kardeşimiz ile henüz tanışma fırsatı bulamadım ancak bir arkadaşım bu olaydan sonra kendisi ile oldukça yakınlaşmış. kısmetse derbiden sonra geldiğinde kendisini görmeye, sarılmaya gideceğim. öncelikle belirtmek isterim ki oldukça saf, temiz, iyi yürekli bir kardeşimiz. arkadaşlarım bana şunu söyledi. '' hani abi para verdim içindeki bende kalsın nolur diyor ya. onu bile söylemesi büyük mucize bu çocuğun, öyle bir çocuk.'' şu lafı duyunca daha da çok içim acıdı. ensesine vur ekmeğini al denir ya işte öyle bir çocuk.
henüz daha 19 yaşında ve konya'daki ilk senesi imiş kardeşimizin. babası muğla'nın bir köyünde kıraathane işleten bir insan. bildiğimiz anadolu delikanlısı bir kardeşimiz. babasının gönderebildiği ya da devlet kredisinden biriktirebildiği ile linnes imzalı forma alabilmiş sanırım. çünkü o gün linnes'in de imza günü vardı bu kısımdan tam emin değilim. hani gayri ihtiyari sormuşlar, olum neden karşılık vermedin diye, çocuk; abi ben kavga filan etmem, benim öyle işlerle işim olmaz demiş. çocuk hata yapmaktan, birini incitmekten korkan birisi. o kadar utangaç ki
serdar aziz'in menajeri ile önce görüşüyor, menajer 2-3 bilgi öğreniyor ve diyor ki; kardeşim seni az sonra serdar da arayacak, onunla da konuşursun diyor kapatıyor. daha sonra dışarıya çıkıyor ve o esnada serdar aziz arıyor. açamamış... çünkü dışarıda tanımadığı birisi ile konuşunca çok fazla heyecanlanıyormuş, konuşamıyormuş. daha sonra eve geçince dönmüş ancak serdar bakamamış bu sefer ve menajeri yeniden arayıp, onunla irtibat kurulmuş sürekli. bu arada serdar aziz'in yaptığı da cidden şık bir durum. çocuğun mümkün mertebe birçok ihtiyacını karşılayabileceği bir bursu okul süresince sağlayacakmış.
asıl can sıkan durum ise her ne kadar destek verilse de psikolojisinin yerle bir olması. zaten utangaç, kendi halinde bir çocukmuş iyice içine kapanmış sanırım. olayın hala etkisinde.
https://twitter.com/...s/921076554196766720 şu fotoğrafta formalı ancak o şekilde olması için bin bir rica ile ikna edilmiş. üzerindeki ceketi, montu her ne ise en başta çıkarmamış. korkmuş abi bana bir şey yaparlar belki, tahrik etmeyeyim diye. konyaspor tribün lideri de ben buradayken sana kimse bir şey yapamaz, şöyle de böyle de bak seni başkan ile tanıştıracağım filan öyle çıkarttırabilmiş üzerindeki ceketi. çocuk hala bir şey yaparlar korkusu ile davranıyor :( o anda korkuyu yense de onu oraya götüren galatasaraylı arkadaşlara sürekli mesaj atmış. abi 5 dakika önce çıkalım maçtan, çıkış da bir şey olmasın nolur nolmaz diye ve 5 dakika önce çıkmış maçtan. arkadaşlar şaka yapmış, oğlum bak gidip de selçuk'a forma imzalatma he demiş, çocuk abi niye öyle diyorsunuz ki o da elinden geleni yapıp oynamaya çalışıyor işte demiş ya. kardeşim benim bu nasıl bir yaradandan ötürü yaradılanı sevmek... demet akalın kendisine sanırım bir konser davetiyesi göndermiş ancak kibarca teşekkür edip reddetmiş, ben öyle yerlerde duramam yapamam diye.
umarım bir an önce kendisini toparlayabilir ve bu travmadan hızlıca kurtulabilir. dünyanın hakan gibi insanlara cidden ihtiyacı var.