• 26
    kondisyon yüklemesi denen şeyi futbolcular kendi mi yapıyor artık arkadaşlar? yeni bir devre girdik de benim mi haberim yok? teknik ekibi kurma inisiyatifi kimdedir, takımın başına getirilen teknik direktörde. bak adı üstünde tekniğin direktörü. bizim teknik direktörümüz fatih terim değil mi? ekibini kendi kurmadı mı? antrenman çalışmalarını ekibi hazırlamıyor mu?

    yapıcı eleştiri yapabilmek lazım yeri geldiğinde, her eleştiri yerici olmak zorunda değil. teknik ekibi bir fanusa koyup, olaylar tamamen onlardan bağımsız gelişiyormuş gibi "eldeki malzeme bu" diyerek hocaları sıyırmak doğru değil. eldeki malzeme bu evet, ben de yetersiz olduğunu biliyorum ama teknik, taktik ve en çok da derinlik açısından yetersiz, fizikseli bundan ayrı tutmak lazım.

    takım şu anda gerçekten fizik olarak eksik ise bunun sebebi teknik ekiptir.
  • 27
    takımda bir kondisyon sıkıntısı var evet doğru. ancak burada sorumluluğu teknik ekibe mi yöneltmek lazım, yoksa 3 kulvarda (+ takımdaki çoğu yabancı oyuncunun gitmek için uzun seyahatler yapacağı milli takım aralarıyla birlikte belki de 4 kulvar sayılabilir) mücadele edeceği belli iken gerekli takviyeleri yapmayan yönetime mi? takımda sezon başından beri herhangi bir maçta süre alan futbolcu sayısı 22, rotasyonda hemen hemen hiç düşünülmeyen ahmet çalık ve muğdatı + henüz hazır olmadığı düşünüldüğü için sadece son dakikalarda oyuna giren yunus’u çıkarırsak sayı 19’a düşüyor. 19 oyuncudan 7si 30 yaş ve üzeri oyuncular. üstelik az önce de belirttiğim gibi birbirine çok yakın 2 milli takım arası + dönüşlerde peş peşe oynanan lig ve şampiyonlar ligi maçları.

    şimdi diyeceksiniz ki, e bunun böyle olduğu sezonun başından belli değil miydi? evet belliydi, ama son güne kadar transfer bekleyip beklenen transferler gelmeyince bütün planı sil baştan yapmak kolay olmuyor...

    teknik ekibin hiç suçu yok demiyorum, ama bence idari kadronun payı daha büyük.

    edit:imla
  • 29
    şampiyonlar ligine göre yapıldığı söylenmişti yüklemelerin. takımın haline, sakatlıklara ve genel formsuzluğa bakarsak inandırıcı değil. tasarruflu oynuyoruz bursa maçında son dakikaları, ifade edilen bu. şl maçında da performans yok. ajax'ın ne bileyim napolinin oyuncuları robot mu? fazla özgüven her zaman zarar getirir geçen sene kaybedilen maçın ardından analizlere bakalım ve bu sene ile kıyaslayalım. sanarsın monaco takımı gibi genç oyunculardan kurulu tecrübe ve oyun pratiği yok, savunmada ve hücumda gerekli uyum için sabır isteniyor. neredeyse aynı kadro ilerleme olmadığı gibi geriliyor takım. iyi futbol, tabanca gibi takım çok zor. uefa kıskacında takımı da yenileyemezsin, zaten maddi durum ortada. altyapıdan iyi profesyonel yetiştirmek en ideali. ozan, yunus, atalay, celil ve ali yavuz kol gibi oyunculara sabretmek lazım. garry bu saatten sonra pas ve şut tercihlerini değiştirmez, sinan savunmaya da katkı veren oyunun içinde kalan kanat olmaz.

    biraz iyi oynayan oyuncuyu ilahlaştırıyoruz. japon tam form tutmuş iyi oynarken o kadar övüldü ki porto maçında patates oldu. son maçlarda ya yedek ya da diğerleri gibi formsuz. muslera mesela iki maçta bir penaltılık hareket ya da hata yapıyor ama panter falan diyoruz. schalke maçında hakem verse maçın başında o pozisyonu? senede bir maç iki maç kaza diye düşündürür fakat daha ekim ayındayız. evet rakipler de kötü farkındayım bizi yarışta tutan o zaten iki yıldır. umarım tekrar heyecan veren futbolu oynamaya başlar takım. bizlerde güzel oyundan bahsederiz.
  • 31
    hali hazırdaki fizik kalitesiyle sezon geçmez. takım tel tel dökülüyor. bence hemen parası neyse çözülsün şu konu ve scott piri’yi getirsinler. şu anda takımın hatta kulübün çözmesi gereken en önemli problem. hemen müdahale edilmeli yoksa önümüzdeki kritik virajdan sağ salim çıkmamız çok zor. yoksa, 11.haftadaki fenerbahöe maçında oyuncular kaleyi göremez bu halleriyle. acil bişeyler yapılmalı.
  • 34
    yaşanan sakatlıkları kondisyona bağlamak çok doğru bulmuyorum. şuan emre akbaba, serdar aziz, fernando, onyekuru, nagatomo ve feghouli sakat. bunlardan en fazla 2 tanesini kondisyona bağlayabiliriz. feghouli hala geçen sene sakat sakat oynamanın sıkıntısını çekiyor bence. çünkü sakat sakat oynamak diğer bölgelere fazla yük bündirip oraları da güçsüz düşürür. emre akbaba desen şut attıntarak kemiği kırıldı. nagatomo desen ciğeri söndü.

    ancak takımda ciddi bir enerji sorunu var. her maç rakipten az koşup birebirlerde güçsüz kalıyoruz. 60 dan sonra herkes rakibin arkadına saklanıp top ayağında bulunan arkadaşından şapkadan tavşan çıkartmasını bekliyor. yardıma gitmiyor. kendini gösterip top istemek yerine kör noktada pas bekliyor. işte bu durumlar ciddi bir kondisyon sorunu olduğuna işaret.
  • 36
    şampiyonlar ligi'nin en az koşan takımı olmamıza rağmen habire adale sakatlıkları yaşamayı başarmamızı sağlayan kavram.

    yasin küçük kimdir, işini nasıl yapmaktadır merak içindeyim. ortada devasa bir problem var kimse üstüne alınmıyor, "şanssızlık talihsizlik" denip geçiliyor. 45 dakikada* üç oyuncumuz sakatlandı yahu, bu ne saçmalıktır ben çözemiyorum.
  • 39
    bir haftada kazanılamayacağı gibi birkaç maçta da kaybolmayacağını düşündüğüm, kısaca oyuncuların mücadele edebilme gücüdür diye tanımlanabilir sanırım.
    hele fatih terim'in idaresinde yıllardır sorun çıkmadan işleyen bu süreçlerle ilgili içinde bulunduğumuz 2018-2019 sezonunda sorun çıkmasını düşünmek de pek mantıklı gelmiyor bana.
    son maçlarda 60-65. dakikalardan sonra oyundan düşmemizin ana sebebinin, zaten dar olan kadromuzda olmayacak sakatlıkların da etkisiyle bazı oyuncuların üzerine çok yük binmesinin olduğunu düşünüyorum.
    3 ekim 2018 porto galatasaray maçında yaşamadığımız oyundan düşme problemini umarım 6 kasım 2018 schalke 04 galatasaray maçında da yaşamayız, ve yine umuyorum ki bulduğumuz pozisyonlara bu sefer gole dönüştürebiliriz....
  • 42
    benim için futboldaki en önemli unsurdur. bir takımın fiziksel kapasitesi ve kondisyonu. çünkü istediğiniz kadar yetenekli olun karşınızdaki rakip kondisyon olarak sizin fersah fersah önünüzdeyse yeteneklerinizi sergileyemezsiniz. mesela sezon öncesi avrupa eleme maçlarını düşünün. sezon içinde eşleşsek güle oynaya antreman tadında oynayıp eleyeceğimiz kuzey ligi takımlarına eleniyoruz. neden? çünkü kondisyon. bizim zaten ülke olarak genel bi kondisyon sorunumuz var. üzerine bir de bizim oyuncular daha form tutamamışken liginin yarısını oynamış kondisyonu iyi durumda bir kuzey takımı geliyor ve top oynayamıyoruz.

    şimdi diyenler olacak manchester city, barcelona gibi takımlar var onlar da kondisyonla mı oynuyor. senin teknik kapasiten falan filan. bakın arkadaşlar bütün dönen topları almak, kaybettiğin topu 6 saniyede geri kazanmak, akan oyunda rakip ceza sahasına 6-7 oyuncu ile girebilmek falan bunlar kondisyon olmadan mümkün olmayan şeyler.

    futbolda alt ligler ile üst ligler arasındaki seviye farkını oluşturan şey teknik kapasiteden ziyade kondisyondur. bunumuz omuza gidemediğimiz tank lan bu dediğimiz bal da oynayan arkadaşın bir üst lige transfer olup orada fiziken ezildiğinde gördüm. zaten sportoto süper lig en yetenekli türk oyuncuların değil, kondisyonu en iyi türk oyuncuların oynadığı yer. alt liglerde ne büyük yetenekler var ama fizik yok adamlarda. üst ligde fiziksel eksikliklerinden dolayı o yetenekleri sergileyemiyorlar. türk oyuncuların en kondisyonlu olanları bunlarsa vay halimize diyeceksiniz. aynen, vay halimize. o yüzden milli takım dökülüyor ya zaten. futbol eski futbol değil. avrupalı kondisyon konusunda çığır açtı.
  • 44
    galatasaray futbol takımının 2018-2019 sezonunun ilk yarısındaki en önemli sorunudur. takım 60'tan sonra öyle kötü oynuyor ki her takım bize karşı büyük geri dönüşler yapabiliyor. hakem hataları, forvet eksikliği vs. derken gözden kaçan böyle önemli bir durum da var. takımın yarısı sakat, diğer yarısı da 90 dakikayı çıkaramıyor. bu önemli eksiklik domino taşı etkisi yarattı ve hakem hatalarıyla birlikte belimizi büktü. bildiğim kadarıyla scott piri'nin yardımcısı bu işe bakıyordu. mümkünse bir daha florya sınırlarına bile almasınlar o herifi.
  • 46
    2018-2019 sezonu ilk yarısında galatasaray futbol takımında eksik bulunandir.

    bahsi geçen ruhsuzlugun, umursamaz görüntünün asıl nedeni budur.

    bunun suçlusu da kimse kusura bakmasın ama teknik heyettir.

    şapkamızı çıkarıp önümüze koyalım arkadaşlar, biz teknik heyeti eleştirmezsek daha cook tff, mhk diye yakınırız, biz gol attik rakibi durdurduk da onlar kolumuzdan mi tuttu?

    tamam şimdi peki hırsızın hiç mi suçu yok diyeceğiz ama zaten karşımızda bize ceza vermek için hazırda bekleyenler varken yapmamız gereken ilk şey rakiplerimizi eze eze yenmek olmalıdır.

    terim ve heyeti geçen sene yaptıkları gibi bu sezonun ikinci yarısında herşeye kulaklarını tıkayarak sadece futbola odaklanmalı ve takıma ilk olarak 90 dakika tükenmeyecek kondisyon yüklenmelidir.

    yani imparatorun dediği gibi yenilse de alkışlanacak gurur duyulacak takım yaratmanın ilk kuralı budur.

    şampiyonluk hala imkansız değil.
    lütfen full #konsantrasyon
    #hedef22 için devre arasi full kondisyon
  • 47
    sağlam bir bünye ister. tamam takım olarak kondisyonumuz kötü ancak bazı gerçekleri de görmek lazım. fiziken çöküşe geçmiş selçuk, mariano ve feghouli gibi oyuncuları 90 dk tabanca gibi oynatacak bir kondisyon antremanı yöntemi olduğuna ben şahsen inanmıyorum. bazı bünyeler erken biter ve ne yüklersen yükle almazlar. bozulan telefon bataryası misali. yani takımın genel kondisyonu çok iyi de olsa biz 9 aralık 2018 galatasaray çaykur rizespor maçının 60. dakikasından sonra selçuk, mariano ve eren orta sahası nedeniyle yine aynı duruma düşecektik.
  • 50
    2019-2020 futbol sezonunda takımımızın hâlâ çözemediği problem. skor lehimize ya da aleyhimize olsa da dakikalar 70' ten sonra oyunu rakibe veriyoruz.

    ilk yarı boyunca takımın kadrosunun daha yaşlı olması ve şampiyonlar ligi fikstürü nedeniyle olduğunu düşünürken ikinci yarı da aynı problemin devam etmesi düşündürücü. hem içeride hem de dışarıda durum fark etmiyor.

    bir sebebi de hocanın değişikliklere geç kalması. malûmunuz her maç 75. dakikayı beklemesi hem takımı hem tribünleri tedirgin ediyor. hoca ikinci yarı pek çok sorunu çözmeye başladı ama buna da bir an önce el atılması lazım. muhtemelen oyun pratiğini ve takım uyumunu geliştirmek içindir ama yine de üzerine düşünülmeli.

    23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçında rakip fizik kondisyon olarak bizim çok önümüzde. ozan - gustavo ikilisine ek olarak tolga ciğerci ve vedat muriqi çok diri ve tribünlerin etkisiyle sert pres yapıyorlar. nasıl karşılık vereceğimizi çok merak ediyorum. fenerbahçe deplasmanında en çekindiğim olay da tam olarak bu.

    mevcut kadromuzda mario lemina dışında bu kavgayı verebilecek başka bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum. bir stoper transferi yapabilseydik hocanın ryan donk u orta sahaya çekebileceğini düşünüyordum. şu an o da mümkün değil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın