• 1
    22/23 sezonunun bir noktasında döneceğimizi düşündüğüm ve dönmemiz gerektiğine de inandığım orta saha üçlüsü. günümüz futbolunda en önemli bölgenin orta saha olduğunu düşünürsek galatasaray'ın 22/23 sezonunu belirleyecek bir tercih olabilir orta saha tercihimiz. tabii burada her şeyi karıştıran ekstra bir mertens transferi ve son gün gelen icardi oluyor. tabii ki olumsuz anlamda değil ama bu tercih zaten bu isimlerin varlığının olumsuz bir duruma yol açmamasını sağlamak açısından çok önemli.

    biz mertens'i biraz farklı kullanıyoruz. mertens'i napoli'deki ilk döneminde sol açık olarak devamında da sahte 9 numara olarak daha çok izledik. bizdeki 5 maçlık performansında ise 10 numara pozisyonunda ya da başka bir deyişle santrfor arkasında daha çok görüyoruz. her şeyi masaya yatırmak gerekirse önce şundan başlamak lazım: napoli tarihinin en çok gol atmış ve en önemli meziyeti skor üretebilmek olan bir adam 5 maç sonunda 0 gol 0 asist ile oynuyor ve buna rağmen büyük takdir görüyorsa burada zaten başlı başına bir ilginçlik var. mertens'in bu bölgede de katkı sağladığı, kalite kattığı ve istatistiklere yansımayacak pozitif işler yaptığı ortada. maçları izleyen herkes görüyor zaten. peki bu yeterli mi?

    biz yunus ve kerem ile oynuyoruz. kerem zaten oyun katkısından ziyade skor üretebilme meziyetleriyle ön plana çıkıyor. tam bir kanat forvet yani. dolayısıyla kerem her zaman basit top kayıpları yapan, acele eden bir oyuncuydu. yeni bir şey değil. geçen yıl bizi sırtlarken de böyleydi. yunus, kerem'e göre oyuna çok daha fazla katkı sağlıyor. topla ilişkisi daha iyi, daha iyi bir takım oyuncusu ancak yunus da zaman zaman kendini ispat etmek için ve tecrübesizliğin de etkisiyle acele ediyor. onun da yaptığı top kayıpları bazen eksik yakalanmamıza neden oluyor. bir de üstüne mertens ve oliveira merkeziyle çıkınca torreira'ya çok fazla iş düşüyor. mertens de çok fazla geriye koşmak zorunda kalıyor. 35 yaşındaki mertens ne kadar daha bu özveriyle oynayacak? 35 yaşındaki mertens böyle oynadığı sürece hücumda ne kadar ayakta kalabilir ve ondan asıl beklediklerimizi yerine getirebilir? merkezdeki bu savunma zaafını ne kadar daha taşıyabiliriz?

    işte bütün bu sorular beni bu üçlüye götürüyor. torreira'nın yine tek 6 numara olarak oynadığı, oliveira'nın daha rahat ve mertens ile çakışmadan hücum edebildiği, midtsjö'nün de hem torreira'ya yardımcı olarak hem de oliveira'nın oluşturduğu savunma sıkıntılarına çare olarak saha bulunduğu bir üçlü. midtsjö'nün dinamizm katacağını, bunun yanında tahta ayaklı olmadığı için çok büyük bir kısırlık yaratacağını da hiç zannetmiyorum. aslında mertens transfer edilirken ben zaten her maç ilk 11 başlayıp 70-80 dakikalık süreler alacağını hiç düşünmüyordum ancak adam o kadar özverili oynuyor ve o kadar çabuk camia ile kaynaştı ki bir anda liderlerimizden biri oldu. icardi transferi olmasa hadi mertens'i en uçta kullanalım -ki okan hocanın tarzına ve süper ligin gerçeklerine bakınca aslında pek ihtimal vermiyorum ama- diyeceğim ama icardi'yi yedek oturtmak biraz hayalcilik. hadi diyelim o oldu gomis, seferovic, icardi aynı anda yedek oturmaz. yani o ihtimal kalmadı bana göre.

