aynı isimdeki diğer başlıklar:
resim
Lorik Agim Cana
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Önlibero
Yaş:40
Boy:1.86
Uyruk:Arnavutluk
  • 1901
    mustafa sarpin, baris özbekin oldugu yerde topcu denilen arnavut futbolcu.
    futbolda her daim hatalar olabilecegini goz onunde bulunduruyoruz elbette. ama oyle bir gol yedirdi ki bize ankaragücü deplasmaninda iq sorunu ile falan aciklanabilir ancak. bombos pozisyonda o nasıl top uzaklastirmaya calismaktir. hangi akla hizmet etmekir.
    kendisi ile ilgili duyulan sempatilerin bir numarali sebebi savasci olmasi (itiraf ediyorum bir donem mustafa sarplarin ruhsuzlugundan o kadar bunalmistim ki ben de seviyordum kendisini). ama gel gör ki futbol sahasi bir arena, futbol da bir savas degil.
    cok yeteneksiz oyuncu. kandirmayalim kendimizi artik. savasiyor diye sempati besleyecek durumum kalmadi benim.
    bu adam nasil yillarca ust duzey liglerde top kosturdu anlamak güc. cok iyi olan kariyerinin hatrina hep bir isik gormeye calistim kendisinde ama yok abi. yeminlen yok. cok kötü oyuncu.
    he mustafa sarptan kötü mü? degil. ama kıyasımız mustafa sarp olcaksa besiktasin gonderdigi finke messi muamelesi yapariz mesela.
    seneye piyasasi iyice dusmeden acilen satilmasi gerekiyor kendisinin. elanoda ki hatayi tekrarlayip iyice gozden dustukten sonra satmaya calismayiz umarim.
  • 1902
    galatasaray'a transfer olduğunda, messi gelse ancak bu kadar sevinirdim, demiştim.
    koca bir sezon geride kaldı, cana'yı yaptırdığı penaltılar ile hatırlıyorum malesef.
    benim gözümde halal dünyanın en iyi kesici orta sahalarından biridir kuşkusuz ama takımla uyuşamadığı gerçeğini göz ardı edemiyorum.
    bir şansı değil birden fazla şansı hak ediyor gelecek seneler için. ama modragon'dan beri çektiğimiz kaleci çilesininin sona ermesi için "feda" edilirse, anlayışla karşılarım. zira elimizde misimovic de yok artık, elano da, keita da...
    avrupa'nın önde gelen takımlarında doğrudan oynayacak birkaç oyuncumuzdan biridir cana, kaleyi güvenli ellere teslim etmemizi sağlayacak anahtardır aynı zamanda.
  • 1903
    basınında çıkan haberlere göre, lorik cana - fernando muslera takası gündemde. harıl harıl orta saha aradığımız şu günlerde lorik cana'yı göndermek pek akıllıca değil. kalite olarak çok daha iyisini alsan bile takıma adaptasyonu, uyumu, karakteri gibi sürpriz gelişmelere de açık olman lazım. fatih terim'in savaşçı takımına uyacak amiyane tabiriyle tekmeye kafa sokacak futbolcudur cana.

    fenerli basının ulu lideri şeytan rıdvan'ın dediği gibi bank asya'da elli tane cana bulurum lafını kabulleniyor hatta onaylıyor bazı renktaşlarımız. gitmesi çok büyük hatadır. hele ki 6+2+2 gibi bir yabancı kontenjanının uygulandığı ülkemizde. kulüple bütünleşmiş, sadece profesyonel anlamda değil tarihi bağlarla da bağlı olan bu savaşcı, kesici, defansif orta saha oyuncusunun kıymetini bilmeliyiz. sahaya çıktığında yüreğini ortaya koyan futbolcu lazım bize. bu tanıma uyan uluslararası düzeyde ama doğru olarak faydalanamadığımız cana, hem bu sezon hem de önümdeki sezonlarda çokca faydalanacağımız bir oyuncu profili. karakter olayına girmeden hem de.

    temennim gitmemesi ve uzun yıllar bu kutsal formaya hizmet edip, efsane olması. satılmış medyayı bir kenera bırakırsak bazı renktaşlarımızdan da kazma yae şeklinde sözleri içimi burkuyor. bu adam pasaport sorunu yüzünden arsene wenger'in çok istemesine rağmen arsenal'a gidemeyen adam. marsilya'da efsane olmuş cana, kazma tü ka ka..

