• 12
    eğer konu akan oyunda kapalı savunmanın boşluklarını yakalayıp bu boşlukları pozisyona çevirmekse bence süper lig 2020-2021 sezonu'nun en iyisi galatasaray futbol takımı. oyuncularımızı rakip ceza sahasında demarke bir şekilde topla buluşturma konusunda sıkıntı yaşamıyoruz. attığımız gol sayısı 25 (maç başına 1.67) ki bu çok az bir sayı. ama bunun sebepleri akan oyunda kapalı savunmaları açma sorunumuz değil bence. bu sorunun 3 sebebi var bence;

    1- duran top: süper lig 2020-2021 sezonu'nun ilk 15 haftasında rakibimiz fenerbahçe'nin sırf kornerden 8 golü varken bizim duran top kaynaklı sadece 2 golümüz var. birisi 28 kasım 2020 çaykur rizespor galatasaray maçı'nda duran topta emre akbaba'ya atılan dirsek sonucu kazandığımız penaltı. ikincisi de 5 aralık 2020 galatasaray hatayspor maçı'nda hataysporlu oyuncunun kendi kalesine attığı 2. golümüz. bunlar da bizim becerimizden çok rakip beceriksizliği ile gelmiş goller. 15 haftada 4-5 tane daha duran top golü bulabilirdik ve bulmalıydık. mesela 5 duran top golüyle 30 gole ulaşırdık ki bu maç başına 2 gol anlamına geliyor. bizim gibi elit bir savunma takımı (ilk 15 haftada maç başına 0.67 gol yedik sadece) için maç başına 2 gol atmak şampiyonluk demek zaten. kaldı ki bu duran top golleri yüksek olasılıkla bolca duran top şansı bulduğumuz kayserispor, karagümrük, antalyaspor maçlarında gelecekti ve yine yüksek ihtimal bu maçlardan 2 yerine en az 7 puan toplamış olacaktık. alınabilecek 45 puanın en az 35 'ini alacaktık.

    2- akan oyundaki orta kalitesi: bunu açıklamak için önce thierry henry'nin pep guardiola hakkında söylediği bir sözü paylaşmak istiyorum.

    henry guardiola'dan bahsederken guardiola'nın ağzından söylediği söz;

    https://www.youtube.com/...annel=SkySportsRetro

    2.05'te;

    "my job is to bring you up until the last third. your job is to finish it."

    yani

    "benim işim sizi 3. bölgeye kadar taşımak, sizin işiniz işi bitirmek (golü atmak)"

    yani kısacası olay şu;

    - beklerimizin rahatlıkla orta kesebileceği pozisyonları oluşturmak; çok yüksek oranda teknik direktörün işi

    - beklerimiz orta keserken ceza sahasında yeterli kalabalığı oluşturmak; çok yüksek oranda teknik direktörün işi

    - ceza sahası içinde doğru yerde durmak, doğru koşuyu yapmak, ortayı güzel açmak, gol vuruşunu güzel yapmak vs; çok yüksek oranda oyuncuların işi

    buradan varacağım sonuç şu; beklerimiz güzel orta pozisyonları buluyor, içeride çoğunlukla birçok oyuncumuz oluyor ama ortalardan gol gelmiyor. yani olay şu, biz kapalı savunmayı açıyoruz aslında ama orta, ceza alanında yer tutma ve bitiricilik konularındaki beceri eksikliğinden dolayı bunu skora çeviremiyoruz.

    bu sezon akan oyunda orta ile attığımız sadece 2 gol var. birincisi 31 ekim 2020 galatasaray ankaragücü maçı'nda babel'in golü, ikincisi 5 aralık 2020 galatasaray hatayspor maçı'nda diagne'nin golü. ki bu ikinci gol bence ekstrem bir senaryo ile geldi (hem feghouli, hem de diagne her şeyi çok doğru yaptı). bu arada 24 ekim 2020 bb erzurumspor galatasaray maçı'ndaki golümüz bence orta değil uzun top sınıfındaydı daha çok. ama sayacak olursak 3 gol diyelim.

