babam : ne ülkeri ne linki lan ?
  
  ben : pardon baba format mağduru oldum. sen izle işte hallederim ben.
  
  babam : tamam ben izliyorum o zaman, o link mink onları da içme, boya hep.