looking for istanbul

• 26

  ahahaha 1319 gunde 11 cocuklu aile kurulur nedir lan. maglubiyet kotu koymus adamlara.
  
  tanim: avrupali gozunden anca bu kadar anlatilabilecek derbi belgeseli.
• 27

  belgeseli izledikten sonra iyi ki galatasaraylıyım dedim resmen içimden. hele belgeselin sonlarına doğru fenerbahçelilerin kendi aralarında ettiği muhabbetten sonra "yok yok ben bu güruhun içinde kıyamet kopsa olamazdım" dedim.
  
  teşekkürler cantona tüm avrupa'ya büyüklüğümüzü hatırlattığın için.
• 28

  kendisinden de bir parca koysaydi iyiymis cantonanin. ali sami yende cikardigi olaylardan, manchesterin elenmesinden falan.
• 29

  cantona'ya bu fenerbahçelileri çok mu aramışlar diye sorasımı getiren belgesel.... hani zaten taraftar olguları yok, gitmişler en olmayanlarını bulmuşlar....
• 30

  buram buram cehalet kokan belgesel, harrington kupasını övmeler, galatasaray'a fransız göndermeleri e yuh. ulan her şey de yayınlanmaz ki.
  
  bu belgesel 4 fenerlinin g.t oluş hikayesidir.
• 31

  fenerbahçe taraftarı:
  
  "biz onlar gibi fransızlara yardım etmedik, ...."
  
  galatasaray taraftarı:
  
  "galatasaray lisesi 1916 yılında kurtuluş savaşına öğrenci gönderdiği için mezun verememiştir, ama bunları konuşmak gereksiz..."
  
  aradaki farkı bulun.
• 32

  fenerbahçeli zihniyetini gözler önüne sermiştir. ulan durum 3-0 iken 90+2 de 3-1 olmasına en fazla karşılıklı gol var bahsi yapan birisi sevinir. neyse, biraz da avrupalı geçsin tasağını, biz alıştık bu tür hareketlere.
• 33

  yenilgiden sonra donen muhabbet, kendilerine neden ezik denildiginin en guzel kanitidir!
• 34

  fenerbahçe'nin golünden sonraki çocuklar inanın tezahüratı, maç sonrası muhabbetler, yapmacık diyaloglar, bak bak internette gördüğüm bi başka lafı da soktum bakışları asdfghjk olm süper lan kelimelerle anlatılmaz. tezahürattan sonra arkadaki fenerliler bile "nolüyo amk" dediler. bizi böyle seviyesiz taraftarlar temsil etseydi belgeselde gerçekten üzülürdüm. fenerbahçe için büyük talihsizlik olmuş.*
• 35

  semih kaya'nın kaba tabirle sağlam "racon kestiği" belgesel. gerisi için oturup izlemeye gerek yok zaten, çıkın maç günü iki mekan gezin aynı tadı alırsınız...
• 36

  belgeselde bulunan fenerbahçe taraftarı profili bizleri yine yeni yeniden şaşırtmamıştır. ben daha fazlasını beklemiyordum zaten bu eziklerden. he ayrıca tarih bilgisi 6 kasım 2002'den ibaret olan tombul fenerbahçeli ablamızında biran evvel bir kaç tane tarih kitabı okumasını tavsiye ediyorum burdan.
• 37

  belgeseldeki fenerlilerin göründüğü bütün anlarda biraz şaşırdığım tek an, mısır çarşısı'ndaki fenerlinin söze "biz nasıl onların uefa kupasına saygı gösteriyorsak..." diye girmesidir. malum artık onu şikeye bağlayacak kadar uçmuş olma fenerliliği giderek sıklaşmaya başladı.
  
  sözüm o fenerliye: hani devamında "gaassaraylılar da bunun böyle olduğunu kabul edecek" diyorsun ya; bir tarafta geçmişte sabit bir şey var. ona duyduğun saygı (?) karşılığında, açık geleceğe doğru uzanan bir rekabette kesin üstünlük beklentisini temlik etmeye çalışıyorsun. yemezler. senin o kesin üstünlük dediğin şeyin değişmesi üç seneye bakar. nitekim göreceğiz. uefa kupasıysa sabit. kupa bizim müzemizde, seve seve saygı göstereceksin ona.
• 38

  izlemek için türkçe altyazılı halini bekleyeceğim belgesel. çabuk gelirse ne güzel olur.
• 39

  belgeselin yıldızı tek başına semih kaya'dır.abicim o nasıl donuk bakışlarla biz niye önlem alalım onlar bize önlem alsın bize karşı oynayacak olan onlar bizim kimseden korkumuz yok demektir.şu belgesel sayesinde bir kez daha dedim seni bu takıma hazırlayan kazandıran oynatan kim varsa allah razı olsun onlardan.
  
  ayrıca sakallı abi sen nasıl güzel bir abisin.belki istanbulda her maça gelenler tanıyordur ama ben tanımıyorum senede 2-3 maça gelebildiğim için.o elmander'in bilica'dan topu kaptıktan sonra heyecandan sakalı sıvazlaman,hanımına saçmalama ben fener maçında bir de sizle mi uğraşayım tavırların ben her zaman maça giderim annem ölsün yine giderim ama pınarbaşı çekmem lafın gol sevincin falan acayip kanım ısındı sana vay abim deyip sarılasım geldi.
  
  ayrıca takım elbiseli kamil,tombiş kız ve onun yancısı gideri olan kız.göt olmanızı falan geçtim göt olduktan sonra durumu toparlamak için rezil durumlara düşmenizi geçtim o nasıl yapmacıklıktır o nasıl şekilciliktir o nasıl ağzını gerdire gerdire konuşmaktır.ağzınızın yayını sikeyim.
• 40

  izlemek için sabırsızlandığım ama arşivlemek istediğim belgesel / film'dir. bir hayırsever el atsa da arşivleyebilsek çok iyi olacak.
• 41

  galatasaray ve fenerbahçe taraftar profillerini de bir anlamda ön plana çıkarmış belgesel.
  
  fenerbahçe taraftarının çekememezliğini, galatasaray taraftarının da itidalli yaklaşımını özellikle atatürk'le ilgili konu içerisinde rahatça görebiliyoruz.
  fenerbahçeli taraftarlar galatasaray'a "fransız takımı bunlar, biz kurtuluş savaşında..." bik bik diye öterken;
  
  galatasaraylı genç bir taraftar çıkıp "bu tip tartışmalı konular üzerinden prim yapılması anlamsız, bizim lisemiz o sene mezun vermemiş savaşa gönderilenler yüzünden" diyerek gayet sakin ve mantıklı bir cevap veriyor.
• 42

  sibel isimli hanım kızımızı çok mu aramışlar diye merak ettirendir.kız birde fenerbahçe sporcusuymuş.ayrıca o göksel'de nasıl yapmacık bir insan evladıdır amk.nazmi hasdemir abimizin deyimiyle bir bok sandıklarımız listesine kafadan giriş yaptı ntvspor'da ne güzel asıp kesiyordu.homoergenus seni.
• 43

  maçın sonunda mağlubiyete bahane bulmaya çalışan fenerlilere sahne olan anlamlı belgesel. biri diyor ki "1319 gün sonra kazandılar.", biri diyor " hediyemiz olsun.", hatta en son tam bir fenerli tipli kız "ben olsam hiç sevinmezdim aslında, onların yerinde olsam" diyor. neyse ki biraz daha düşünceli olan erkek fenerli " yok o kadar da değil." diyerek konuyu kapatıyor.
  
  en çok beğendiğim ve gurur duyduğum olay ise eric cantona'nın hep galatsaray ile ilgili bölümlerde gözükmesidir. adam fenerbahçe'yi umursamamış bile.
• 44

  iki taraftar tipi arasında çok net bir çizgi olduğunu tekrar bizlere gösteren belgesel. derbi öncesi koreografiye neden yer vermemişler anlamadım;
  
  http://casadellosleones.blogspot.com/...ng-for-istanbul.html
• 45

  güzel yazılmış iyi çekilmiş hem türkiye yi hem derbi yi anlatan 100 yılı en iyi özetleyen belgesellerden biri. belgeseldeki fenerli profilinin çemçük galatasaraylı profilinin ise ağır başlı eski tribüncülerden olması ise realitenin güzel bir yansımasıdır.
• 46

  her şeyi geçtim, alex'in attığı son dakika golüne gösterdikleri sevinç ve hemen arkasından inanın çocuklar marşıyla hala umut beslemek ile, maç bitiminde mağlubiyet kaçınılmaz olunca, yine aynı tiplerin "ben olsam sevinmezdim", "hediyemiz olsun" söylemleri nasıl bir çelişkidir, nasıl bir ezikliktir arkadaş?
• 47

  en beğendim kısmı semih kaya görüntülerinin olduğu belgesel.onu izlerken gerçekten gurur duydum.onun yetiştirilmesinde katkısı olan herkese saygılarımı sunuyorum.ordaki galatasaraylı gençleride tebrik ediyorum fazla polemiğe girmeden gayet güzel cevaplandırmışlar.
  
  fenerbahçeli arkadaşlara gelecek olursak tam klasik fenerli.kupalar milli mücadele falan dedikten sonra yine fenerbahçe '' cumhuriyeti '' diyebilmişlerdir.ilginç.
  maç sonunda yenilince aralarındaki muhabbet dolayısıyla tebessüm ettirdiler ama sonra aklıma geldi ki bunlar da türk.arkadaş yabancılar bu görüntüleri izleyince umarım ''ne diyo lan bu fenerliler''derler.diğer şekilde ''bu türkler ''genellemesi olursa aldıkları nefes zararlı olarak değerlendireceğim.
  
  ve gelelim asıl bombaya.yukarıda türk diye belirttim ama bir tek kişi hariç.diğerlerine kızmadım ya da en ufak bir gıcıklık hissetmedim ama bu kıza karşı acayip nefret doluyum.
  
  aslı ece kırkaya
• 48

  bir değerlendirme de ben yapayım dedim: şimdi tamam güldük eğlendik... küfürler... tezahüratlar... maç felan tamam. ama arkadaşım belgesel boyunca sıçmış bir taraftar profili belgesel sonunda sıçtığını bu kadar güzel sıvar. * bana da deselerdi: " bir belgesel çekçez gardaş bize kendini rezil edecek 5-6 gerzek bulsana. " ben de aynen bu fedakar kardeşlerimizi bulurdum. bu kadar rezil bir maç sonu değerlendirmesi olur. ben desem yapmazlardı bu kuşlar bu işi. biri diyor ki: " 1352464364 gündür yenemiyorlar. olsun fener forması giydim. ananı sikim bilica. amına koyum kamera vardı lan ! neyse az poz yapiim kurtarırız. gak guk " biri diyor ki " olsun onlar da sevinsin . kırk yılın başı bir yendiler . gak guk " kızım sen yenildiğin maçta son dakika bir gol attın diye masayla ilişkiye giriyordun neredeyse. ne diyorsun ? veya dediğini biliyor musun? bi de 11 çocuklu bir aile kuruyordun ya bebeğim sen... biz zaten sizin kucağınıza 1361542452 günde 11'den fazla çocuk koyduk merak etme sen !? "hop noluyoa ya? nerdeyim ben? " *
• 49

  iki takım arasındaki mantalite farkını ortaya koyan belgesel.
  
  aykut kocaman galatasaray ile oynanan maçların çok önemli olduğuna, bütün sezonu kaybetip galatasaray maçını kazanmanın önemli olduğuna dikkat çekmiştir.
  fatih terim ise bu maçların yüz yıldır oynandığına, kazanmanın ve kaybetmenin çok önemli olmadığına ancak avrupa'da başarılı olunması gerektiğine dikkat çekmektedir.
• 50

  bu belgeseli izlerken şunu düşündüm. sokakta görsem "şu tipe bak ne gıcık adam ya da kadın" diyeceğim tiplerin hep fenerli olması tesadüf mü acaba? hayatta negatif enerji aldığım, düşüncelerini mantıksız bulduğum, aynı ortamda bulunmak istemediğim insanların çoğunluğu fenerli.
  
  her ne kadar türkiye'de taraftarlar takımlara heterojen olarak dağılsa da ben aynı takımı tutanların benzer özellik gösterdiğini düşünüyorum. örneğin "1319 günde 11 çocuk yapılır." şuursuzluğuna ancak başarı için her yolu mübah gören ve başarısız olduğunda da sevmenin nasıl bir şey olduğunu bilmeyen bir fenerli düşebilir. aynı fenerlinin "fenerbahçenin hisse değeri bilmem ne kadar arttı.işte fenerbahçe büyüklüğü." diye övünmesi muhtemeldir.
  
  kendimi ait hissettiğim galatasaray camiasının bu maddi bakış açısının tam karşısında olduğunu söyleyebilirim. galatasaray büyüklüğünü transferden, paradan, hisse senedinden, bilmem ne yaylası tesislerinden almadı hiç bir zaman. galatasaray sevgiden beslendi. ne kadar çok kenetlendiyse o kadar başarılı oldu. başarısını ruhundan aldı.
  
  bu sevgi çemberinin bir halkası olmamızı sağladığın için yaşa galatasaray ve bunu bir kez daha hatırlattığın için teşekkürler eric.