futbolun icadıyla ortaya çıkmış olması muhtemel hırsızlık.
1 mayıs 1956 türkiye brezilya maçı ile ilgili bir karaborsa haberi:
*---
alıntı ---
maç biletleri dün karaborsada 100 - 150 lıraya satıldı
karaborsadan federasyon mesuldür
satışa çıkarılmyan maç biletlerinin kimlere, ne şekilde, ne miktar ve niçin verildigi efkanumumiyeye açiklanmalıdır
her millî maçtan evvel biletlerin nerede ve nasıl satılacağı hakkındaki bir tebliğ yayınlanır, halk da buna göre başının çâresine bakardı. fakat bu defaki brezilya maçından önce böyle bir tebliğ yayınlanmadı ve biletlerin nereden temin edileceği öğrenilemedi. hâl böyle iken birden karaborsada faaliyetin başladığı ve numaralı tribün bileti piyasasının 100 liradan açıldığı görüldü.
«milliyet» memleket sporseverinin ezeli derdi olan bilet mevzuunun esasını öğrenmek üzere dün emniyetin sivil ekipleriyle beraber dolaştı ve karaborsadan bilet teminine çalıştı. hakikaten bu iş sanıldığından kolaydı. rastladıklarımız hemen sağlık veriyor. «dolmabahçeye gitmeyin! orası tehlikeli bölge ilân edildi. taksimde ankara pazarının önündeki dolmuş kâhyalarına başvurun!» veya «sirkeciye bakın!.», «yesilköyü ihmal etmeyin!» diyordu. bu tavsiyelere uyarak dolaştık ve taksimde bir şoförde ikisi numaralı ikisi kapalı tribün olmak üzere dört bilet bulduk. başka bir dükkânın önünde rastladığımız iki delikanlı da numaralı bir bilete 75 lira istediler. karaborsa süratle yükseliyordu. matbaamıza karaborsadan 110 liraya alınmış bir bilet getirildi. telefonla bu miktarın arttığını bildirenler oldu. durumu anlamak üzere bölgeye gittik. bölge mahşer gibiydi bu arada saim seymener kendisine başvuranlara bilet kalmadığım söylüyordu. suallerimizi sıraladık:
- bilet?
- yok.
- kimlere verildi?
- müesseselere, kulüplere, bankalara ve saireye..
- niçin?
- ????
- maça gitmek yalnız bankada çalışanların mı hakkıdır?
- ????
- biletler kimlere, kaçar adet verildi?
- ????
görüldüğü üzere en mühim suallerimiz cevapsız kalıyordu. bir yandan da bölge memurlarına birer kapalı tribün bileti verildiğini öğrendik.
bu hakiki bir rezaletti. biletlerin nasıl dağıtılacağı ilân olunmamiştı. kimlere ve ne miktar verildiği söylenmiyordu. turnikeyle girildiği malûû olan kapalı tribün için neden bilet satışa çıkarılmıştı? hoş, bunlar da gene «el altından» satılıyordu ya.. saim seymener adlı zat «eğer bilet kalırsa, yarın satılacak» diyordu. nereden kalırsa? kimden kalırsa? biletleri, herkesten evvel alabilen bu imtiyazlılar kimlerdi?
şimdi soruyor ve cevap istiyoruz :
1- biletler niçin bir plânla ve halka ilân edilerek satışa çtkarılmamtştır?
2- neden müesseselere, bankalara dağıtılmıştır?
3- bu biletler nasıl olup da laraborsaya düşmüştür? karaborsadaki satış nasıl olup da resmi satıştan önce başlamıştır.
4- biletler kimlere ve kaçar adet dağıtılmıştır?
bunlann cevabı verilmediği takdirde, biz de karaborsanın biletleri tevzii ile mükellef olanlar tarafından yaratıldığını iddia edeceğiz. halk geceden gidip stadyom önlerinde yatarken, bâzı imtiyazlıların el altından bilet edinmelerinin mesulü kimdir veya kimlerdir? bu mesuller en sert eşkilde cezalandırılmalıdır.
türk sporseveri artık bu bilet rezaletinden kurtulmalı, maç biletleri açık ve adil şekilde satışa arzedilmelidir... bugünkü nahoş durumu yaratan, karaborsaya fırsat ve renler de cezasını görmelidir...
---
alıntı ---