    bu bahsettiğim 3 golün biri yerden orta ki çok işimize yarayacak bir gol çeşidi, bunu arttırmalıyız. diğer ikisi stoperlerin arasına yahut stoper-bek arasına değil, bekin de arkasına atılan toplarla geldi. yani devamlılığı çok olacak goller değil.

    peki akan oyunda ortayı kim kullanıyor? sadece fenerbahçe, beşiktaş gibi diğer gol silahları güçsüz takımlar mı?

    tabii ki hayır. akan oyunda ortayı çok sık kullanan takımlara 3 örnek vereyim;

    1- liverpool fc
    2- bayern münih
    3- manchester city

    bu 3 takım şu an oyun gücü bakımından dünyanın en iyi 3 takımı. 3'ü de akan oyunda ortaları ana planlarından biri olarak kullanıyorlar. zaten takımların ismini zikrettiğimde bile kimmich-lewa, müller-lewa, de bruyne-sterling, de bruyne-jesus, bernardo-aguero gibi bağlantılar ve trent alexander-arnold andrew robertson ikilisi akıllara gelmiştir. sadece bu 3 takım da değil, leipzig, real madrid, manchester united, juventus gibi birçok dev takım akan oyundaki ortalardan çok büyük bir verim alıyor. çünkü dünyanın en iyi takımlarından biri bile olsan 6-3-1 ile kendi ceza sahasına kapanmış rakibini delmek için kısa pas yetmiyor. alan bırakmıyor rakip savunmalar. haliyle ceza sahasına bolca adam sokup sağlam ortalarla rakibi bunaltmak ve sonuç almak gerekiyor. bizde bu yok, çünkü oyuncularımızın orta becerisi cidden çok zayıf. en teknik oyuncularımızın bile (arda hariç) özellikle havadan orta becerisi zayıf kalıyor. ligde akan oyunda klasik orta-kafa-gol senaryosunu en son 22 eylül 2019 yeni malatyaspor galatasaray maçı'nda gerçekleştirmişiz. o günden bugüne tam 44 lig maçı oynadık. 44 maçtır orta-kafa-golümüz yok akan oyunda (duran toplarda da pek yok zaten). fenerbahçe, beşiktaş gibi rakiplerimiz bu tip golleri peynir ekmek gibi atıyorlarken biz 44 haftadır bekliyoruz. elit seviyede bir kafa vuruşçusu olan radamel falcao'nun bizde oynadığı 31 maçta kafa golü yok. alametifarikası kafa golleri olan, pozisyon alma konusunda müthiş, kafa vuruşları konusunda çok iyi olan mbaye diagne ile bizde oynadığı 27 lig maçında sadece 11 mayıs 2019 çaykur rizespor galatasaray maçı'nda 1 kere orta-kafa-gol senaryosunu gerçekleştirebildik.

    bu rezalet istatistiklerin çok küçük bir kısmı kontra tehditinden ötürü rakip ceza sahasına az adam sokma, diğer bir çok küçük kısmı da çok uygun orta pozisyonları bulamama (bu sezon için geçerli değil) kaynaklı. çok büyük bir kısmı ise orta kalitemizin 0'ın altında olması kaynaklı.

    ve bu bizim üretkenliğimizi çok ciddi ölçüde etkiliyor.

    3- gelmeyenler, eksikler: 2020-2021 sezonu yaz transfer dönemi malum zaten. o dönemde alamadığımız oyuncular yüzünden rotasyonumuz dar kaldı. bunun da üstüne ilk 15 haftada hatırladığım kadarıyla 19 oyuncumuz 30 kere sakatlandı (covid-19 ve omar'ın talihsiz olayı da dahil). birçok oyuncumuz haftalar, aylar kaçırdı (babel-falcao-belhanda-arda-omar-saracchi-etebo vs) hal böyle olunca kadro istikrarı yakalayamadık, kadro istikrarı yakalayamayınca da gol sayımız olumsuz etkilendi. hakikaten ekstrem bir sakatlık (hastalık, kaza) problemi yaşıyoruz. tabii birçok faktör bu durumda etkili, ama bence en etkilisi şanssızlık. omar'ın kazası, falcao'nun müzmin sakat hale gelmesi (bizden önce her sene 40 maça çıkıyordu adam), covid geçirenlerin ağır geçirmesi vs. olmayacak çok iş geldi başımıza.

    -----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    sadede gelecek olursak, bence akan oyunda kapalı savunmayı açma problemimiz kastettiğim anlamda yok. sezon başından beri kapalı ve yarı açık savunmaları açtığımız çok şık takım golleri atıyoruz. bu süreçte;

    1- gaziantep fk maçı 2. gol
    2- başakşehir maçı 2. gol
    3- bb erzurumspor maçı 1. gol
    4- ankaragücü maçı 1. gol
    5- sivasspor maçı 1. gol
    6- rizespor maçı 2. gol
    7- trabzonspor maçı 1. gol

    gibi müthiş goller attık. "kapalı savunmayı açma" problemi olan bir takım bu attığımız gollerin çoğunu
    atamazdı.

    gol sayımızı sınırlı tutan 3 faktörden bahsettim. bu 3 faktörden 3.sü (eksikler) düzelecek gibi duruyor ama ilk 2'sinin (duran top, akan oyunda orta) akıbeti pek belli değil maalesef. bu 2 problem sadece bu senenin değil, 3 seneyi aşkın dördüncü fatih terim dönemi'nin süregelen problemleri. 2018 ağustos-2018 ekim ve 2020 ocak-2020 mart arası dönem hariç bu (bkz: #3036408), (bkz: #3008129) 2 sorunu hep yaşadık. bunları kısa vadede aşmamız pek mümkün görünmüyor maalesef. ama bu 2 sorunun üzerine eğilinmeli, en azından geçici bir iyi dönem yakalamalıyız. 2 aylık geçici bir iyi dönem bile şampiyonluk yarışında çok işimize gelecektir.
  • 16
    galatasaray'ın bu sezon özelinde kapalı savunmayı açma sorunu yoktur. bitiricilik sorunu vardır.

    geçen sezonlarda yana-geriye pas yapıp, 80% topa sahip olup hiç gol pozisyonuna giremiyorduk. bir organizasyon sorunu vardı.

    şu an yetenekli ve yaratıcı oyuncularımız, mevcut esnek ve akışkan oyun anlayışıyla yeterince pozisyon yaratabiliyor. bu kadro ile efektif şekilde önde pres konusunu takım halinde yapabildiğimiz noktada oluşturacağımız baskıya karşı koyabilecek bir türk takımı yok zaten.
  • 8
    2 ocak 2021 galatasaray antalyaspor maçında gördüğümüz üzere bu sezon da çare üretemediğimiz sorun olmuştur.
    maç özelinde bence bu sorun en temelde ryan donk kaynaklıydı. hareketli bir oyuncu zaten değil, savunma önünde yer alan eski tip alan kapayıcı ön libero rolüyle sahada 1 kişi eksik olmamızı sağlayan isimdi. bu da rakibin savunmada 1 kişi fazla olmasına çözüm üretmek için el kol bağlayan unsurlardan biriydi. taylan'ın ısı haritasıyla kıyasladığımızda aradaki fark çok açık görünüyor.

    https://gss.gs/FRM.png

    donk hareketli bir adam olsa önünde oynayan ömer bayram-belhanda ikilisini ceza alanı içinde aksiyon alırken daha çok görebilirdik. bu ikili blok bağlantısı gereği belli bir alana sıkıştılar ve ileri gidemediler. görülüyor ki tehlikeli alanda neredeyse bulunamadılar bile. oğulcan çoğu atakta ceza alanında yalnız kalıyordu.

    https://gss.gs/w6W.png

    tüm bunlarla beraber oyunu genişletmek için iyi kanat oyuncularına ve beklerine sahip olmanız gerekir. linnes ve saracchi oyun içinde aktif olan oyunculardı ama bence oyun kaliteleri galatasaray seviyesi için çok yeterli değil. özellikle linnes.
    hızlı top çevirme, kanatlarda kurulacak üçgenler ve ne yaparsanız yapın penaltı noktasına atılacak toplarla gol bulabilirsiniz böyle maçlarda. bu anlamda diagne'nin iş yapacağı ender maçlardan biriydi belki de.
  • 30
    mevcut galatasaray futbol takımının en büyük sorunlarından birisidir. avrupa'da bayern münih, m. united, ligde derbilerde rakipleriyle çatır çatır oynayan hatta zaman zaman ezen takım daha düşük kapasitedeki molde, kopenhag ligde ise rizespor, pendikspor gibi takımları görünce oyun üstünlüğü kuramayıp zaman zaman rakibe gol atmakta dahi zorlanmaktadır.

    eğer çözüm bulamazsak şampiyonluğa dahi malolabilir.
  • 10
    amerikayı yeniden keşfetmenin alemi yok. hele hele süper lig gibi kalitesi düşük bir ligde.

    6 köşe vuruşu ve açılan 27 ortadan birini kaleye sokamazsan işin zaten şansa kalmıştır. ya belhanda 35 metreden asacak ya oğulcan slalom yapıp yazacak. ölme eşeğim ölme yani. antalya gibi 10 kişi kale önüne dizilmiş bir takıma karşı, en amatör takımların bile yapabildiği gibi kornerden ya da ortadan 1 gol atabilmiş olsaydık, antalya mecburen açılacaktı ve biz maçı belki de 3’e 4’e götürecektik.

    biz iyi oynadıkça denizli de, kayseri de, antalya da, konya da kapalı oynayacak. duran topları ve frikikleri bu kadar kötü kullandığımız müddetçe aşırı kapanan takımlara karşı her zaman için çok zorlanacağız.

    (bkz: 2 ocak 2021 galatasaray antalyaspor maçı)
  • 22
    modern futbolun hastalığı. rakip sağlam savunma yapıyorsa her takım kilidi açmakta zorlanır. yeri geliyor city de zorlanıyor. o zaman da rodri ya da de bruyne sahneye çıkıp uzaktan bir şutla sorunu çözebiliyor. bizde torreira, olmayan 8 ve 10 numara oynattığımız kerem'in uzaktan şut atma gibi bir meziyeti yok. bu meziyete sahip zaha ve ziyech de katı savunuluyor. beklerden hücum tehdidi yaratamadımızı da düşünürsek, dolayısıyla zorlanmamız son derece normal.
  • 33
    orta sahada dikine adam eksilten oyuncu grubu ile başarılacak durum. bakın grup diyorum. messi, maradona lazım demiyorum. yok çok zor büyük takımlar bile açamıyor söylemi komik. eğer öyle olsaydı herkes bu oyunu oynardı. atletico madrid 5 sene üst üste şampiyonlar ligini alır, neu camp'a heykellerini diktirirlerdi.

    target man ile uzun top ile konstantre şekilde kapanan savunmayı aşamazsın. bu işin çözümü orta sahada dikine gitmektir. ha dikine gitmek deyince messi gibi alıp 5 kişiyi geç anlamında demiyorum. ispanya 4-6-0 ile avrupa şampiyonu oldu gitti üzerine dünya kupasını aldı. target man ibrahimoviç mi vardı adamlarda. boy ortalaması 1.60'dı adamların. adamlar tehlikeli bölgede çok iyi anlaşıp adam eksiltiyorlardı. oynama alışkanlıkları yüksek topçular ile orta saha bölgesinde dikine gelirsen rakip savunma hattını çizgi halinde yakalarsın. bu sayede elinde birden çok hücum alternatifi olur. savunma arasına top atarsın, kaleyi karşıdan gördüğün için şut atarsın, ceza alanına yaklaştığın için penaltı kazanma ihtimalin olur.

    tehlikeli bölgede verkaç yaparak, adam eksilterek dikine inmemiz lazım. rakibin ilk karşılama hattını geçip savunma oyuncusunu üzerine alıp kalan boşluğu doldurmalıyız. bu iş için de tehlikeli bölgede çok iyi pas opsiyonları getirmeliyiz. orta sahanın göbeğinde pas opsiyonu olan oyuncumuz yok. ya kardeş ispanya'da xavi, iniesta, fabregas, david silva vardı bu işi yapan sen ne anlatıyorsun? diyen için söylüyorum. elinde bu oyuncular olunca avrupa kupası üzerine dünya kupasını alıyorsun. bizde onlar yok diyorsan da hatay'ın kapanan savunmasını aşabilmek için xavi'ye ihtiyacın yok. torerira'nın ayağı iyi değil. oliveira'nın bu işi yapacak nefesi yok. kerem sırtı dönük ne yapacağını bilmiyor. ancak bu işe kafa yorar çalışırsan sivas savunmasını elindeki oyuncular ile geçersin. arada dünya'nın kalite farkı var. hatta bu işler için yardımcı antranörler var. gerekirse buraya transfer yapalım.

    biz istiyoruz ki bizim ileri hücum hattı rakibin arkasına kaçsın stoperlerimiz uzun top atsın. abi bu oyun senden fizik ve kalite olarak düşük, konsantre olmamış savunmada işe yarar. onda da çok iyi ayağı olacak tık diye düşüreceksin falan. 20 ortadan 1 tanesi denk gelecek. hayal.
  • 19
    (bkz: 12 ağustos 2023 kayserispor galatasaray maçı)

    galatasaray futbol takımı'nın en iyi yaptığı şey rakibi üstüne çektikten sonra geçiş oyunu ile goller atmak.

    ancak kapanan takımlara karşı yay önünde set hücumu yapamıyoruz maalesef.

    gerçi bunu dünyada yapabilen çok az takım var.
    zamanında tiki taka ile barcelona ve hatta arsenal 6-7 kişiyi delip geçerdi cezasahası önünde.
    günümüzde böyle maçlar izleyemiyoruz.

    bir şekilde ilk golü atıp rakibin kapanmasının önüne geçmemiz lazım.
    o halde yapılacak şey belli.
    (bkz: duran toptan gol atmak)

    korner ve frikik pozisyonlarına özellikle çalışmamız lazım.
    ilk yarıda kaç tane korner kullandık ama gol atamadık.

    frikikte kerem baraja takıldı.
    firikiği kullanan oyuncu artık şüphe götürmeyecek birisi olmalı. şansa bırakmamalıyız.
  • 4
    kapalı savunmayı açmanın noktalarından biride oyunu kanatlara doğru götürmektir rakibini olabildiğince genişletmektir ama bizim takım ısrarla her kapanan takımı ortadan delmeye, delemeyince kanatlara top attığı için bir türlü olmayandır.

    ha bunu yapabilmek için de bariz bir oyuncu kalitesi gerekir zira galatasaray'da o kanat oyununu oynayacak özellikte oyuncu sayısı nicelik olarak olsa bile nitelik olarak yetersizdir.
  • 17
    galatasaray için sorun değildir. sayısız pozisyon yakalamaktadır ceza sahası dışı, içi her yerinde. esas problem bitiricilik kısmında ve bu çözümlenemiyor. bizi dertten derde sürükleyen de bu. nasıl çözüleceği de muamma resmen. çünkü iş; teknik, taktik kısmını çoktan geçti. bir futbolcu iki metreden topu kaleciye nişanlıyorsa bunun sorumlusu teknik direktör zaten değildir.

    çok sevdiğim bir teknik direktör* büyüğüm "benim işim topu cez sahasına getirmek, geri kalanı futbolcuların yapacağı iş" demişti. sonuna kadar haklı bir söylem.
  • 31
    kapalı savunmayı açmak diye bir şey yok. yapılması gereken rakibin savunmasının dengeli şekilde yerleşmesine mani olmak. rakip kapandıktan sonra amatörce hatalar yapmazsa açamazsın. öyle hagi gelsin 40 metreden vursun, bir pasla üç kişiyi oyundan düşürsün falan yok, modern futbolda böyle oyuncular kalmadı artık.

    bir maç tribünden özellikle dikkat edin, geriden oyun kurarken ileri dörtlüdekiler sürekli savunma arkasına koşu atıyorlar ama bizim defans onları asla uzun topla görmüyor. yani hızlı ve direkt toplarla pozisyon bulmak yerine topun kıymetini bilelim diyoruz. bunu kenara not edin.

    biz topun kıymetini bilirken bir şekilde topu 3. bölgeye taşıyoruz. en azından bu konuda çok da fenadeğiliz. biz rakip sahaya yerleşince icardi, zaha, tete, kerem aynı anda ceza yayı hattı önünde top istiyorlar. onları ise en iyimser senaryoda 6 oyuncu + kaleci hatta bazen 7 oyuncu karşılıyor. arkadan da kimse süpriz koşu yapmazsa rakip tabii ki kapanıyor, alan ve adam paylaşımını düzgün yapıp boşluk vermiyor.

    bu nedenle biz ileride pozisyon bulduğumuz vakit ceza sahası içi ve etrafında anlamsız bir kalabalık oluyor. sacha boey hücumda kazma değil ya da geçen sene bundesliga'da asistler yapan angelino bir anda sabri sarıoğlu'n dönüşmedi. kenardan ceza sahasına indiğimiz vakit savunma yerleşmiş oluyor. hücum oyuncularımız pas opsiyonu olamıyorlar. bu da rakip otobüs çektiği için değil, bizim hücum ediş şeklimizle alakalı.

    mevcut 4-2-3-1'imizde kerem orta sahadan çok kopuk oynadığı için topu hızlı dolaştıramıyoruz. ofansif orta sahamızın daha gerilere gelip merkez orta sahadaki oyun kurulumuna dahil olup topu gezdirip kendi savunma oyuncusunu beraberinde getirip arada süpriz koşularla rakibin dengesini bozması gerekiyor. onun yerine kerem icardi ile dip dibe oynayıp verkaç 2'ye 1 falan yapmak istiyor. başarılı olursa ne ala, güzel goller ve asistler izliyoruz ama bu fırsatı rakipler çoğu maçta tanımıyor.

    ayrıca takım aynı anda zaha ve tete'yi maalesef kaldırmıyor. ikisi de çizgi oyuncusu ve topla kat etmek isteyen oyuncular. ikisi de sahadayken çizgiye sıkışıyoruz. rakip beke bariz üstünlük kurabildikleri nadir durumlar haricinde etkisiz kalıyorlar. halbuki kerem solda oynadığı vakit çizgi yerine ceza sahası koşuları deniyor ve merkezin dengesini bozuyor, sağdan gelişen ataklarımızda icardi'ye alan açıyor. ziyech de oyun anlayışımız için ideal oyuncu değil ama onun da teknik kapasitesi ve uzaktan şutları farklı bir tehdit yaratıyor.

    oyun kenara yığıldığında ne torreira ne de kaan ayhan bu oyuncuların yardımına gelip üçgen kurabilecek,ceza sahasına koşup atıp half space'den içeri topla dalabilecek adamlar değil, ofansif orta sahadan destek göremedikleri için onlar da mevkilerini terk etmek istemiyorlar. ofansif orta sahamız kenara desteğe geldiği vakitte de içeride icardi çok yalnız kalıyor. üstelik yay civarında dönen topu alacak kimse de olmuyor.

    bu oyun anlayışımızda eğer böyle kanatlardann gideceksek kanat ve kanat bekimize destek 6-8 numaradan gelmeli. bunu dayı ve sergio bazen yapıyorlar ama onlar da kalite ve form olarak yetersizler. bazen icardi, 10 numarada oynayacaksa sık sık da kerem aktürkoğlu de geriye gelip top almalı, torreira savunma arkasına topsuz koşular yapmalı. kısacası takım daha dinamik olmalı ve rakibin dengesini bozacak şekilde oynamalı. rakibi dengesiz yakalamak sadece şok presle kazanılan toplarla olacak iş değil, top bizdeyken de bunu yapabileceğimiz bir formülümüz olmalı.

    top ayağımızdayken çok ağır hücum ediyoruz, çok öngörülebilir bir takımız. takımımızda kimin nerede ne oynadığı o kadar net bir biçimde belli ki buna önlem alması da çok basit. rakipten top kapamadığımız sürece etkisiz kalıyoruz.

    bizim maçlarda rakip otobüs çekiyormuş gibi gözüküp fenerbahçe maçlarında "adamı bomboş bıraktılar" "savunma evlere şenlik" gibi yorumlar sadece rakip hocaların "yatmasıyla" açıklanabilecek şeyler değil. mesela barış alper'in sol bek oynayıp topla soldan ceza yayına doğru kat edip şut açısı araması bile rakip savunma dengesini bozuyor. çünkü galatasaray'ın ezberlenmiş oyun planına uymayan farklı sıradışı bir durum. bu tarz farklı silah ve taktiksel varyasyonlar üzerine okan buruk'un daha fazla kafa yorması gerekiyor.
  • 6
    2 ocak 2021 galatasaray antalyaspor maçı'ndaki gibi 3 stoper özellikli oyuncu ile yüksek toplarda hakimiyet sağlayarak gerçekleştirilebilir.

    ayrıca 4-1-4-1 defensive formasyonuyla oynayıp, bir de savunmanın önüne çapa koyarsan daha da başarılı olunabilir.

    yine mi olmadı?

    kanattan santrfor yaratıp, çocukcağızı 5 tane stoperin arasına salın ve mucizeye tanıklık edin.

    bu hamleler sonrasında da olmuyorsa zaten, yapacak bir şey yoktur.
  • 24
    okan buruk galatasaray'ı için bunun tek yöntemi stoperlerin şişirdiği toplar ve yandan rastgele açılan ortalar. takım bunu da beceremiyor ama asla şut çekmeyi denemiyor, şut çekmeyi denemediği gibi basit pas hatalarıyla bir dünya kontra da yiyoruz. hatayspor maçı, pendikspor maçı, (bkz: 12 aralık 2023 kopenhag galatasaray maçı) vb. örnekler arttırılır. galatasaray futbol takımının kapalı savunma açmak için tek bir seti yok, beki içeri kaçırayım, şutör adamlara alan açayım hiçbir şeyi yok. 4 metre üstte geçen ortalar, stoperlerin şişirdiği ve çoğu kaleciye giden toplar. futbol oynamak isteyen takımlara karşı iyi futbol oynayan takım, kapanan takımlara karşı iğrenç ötesi bir şey oynuyor. bunun sorumlusu da teknik direktör, bu seneye de özel bir durum bu geçen sene de aynıydı ama (bkz: mauro icardi) diye bir adam olmayacak 10 tane gol attı, olmayan golleri atarken takımın bütün gollerini de o attı başkası atmadı bile gol. bu sene 2 stoper tarafından fazlaca kollanırken de takım arkadaşlarına pozisyon hazırlıyor ama bitiriciliği yerlerde olan takım yine atamıyor.
    bıktım, yoruldum, galatasaray'ın ileri yüksek top atmasını izlemek istemiyorum artık
App Store'dan indirin Google Play'den alın