    tabii taşlanacağımı biliyorum ama hem merkeze direnç katacağımız hem de mertens'i kullanabileceğimiz bir ihtimal daha var: berkan kutlu. kerem sezona pek iyi girmemişken onun yerine mertens'i koyarız. topun kıymetini çok daha iyi bildiğimiz bir oyun oynarız ve mertens'ten fm tabiriyle kanattaki oyun kurucu şekli bir performans almaya çalışırız. merkeze de berkan'ı atarak fizik kapasitemizi arttırmaya çalışırız. kerem de bizim için çok önemli bir silah olacaktır tabii yedek kulübesinde.

    tabii karar okan hocanın. çok alternatif var ve bir de yerli kuralı var. hocanın orta saha ve mertens kararı bence bizim açımızdan çok belirleyici olacak. belki de şimdi olduğu gibi devam eder ve oyun gücümüzü daha da yukarıya çekerek yazdığımız çizdiğimiz her şeyi çöpe atar. hayırlısı olsun bizim için.
  • 4
    birçok yazarla hemfikirim ve sert deplasmanlarda maçlara bu orta saha ile çıkmamız gerektiğini düşünüyorum.
    torreira gibi top kapma canavarı, midtsjö gibi topla mesafe kateden bir dinamo ve oliveira gibi usta bir pasör birbirlerini çok iyi tamamlarlar.
    üç oyuncunun ortak kesişim kümesi ise çalışkanlık. bu üçlü ile üstünlük kuramayacağımız bir orta saha türkiye sınırları içerisinde yok.

    yalnız şöyle bir husus var ki okan hoca bir orta sahanın en ileri uçtaki oyuncuya yakın oynamasını isteyecektir. burada birçok yazardan ayrılarak bu ismin oliveira değil midtsjö olması gerektiğini düşünüyorum.

    oliveira gibi oyuncular topu alıp yüzünü rakip kaleye dönmek isteyen, geriden oyun kuran, derin paslarla bekleri ve kanatları savunma arkasına kaçıran oyuncular. sergio'nun rakip kaleye yakın oynaması, sırtı dönük top alması demek ki bu da birçok top kaybını beraberinde getirir.
    ayrıca kasımpaşa maçında kerem'e yaptığı asist, konya maçında dubois'e yaptığı asistin asisti merkezde çok daha verimli olacağını gösteriyor.

    midtsjö ise çok doğru baskı yapan ve kazandığı toplarda direkt oynayan bir oyuncu. ayrıca oyunun iki yönünü de sürekli gidip gelecek tempolu bir futbolcu.

    en nihayetinde bu üçlü doğru bir üçlüdür. en ileri uçta da mertens oynarsa tadından yenmez. rakibi sindirip, oyunun kontrolünü aldığımız bir maçta mata hamlesiyle de rakibin fişini çekebiliriz.
  • 7
    15 ekim 2022 kayserispor galatasaray maçı sonrası bir kez daha anlaşıldı ki galatasaray orta sahasındaki problemi bu üçlü birlikte oynamadığı sürece çözemeyecek.

    oliveira - torreria ikilisi birlikte oynadığı zaman savunmada geçirgen bir takım oluyoruz. torreria - midstjö ikilisi birlikte sahaya çıktığı zamanda savunmadan hücum bölgesine geçişte ciddi problemler yaşıyoruz. mata'nın mevcut fiziksel yetersizliği, mertens'in ilerleyen yaşı düşünülünce üçlünün birlikte oynamaktan başka şansı yok.*

    oliveira hem hatlar arasına girip top alabilen, hem de gerektiğinde ceza sahası içine koşular atıp yayda şut pozisyonu yakalayabilen bir isim. ayrıca oliveira'nın eksik olduğu atletizm konusunu da midstjö rahatlıkla kapatabilir ve dönen topları süpürme konusunda avantaj sağlar.

    kayseri maçının ilk yarısında takım 4-2-4 gibi sahada kaldı. ne mertens ne mata ne de yunus doğru düzgün top almaya gelemedi. icardi'nin de fiziksel yetersizliği ile takımın boyunun uzamasına ve 81 top kaybı yapılmasına neden oldu. yani hem torreria'nın hem de midstjö'nün en kötü maçının aynı maça denk gelmesi tesadüf değil. bu durum takımın kurgusu nedeniyle oldu.

    bu üçlü birlikte oynarken yaşayabileceği bir handikap var. zaten yokları oynadığımız skor gücünü biraz daha düşürebilir. golcü bir kenar forvete ya da istikrarlı bir bitiriciye ihtiyaç duyacaklardır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın