• 51
    ben mi cahilim bu konuda yoksa futbolcular mı tembel bilemiyorum.

    kardeşim sen futbolcu olarak 90 dk sahada mücadele vermen gerekiyor. bazıları 45 dk, bazıları 80, bazılar da 90 dk sahada koşabiliyor. bu adamlara 90 değilde 120-130 dakikalık kondisyon yüklemesi yapıp sahaya süremiyor musun. biz basketbolda antrenman yaparken 2 maçlık çalışıyorduk ve gram yorulma olmuyordu.
  • 52
    artık hiçbir bahanesi olmadan bu olayı çözmemiz gerekiyor. şuan ilk yarı istediğimiz oyunu oynayıp skoru bulursak ikinci yarı kalemize kapanıyoruz. bunun tek sebebi kondisyon.

    yok euro 2020, yok afrika kupası hiçbiri bahane olmaması gerekiyor. gerekiyorsa oyuncunun yanına özel hoca gönderirsin.mane,salah ve mahrez de gitti ama hiçbiri feghouli gibi geri dönmedi. bu işin artık bahanesi kalmadı istediğimiz oyunu oynayamamak çok büyük bir skandal şu durumda.
  • 53
    emre kılınç entrylerine bakıyorum da dün oynanan 12 temmuz 2020 fenerbahçe sivasspor maçındaki oyununu aynı şekilde bizim formamız altında oynarsa büyük fark yaratacağını söyleniyor, ancaaak çok önemli bir detayı gözden kaçırılıyor, kon-dis-yon

    yine dün oynanan 12 temmuz 2020 fenerbahçe sivasspor maçında sivassporda herkes koştu, mücadele etti, rakibi deyim yerinde ise ısırdı, çünkü bedensel olarak güçlüler, diriler ve istekliler.

    bizim 2019-2020 sezonunda 8 haftalık galibiyet serisinin bazı maçları hariç, en büyük eksiklerimiz bu üstte yazdıklarım ama en en olmazsa olmazı kondisyon.

    yeni italyan kondisyoner geldiğinde kondisyon bir nebze çözülmüştü ama sanırım o arkadaş italyada kaldı ve şu an berbat durumdayız.

    tabi ki bu eksikliğin suçlusu teknik heyettir, bunu tartışmaya bile gerek yok, ancak sene olmuş 2020 hala böyle basit bir sorunumuz var ise vay halimize.

    yahu geriye düşüyoruz, reaksiyon verecek gücümüz yok, rakibe basacak mecalimiz yok.

    biz önceden hem rakibi hem hakemi hem federasyonu yenerdik, şimdi ayakta duracak, kaptırdığımız topun arkasından koşacak gücü bulamıyoruz...

    önümüzdeki sene kim gelir kim gider bilmem ama bu kondisyon ile devam edecek olursak, kim gelirse gelsin bir şey elde edemeyiz...
  • 54
    üzerine en çok konuşulan spor terimlerinden biri. fakat gerçekten açık kaynakları çok sınırlı olan bir dal. taktik alanda, antrenman teknikleri konusunda bugün internette çok fazla bilgiye ulaşabilirsiniz. kondisyona ve kondisyon antrenmanlarına dair bir şey bulmak ise daha zor. durum böyleyken kondisyon antrenörlerini bir çırpıda "iş bilmez" ilan edebilir miyiz?

    aslında sahada kötü bir futbol varken nasıl teknik direktörü eleştirebiliyorsak, sahada koşamayan bir oyuncu topluluğu gördüğümüzde de kondisyon antrenörünü eleştirebiliriz. bu normal. fakat kondisyon antrenörü değişince bile aynı oyuncu topluluğu koşmuyorsa, burada kondisyon antrenöründen bağımsız bir durum vardır.

    galatasaray'ın 18-19 sezonunun ilk yarısında kondisyon antrenörü yasin küçük'tü. sezonun ikinci yarısında ise alberto bartali de teknik ekibe katıldı. sezonun ikinci yarısında, sezonun ilk yarısına göre, daha fazla koşan bir galatasaray izledik.
    o dönemlerde televizyonda emrah bayraktar'ın yorumculuk yaptığı bir programa denk gelmiştim. sunucu galatasaray'daki bartali etkisini sormuştu. emrah bayraktar ise "bunları geçelim. bir sporcunun kondisyon durumunda önemli olan sporcunun kendisine bakmasıdır. eğer sporcu kendisine bakmıyorsa en iyi antrenör de gelse bir şey olmaz." minvalinde bir şeyler söylemişti. en nihayetinde bir antrenör olması sebebiyle de bu yorumu aklıma takılmıştı.
    (bu programa televizyonda denk gelmiştim. haliyle o gün bir kayıt almadım. şu anda da internette bulamıyorum bu yorumu.)

    19-20 sezonunun yaz kampında sürekli olarak bartali'nin dağ bayır koşturduğu görüntüler düşüyordu. fakat sezon başladığında sonuç yine hüsran oldu. şampiyonlar ligi'nde de ligde de fizik olarak ezilen bir galatasaray izledik.

    bu yasin küçük'ün linkedin profili: https://www.linkedin.com/in/yasin-küçük-b46823a2/?originalSubdomain=tr
    bu da alberto bartali'nin kariyeri: https://www.transfermarkt.com.tr/...profil/trainer/13834

    bu konuda kariyerleri ve eğitimleri belli olan bu iki ismi de "iş bilmez" diye yaftalamak benim açımdan saçma. bu hasan şaş ve ümit davala eleştirmek -ki onu da yer yer saçma buluyorum- gibi bir durum değil. hadi diyelim ki yasin küçük'ü bu şekilde yaftaladık. geçen sene büyük övgülere mazhar olan bartali, yarım sezonda kondisyonerliği mi unuttu?

    o zaman bu takım neden koşamadı? burada benim aklıma iki cevap geliyor: ya tesislerimiz yetersiz ya da emrah bayraktar haklı. tesislerin yetersizliği şampiyonlar liginde fizik olarak ezilme için bir bahane olabilir belki ama süper lig için olamaz. o zaman emrah bayraktar'ın yorumu üzerinden oyuncuları inceleyelim bir de:

    feghouli: 1 haftayı aşan herhangi bir aradan formda döndüğü görülmemiştir. bunun üzerine bir de tüm yazı afrika kupasında geçirdi.

    belhanda: sezon başı kampta yoktu. sezonun ortasına gelmeden de taraftar ile arasındaki bağı kopardı zaten.

    lemina: kronik sakat etiketiyle geldi. sezon başı kampında da yoktu.

    falcao: sezon başı kampında yoktu. sakatlıklardan formda dönemedi.

    seri: sezon başı kampında yoktu. fakat fiziksel olarak sezonun ilerleyen dönemlerinde kendisini toparladı.

    marcao: sezon başı kampına göbekle geldi.

    mariano: "koşsa barcelona'da oynardı." tayfasından. çok koştuğu hiç görülmedi. zaten alametifarikası da koşmak olmadı hiçbir zaman.

    biraz daha düşününce bu örnekleri çoğaltmak mümkün. peki sezon başı kampına katılmayan, katılanların da önemli bölümü yaşlı olan, profesyonellik seviyesi düşük bir ekiple çalışan kondisyonerleri suçlamak mantıklı mı?
    galatasaray'ın son 2 sezonda yaşadığı fizik-kondisyon problemleri, ilk aşamada daha iyi kondisyonerler getirerek değil daha profesyonel bir oyuncu grubu getirerek çözülmeli sanki.
  • 55
    galatasaray futbol takımının yıllardır süren problemi. her sene rezil bir başlangıç ve ilk yarı. eğer avrupa'ya da gitmişse durum daha beter.
    sezon ortasına doğru toparlanış ligin sonuna doğru gene düşüş. eğer potada ise taraftar desteği, camia gazıyla işin sonu bir şekilde geliyor. yok eğer potada da değilse telef olup gidiyor takım. 5-6-7'inci sıralarda takılıyor. takımın ligin sonuna nefesi yetmiyor resmen. yıllardır 2. olamama geyiği falan da bunun münasebetiyle doğmuş bir şey bence.

    şimdi çok basit bir şey soracağım ;

    futbolculara 60-70 milyon euro maaş bütçesi ayırıp bu futbolcuları fizik olarak yukarıda ve güçlü tutacak bir ekip bulup getirememek rezillik değilde nedir. 1 futbolcu eksik transfer et onun yerine almanya, italya, ingiltere veya bu işi hakkıyla yapan ekip neredeyse oradan bul getir.

    bu yetenek değil, teknik taktik hiç değil. tamamen bilimsel temellere dayanan, antreman sıklığı ve metodları ile ilgili bir durum. öyle bir futbolcusu 200 milyon euro olan takımlardan bahsetmiyorum en basitinden pandemi sonrası atalanta, lazio, milan, rb leipzig, wolverhampton gibi takımların oynadığı oyuna, sahadaki güçlü duruşuna bak. bu adamların yapıp da bizim yapamadığımız ne var antreman sahasında.

    hangi fizik-kondisyon ekibi hazırlamış bu takımları, pandemi sürecinde ve dönüşünde ne sıklıkla, hangi fiziksel idmanları yapmışlar. bilgiye bu kadar kolay ulaşıldığı, sınırların olmadığı bir çağda buna ulaşıp uygulamak bu kadar zor değil yahu.

    ben bir taraftar olarak razıyım. bir transfer dönemi 2 transfer eksik yapalım, yukarıdaki takımlardan birinin kondisyoner ekibi kimse basıp parayı getirelim. üstelik bu adamların takımlarında aldığı muhtemel maaş da 100 bin euro'larla ölçülen skaladadır.
  • 56
    5 ocak 2021 konyaspor galatasaray maçını kaybetme sebebimizdir bana göre.

    terimball dediğimiz hadise, oyuncu kalitesinden bağımsız olarak toplu-topsuz hareketliliğe dayanıyor. maçta dikkatimi en çok şey bu oldu; kimse hareket etmiyor. herkes ayağına top bekliyor, pası veren olduğu yerde bekliyor. pas opsiyonu yok, koşu yok. topu kaybedince baskı yok, geri dönüş yok. stoperler de ağır olunca her top kaybı ya tehlike ya da pozisyon oldu.
  • 60
    galatasaray futbol takımının her daim mevcut olması gereken olay. kondisyon durumu kötü olan hiçbir oyuncu yer almaması gerekiyor.

    luyindama, feghouli, arda, babel gibi fiziksel olarak ölmüş adamları hazır olmayana kadar oynatmayacaksın. süper lig de kapanan takımları açacak ayaklar istediğin kadar al açamazsın. zaten kimleri alabiliyorsun orası da belli 50-60m euro harcıyormuş gibi kilidi teknik ile açmanın saçmalığını bırakmamız gerekiyor.

    süper lig de kilidi pres ile açarsın, duran top ile açarsın. duran top konusuna pek girmiyorum çünkü vuranlar da sıkıntı var bizde yoksa kötü duran top kullanıldığını düşünmüyorum asıl sıkıntı pres noktası.

    pres sadece öndeki oyuncular ile alakalı değil tüm takımın yapması gereken bir olay. luyindama alanya maçında* kaç kere defansı geri çekti sayamadım. adam hayvan gibi mesafe açıyor defans ortasaha arasında ve her defasında kendisinin tutması gereken adama uzun oynadı alanya. topu indirdikleri gibi de bizim pres çöktü bir anda.

    fatih hocamın da dikkat etmesi gereken en önemli mesele bu. fizik>teknik. tüm değişiklikler, tüm ilk 11 bunun üzerine kurulmalı. luyindama kaçıyorsa alpaslan oynayacak, alpaslan sakatsa kaan oynayacak luyindama'nın kafasına vura vura anlatacaksın risk almayı. feghouli, diagne, babel, arda bu gibi kendi fiziğine bakmayan adamları sadece 3-0, 4-0 gibi maçlarda girip ter atsın diye oyuna sokacaksın kondisyonlarını düzeltmediği sürece.

    sadece buna dikkat edilse eminim çok başka bir takım olacağız. fizik olarak hazırız ancak hazır olmayanları oynatarak ihanet ediyoruz.
  • 62
    isterseniz bordo bereli eğitimi yaptırın, mental olarak iyi değilseniz yüklediğiniz kondisyonun bir anlamı kalmaz.
    galatasaray futbol takımının bu sezonki sorunu kondisyon ile ilgili değildi.
    31 yaşındaki van aanholt 2020 avrupa şampiyonasında oynadı ve şu ana kadar 39 maça çıktı.
    hiç dilinin dışarı çıktığını gördünüz mü?
    veya bizim takımın avrupada bu sezon oynadığı 8 üst düzey maçta fiziken ezildiğini?
    çünkü mental olarak avrupa’da hiç kırılmadık. ne hakem ne de oyun olarak.
    23 ocak 2022 galatasaray trabzonspor maçını kaybettiğimizdeki mental durumla şu anki mental durumu aynı mı?
    yine aynı şey yapılıyor ve olmayan şeyler üstünden “iki taraf” birbirine laf sokuyor.
    kondisyon tabii ki önemli ama moraliniz yerinde olmadıktan sonra bir anlamı kalmıyor.
  • 63
    galatasaray'ın 2021-2022 sezonunda 10 tane sorunu varsa bir tanesi bile kondisyonla ilgili değildir. geçmiş sezonlarda kondisyonla alakalı sıkıntılarımız vardı ama bu sezon ne fatih terim döneminde ne domenec torrent döneminde bizim kondisyonla ilgili en ufak sıkıntımız olmadı. ya domenec torrent'in ekibinin türkiye ligi düzeyi için yetersiz olabileceğine ihtimal veriyor musunuz? bu adamın ekibi şu anda muhtemelen ülkede bulunan en kalifiye teknik ekiptir. bakın bunu zerre kadar araştırma yapmadan söylüyorum. oturduğum yerden ahkam kesiyorum belki ama çok da araştırma yapmaya gerek yok ki... ülkede vitor pereira vardı ki onun da ekibi muazzamdı. o gitti, şu anda türkiye cumhuriyeti sınırları içerisindeki en yetkin futbol ekibi bizim başımızdadır. yerli teknik adamların ekipleri facia durumda. o inanılmaz övülen abdullah avcı'lar falan da orhan ak ve egemen korkmaz'larla çalışıyorlar. kulaklarına airpod takıp poz kesmeleri müthiş bilimsel çalıştıkları anlamına gelmiyor.

    işin eğitiminden bihaber bir taraftar olarak bu kondisyon yükleme meselesinin bir futbolcuda en fazla yüzde 15 diferans yaratacağını düşünüyorum. bir futbolcunun kondisyonunu tayin eden temel faktör genetik altyapısı bence. fizyolojisi müsait olmayan birine istediğiniz kadar yükleme yapın, bir yere kadar getirirsiniz. atalay babacan örneği geliyor hep aklıma. çocuğa herkes çalışmıyorsun diye fırça çekiyor, halbuki çocuğun fizyolojik olarak çıkabileceği maksimum seviye belki de odur. kendimden pay biçiyorum, takviye falan kullanmıyorsam ne kadar fitness yaparsam yapayım kol kalınlığımın maksimum bir noktası var. ötesine geçemem.
  • 65
    genel sözcük anlamı yerine “galatasaray futbol takımının” kondisyonu incelenen,
    hatta son birkaç gündür terim ve domenec takımlarının kondisyon karşılaştırmasına
    dönmüş başlık..

    koşu mesafeleri boşa yapılan koşuları da içerdiği için,
    salt bu istatistiğin tek başına bazı şeyleri göstermede yanlış olduğu kanaatindeyim.
    zaten pas oyunu denen meret, büyük takımların çok maçlı, yoğun takvimde daha verimli olarak başarıya ulaşmasını sağlıyor. işte terim bu yüzden son 4 yıldır bu oyunu oturtmaya çalışıyor (ama kifayetsiz ve eksik bir yardımcı ekiple) , işte bu yüzden de sonrasında guardiola’nın yardımcısı torrent getirildi.
    terim zamanı yapılan koşuların bir kısmı “kafası kopuk şuursuz boş koşulardı.”
    bence de koşu mesafesinde çok fark yok ama pozisyon alma, hücum setleri ve oyun şablonları daha doğru oturtulduğu için domenec takımı oyuncuları topun ve mücadelenin olduğu daha verimli ve güçlü kalıyor çünkü daha doğru pozisyon alıyor. belki biraz coşku ve hırs eksikliği olabilir.

    bu arada yabancıların kullandığı fitness lafı , kondisyonun karşılığı değildir.
    koşu mesafesi aynıdır ama güç, elastikiyet ve hız artar.
    ben sanki domenec’in , running distance değil, fitness seviyesi gibi bir laf ettiğini hatırlıyorum.

    ayrıca şunu da unutmamak gerekir ki fatih terim takımları marttan itibaren
    kondisyon olarak yükselmeye programlanmıştır.
    dolayısıyla bu saatten sonraki koşu mesafesindeki yükselmeler de
    terim’e ve piri’ye yazar.
  • 68
    sadece koşu mesafelerine bakarak olup olmadığına karar verilmeyecek olan futbolun olmazsa olmazı özellik.

    28 ağustos 2022 trabzonspor galatasaray maçında rakibe göre 100'den fazla pas yapmış ve topu %8 daha fazla ayağımızda tutmuşuz. bu da rakibi koşmaya zorlamak ve daha az koşmak anlamına geliyor. bugün birçok kez rakipten seken topları da henüz bizim sahamıza geçmeden kazanıp atak devamlılığı sağladık.

    sonuç olarak bugünkü sorun kondisyondan öte bitiricilik sorunuydu.
  • 73
    23-24 sezonu ilk yarısı itibariyle işin içinde doping yoksa fener bizden daha savunmada daha agresif, hücumda daha hareketli görünüyor. bunun üstüne ciddi düşünmemiz lazım. fener övücülüğü yapmayacağım ama bize göre vızır vızır hareketliler ve daha patlayıcı deparlar atıyorlar, bu da kanatta onlara üçgen kurmalarını sağlıyor. ben en son ne zaman verkaç-üçgen organizasyonları gördük hatırlamıyorum, durarak oynuyoruz. bunun üstüne gitmemiz ve bu yönde takviyeler yapmamız lazım.

    sezonun ikinci yarısı ne olur bilemem ama bizim öyle sonradan açılacak arap atı modumuz da yok. fener belki biraz düşer.
  • 74
    2023-2024 sezonunda ciddi sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.

    25-30 dakika 1 kişi eksik oynayan kopenhag bizden 10 km fazla koşuyorsa bu işte bir sorun var demektir. hadi o kuzey avrupa takımı diyelim, çalışkan disiplinli vs. geliyoruz kasımpaşa deplasmanına adamlar son 15 dakika 1 kişi eksik oynamasına rağmen bizden 5 km fazla koşmuşlar. bunu neyle açıklayacağız?

    hadi ligi bir şekilde götürüyoruz ama avrupada başarı hedefliyorsak bu şekilde bir yere varamayız. bu işe bir çözüm bulmak lazım. en iyi kondisyoner kimse alıp getirelim, transfer edeceğimiz oyuncularda çalışkanlığa, atletizme, disiplin, kuvvet vs. bunlara dikkat edelim.
  • 75
    okan hoca geldiğinden beri böyle bir sorun gözlemlemiyorum.

    koşu mesafesiyle alakası bence yok. kopenhag gibi takımlar manchester city'den de 10 km fazla koşuyor. topa daha çok sahip olan takımlar rakibini her zaman daha çok koşturur. aynı şekilde derinde iyi savunma yapan takımlar da rakibini ceza sahası etrafında daha statik bir şekilde konuşlandırdığından bu takımlar da daha az hareket etmek durumunda kalır.

    https://www.uefa.com/...man-city/statistics/
App Store'dan indirin Google Play'den alın