    giderse gerçekten de çok ama çok üzüleceğim futbolcu. savaşı yaşayıp, forması için sahada adeta savaşan aslan yeleli, kewell'ın giydiği 19 numaralı formayı herhangi bir futbolcu giyse sinkaflı laflar edeceğim halde cana giydiği için tek kelime edemediğim adam. aslına bakarsak taraftarın seveceği tarzda futbolcu ama geçen korkunç bir sezonda üç teknik direktör değiştirip, kongresi, seçimi, yeni stadı, asy yıkılması gibi ruhunu kaybettiği bir sezonda çıkıp cana'ya kötü futbolcu demek ayıptır. umarım şartlar değişir yada yalan haberdir de cana kalır. yoksa bir adrian ilie gibi* ilerde hayıflanacağımız ve arayacağımız futbolcu olur.

    edit : gidiyor galiba ve ben kahroluyorum bu duruma..

    http://www.ligtv.com.tr/...r/?r=1&hid=94695
  • 1905
    selçuğun yanına iyi bir yabancı alınacaksa, çift forvet oynanacaksa orta saha da çok forma şansı bulamayabilir ama defans oyuncusu sayımız düşünüldüğünde ve kendisinin defansta da oynayabileceği düşünüldüğünde kalması mantıklı olabilir.

    dürüst olmak gerekirse çok üstün meziyetleri olmasa da mücadele gücü yüksek ve iyi bir futbol bilgisine sahip oyuncudur. giderse yolu açık olsun, kalırsa başım gözüm üstüne.
  • 1906
    --- alıntı ---

    galatasaray'dan ayrılıp ayrılmayacağı yönünde çıkan haberlerle ilgili olarak cana, "şu anda öyle bir şey yok. ben hala galatasaray'ın oyuncusuyum ve hala 3 yıllık sözleşmem var" dedi.

    son günlerde italya'nın lazio kulübüne transfer olacağı dedikodularının asılsız olduğunu söyleyen cana, galatasaray formasını giymekten gurur duyduğunu ve takımından ayrılmak istemediğini vurguladı.

    cana, "transferimle ilgili şu sıralar çok şeyler konuşuluyor. şu anda öyle bir şey yok. ben hala galatasaray'ın oyuncusuyum ve halen 3 yıllık daha sözleşmem var. galatasaray'ın oyuncusu olmak benim için bir ayrıcalıktır. sarı kırmızı formu taşımak benim için onurdur. şu anda planlarımda her hangi bir değişiklik yok gelecekte, ayrılma ihtimalim var. türkiye'ye döndüğümde antrenörlerimle ve yeni başkanımla görüşmem gerekiyor. onlarla geleceğe dair benle ilgili planlarımızı netleştirmemiz gerekiyor. öyle ki şu anda hala hiçbir şey kesin değildir. bu demek değildir ki ben galatasaray'dan uzaklaşacağım, ya da devam edeceğim. ancak galatasaray'la devam etmek istiyorum, fakat muhakkak galatasaray kulübünün de kendine mahsus plan ve stratejileri vardır" diye konuştu.

    galatasaray'ın kötü bir sezen geçirmesiyle ilgili soruya cana, "evet doğrudur çok kötü bir sezondu. hiç kimse sezonun böyle geçeceğini tahmin etmedi. sezonun kötü gitmesi için birçok sebep vardı. birçok dış kadrolardan dolayı birçok zarar oldu. o yüzden bu sezondan hiçbirimiz memnun değiliz. benim planımda 4 yıl kalacağıma dair anlaşmam var. bu yıl avrupa kupası maçlarında oynamadığımız takdirde benim gibi birkaç dış kadronun değiştirilmesi ihtimali var. bilindiği gibi galatasaray takımı çok büyük bir kulüp ve çok kısa zamanda tekrar 1'inci ligin ilk sıralarına ve avrupa sahnesine döneceğine inanıyorum" yanıtını verdi.

    türkiye'de başka bir takımdan transfer gelse kabul etme ihtimali var mı sorusuna cana, türkiye'de basın ve yanın çok büyük bir rol oynadığı gerçektir. aynı zamanda çok birçok konuyu speküle etmektedir. ister galatasaray konusunda ister genelde spora dair birçok konu da çok şey konuşulmakta ve çok değişik iddialar ortaya atılmaktadır. gerçekle alakası olmayan bir çok konuyu da speküle etmiş durumdalar. bahsettiğiniz konu da her hangi somut bir şey yok. geleceğe dair ne olacak bilemiyorum. kosova'dan döndükten sonra başkanlarımla görüşeceğim ve geleceğimi onlarla birlikte kararlaştıracağız" dedi.

    kosova'da bulumaktan dolayı kendini iyi hissettiğini söyleyen cana, "burası benim doğum yerim. burada doğrum ve burada büyüdüm. biz arnavutlar doğduğumuz yerde olduğumuz zaman kendimizi çok gururlu ve mutlu hissederiz. fransa'da, ingiltere de ve türkiye'de galatasaray'da bulunduğum süre içerisinde kendi ülkemi temsil etmeye ve tanıtmaya çalıştım. buraya geldiğimde zamanınım çoğunu ailemle geçirmeye çalışıyorum" şeklinde konuştu.

    cana, "bütün ailem burada yaşıyor ve sezon boyunca onlarla görüşemediğim için bu fırsatla görüşmek için geldim. kosovalı olduğum için çok mutlu ve guruluyum. buradan çok küçük yaşlarda ayrıldığım için yitirdiğim o zamanları telafi etmeye çalışıyorum" dedi.

    --- alıntı ---

    *
  • 1914
    --- alıntı ---

    galatasaray kaleyi emanet edeceği kişiyi buldu. sarı kırmızılılar uzun süredir görüşme halinde olduğu lazio'nun uruguaylı kalecisi muslera ile her konuda anlaşma sağladı ve sözleşme imzaladı.

    cana gitti

    sarı kırmızılı yönetim, muslera'nın karşılığında arnavut oyuncusu lorik cana'yı italyan kulübüne verdi.

    ayrıntılar birazdan...

    --- alıntı ---

    *

    edit : maraton'un kaynağı da ligtv imiş.
  • 1918
    defansif orta sahadan hücumsal faaliyet bekliyen, box to box cuların beğenmediği oyuncu. çaldığı topları, mücadelesinin görmemek için kör olmak gerekir diye düşünüyorum. ama bizim taraftarımız rıdvan'ın gazına gelir direk bok atmaya başlar, bize mustafa sarp mustahak.

    ayrıca kendisi kazma filan değildir görevi topu çalıp kendisine en yakın orta saha ve hucum elemanına servis etmektir. gerek mustafa'nın gerek ayhan'ın toptan kaçması neticesinde cana'da kendi görevinin dışına çıkarak ara pas dahi atıyordu. -e haliyle pas tekniği 1. sınıf olmayan bir adamın pas hatası yapması da normal- bu da kendisinin kazma olarak lanse edilmesine neden oldu.

    velhasıl kelam eğer takımda tutulursa selçuk'un yanına alınıcak bir orta sahayla birlikte cana'da performansını artırır diye duşunuyorum.
  • 1920
    asist, gol ve hücüm atraksiyonlarının hiçbirinde payı olmayan, kabiliyeti sınırlı olan buna rağmen "ya aslında onun görevi tarzı bu değil yanında messi, xavi, iniesta falan olsa performansının asırı derecede artacağını" öğrendiğimiz oyuncu. tsl lig şampiyonu fb de stoper, sol bek, sağ bek, ön libero, sağ açık, sol açık skora direkt katkı yaparken bizim cana' dan gol, asist ve hücuma katkı beklememiz tamamen abest!
  • 1922
    aslan yürekli bir adamı kaybetmişsek, hem de bana göre vasat bir kaleci ile bu adamı takas etmişsek vay halimize. lorik cana asla bir kazma değildir, uzun pasları gayet isabetlidir, uzaktan sert şutlar da çıkarır, ara pası verdiğini de gördüm. defansif özelliklerini ise diğer yazan arkadaşlar gayet iyi betimlemişler. gitmesine çok üzüldüm gerçekten de, kelimeler kifayetsiz kalıyor.
  • 1924
    öyle savunulur olmuş ki bi an arda falan gitti sandım. olm bi durun lan. bi de orta saha oyuncularının görevini top çalıp yanındaki adama servis etmek şeklinde tanımlayanlar falan var ki saçlarım dökülüyor. kimsenin top tekniğinden, ileriye doğru atılan isabetli pas yüzdesinden ya da takımı atağa kaldırmasından falan bahsettiği yok. şöyle mücadeleciymiş şöyle savaşçıymış şöyle galatasaraylıymış aynı terane.

    (bkz: öldüren duygusallık)
  • 1925
    hücumda sıfır olan, orta sahada ve defansta görevini doğru düzgün yapamayan, her an kırmızı kart görme potansiyeli olan, rakibine olur olmadık yerde çifte dalan, kalas gibi futbolcuydu. gitti de kurtulduk. o çok eleştirilen mustafa sarp'ın eksiği ne bundan ? hırssa mustafa da hırslı, galatasaraylılıksa mustafa da galatasaraylı. bu adam nasıl müthiş futbolcuymuş ama biz anlayamamışız demekki.
App Store'dan indirin Google Play'den alın