• 133
    her bölgenin olduğu gibi, onların bölgelerinin de bir sporcu ve insan karakteristiği vardır. istisnalar tabii ki olur ama genel karakteristikler bir gerçekliktir.

    örneğin; kuzey avrupalı oyuncular disiplinli, profesyonellikleri yüksek, temel oyun bilgileri yüksek ancak teknik yetenekleri göreceli olarak sınırlıdır demek, ırkçılık değildir, yerinde bir tespittir.

    kuzey afrikalı futbolcular ise teknik becerileri yüksek, disiplinsiz, profesyonellikleri zayıf, temel oyun bilgileri düşük( yetiştiği ülkeye göre değişebilir) ve istikrarsızdırlar.

    bu demek değildir ki tersi mümkün değil, ancak tanıdığınız 10 adet kuzey avrupalı ve 10 adet kuzey afrikalı oyuncu düşünürseniz bu genellemeler kendini doğrulayacaktır.

    bırakın böyle geniş ülkesel coğrafi farkları; karadeniz, izmir, bursa, istanbul, ankara altyapılarında yetişen oyuncular bile farklı yapıdalar. mesela istanbul oyuncusu fiziken zayıf, geç olgunlaşan, daha teknik kapasitesi yüksek ve kariyer akışı daha uçlarda giderken, ankara ekolü fiziken ve ruhen daha dayanıklı ama potansiyeli daha sınırlıdır.
    bir yerden 20 tane kaan ayhan çıkar, bir yerden az çıkar ama arda turan, yunus akgün çıkar. önemli olan dengeyi kurabilmek ve farklı malzemelerle yemeği güzel yapmak.

    yoksa nelsson, sara, osimhen, yunus aynı hammaddeden oyuncular değil hepsi bambaşka ekollerin sonuçları.
  • 134
    istikrarsız kelimesini sözlük anlamı olabilir.

    bir maç takımı tek başına taşıyan topçu diğer maç sizi aniden 10 kişi bırakabilir, bu yüzden kendileri pek sevilmez. hakim'i pamuklara sardık tek bir olumsuz olay olmadı şimdi gitmek için tonla para istiyor edep yahu.

    ayrıca ırkçılık başka bir şey oyuncuları performansı yüzünden eleştirmek bambaşka bir olay. son zamanlarda bu ırkçılık kavramının içini fena halde boşalttılar birine laf edince ırkçı oluyoruz direkt.
  • 135
    akp hükümetinden öncesi ve sonrası olarak türkiye’ye bakış açısı değişmiş oyuncu topluluğudur. erdoğan’ın arap nüfuzundaki etkisi ve türkiye’nin gittikçe “benmerkezcil” yönetilmesi hasebiyle türk ligine arap körfez ligleri muamelesi yapmaktadırlar.

    90’ların sonu 2000’lerin başında ahmed hassan, ayman abdelaziz ve elsaka gibi oyuncular senelerce takımın işçileri, bir nevi askerleri olarak oynarlarken son 15 senede gelen neredeyse tüm kuzey afrikalılar dönemsel oynayıp kısa sürede yatışa geçmiştir.

    coğrafyanın sahip olduğu oyuncu karakteri kadar, türkiye’yi gördükleri mevzi de performans farklılığında önemli rol oynamaktadır.
  • 136
    bir ırkla ilgili tespitte bulunmak (doğru veya yanlış olabilir ki zaten genelleme içerir) ırkçılık değildir. örneğin fiziken çinliler genelde kısa boylu olur fakat istisnai olarak elbette uzun insanlar da vardır. bu çindeki ortalamanın kısa olduğu gerçeğini değiştirmez.

    dünyanın kuzeyinde yaşayan insanlar soğuğa daha alışkın olduğu için nesiller boyu daha mücadeleci olmak zorunda kalmışlardır. ortadoğudaki özellikle arap toplumlar ise rahatlarına düşkün olur ve keyfi severler. mutfaklarından tutun sosyal hayata kadar ırk özellikleri (istisnalar hariç)insanların gündelik yaşamını şekillendirir.

    nasıl ki ayılar, tilkiler ve diğer hayvanlar yaşadıkları coğrafyaya göre değişim gösteriyorsa insanlar da gösterir. hem fiziken hem de karakteristik özelliklerde bu durum etkili olur. bu durumdan bahsetmek de ırkçı olduğunuz manasına gelmez. mesela ben genel olarak insanı değil doğayı severim ve ırkı farketmeksizin insanlara mesafeli dururum.

    kuzey afrikalı futbolcuların ülkemizde gösterdikleri performansa bakarsak bir sonuca elbette ulaşırız. fakat transfer yaparken topluluğa değil bireye bakılmalı ve ona göre hesap yapılmalıdır. alacağımız oyuncunun milletine değil profesyonelliğine dikkat etmeliyiz. dikkat ederseniz şu an ırkçılık yapmadım. ırkçılığın ne olduğu ile ilgili ciddi bir bilgi birikimi veya fikri olmayan insanların da tanımadıkları kişileri ırkçı diyerek yaftalamamasını öneririm.
  • 138
    mesleğinde belli bir seviyeye ve yeterlilğe ulaşmış bir insana sadece mensup olduğu milletten ötürü tercih etmeyeceğini söylemek ırkçılık olmuyorsa tam olarak neye ırkçılık denecek pek anlamıyorum. sen avrupa'da bir işe başvuruyor olsan, her türlü yeterliliğin de olsa adamlar ''bu türkler de trafikte çok korna çalıyor, medeniyetsiz kavgacı olurlar bunu istemiyoruz'' dese ırkçılık olacaktır. buna bizim ırkçılar fazla alınmaz çünkü ırkçılar dünyanın genelinde zihinsel ezberleri gereği kendi doğusu veya güneyine ırkçılık yaparken batısı ve kuzeyindekinin üstün ırk olduğunu kategorik ve retorik olarak kabul eder ve bu zihin dünyasıyla yaşar. ırkçılara da pek laf anlatılmaz çünkü dini/mezhepsel savaş veren adamlardan pek bir farkları yoktur. o da birilerini kafir, kendisini hak yolunda doğru kişi görme motivasyonuyla gidip diğer mezhepleri ya da farklı dinden insanları öldürüyor. burdaki ırkçılık da değişmez kabullere dayandırılma gayreti çok farklı değil. ırkçılık heriflerin işine geliyor, kolay yoldan bir üst - alt kategorisi geliyor önüne bu da onun hoşuna gidiyor. hoşuna giden şeye de rasyonellik icat etmeye çalışıyor. kafasını ona göre çalıştırıyor.

    neyse burda yapılan genellemeler çoğunlukla milletlerin, bölgelerin, yörelerin sanayileşme ailelerin şehirleşme süreçleriyle alakalıdır. bizim türkiye içi de böyledir. ordulu, erzurumlu, urfalı, yozgatlı aynı köylü 1980 doğumlu adamlara bakarsan; babası da istanbul'da doğmuş 80 doğumlu, babası köyde doğmuş kendisi istanbul 80 doğumlu, kendisi 80 köy doğumlu 2000'lerin başında askerliğini yaptıktan sonra istanbul'a çalışmaya gelmiş adamla arasında baya fark olur. bu kuzey afrikalılarda da durum çok farklı değil. bu irlandalıların ya da güney italyalıların geç avrupalılaşma/ avrupalı kabul edilme(medeni kabul edilme) süreçlerine de benziyor. onlar da pek medeni kabul edilmeyen, geri tipler olarak görülürdü zaten. burda yapılması gereken şey göçmen ya da afrikalı insanları işe alırken daha da iyi araştırmak gerekir denmesiyken herhangi bir insana salt mensup olduğu milletten ötürü alınmamalı demek ırkçılık olmaktadır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın