zamaninda sike konusunda cesur olabilen ama sonradan guclu taraf hangisi ise o tarafa dogru meyleden hakem eskisi
https://www.futbolekonomi.com/...=article&id=1945---
alıntı ---
türkiye futbol federasyonu yönetim kurulu, 28 aralık 2011 tarihinde genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırma kararı aldı. 26 ocak 2012 tarihinde yapılacak olan olağanüstü genel kurul kararına gerekçe olarak:
futbol ailesinin tüm kesimlerini ilgilendiren bir konunun, futbolun tüm paydaşları tarafından tff genel kurulu'nda tartışılmasının en doğru çözüm olduğunu belirtti. ankara'da yapılacak olağanüstü genel kurul toplantısının 26 ocak 2012 tarihinde, çoğunluğun sağlanamaması halinde ikinci toplantının 27 ocak 2012 tarihinde delege tam sayısının asgari üçte biri ile yapılmasına karar verildi. ikinci toplantıda da çoğunluk sağlanamadığı takdirde, üçüncü toplantının aynı gündemle, çoğunluk aranmaksızın 3 şubat 2012 tarihinde yapılması kararlaştırıldı.
türkiye futbol federasyonu statüsü’nün 29. madde’sine göre; tff yönetim kurulu, genel kurulu her zaman olağanüstü toplantıya çağırabilir. burada önemli olan gündem maddesini oluşturan nedenlerdir. federasyon’un belirttiği olağanüstü genel kurul gündem maddesi: “haklarında şike ve teşvik primi iddiası bulunan kulüplere uygulanması muhtemel yaptırımların değiştirilip değiştirilmemesinin görüşülmesi ve karara bağlanması” şeklindedir. bu gündem maddesi için “olağanüstü genel kurul” yapılmalı mıdır? milyon liralar harcanmalı mıdır?
türkiye futbol federasyonu yönetim kurulu tarafından 17.09.2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren “futbol disiplin talimatı”nın “müsabaka sonucunu etkileme” başlıklı 58. madde’si: “müsabakanın sonucunu hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkilemek veya buna teşebbüs etmek yasaktır. bir futbolcuya veya kulübe teşvik primi verilmesi de bu kapsamdadır. bu hükmü ihlal eden kişiler, bir yıldan üç yıla kadar müsabakalardan men veya hak mahrumiyeti cezasıyla; kulüpler ise küme düşürme cezasıyla cezalandırılır. ihlalin ağırlığına göre küme düşürme cezasına ek olarak puan indirme cezası da verilebilir. ihlalde sorumluluğu bulunan kişi veya kulüplere ayrıca para cezası verilir. anılan yasağın hakemler tarafından ihlali halinde sürekli hak mahrumiyeti cezası verilir” şeklindedir.
futbol federasyon’u, futbol disiplin talimatı’nın yukarıda bahsettiğimiz 58. maddesi ile ilgili genel kurul’u toplamak istemektedir. kendi yetki ve sorumluluğunda olan talimatlarla ilgili görüş almak için, genel kurul’u olağanüstü olarak toplamak gereklilik midir? yönetmelikler ve talimatlar çerçevesinde, genel kurul’un olağanüstü toplantıya çağrılması “bu gündem maddesi ile” zorunlu ve statüye uygun bir gerekçe midir?
türkiye futbol federasyonu statüsü’nün 23. madde’sinde belirlenen “genel kurul’un yetkileri” arasında “talimatlarla” ilgili her hangi bir madde yer almamaktadır. talimatlar, genel kurul’un değil, yönetim kurulu’nun yetkileri arasında tanımlanmaktadır. buna göre; haklarında şike ve teşvik primi iddiası bulunan kulüplere uygulanması muhtemel yaptırımların değiştirilip değiştirilmemesinin kararının yetkisi genel kurul’da değil; futbol federasyonu yönetim kurulu’ndadır. türkiye futbol federasyonu statüsü’nün 35. maddesi, “yönetim kurulu’nun yetkilerini yerine getirmek amacıyla gerekli gördüğü talimatları çıkarır, uygular ve anlaşmalı müsabakalar hakkında karar verir…” şeklindedir. buna göre; türkiye futbol federasyonu yönetim kurulu: kanun, statü ve buna bağlı mevzuatla verilen görevleri yaparak, ulusal ve uluslararası kuralların ve her türlü talimatların uygulanmasını sağlamalıdır.
türkiye futbol federasyonu statüsü’ne göre, genel kurul ve yönetim kurulu’na birbirlerinden farklı yetkiler verilmiştir. “yetki”: yönetsel makamlara verilmiş bir erk ya da gücün ifadesidir. yetki, saptanan amaçlara ulaşmak için karar verme ve başkalarına iş gördürme hakkıdır. yönetim işlevinin yerine getirilebilmesi için, yöneticinin yetkiye sahip olması zorunludur. talimat ve yönetmeliklerin uygulanıp ya da gerekli değişikliklerin yapılıp sorumlulukların yerine getirilmesidir. “sorumluluk” ise: bir kişinin kendisine verilen iş ve görevleri yapması için o kişiden hesap sorulabilmesi ya da o kişinin kendisine verilen faaliyetleri başarma yükümlülüğüdür. yetki ve sorumluluğun denkliği, etkili yönetimin temel ilkesidir. yetkisiz sorumluluk işlerin yapılmamasına, sorumluluk taşımayan yetki de yetkinin kötüye kullanılmasına yol açabilir.
bu noktadan hareketle; genel kurul delegeleri, yetkileri ve sorumlulukları çerçevesinde, “talimatlar” konusunda “tam yetkili olan” türkiye futbol federasyonu’na aşağıdaki soruları yöneltmelidirler:
1- hangi madde uyarınca genel kurulu olağanüstü olarak toplantıya çağırdınız?
2- olağan genel kurul’da seçilerek yetki aldığınız halde, neden yetkilerinizi kullanmadınız ya da kullanmak istemediniz?
3- kanun, statü ve talimat maddelerini neden uygulamadınız ya da yetkiniz olduğu halde neden uygulamak istemediniz?
4- yetki ve sorumluluklarınızın farkında mısınız?
5- sorumluluklarınızı neden yerine getirmiyorsunuz?
6- talimatlarda bir değişiklik yapılması gerekiyorsa neden siz yapmadınız?
7- bundan sonra yapılacak talimat değişikliklerini de genel kurula getirecek misiniz?
8- her türlü talimatların çıkarılması ve uygulanması konusundaki yetkinizi genel kurul’a mı vermek istiyorsunuz?
türkiye futbol federasyonu; genel kurul delegeleri’nin, akademisyenlerin, uzmanların kısacası futbolun kanaat önderlerinin görüşlerine başvurabilir. bireysel zihniyetten uzaklaşarak, daha kalıcı çözümler üretmek adına bu tür görüş alış-verişleri yapılmalıdır da.
federasyonların, duyarlı, dengeli ve bilgilendiren bir yapı içinde olması ve daha açık bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir. “ben yaptım oldu” gibi bir anlayıştan ya da “bazen yaparım, bazen de yapmam” keyfiyetinden uzak olunmalıdır. kurumsal yönetişimde, yönetimle birlikte geleceğe yönelik tasarımların gerçekleştiği açıklık, şeffaflık, adillik ve hesap verebilirlik prensipleri her zaman olmalıdır. kurumsal yönetişim tutarlı bir idareyi, uyumlu politikaları, süreçleri ve belirli bir sorumluluk alanındaki karar yetkilerini ifade eder.
futbolumuzda son yıllardaki dillerden düşmeyen “marka” olabilmek, hatta hedeflenen dünya markası olabilmek için, o markayı yöneten dünya çapındaki yönetici kadrolarına ihtiyaç vardır. sen-ben kültürüne göre tasarlanmış bir yapıda, bir “marka” yaratılması, hele bir “dünya markası” yaratılması zor bir olasılık olarak görülmektedir.
---
alıntı ---
madem gercekleri belirtip de yangin cikartmamiz engelleniyor biz de atese benzinle gidip kendisinin sike konusunda lacivertlere ceza verilmesi gerektigini savundugu yazilarini cikartalim ortaya.