resim
Lucas Sebastián Torreira di Pascua
Takım:Galatasaray
Mevki:Ön Libero
Yaş:29
Boy:1.66
Uyruk:Uruguay
  • 1029
    doğruluğundan emin olmamakla birlikte şaşırtmayan bir habere konu olmuş oyuncumuz.
    kabul etmek gerekir ki bizim ligin üzerinde bir adam torreira. bizim de avrupa'daki o eski gücümüzden çok uzak olduğumuz düşünülünce iyi maaş versek bile tutmak zor buralarda.
    bir de milli takımda hiç oynamamasını da göz önünde olmayan bir ligde oynamasına bağlayabilir ki haklıdır da.

    torreira'yı 15 civarına satıp gelen parayla rashica+bir 6 numara alabiliriz çok rahat.
    umarım dünya kupası sonrası yatışa geçmez. öyle bir izlenim vermedi tabi ama neler yaşadık son yıllarda o yüzden ister istemez bir soru işareti oluşuyor.
  • 1031
    tekrar avrupa'nın başat takımlarına gitmek istiyorsa kazan kazan hesabını işletmesi gerekiyor. istikrarlı bir performans göstersin, sene sonunda beraber kazanalım. melo ve fernando travmalarını yaşamamak için zaten al sat olayında daha planlı olmamız lazım, oyuncu satışları ise şu döviz kurunda en önemli gelir kalemimiz olacaktır avrupa ödülü ile beraber.
  • 1032
    eğer düşük bir fiyata satılırsa fernando reges’in gidişinden sonraki dönemi tekrardan yaşayabileceğimiz futbolcu. fernando gittikten sonra o mevkide seri, nzonzi, taylan antalyalı, berkan kutlu, aytaç kara, etebo, donk, assunçao denendi ama seri’nin birkaç haftalık performansı ile taylan’ın 1 sezonluk performansı hariç hiç verim alamadık ve bu sorun şampiyonluklarımıza mâl oldu. eğer satılacaksa 2 kere düşünmek lazım.
  • 1033
    hakkında transfer olacağı söylentileri çıkan oyuncumuz.

    4 yıl önce yaklaşık 30 milyon euro bonservis bedeli karşılığında arsenal'e transfer olan bir oyuncuyu 6 milyon euro bonservis bedeli ödeyerek kadromuza katmak, son yılların en büyük transfer başarısıdır. böylesine potansiyel ve futbol zekası bulunduran bir futbolcunun türkiye ligini basamak olarak kullanmasından doğal hiçbir şey yoktur. kariyeri düşüşe geçmeseydi, şu anda "ulan ne futbolcular var be!" diye iç geçirirdik. türkiye'ye yolu anca 34-35 yaşlarında düşer diye de eklerdik.

    bir futbolcunun hedefi varsa, maaşla, parayla veya coğrafi konumunla ikna edemezsin. takımların en büyük şansı da bence budur. kendisine hedef koyan bir futbolcu, sırf o hedefini gerçekleştirmek için var gücüyle çalışır. en azından sahada maksimumunu vermeye çalışır. torreira da arsenal, atl. madrid gibi büyük takım formaları giydiği için, galatasaray'ı bir basamak olarak kullanarak tekrardan o seviyelere ulaşmaya çalışıyor. daha ne isteyelim? mesela üst liglere oyuncu pazarlayarak muazzam başarılara sahip olan bir ajax örneği var. bu onların büyüklüğünden bir şey götürüyor mu? yoo, tam tersi, potansiyelli gençlerin hepsi o takıma gitmek istiyor ki, ileriki zamanlarda büyük takımlara imza atarak hayallerini gerçekleştirebilsin. tesisleşme, şu, bu gibi etkenler de çok önemli ama asıl önemli nokta dediğim gibi kendinden önceki başarı hikayelerini duyan gençlerin veya tekrardan ayağa kalkmak isteyen 24-25 yaşındaki futbolcuların o hikayelere kendi adlarını da eklemek için o takımı şans olarak görmeleridir. sonra ortaya kısır bir döngü giriyor: başarıya aç futbolcular- kupalar- bonservisler-başarıya aç futbolcular-kupalar-bonservisler...

    6'ya aldığın torreira'yı 18'e satsan, 1 yılda 3x kâr elde etmiş olursun. maddi açıdan 3x kâr elde etmiş olursun ama bunun içine sahadaki verimlilik de girince bu 10x'e kadar çıkar. bonservisten aldığın tutar 15 veya 18 artık ne kadarsa, planlar dahilinde hem iyi futbolcular transfer edersin, hem de torreira gibi kendini tekrardan kanıtlamaya çalışan futbolcuların ilgi odağı haline gelen takım olursun. bir taşla en az 2 kuş vururuz.

    e tabi bu iyimser yorumlarımız, torreira'nın sakatlanmaması,iyi bir sezon geçirerek transfer olmak istemesi, yönetimin iyi bir pazarlama stratejisi yürütmesi ve yine yönetimin o parayı çarçur etmemesine bağlıdır.*
  • 1034
    menajerinin daha önce kendisinden habersiz galatasaray’a ihtar çekme durumu olmuştu. öğrenince iptal ettirmişti. bu menajer açıklamaları da benzer bir durum olabilir. aksi olsa bile daha aralıktayız. köprünün altından ne sular akar yaza kadar. dolayısıyla hemen gidecek, kaça gider, kaça yeri dolar tartışması pek verimli durmuyor.

    ligin ikinci yarısında ihtiyacımızın artacağı futbolcu. dünya kupasını maç yapmadan geçirmesi bize olumlu yansıyabilir.
  • 1035
    italya’ya dönmek istediği söylenen orta sahamız. gönlü orada olabilir, normaldir. sonuçta serie a nerede süper lig nerede. güzel katkı veriyor ama oliviera ile beraber fiziki defoları yanyana gelince orta sahada fizik üstünlük yakalama şansımız kayboluyor. bu da özellikle derbi maçları gibi zorluk seviyesi yüksek maçlarda işimizi zorlaştırıyor.

    çok uygun bir rakama transfer ettik. 15 milyon euro civarı bir satış olursa da gayet transfer başarısıdır. bu parayla hem kendisinin yeri dolar, hem örneğin rashica’nın bonservisi alınabilir.

    oliviera’nın hem oyunumuzdaki önemi, hem sözleşme süresi hem de yaşını düşünürsek kendisiyle muhtemelen sözleşmesi bitene dek devam edeceğiz. oliviera’yı tamamlamak için torreira’dan gelen parayla melo gibi josef gibi hem tekniği olan hem fiziken üstün bir isim alırsak cuk oturur.

    ek olarak; 6,5 milyona torreira bağlayan erden timur, 15 milyona artık casemiro mu bağlar, xhaka mı çeker varın siz düşünün.*

    edit: iş bu entryde satılmasının mantıklı olacağından bahsetsem de, ocakta değil haziranda ayrılması gerek. ve yerinin mutlaka transferle doldurulması da şart.
  • 1037
    uruguay ile aynı gün elenen sırbistan milli takımında oynayan ve forma şansı da bulan gudelj dün sevilla takımıyla hazırlık maçına ilk on bir çıkarken aynı sıralarda uruguay’da amigoluk yapan futbolcu. üstelik turnuvada bir dakika bile süre bulamadı.

    normalde yeni yeni maç kondisyonunu kazanan adam maç kondisyonunu kaybetmemek için çabuk gelir diyorsunuz ama ortalıkta yok.

    hoca kararıdır diyebilirsiniz ama tüm avrupa takımlarındaki oyuncular döndü. hatta son on altılar dönmeye başladı. sezon sonu olsa anlarım da sezon ortası bu kadar dinlenmeye gerek var mı?
  • 1040
    --- alıntı ---

    lucas torreira dün gece profesyonel kariyerine başladığı ve gönül bağı olan atletica de julio’nun tribünlerinde amigoluk yaptı.

    --- alıntı ---

    adam zaten uruguay şehri fray bentos doğumlu, atletica da buranın takımı. muhtemelen kupa sonrası anasının babasının elini öpmeye gidip akşam da tribüncülük yapmış sen ben gibi, çok da abartmamak lazım.

    maç bitince eve gidip ertesi gün golf falan oynayan adamlardansa mertens, torreira gibi ait hissettiği takımın tribününde takılan adamları tercih ederim.
  • 1041
    sergio ile beraber takımımızın en kilit oyuncusu.
    uruguay ile aynı gün elenen sırbistan milli takımı oyuncusu gudeljin'in hazırlık maçına çıkıp, torreiranın hala kampa katılmamasını yadırgadım açıkçası. oynadığı kulüp, dünya kupası ve ara tatil için 3 kıta değiştiren tek futbolcu kendisi değil keza muslera bugün antrenmandaydı. tuttuğu takımın maçına gidip amigoluk yapmasından ziyade kampa muslera ile beraber katılmaması daha çok rahatsız etti beni. umarım önemli bir durum için fazladan izin almıştır.
  • 1046
    gözbebeğimiz, her transfer sonrasında hayırla yad ettiğimiz felipe melo her hazırlık kampına geç katılırdı. ama katıldıktan sonra da yüzde yüzüyle çalışır, hızlıca forma girerdi.

    torreira da bir iki gün kampa geç katılmış ya da katılmamış. umrumda değil açıkçası. onu okan hoca dert etsin. sahaya çıktığında ne vereceği önemli.

    icardi de hakeza. önemli olan saha performansı. adamlar başakşehir’i paramparça ettin skor 5 oldu 6 oldu ama önde basmaya devam ettiler. benim için önemli olan bu. saha dışında ne yaparsa yapsın.

    yıldızı oyuncu yönetmek zaten çok zor bir iş. sadece galatasaray değil, dünyanın en büyük kulüpleri için bile zor. bırakalım kulübün profesyonelleri işlerini yapsın. torreira da yine arsenal zamanları gibi geri düşerse o zaman konuşuruz. bugün için kampa 1 gün geç gelmesi, ülkesinde maç takip etmesi çok dert edilecek konular değil.
  • 1048
    maçları izleyenler ne kadar önemli bir bağlantı oyuncusu olduğunu görüyordur. futbolun doğrularını yapıyor ve her özelliği belli bir seviyenin üzerinde. örneğin türkiye ligi'nde mücadeleci oyuncuların genellikle ayağı çok iyi olmaz, lucas ise riske girmeden gayet temiz top dağıtıyor. özellikle yerden sağa ve sola oyunu açışı atak başlangıçlarında çok önemli. pas arası yapıp hemen topu doğru yöne kullanması, yeri geldiğinde öne çıkıp baskı yapması, maç içi konsantrasyonu hep yüksek... uruguay milli takımında forma verilmemesi bence bariz bir hata ki, gördük ne hallere düştüklerini!..

    umarım uzun yıllar galatasaray formasını giymeye devam eder lucas.
App Store'dan indirin Google Play'den alın