kadro mühendisliği

112

başarı yolu gelecek transferlerde değil; sistem takımı olmaktan geçiyor. adımız galatasaray olsa dahi, kalitemiz ligin üstünde olsa dahi ligin kalitesi düşük olduğu için ya olmamış oyuncuları oldurmak ya da olmuş ancak sorunlu futbolculara bel bağlamak durumunda kalıyoruz her yıl. kabul etmek gerekirki boey bir sistem dahilinde gelişmedi. evet okan hocayla futbolu da büyüdü ama biz gönderiyorduk bu adamı dubois sakatlanmasaydı. büyük yıldızımız icardi bile avrupa gözünde en hafif tabiriyle sorunlu bir futbolcu. öyle olmasalar bile 3-4 yıl içerisinde bu kadronun çoğu elden ayaktan düşmüş olacak zaten. 5 yıl takımda kesin oynar diyebileceğimiz oyuncu sayısı bir elin parmaklarını geçmez yukarıda saydığım durumlardan ötürü. bunun bir de yönetim kısmı var. 3-4 senede bir başkanın yönetimin değiştiği yerde futbolcular olmasa da anlayış değişimi kaçınılmaz oluyor. kimi başkan kesenin ağzını açıp avrupai bir vizyonla hareket ederken kimisi küçük olsun bizim olsun zihniyetinde oluyor. özetle ne futbolcular ne de yönetimler bazında stabil bir anlayış yakalamak mümkün olmuyor. bu bağlamda, stabil bir anlayışın yakalanabileceği tek yer bana göre teknik ekip. benim kurtuluş reçetemde okan buruk ile uzun sözleşmeden ziyade kendisi isteyene kadar yönetimler ve günlük başarılar üstü bağlayıcı bir sözleşme yapmak var. neden okan buruk? çünkü şuanda aktif teknik direktörler içinde kendisi kadar kan uyumu yakalanmış, galatasaray genlerinde futbol oynatan başka bir teknik direktör yok. okan buruk'u bir şampiyonluk kaybına ya da yönetim değişimine kaybetmemek adına öneriyorum bunu. kendisinin de bu bağlayıcı sözleşmeyi seve seve kabul edeceğini düşünüyorum. sonrasında ise yönetim kademesinin transfer konusunda sadece sözleşme görüşmelerini yapma ve işin parasal boyutuyla ilgilenme gibi işleri yapma hususunda rol almasını sağlayacak bir düzenleme öneriyorum. transferlerin ise okan buruk'un vizyonu doğrultusunda, galatasaray'ın kabul gören oyun planına uygun oyuncularla gerçekleştirilmesi tarafındayım. isim ise hiç önemli olmamalı. oyun planına uygunsa, isimsiz de olsa yıldız da olsa, yaşlı da olsa genç de olsa kulüp ekonomisi de gözetilerek alınmalı. 2023-2024 sezonuna baktığımızda en büyük eksiğimizin oyun planı gözetilmeden yapılan transferler olduğu görülmekte. bu nedenle artık ismin büyüsüne kapılmadan sisteme uygun mu değil mi diye tartışmanın ve yönetimi eğer baskı altına alınacaksa buradan baskı altına almanın, biz taraftarların kulübe yapabileceği en büyük iyilik olacağını düşünüyorum.